Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/1762 Esas 2023/736 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/1762
Karar No: 2023/736
Karar Tarihi: 29.03.2023

T.C. KONYA BAM ... HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
... HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO: ...
KARAR NO: ...
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN: ... (...)
ÜYE: ... (...)
ÜYE: ... (...)
KATİP: ... (...)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KONYA ... ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/06/2022
NUMARASI: ... Esas - ... Karar
İSTİNAF EDEN DAVACI: ... - (T.C. Kimlik No: ...)
VEKİLİ: Av. ... - ...
İSTİNAF EDEN
DAVALILAR : 1- ... - (T.C. Kimlik No: ...)
2- ... - (T.C. Kimlik No: ...)
VEKİLİ: Av. ... - ...
3- ... - (T.C. Kimlik No: ...)
4- ... - (T.C. Kimlik No: ...)
5- ... - (T.C. Kimlik No: ...)
VEKİLİ: Av. ... - ...
6- ... - (T.C. Kimlik No: ...)
7- ... - (T.C. Kimlik No: ...)
8- ... - (T.C. Kimlik No: ...)
VEKİLİ: Av. ... - ...
9- ... - (T.C. Kimlik No: ...)
10- ... - (T.C. Kimlik No: ...)
11- ... - (T.C. Kimlik No: ...)
12- ... - (T.C. Kimlik No: ...)
13- ... - (T.C. Kimlik No: ...)
14- ... - (T.C. Kimlik No: ...)
15- ... - (T.C. Kimlik No: ...)
16- ... - (T.C. Kimlik No: ...)
17- ... - (T.C. Kimlik No: ...)
VEKİLİ: Av. ...& ... - ...
18- ... - (T.C. Kimlik No: ...)
VEKİLİ : Av. ... & ... - ...
...'nin mirasçıları:
MİRASÇI: 19- ... - (T.C Kimlik N:...)
20- ... - (T.C. Kimlik No: ...)
21- ... - (Kimlik No:...)
22- ... - (T.C. Kimlik No: ...)
23- ... - (T.C. Kimlik No: ...)
VEKİLİ : Av. ... - ...

DİĞER DAVALILAR :24- ... - (T.C. Kimlik No: ...)
25- ...
DAVA: Alacak
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ: 29/03/2023
YAZIM TARİHİ: 31/03/2023
Davacı tarafından davalılar aleyhine Konya ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dosyası ile açılan davada 22/06/2022 tarihinde tesis edilen davanın kısmen kabulüne ilişkin karara karşı davacı vekili ile bir kısım davalılar vekilinin istinaf kanun yoluna başvurmaları üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili, davalı ... adına yönetici ve temsilcilerinin din istismarı yaparak izinsiz ve kaçak yollarla örgütlenerek döviz bazında paralar topladıklarını, kendilerini de maddi ve manevi olarak mağdur ettiklerini, davalı ... yöneticileri hakkında Konya .. Ağır Ceza Mahkemesinde açılan ceza davasında mahkumiyet kararı verildiğini, yöneticilerinin Sermaye Piyasası Kurulunun ilgili maddelerini ihlal ederek usulsüz bir şekilde para topladığını, kendilerine şirket ortağı olduklarına ilişkin verilen hisse senedi adı altındaki belgelerin de kanunen geçersiz olup resmi geçerliliğinin bulunmadığını, 237.627,00 Alman markı ...'dan, 16.605,00 Alman markı da ...'dan olmak üzere toplam 254.232,00 Alman markının davalı ...'e verdiklerini, paraları verirken yöneticilerin sözlü olarak istedikleri zaman parayı geri alabileceklerini söylediklerini, sözleriyle kendilerine inandırıp güven sağladıklarını, kendilerini kanun ve yönetmeliklerle ilgili bilgi verilmediğini ve bu şekilde dolandırıldıklarını, kendilerine ne ana para ne de kar payının verilmediğini, kendilerine verilen hisse senedi bedeli ile ödemiş oldukları paranın da tutmadığını, ...'nın değişik şehirlerinde yüksek kar payları verileceği vadiyle insanların kandırıldığını ve para toplandığını, şirketin yağmalanıp tamamen talan edilmesi ile mağdur duruma düştüklerini, şirket yöneticileri hakkında bir çok ceza davasının da devam ettiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 8.000,00TL'nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 28/03/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile talep miktarını 244.539,32 TL'ye yükseltmiştir.
CEVAP: Davalı ... , öncelikle zamanaşımı itirazlarının olduğunu, davanın zamanaşım süresi olan 15 yıllık süreden sonra açıldığını bu nedenle zamanaşımı yönünden davanın reddine karar verilmesini, müvekkilinin davacıları tanımadığını, ticari ilişkisinin ve para alışverişinin olmadığını, müvekkilinin davaya konu edilen söz konusu şirketle ilgisinin 1999 yılında yapılan genel kurulla sona erdiğini, yönetimde bulunduğu dönemlerde de imza yetkisinin olmadığını, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, açılan davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığını bunun usul ve esaslara aykırı olup usul yönünden de itirazlarının olduğunu, davacının şirkete ortak olmak amacıyla para verdiğini, verdikleri paralar ile hisse senedinde yazan bedeller arasında büyük farklar olduğunu ileri sürdüklerini ancak ortakların ortak oldukları şirketten paylarını talep etmek gibi yasal bir haklarının olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ..., davacıların dava dilekçesi ile kendilerine hakarete varacak ithamlarda bulunduklarını bununla ilgili tazminat haklarının saklı tutulduğunu, ... Holdingin iddia edildiği gibi illegal bir kuruluş olmadığını, davacıların beyanlarının yanıltıcı olduğunu, şirketin usul ve esaslara uygun olduğunu, pek çok ortağının olup ortaklarının hissedar olmaktan mutluluk duyduğu bir şirket olduğunu, 1999 yılından sonra şirkete yeni ortak alımı olmayıp şirket kasasına tek kuruş girmediğini, kendisinin yönetimde olmadığı dönemlerde yapılan işlemlerden sorumlu tutulamayacağını, kendisinin 16/07/2000 tarihindeki genel kurulla yönetime istemeden seçildiğini, kendisinin yönetime talip olmayıp istememesine rağmen isminin yönetime yazıldığını, 5 gün sonra noter ihtarı ile istifa ettiğini, istifasının kabul edilmediğini uzun bir zaman sonra öğrendiğini ve yönetime devam etmek zorunda kaldığını, kendisini yönetimde olduğu dönemde hiçbir şekilde para toplama, ortak alımı, hisse senedi basımı işlerinin olmadığını, kendisinin emekli maaşı ile geçinen biri olup mal varlığının olmadığını, kirada oturduğunu, kendisinin de tüm birikiminin bu şirkete gittiğini, şirket yüzünden kendisinin de mağdur olduğunu, aile düzenin bozulduğunu, 2003 yılında yönetimdeki görevini devrettiğini, görevini kötüye kullanmadığını, haksızlığa uğradığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ..., zamanaşımı itirazlarının olduğunu, davanın görevli mahkemede açılmadığını, görev yönünden usulden ret kararı verilmesini, davanın dava açma şartları yerine getirilmeden açıldığını bu nedenle de davanın reddine karar verilmesini, davanın belirsiz alacak davası şeklinde açılmasının da usul ve esaslara uygun olmadığını, müvekkilinin bir dönem yönetimde olduğu şirketin büyük bir şirket olup müvekkilinin şahsi sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkilinin ceza davasında mahkumiyet kararı verilerek hapis yattığı iddiasının da gerçek dışı olduğunu, davacının hisse senedi alarak ortak olduğu şirketten istediği zaman çıkacağı, yüksek kar payları verileceği gibi bir vaadin söz konusu olmayıp bunun ve diğer iddiaların davacı tarafça ispat edilmesi gerektiğini, şirketin usul ve esaslara uygun olarak faaliyette bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ..., zamanaşımı, usul ve husumet itirazlarının olduğunu, davacının dava dilekçelerindeki beyanları ile şirkete ortak olmak amacıyla para verdiklerini, verdikleri paralar ile hisse senedinde yazan bedeller arasında büyük farklar olduğunu ileri sürdüklerini ancak ortakların ortak oldukları şirketten paylarını talep etmek gibi yasal bir haklarının olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili, zamanaşımı, usul ve husumet itirazlarının olduğunu, davacının dava dilekçesindeki beyanları ile şirkete ortak olmak amacıyla para verdiklerini, verdikleri paralar ile hisse senedinde yazan bedeller arasında büyük farklar olduğunu ileri sürdüklerini ancak ortakların ortak oldukları şirketten paylarını talep etmek gibi yasal bir haklarının olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili, zamanaşımı itirazlarının olduğunu, davanın görevli mahkemeye açılmadığını, görev yönünden usulden ret kararı verilmesini, davanın dava açma şartları yerine getirilmeden açıldığını bu nedenle de davanın reddine karar verilmesini, davanın belirsiz alacak davası şeklinde açılmasının da usul ve esaslara uygun olmadığını, müvekkilinin bir dönem yönetimde olduğu şirketin büyük bir şirket olup müvekkilinin şahsi sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkilinin ceza davasında mahkumiyet kararı verilerek hapis yattığı iddiasının da gerçek dışı olduğunu, davacının hisse senedi alarak ortak olduğu şirketten istediği zaman çıkacağı, yüksek kar payları verileceği gibi bir vaadin söz konusu olmayıp bunun ve diğer iddiaların davacı tarafça ispat edilmesi gerektiğini, şirketin usul ve esaslara uygun olarak faaliyette bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalılar ..., ..., ..., ... ve ... vekili, zamanaşımı itirazlarının olduğunu, davanın belirsiz alacak davası şeklinde açılmasının da usul ve esaslara uygun olmadığını, davacının para verdikleri dönemde müvekkillerinin hiçbirisinin şirketin yönetiminde olmadığını, müvekkillerinin en erken 19/12/1999 tarihinde yönetimde olduklarını, verilen paranın bu tarihten önce olduğunu, davacının hisse senetlerini başkasından devraldığını, hisse senetlerinin ilk sahiplerinin kendileri olmadığını, davacının şirket ortağı olduklarının şirket kayıtlarında geçtiğini, genel kurul tutanaklarında isimlerinin bulunduğunu, müvekkillerinin yönetimde olduğu dönemde bile yapılan işlemlerden yönetim kurulunun sorumlu tutulamayacağını, davacının hangi tarihte kime hangi belge ile para verdiğini ispat etmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ..., kendisinin şirketin muhasebe kayıtlarını tutmak dışında bir bağının olmadığını, daha sonra bu işi de bıraktığını, yöneticilik yapmadığını, davacıların para yatırdığı dönemde bile muhasebe kayıtlarının kendisi tarafından tutulmamış olabileceğini, kendisinin işinin muhasebe kaydı tutmakla sınırlı olduğunu, hisse senedi düzenlemek ya da para toplamak gibi bir işinin olmadığını, davacının iddialarının gerçek dışı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ..., kendisinin şirkette SGK'lı personel olarak çalıştığını, hiçbir dönemde yönetici ve yetkili olmadığını, adı geçen şirketin hiçbir davasında yargılanmadığını, davacının iddialarının gerçek dışı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ..., kendisinin şirketin ortağı olmaktan başka hiçbir bağının olmadığını, hiçbir dönemde yönetici ve yetkili olmadığını, adı geçen şirketin hiçbir davasında yargılanmadığını, davacıların iddialarının gerçek dışı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ..., kendisinin şirkette SGK'lı personel olarak çalıştığını, hiçbir dönemde yönetici ve yetkili olmadığını, adı geçen şirketin hiçbir davasında yargılanmadığını, davacıların iddialarının gerçek dışı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, "...davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, davalılardan ...'ın sorumluluğu 144.076,25TL ile sınırlı olmak kayıt ve şartıyla 6.000,00TL'si için dava tarihi olan 19/09/2012 tarihinden, 238.539,32TL'si için ıslah tarihi olan 28/03/2019 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte (Bolu ... Asliye Hukuk Mahkemesinin ... esas, ... karar sayılı ilamı ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla), 244.539,32TL'nin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davalı ... yönünden davanın 100.463,07TL'lik kısmının kesin hüküm dava şartı eksikliği nedeniyle usulden reddine ..." karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesince verilen karar davacı vekili ve bir kısım davalılar vekili tarafından istinaf edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dosyanın yapılan incelenmesinde, ilk derece mahkemesince verilen davanın kısmen kabulüne ilişkin karara karşı davalılar ..., ... ve müteveffa ...'nin mirasçıları vekillerinin adli yardım talepli olarak istinaf başvurusunda bulunduğu, adli yardım talebi nedeniyle istinaf başvurusuna ilişkin herhangi bir harç yatırılmadığı, Dairemize intikal eden dava dosyasında öncelikle davalılar ..., ... ve müteveffa ...'nin mirasçılarının adli yardım talebinin yerinde olup olmadığı hususunda inceleme yapılarak davalılar ..., ... ve müteveffa ...'nin mirasçılarının adli yardım talebinin HMK'nın 336/2 maddesi gereğince itirazı kabil olmak üzere reddine karar verildiği, verilen kararın taraflar vekillerine tebliğ edildiği, davalı müteveffa ...'nin mirasçıları vekili tarafından yapılan itiraz üzerine itirazın değerlendirilmesi için dosyanın BAM ... Hukuk Dairesi'ne gönderildiği ve ... Hukuk Dairesi'nin 03/03/2023 tarih, ... D.İş sayılı kararı ile davalı müteveffa ...'nin mirasçılarının itirazının reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 344. maddesi gereğince istinaf kanun yoluna başvurulurken yatırılması gereken 492,00 TL başvuru harcı ile 4.176,12 TL nispi istinaf karar harcının bir hafta içerisinde ayrı ayrı yatırılması hususunda davalılar ..., ... ve müteveffa ...'nin mirasçıları vekili adına usulüne uygun muhtıra düzenlenerek tebliğ edilmesi, yapılan uyarı üzerine gerekli harcın yatırılmaması halinde, istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmesi, kararın usulüne uygun olarak davalılar ..., ... ve müteveffa ...'nin mirasçıları vekiline tebliğ edilmesi ve karara karşı istinaf başvuru süresinin geçmesinden sonra her halükarda, davacı vekili ile adli yardım talep etmeyen diğer davalılar vekillerinin istinaf taleplerinin incelenmesi için dosyanın Dairemize gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Dava dosyasının HMK’nın 352/1.ç maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi'ne GERİ ÇEVRİLMESİNE,
2-Hukuk Muhakemeleri Kanununun 344. maddesi gereğince işlem yapıldıktan sonra istinaf incelemesi yapılmak üzere dosyanın dairemize gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 29/03/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


Başkan ... Üye ... Üye ... Katip ...
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır

R.T



Full & Egal Universal Law Academy