Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/829 Esas 2023/481 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/829
Karar No: 2023/481
Karar Tarihi: 08.03.2023

T.C. KONYA BAM ... HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
... HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: ...
KARAR NO: ...
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN: ... (...)
ÜYE: ... (...)
ÜYE: ... (...)
KATİP: ... (...)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KONYA ... ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: ...
NUMARASI: ... Esas ... Karar
İSTİNAF EDEN DAVACI: ... - (T.C No: ... )
VEKİLİ: Av. ...
İSTİNAF EDEN DAVALI: ...
VEKİLİ: Av. ...
DAVA: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ: 08/03/2023
YAZIM TARİHİ: 09/03/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dosyası ile açılan menfi tespit davasında ... tarihinde tesis edilen karara karşı tarafların istinaf kanun yoluna başvurması üzerine üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ... hakkında davalı tarafından Konya ... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, dosyaya yapılan itirazların sonuç vermemesi üzerine iş bu menfi tespit davasını açmak taraflarınca elzem hale geldiğini, İcra Hukuk Mahkemesi yanılgıya düşerek davanın derdest olduğundan bahisle itirazın reddine yönelik karar aldığını, oysa ki derdest olarak nitelendirdiği takip dosyası tarafları aynı olmasına rağmen konusu/ takip numarası farklı olan bir dosya olduğundan derdestlik durumu söz konusu olmadığını, takibe dayanak teşkil eden bonoların müvekkili tarafından imzalanmadığını beyan ederek faiz ve diğer her türlü hakları saklı kalmak üzere müvekkili ...'nin davalıya bahsi geçen bonolardan doğan borcu olmadığının tespitine, Konya ... İcra Dairesi'nin ... Esas Sayılı dosyanın müvekkilinin borçlu olmadığından bahisle iptaline, davalı aleyhine icra takip bedeli ve ferileri üzerinden %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama harç ve giderleriyle birlikte avukatlık vekalet ücretinin karşı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin vinç üretim, satım ve tamirat işiyle iştigal ettiğini, davacı ... ile aralarında 25.08.2016 tarihli vinç yapım sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme uyarınca davacı ... müvekkiline 142.000 € borçlandığını, davacı borçlu, borcun 15.000 €'sunu sözleşme ile birlikte, 15.000 € sunu 20.10.2016 tarihinde, 30.000 € sunu 20.12.2016 tarihinde, geri kalan 82.000 € sunu da 19.02.2017 tarihinden başlamak üzere aylık 6.833 € olarak 12 taksit halinde ( en son taksit tarihi 19.01.2018) ödeyeceğini, ancak ekonomik sıkıntılar yaşayan davacının müvekkili şirkete geldiğini ve borcunda yapılandırma yapıldığını, bu yapılandırma neticesinde davacının eski senetleri kendisine iade edildiğini, davaya konu sıralı senetlerin düzenlenerek müvekkiline verildiğini, davaya konu senette adı geçen ...'nin, davacı ...'ın kardeşi olduğunu, Senette imzası bulunan diğer borçlu ...'in ise borçlu davacı ... ile diğer borçlu ...'in babası olduğunu, müvekkili şirketin banka kayıtları ve davacı ...'nin banka kayıtları incelendiğinde, davacının gerek önceki, gerekse yapılandırmadan sonra düzenleyip verdiği senetlere istinaden müvekkili şirkete ödemeler yaptığının görülmekte olduğunu, taraflar arasındaki sözleşme, bu sözleşmeden doğan boca istinaden davacı tarafından yapılan ödemeler dikkate alındığında, davacının takibe dayanak senette imzasının olmadığı iddiasının kötü niyetli olduğunu beyan ederek davanın reddine, davacı aleyhine %20 oranında tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda;"....Dava, Konya ... İcra Dairesinin ... esas sayılı takibine konu bonolar dolayısıyla borçlu olunmadığına ilişkin açılan Menfi Tespit davasıdır.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalıya bahsi geçen bonolar üzerindeki imzaların müvekkiline ait olmaması nedeniyle borçlu olmadığının tespit edilerek Konya ... İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı takibin iptalini talep etmiştir.
Davalı vekili savunmalarında, ilgili bonolarda adı geçen ... isimli kişinin davacı ...'ın kardeşi olduğu, diğer borçlu ...'in ise davacı ...'ın babası olduğunu, taraflar arasında vinç satımına ilişkin sözleşme neticesinde ilgili bonoların düzenlendiğinin, dava konusu senetlerin sıralı senet mahiyetinde olduğunu ve aynı şekilde düzenlenen senetlerden önceye dayalı ödemelerin yapıldığını, dava konusu senetlerde de davacının kardeşi olan ...'ni, kardeşi...'ın vekili olduğu beyan ederek ve kardeşinin verdiği yetkiye istinaden bonoları imzalaması ve bu şekilde düzenlenen bir kısmının davacı tarafından ödenmesi hususları nazara alındığından davacının imzaya itiraz da bulunmasının kötü niyetli olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce ilgili bonolar düzenlenirken dava dışı ...'nin davacının yetkili vekili olduğuna ilişkin evrak sunup sunmadığına dair açıklama yapmak üzere davalıya süre verilmiş olup, davalı 20/03/2020 tarihli dilekçesinde, müvekkili şirketin ...'nin kardeşi davacı ... adına kambiyo senedi düzenlemeye yetkili olduğunu, kardeşinin bu yönde kendisine yetki verdiğini, senedin bu yetkiye istinaden imzalandığını, ilgili kişinin yetki belgesini göndereceğini fakat göndermediğini, dolayısıyla uhdelerinde yetki belgesi bulunmadığını beyan etmiştir.
Mevcut delil durumu itibariyle davaya konu bonolar üzerindeki imzaların davacıya ait olmadığı sabit olup, uyuşmazlık dava dışı ...'nin davacının bono düzenlemeye yetkili vekili olup olmadığı hususunda toplanmaktadır. Davacı iddialarında, dava dışı ...'nin yetkili olmadığı iddialarına karşın, ispat külfeti davalı üzerinde olup, davalı firma da yetki hususuna ilişkin herhangi bir kayıt veya delil sunamamıştır.
Davalı her ne kadar açıklamalarında yetki belgesi gönderileceği söylenilerek gönderilmediğini savunmuş ise de; TTK 18/2 maddesi her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerektiği hükmüne havidir. Bu maddedeki basiretli tacir ilkesinin objektif davranış ölçüsü esasına göre değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu cihetle söz konusu ticari faaliyet ile ilgili olarak tedbirli bir tacirden beklenen özen derecesi esas alınmalıdır.Yani tacirin kendi yetenek ve imkanlarına göre ondan beklenilebilecek özen değil, aynı ticaret alanında faaliyet gösteren tedbirli ve öngörülü bir tacirden beklenen özeni göstermesi gerekmektedir. İzah edilen hususlar nedeniyle basiretli tacir olarak davranması gereken davalının yetki belgesi sunulmaksızın başkası adına imzalı senedi kabul etmesi objektif ilkelere aykırı olup, bu husustaki savunmalara itibar edilmemiştir.
Tüm dosya muhtevası birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu Keşidecisi ... olan 26/10/2018 düzenleme tarihli 03/12/2018 ödeme tarihli 2.000,00 EURO bedelli bono, Keşidecisi ... olan 26/10/2018 düzenleme tarihli 03/01/2019 ödeme tarihli 2.000,00 EURO bedelli bono, Keşidecisi ... olan 26/10/2018 düzenleme tarihli 03/02/2019 ödeme tarihli 2.000,00 EURO bedelli bonoların, davacı tarafından imzalanmadığı ve davacı adına yetkili olarak imza atan ...'nin davacının yetkili vekili olduğuna dair herhangi bir delil bulunmadığından davacının bahsi geçen bonolar yönünden davalıya borçlu olmadığı kanaatine varılmıştır. Her ne kadar davacı vekili Konya ... İcra Dairesi ... esas sayılı takibin iptalini talep etmiş ise de; ilgili takipte davacı dışında başka borçluların da bulunması hususu nazara alınarak yalnız borçlu olmadığı anlaşılan davacı yönünden takibin iptaline karar verilmiştir. Kötü niyet hususu ispatlanamadığından bu yöndeki tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının Konya ... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı takip dosyasında, takibe konu edilen 26.10.2018 keşide, 03.01.2019 vade tarihli 2.000,00 Euro bedelli, 26.10.2018 keşide, 03.02.2019 vade tarihli 2.000,00 Euro bedelli, 26.10.2018 keşide, 03.12.2018 vade tarihli 2.000,00 Euro bedelli bonolar yönünden davalıya borçlu olmadığının tespitine, Konya ... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı takibinin davacı yönünden iptaline, davacının şartları oluşmayan kötüniyet tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kötüniyetin ispatlanamadığı yönündeki değerlendirme ile buna ilişkin tazminat taleplerini reddetmişse de bu hususun hatalı olup, yalnızca kötüniyet tazminatına ilişkin kısmın kaldırması gerektiğini, müvekkilinin senette imzasının olmadığı açıkça bilindiği halde ısrarla takibe devam ederek müvekkilin zarara uğratan davalının kötü niyetli olduğunu, her ne kadar davalı yan davaya konu senet üzerindeki imzanın ...'ne ait olduğunu beyan etmişse de bu hususta mahkemece bir değerlendirme olmadığı gibi buna yönelik iddialar da yerinde olmadığını, bu konuda bir inceleme yapılmaksızın dava dışı üçüncü kişiler hakkında beyan ve iddialarda bulunmak ve buna yönelik değerlendirme yapmak savunma hakkını ihlal edeceği gibi usul hükümlerine de aykırı olduğunu, dolayısıyla dava dışı ... hakkındaki iddialar ve değerlendirmeler yerinde olmadığını, mahkemenin kötüniyetin ispatına ilişkin yaptığı değerlendirmesinin son derece hatalı olduğunu, borca ve imzaya itirazlarda mahkeme yapacağı değerlendirme sonunda haklı bulduğu taraf lehine tazminata hükmedeceğini, bir an için davanın taraflarının yer değiştirildiği düşünülürse kendi imzasına itiraz eden borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedileceği kesinken alacaklının borçluya ait olmadığını bildiği imza ile takibe başlaması da kötüniyetli olduğunu gösterdiğini beyan ederek yerel mahkemece verilen "kötü niyet tazminat taleplerinin reddine" ilişkin kısmın kaldırılarak davalı aleyhine %20'den aşağı olmamak şartıyla tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davacının, dava konusu Konya ... İcra Müdürlüğü'nün ... E. Sayılı dosyasından başlatılan kambiyo senedine dayalı icra takibine Konya ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin ... E. Sayılı dosyasından itiraz etmiş olup, itirazının kabulüne karar verildiğinden işbu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığından dava şartı yokluğundan davanın reddi gerektiğini, Davacı borçlu, Konya ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin ... E. ( Yeni Esas: ... E. ) sayılı dosyasından yaptığı borca itirazında, borcu ödediğini ve ödeme belgeleri olduğunu iddia ederek itiraz etmiş olup, İİK 170/a son hükmü uyarınca imzaya itirazının dinlenmesinin artık mümkün olmadığını, davaya konu icra takibine dayanak kambiyo senetlerinde borçlu ... olup, davacı borçlu ve senetlerde adı ve imzası bulunan ...'nin kardeş olduklarını ve birlikte aynı işi yapmakta olup, ... tarafından tanzim edilen senetler borçlu Burak tarafından kabul edildiğini ve bu işleme zımnen rıza gösterildiğini, yetkisiz temsilde temsil edilen, yetkisiz temsilcinin kendi adına imza atmasına ses çıkarmayarak, yetkisiz temsil imzasının sonuçlarını yüklendiği durumlarda sorumluluğu olduğunu, davacı borçlunun, imzasının bulunmadığını iddia ettiği ve dava konusu yaptığı bir kısım senetlere istinaden takip tarihinden önce müvekkilinin banka hesabına ödeme yaparak, kardeşi ...'nin yetkili vekil olarak tanzim ettiği senetleri onayladığını ve sorumluluğunu kabul ettiğini, bu nedenle davacının imza inkarında haklı ve iyi niyetli olmadığını beyan ederek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; menfi tespit istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Somut olayda davalı tarafından davacı aleyhine Konya ... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyası ile başlatılan kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibinde takibe konu bonoların ödeyecek kısmında davacının adı ve soyadı yer aldığı, ancak bonoları imzalayanın yetkili vekili olarak kardeşi ... olduğu, davacının kardeşine verdiği yazılı bir vekaletname yada temsil belgesi olmadığı görülmüştür.
Davalının, ''Davacının Konya ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin ... E. ( Yeni Esas: ...) son hükmü uyarınca imzaya itirazının artık mümkün olmadığı, davacının ve senetlerde adı ve imzası bulunan ...'nin kardeş oldukları, birlikte aynı işi yapmakta oldukları, ... tarafından tanzim edilen senetlerin davacı ... tarafından kabul edildiği ve bu işleme zımnen rıza gösterildiği, dava konusu yaptığı bir kısım senetlere istinaden takip tarihinden önce müvekkilinin banka hesabına ödeme yaparak, kardeşi ...'nin yetkili vekil olarak tanzim ettiği senetleri onayladığı ve sorumluluğu kabul ettiği'' savunmaları yönünden ilk derece mahkemesince bir değerlendirme yapılmadığı görülmüştür.
Bu sebeple davalının bu savunmaları yönünden de delillerinin değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi yerinde olmadığından davalının istinaf talebinin kabulü ile HMK'nın 353/1.a.6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın mahkemesine gönderilmesine, kararın kaldırma sebebine göre davacının istinaf talebinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının istinaf talebinin KABULÜ ile; Konya ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin... tarih ... Esas ...Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2-Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-a maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
4-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yatırılan 939,26 TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücret-i vekalet ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-İstinaf başvurusunda bulunan taraflar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
7-Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 359/4. maddesi gereğince; kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 08/03/2023 tarihinde oybirliği ile HMK'nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan ...
e-imzalıdır
Üye ...
e-imzalıdır
Üye ...
e-imzalıdır
Katip ...
e-imzalıdır















A.Ç



Full & Egal Universal Law Academy