Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/999 Esas 2023/545 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/999
Karar No: 2023/545
Karar Tarihi: 13.03.2023

T.C. KONYA BAM ... HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: ... - ...
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
... HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: ...
KARAR NO: ...
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN: ...
ÜYE: ...
ÜYE: ...
KATİP: ...
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KONYA ... ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/09/2020
NUMARASI: ... Esas ... Karar
İSTİNAF EDEN DAVACI: ... A.Ş.
VEKİLLERİ: Av. ... & Av. ...
DAVALI: ...
VEKİLİ: Av. ...
DAVA: Tazminat (Rücuen Tazminat)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ: 13/03/2023
YAZIM TARİHİ: 14/03/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dosyası ile açılan tazminat davasında 29/09/2020 tarihinde tesis edilen davanın reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Turizm belgeli yatırım ve işletmelerin elektrik, gaz ve su ücretlerini o bölgedeki sanayi ve meskenlere uygulanan tarifelerden en düşüğü üzerinden ödediklerini, müvekkilinin 28/11/2013 tarih ve ... nolu turizm belgesi olmasına rağmen fazladan su faturası ödediğini, bu konuda fazladan ödenen su faturasının iadesi için arabuluculuğa başvurulduğunu, davalı taraf ile anlaşmaya varılamadığını, müvekkili olan ... l'in ... nolu su aboneliğinin bulunduğunu, müvekkil şirketten tahsil edilen su bedelinin o bölgedeki sanayi ve meskenlerde uygulanan en düşük bedel üzerinden alınması gerekirken ticarethane-işyeri olarak yüksek bir tarifeden ve bedelden tahsil edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, aynı konu ile ilgili olarak Konya ... Asliye Ticaret Mahkemesinde ... Esas, ... K sayılı dava açıldığı ve dava sonucunda turizm yatırım teşvik belgesi kapsamında 2634 Sayılı Yasanın 16. Maddesinde yapılan düzenlemenin istisnai ve özel bir düzenleme olduğu nazara alındığında, özel hukuk hükümlerine tabii davalı kamu tüzel kişiliğinin indirimli tarifenin 2001 yılında tamamen kaldırıldığına ilişkin savunmasının yerinde olmadığı, davacı müvekkilinin yatırım teşvik belgesinin kapsamında sanayi ve meskenlere uygulanan tarifelerden en düşüğü üzerinden faturalandırılması gerektiği, bunun aksine hizmeti faturalandıran davalı şirketten bilirkişi raporunda ayrıntılı olarak belirtilen fazla tahsilatların iadesi hususundaki talebin kabulü gerektiği sonuç ve kanaatiyle hüküm kurulduğunu, Konya ... Asliye Ticaret Mahkemesinin kararının Yargıtay ... Hukuk Dairesinin 07/05/2018 tarih ve ... Esas ... Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verildiğini, davalı şirketin karar düzeltme talebinin reddedildiğini, 2019 döneminde müvekkil şirketin faturalarının m3'ünün 3,96 TL olması gerekirken ticarethane/işyeri tarifesinden 8,98 TL fiyat üzerinden hesaplandığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinden haksız yere tahsil edilen 85.000,00 TL'nin müvekkilinin yapmış olduğu ödeme günlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddia ve taleplerinin hukuki dayanağının bulunmadığını, dayanak olarak gösterilen Yargıtay Kararı'nın yasaya usul hükümlerine ve Yargıtay Hukuk Genel Kurul ve Yargıtay'ın diğer kararlarına aykırı olduğunu, Yargıtay kararının emsal gösterilerek açılacak davalar sonucunda müvekkilinin trilyonarca lirayı haksız olarak bu işletmelere aktarmak zorunda kalacağını, davacı tarafından açılan ve Konya ... Asliye Ticaret Mahkemesince usul ve yasaya aykırı olan kararın Yargıtay ... Hukuk Dairesinde onandığını, davacının faaliyetinin otelcilik olduğunu ve işin niteliği gereği ticarethane aboneliği olması gereken bir işletmeyi, mesken abonesi yapmak ve mesken tarifesinden faydalandırmanın indirimli bir tarife anlamına geldiğini, 08/01/2002 tarih ve 4736 Sayılı Kanunun 1. maddesinin önceki mevzuatlarda bulunan ücretsiz ve indirimli tarife uygulamalarının tamamını kaldırdığını, 31/12/2001 tarihinden itibaren ücretsiz veya indirimli tarife uygulamalarına son verildiğini, 4736 Sayılı Kanunun 1. maddesi, 2634 Sayılı Turizm Teşvik Kanununun 16. maddesindeki indirim uygulamasını da yürürlükten kaldırdığını, Kanunun yürürlük tarihinden sonra muhtelif zamanlarda farklı istisnalar getirildiğini, bu istisnalar arasında Turizm Teşvik Kanununun 16. maddesi kapsamında belirlenen bir indirimli tarifenin söz konusu olmadığını, 2634 Sayılı Turizm Teşvik Yasasının 16. maddesi ile Turizm belgeli yatırım ve işletmelerin elektrik, gaz ve su ücretlerini o bölgedeki sanayi ve meskenlere uygulanan tarifelerden en düşüğü üzerinden ödeyecekleri belirtilmiş ise de 08/01/2002 tarihli 4736 Sayılı Kanunun 1. maddesi ücretsiz ve indirimli tarife uygulamalarını tamamen kaldırdığını, davacının 2019 yılında dava tarihine kadar olan su bedellerine ve abonelik türüne itiraz etmeden faturaları ödediğini, davacının ödediği bedelleri isteme durumunun olmadığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince "... İşbu dava; fazla ödenen bedelin iadesin yönelik tazminat davasıdır. Ön inceleme duruşmasında taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu; davalı kurum tarafından davacı şirketin abonesi olduğu ... nolu abonmanlık için uygulanan tarifenin doğru olup olmadığı, yanlış uygulandı ise doğru tarife uyarınca davacının ödemekle sorumlu olduğu tüketim bedelinin ne kadar olduğu, fazla ödemenin var olup olmadığı, var ise miktarının ne olduğu, davalıdan varsa fazla alınan bedelin tahsil edilip edilmeyeceği, davacının 2634 Sayılı Turizm Teşvik Kanunun 16. Maddesinden yararlanma hakkının olup olmadığı şeklinde belirlenmiştir.
Öncelikle davalının mahkememizin görevli olmadığı İdare mahkemelerinin görevli olduğuna dair itirazı da idari işlemden veya hizmet kusurundan kaynaklı bir davanın olmayıp fazla ödenen bedelin iadesine yönelik dava olmasından mahkememizin görevli olduğu değerlendirilmiştir.
Yine davacının talepleri Borçlar Kanunu 146. madde gereği genel zamanaşımı süresine tabi olduğu ve bu sürenin de dolmadığı anlaşılmakla davalının zamanaşımı definin reddine karar verilmiştir.
Esas yönünden yapılan incelemede; yasal mevzuata bakıldığında 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu madde 16 "Turizm belgeli yatırım ve işletmeler elektrik, gaz ve su ücretlerini o bölgedeki sanayi ve meskenlere uygulanan tarifelerden en düşüğü üzerinden öderler." hükmünü içermektedir.
Davalı vekili her ne kadar cevap dilekçesinde "08/01/2002 tarih ve 4736 Sayılı Kanunun 1. Maddesinin önceki mevzuatlarda bulunan ücretsiz ve indirimli tarife uygulamalarının tamamını kaldırdığını, 31/12/2001 tarihinden itibaren ücretsiz veya indirimli tarife uygulamalarına son verildiğini, 4736 Sayılı Kanunun 1. Maddesi, 2634 Sayılı Turizm Teşvik Kanununun 16. maddesindeki indirim uygulamasını da yürürlükten kaldırdığını, Kanunun yürürlük tarihinden sonra muhtelif zamanlarda farklı istisnalar getirildiğini, bu istisnalar arasında Turizm Teşvik Kanununun 16. Maddesi kapsamında belirlenen bir indirimli tarifenin söz konusu olmadığını" savunmuşsa da yukarıda belirtilen Turizmi Teşvik Kanunu madde 16 incelendiğinde turizm belgeli yatırım ve işletmelerin hangi tarifeden yararlanacağı belirlenmiş olup var olan tarifelerden muafiyet veya indirimden bahsedilmemektedir. Maddeye göre turizm belgeli yatırım ve işletmeler ...... su ücretlerini o bölgedeki sanayi ve meskenlere uygulanan tarifelerden en düşüğü hangisi ise onun üzerinden ücretlendirileceği hüküm altına alınmıştır. Dolayısıyla 08/01/2002 tarih ve 4736 Sayılı Kanunun 1. Maddesi ile önceki mevzuatlarda bulunan ücretsiz ve indirimli tarife uygulamalarının tamamını kaldırdığını savunmasının burada geçerli olmadığı değerlendirilmiştir.
Buna rağmen dosyada yapılan araştırma ve kurum dosyasının incelenmesinde davacı tarafından davalı ... Genel Müdürlüğüne turizm belgeli işletme olduğuna dair herhangi bir belge sunulmadığı gibi Turizm Teşvik Kanununun 16. Maddesi' nin uygulanmasına yönelik herhangi bir talebinin de bulunmadığı anlaşılmıştır. Davalı idarenin kendisine başvuran her abonenin kendisine özgü durumunu araştırmak ve ona göre mevzuatta yer alan hükümleri uygulama mükellefiyeti bulunmamaktadır. Ancak kendisine yapılacak başvuru ve sunulan belgeleri değerlendirerek işlem yapabileceği aşikardır.
Bu nedenle dava tarihine kadar gerekli belgeleri davalı idareye sunmayıp ilgili yasa maddesinin uygulanmasını da talep etmeyen davacının geriye dönük olarak fazla yapıldığını iddia ettiği ödemelerini istemede hukuka uygunluk görülmemiştir. Bu sebeple davanın reddine ..." şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının Turizm belgesini dikkate almayacağını ve turizm belgesinin kendileri nezdinde bir kıymeti olmadığını beyan ettiğini, buna rağmen mahkemenin müvekkili tarafından turizm teşvik belgesi veya turizm yatırım belgesinin davalı kurumu sunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermesinin haksız olduğunu, turizm işletme belgesi davalı kuruma sunulmuş olmasına rağmen bu hususun göz ardı edildiğini, müvekkili şirketin abonelik açılırken kendi üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiğini, mahkemece dava dilekçelerinde yer alan dava tarihi itibari ile müvekkili şirkete ait ... nolu abonelik için su faturalarının o bölgedeki sanayi ve meskenlerden en düşüğü üzerinden tarifelendirilmesi taleplerine ilişkin herhangi bir hüküm kurulmadığını, davalı kurumun ilgili mevzuat hükmüne aykırı şekilde müvekkili şirketten yüksek bir tarifeden ve bedelden su bedeli tahsil ettiğini, Turizm Bakanlığınca hazırlanan 09/07/2015 tarih 2634 sayılı Turizm Teşvik Kanunun madde 16'nın uygulanması için genelge hazırlandığını, genelgede ifade edildiği üzere Turizm Belgesine sahip işletmelere indirimli tarifenin uygulanması gerektiğinin açıkça belirtildiğini, mahkeme kararının açıkça usul ve yasaya aykırı olup kaldırılmasını istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davada, abonelik sözleşmesinden kaynaklanan, fazla ödeme iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Uyuşmazlık, turizm teşvik belgeli işletmeye ait su tüketim bedellerinin o bölgedeki sanayi ve meskenlere uygulanan tarifelerden en düşüğü üzerinden tahsil edilip edilemeyeceği, dava konusu dönemlerde su bedelinin, en düşük tarife yerine işyeri tarifesi üzerinden tahakkuk ve tahsil edilmiş olması nedeniyle, her iki tarife arasındaki fark bedellerin davalı taraftan talepte bulunulup bulunulamayacağı noktasında toplanmaktadır.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 21/04/2022 tarih, 2021/9170 E-2022/3934 K sayılı ilamında da belirtildiği üzere; 2634 Sayılı Turizmi Teşvik Kanunu’nun 16 ncı maddesi; "Turizm belgeli yatırım ve işletmeler elektrik, gaz ve su ücretlerini o bölgedeki sanayi ve meskenlere uygulanan tarifelerden en düşüğü üzerinden öderler." hükmünü içermektedir.
Ne var ki, 4736 sayılı Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Ürettikleri Mal ve Hizmet Tarifeleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 1 inci maddesinde; “Genel bütçeye dahil daireler ile katma bütçeli idareler, bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlar, kanunla kurulan fonlar, kefalet sandıkları, sosyal güvenlik kuruluşları, genel ve katma bütçelerin transfer tertiplerinden yardım alan kuruluşlar, kamu iktisadi teşebbüsleri ve bağlı ortaklıkları ile müesseseleri, il özel idareleri ve belediyeler ile bunların kurdukları birlik, müessese ve işletmeler, özel bütçeli kuruluşlar, özelleştirme işlemleri tamamlanıncaya kadar, 24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı Kanuna tabi kuruluşlar ve özel hukuk hükümlerine tabi, kamunun çoğunluk hissesine sahip olduğu kuruluşlar, kamu banka ve kuruluşları ile bunlara bağlı iş yerleri ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarınca üretilen mal ve hizmet bedellerinde işletmecilik gereği yapılması gereken ticari indirimler hariç herhangi bir kişi veya kuruma ücretsiz veya indirimli tarife uygulanmaz. Belediyeler ile bunların kurdukları birlik, müessese ve işletmeler, toplu taşım hizmetlerinde malul, yaşlı, öğrenci ve basın kimlik kartı sahiplerine indirim uygulamaya yetkilidirler.
24/02/1968 tarihli ve 1005 sayılı İstiklal Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatani Hizmet Tertibinden Şeref Aylığı Bağlanması Hakkında Kanun, 03/11/1980 tarihli ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun ve 12/04/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun ücretsiz veya indirimli tarife uygulanması ile ilgili hükümleri saklıdır.
Bakanlar Kurulu birinci fıkra hükmünden muaf tutulacak kişi veya kurumları tespit etmeye yetkilidir.
Bu Kanunun yayımı tarihinden önce üçüncü fıkrada belirtilen kanunlar dışında; kanun, kanun hükmünde kararname, tüzük, yönetmelik, genelge ve benzeri düzenleyici işlemler ile diğer idari işlemlerle tesis edilmiş bulunan ücretsiz veya indirimli tarife uygulamalarına 31/12/2001 tarihinden itibaren son verilir." yönünde düzenleme yapılarak 31/12/2001 tarihinden itibaren Kanunda sayılan istisnalar hariç indirimli tarife uygulamalarına son verilmiş ve muafiyetler konusunda Bakanlar Kuruluna yetki verilmiştir.
Bunun üzerine, 23/05/2002 tarihli ve 24763 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 12/04/2002 tarihli ve 2002/4100 sayılı Bakanlar Kurul Kararı ile “Elektrik abonesi bazı kişi ve kuruluşların 08/01/2002 tarihli ve 4736 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrası hükmünden muaf tutulması ve uygulama esaslarının düzenlenmesine ilişkin ekli Karar’ın yürürlüğe konulması” kararlaştırılmış, adı geçen Karar'ın 2 nci maddesinde, 4736 sayılı Kanun'un 1 inci maddesinden muaf tutulacak kurum ve kuruluşlar belirtilmiş, (b) bendinde ise 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu'nun 16 ncı maddesi uyarınca turizm belgeli yatırım ve işletmelerin elektrik aboneliğinde indirimli tarifeden yararlanacağı kararlaştırılmıştır.
Bu kapsamda daha evvel, 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu'nun 16 ncı maddesi uyarınca, turizm belgeli yatırım ve işletmelerin indirimli tarifeden yararlanacakları kararlaştırılmış iken, 4736 sayılı Kanun’un 1 inci maddesi ile turizm işletmeleri hakkındaki indirimli tarife uygulaması yürürlükten kaldırılmıştır.
Somut olayda; istirdat talebi su aboneliği ile ilgili olup, davacı tarafça Turizm Teşvik Belgesine sahip işletmenin kullandığı su bedelinin 2634 Sayılı Turizmi Teşvik Kanunu'nun 16. maddesine aykırı şekilde ücretlendirilerek davacı aboneden fazla para tahsil edildiği iddia edilmektedir.
2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu'nun 16 ncı maddesi uyarınca, turizm belgeli yatırım ve işletmelerin indirimli tarifeye yönelik muafiyeti, 4736 sayılı Kanun’un 1 inci maddesi ile yürürlükten kaldırıldığı ve Bakanlar Kurulu Kararı ile de Turizmi Teşvik Kanunu'nun 16 ncı maddesi uyarınca, turizm belgeli yatırım ve işletmelerin sadece elektrik aboneliğinde indirimli tarifeden yararlanacağı hususunun kararlaştırılmış olduğu gözetildiğinde, mahkemece davanın reddine ilişkin olarak kurulan hükümde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Belirtilen nedenlerle, dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkemece; kurulan hükümde isabetsizlik görülmediğinden davacı vekilinin istinaf talebinin HMK.'nun 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- İstinafa başvuran davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 359/4.maddesi gereğince kararın dairemiz tarafından tebliğe çıkarılmasına,
6-Dava dosyasının temyiz edilmeden kesinleşmesi halinde ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda verilen kararın HMK'nın 361/1 maddesi gereğince; taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde dairemize, temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi'ne veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçe ile temyiz kanun yoluna başvurma talebinde bulunulabileceğine 13/03/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan ...
e-imzalıdır
Üye ...
e-imzalıdır
Üye ...
e-imzalıdır
Katip ...
e-imzalıdır


M.Y.



Full & Egal Universal Law Academy