Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/1367 Esas 2023/746 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1367
Karar No: 2023/746
Karar Tarihi: 31.03.2023

T.C. KONYA BAM ... HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
... HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO: ...
KARAR NO: ...
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN: ... (...)
ÜYE: ... (...)
ÜYE: ... (...)
KATİP: ... (...)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KONYA ... ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/04/2021
NUMARASI: ...Esas - ... Karar
İSTİNAF EDEN DAVACI: ...
VEKİLLERİ: ...
Av. ...
İSTİNAF EDEN DAVALI: ...
VEKİLLERİ: Av. ...
İHBAR OLUNAN: ...
VEKİLLERİ: Av. ...
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ: 31/03/2023
YAZIM TARİHİ: 03/04/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine Konya ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dosyası ile açılan alacak davasında ... tarihinde tesis edilen davanın kısmen kabulüne ilişkin karara karşı tarafların istinaf kanun yoluna başvurmaları üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ikinci el araç alım satım ticareti yaptığını, işletme faaliyeti kapsamında 12/09/2018 tarihinde ...'na ait ... plakalı, ... model ... marka otomobili satın almadan önce davalı şirketin ekspertiz servisine götürdüğünü, raporda araç boyasız ve hasarsız çıktığını ve ve davacı müvekkilinin bu rapora dayanarak aracı 178.900,00 TL bedelle satın aldığını, araç alım-satım ticareti ile uğraşan müvekkilinin bahse konu aracı internette satışa koyduğunu, araca ... adlı müşterinin talip olduğunu, müvekkili ve müşterisi arasına aracın 194.000,00 TL bedelle satışı için sözleşmesi hazırlandığını, 17/09/2018 tarihinde verilen raporda aracın sağ ön kapısının boyalı çıktığını, bu durumda müvekkili davacı şirketin yanlış rapor tutulduğunu düşünmesi üzerine başka bir ekspertiz servisine gidildiğini, yine sağ ön kapının boyalı çıktığını, sözleşmenin iptal edildiğini, daha sonra aracın 180.000,00 TL'ye satıldığını, oysa aracın 194.000,00 TL'ye satılabileceğini, müvekkili şirketin hatalı rapordan dolayı 14.000,00 TL zarara uğradığını ileri sürerek davalı şirketin hatalı ekspertiz raporundan dolayı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL nin ticari faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 24/11/2020 tarihli ıslah dilekçesiyle de talebini 15.000,00 TL'ye yükseltmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, müvekkili şirketin merkezinin Konya olduğunu, bu nedenle Konya Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacının satın alınan aracın sağ ön kapısının boyalı olması iddiasıyla uğradığı zararın tazminini istemişse de, müvekkili şirket tarafından tanzim edilen ekspertiz raporunda gerçeğe aykırı veya yanıltıcı bir durum bulunmadığını, oto ekspertiz servislerinde aracın boyalı olduğunun tespiti ölçüm yapan cihazdaki veriye göre belirlendiğini, bu cihazın kalibrasyon ayarının önceden ayarlanması ve buna göre ölçüm yapılması gerektiğini, kalibrasyonu yapılmayan cihazlarla yapılan ölçümde farklı sonuçlar ortaya çıkabildiğini, müvekkili şirket, ekspertiz işlemlerinde kullandığı tüm cihazların kalibrasyonu TSE tarafından onaylandığını, bu nedenle davacının diğer ekspertiz şirketlerinden aldığı raporların müvekkili şirket açısından bir bağlayıcılığı olmadığını, aracın bir parçasının boyalı olduğu ise, boya altı saçının siyah olması ve boya kalınlığının markanın orijinal parçasındaki değerinden yüksek olması durumunda meydana çıktığını, davaya konu olan aracın boya kalınlığı standartların sınırında orjinal ve fabrikasyon boya olduğunu, buna istinaden rapor düzenlendiğini, davalının süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunmadığını, müvekkilinin satıcı konumunda olmadığını, davacının iddia ettiği gibi bir ayıp varsa zararını satıcıdan talep etmesi gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; 22/02/2021 tarihli bilirkişi heyeti raporu ile "davaya konu aracın 0 KM'de iken boyasının yapıldığı, boya işleminin çıplak gözle fark edilmesinin mümkün olmadığı, ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu, dolayısıyla ekspertiz raporunun da gizli ayıp niteliğinde olduğu, aracın dava dışı 3. Kişiye satış tarihi olan 01/10/2018 tarihi itibariyle hatasız olması halinde satış bedelinin 190.000,00 TL olabileceği, aracın hatalı haliyle değerinin ise 180.000,00 TL olduğu, bu bakımdan ayıp nedeniyle davacının 10.000,00 TL tutarında zarara uğradığı" hususlarının tespit edildiği, davaya konu aracın 2. Ekspertiz firmasına 17/09/2018 tarihinde götürüldüğü, araçtaki hatanın bu tarihte fark edildiği, davalı tarafından düzenlenen ekspertiz raporu ile 2. Ekspertiz raporu arasında farklılıklar olması nedeniyle davalı tarafından düzenlenen ekspertiz raporundaki ayıbın bu tarihte öğrenildiğinin kabul edilmesinin mümkün olmadığı, davacının bu süreçte davalı tarafından düzenlenen raporun ayıplı olup olmadığı hususunda kesin kanaate ulaşmasının mümkün olmadığı, davacının ancak ... kayıtlarını öğrenme tarihinde ayıbın farkına vardığının kabul edilmesi gerektiği, bu kaydın aracın 3 kişiye satış tarihi olan 01/10/2018 tarihinde öğrenildiğinin kabul edilmesi gerektiği, davacının 16/10/2018 tarihinde davalıya ayıp ihtarnamesi gönderdiği, ayıbın öğrenilmesi ile ayıp ihbarının yapıldığı tarih arasında geçen sürenin makul nitelikte olduğu kabul edildiğinden davalının süresinde ayıp ihbarı yapılmadığı savunması yerinde görülmediği, tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davalı tarafından yapılan ekspertiz çalışmasının ayıplı olduğu, başka ekspertiz firması tarafından tespit edilen boya işleminin davalı tarafından da tespit edilmesinin gerektiği, ancak davalının gerekli özeni göstermeyerek hatalı rapor tanzim ettiği, davacının ekspertiz raporundaki ayıp nedeniyle 10.000,00 TL tutarında zarara uğradığı, davacının aracı satın almadan önce gerekli araştırmaları yeterince yapmaması nedeniyle zararın oluşumunda ihmalinin de etkili olduğu kabul edilerek 10.000,00 TL'nin % 20'si oranında hakkaniyet indirimi yapılarak davanın 8.000,00 TL üzerinden kabulüne karar vermek gerektiği, yetkisizlik kararı gereğince ayrıca vekalet ücretine hükmedilemeyeceği gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddi ile toplam 8.000,00 TL'nin 1.000,00 TL'lik kısmının dava tarihi olan 02/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte, 7.000,00 TL'lik kısmının ise ıslah tarihi olan 23/11/2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin 22/02/2021 tarihli eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporuna istinaden müvekkili şirketin zarar bedeline hükmetmiş olup bilirkişi raporundaki hesaplamanın ve mahkeme hükmünün kabulünün mümkün olmadığını, mahkemenin hükmünde müvekkili şirketin basiretli bir tacirden beklenen özeni göstermesi gerektiğinden bahisle zararın oluşmasında müvekkili şirketin ihmalinin etkisinin olduğuna dayanarak zarar bedelinde indirime karar vermesinin hukuki bir dayanağı bulunmadığını, müvekkili şirketin tacir olmanın tüm gereklerini yerine getirmesine rağmen davalının kusuru sebebiyle 15.00,00 TL zarara uğradığını, kaldı ki zarara sebebiyet veren ayıbın gizli ayıp olması nedeniyle ancak ekspertiz raporu sayesinde ortaya çıkabileceğinin açık olup, bu suretle müvekkili şirketin de diğer tüm araç alım satımı ile iştigal eden tacirler gibi işin uzmanı olan davalı şirketten almış olduğu ekspertiz raporuna dayanarak aracın ayıpsız olduğuna güvenmesi ve bu rapora istinaden aracı satın almasının hayatın akışına uygun olduğunu, dosya kapsamında alınan 02.11.2020 tarihli bilirkişi kök raporunda da dava konusu araçtan doğan zarar nedeniyle müvekkili şirketin kusuru olmadığı, mevcut zararın davalı firmanın ayıplı hizmeti sebebiyle gerçekleştiği ve müvekkil şirketin kazanç kaybının 15.000 TL olduğunun belirlendiğini, ancak Yerel mahkeme hüküm kurarken 02/11/2020 tarihli bilirkişi raporunu göz önünde bulundurmayarak müvekkili şirkete kusur atfederek hukuken hatalı karar verdiğini ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması talebi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur. rmiş olduğunu belirterek istinaf talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafından iddia edilen zarar tam olarak tespit edilmiş olmasına rağmen belirsiz alacak davası şeklide dava açıklamasında hukuki yarar bulunmadığından davanın hukuki yarar dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, mahkemece ayıbın öğrenildiği tarihin hatalı olarak değerlendirerek ayıp ihbarının makul sürede yapıldığını belirttiğini, davacının TTK 23/1-c ve TBK m.223/2 gereğince makul sürede ayıp ihbar bildiriminde bulunmadığını, davacının ayıbı 17/09/2018 tarihli ikinci ve üçüncü ekspertiz raporu ile öğrenmiş olup ayıp ihbarını ise 16/10/2018 tarihinde yaptığını, 1 aylık sürenin makul süre olarak değerlendirilemeyeceğini, Yargıtay 19. HD'nin somut uyuşmazlığa benzer olayında 1 aylık ihbar süresinin derhal kavramı içinde yorumlanamayacağının belirtildiğini, davacının basiretli bir tacirin yapacağı şekilde ticari hayatın gereklerini yerine getirmeyerek ağır kusurlu davrandığını belirterek istinaf talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ayıplı hizmetten kaynaklanan tazminat talebine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve re'sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacı taraf, ekspertiz işletmesi sahibi davalının hatalı ekspertiz işlemi yaptığını ileri sürerek tazminat talep etmekte, davalı taraf ise ekspertiz işleminin hatalı olmadığını, ayıplı olduğu kabul edilse bile davalının süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunmadığını savunmaktadır.
Dosyada mevcut bilgi ve belgelere göre davacı tarafından satın alınan ve davalı tarafça ekspertiz yapılan aracın sağ ön kapısının boyalı olduğu, ancak davalı tarafından yapılan ekspertiz işleminde bu hususun tespit edilemediği, davacının aracın 195.000,00 TL bedelle satışı konusunda ... isimli kişi ile anlaştığı, bunun üzerine 17.09.2019 tarihinde ... Ekspertiz isimli işletmede araca ekspertiz yaptırıldığı, bu ekspertiz raporunda aracın sağ ön kapısının boyalı olduğunun tespit edildiği, aracın 01.10.2019 tarihinde ...isimli kişiye satıldığı anlaşılmaktadır. Yerel mahkeme alınan bilirkişi raporunda da aracın sağ ön kapısının boyalı olduğu, bu hususun gizli ayıp niteliğinde olduğu belirtilmiştir. Buna göre davacının TTK 23. ve TBK 223. maddesi gereğince davalıya derhal ihbarda bulunması gerekir. Davacının araçtaki ayıbı 17.09.2019 tarihinde yaptırdığı ekspertiz sonucu öğrendiği, ancak davalıya 16.10.2018 tarihinde ihtarname gönderdiği anlaşılmakta olup ayıbın öğrenildiği tarih ile ihtar tarihi arasında geçen yaklaşık bir aylık sürenin ihbarda bulunmak için makul bir süre olduğunun kabulü mümkün değildir. Mahkemece davacı tarafça hemen ihbar yükümlülüğünün yerine getirilmediği gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddi gerektiği, davalı vekilinin ise istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece kararının kaldırılmasına karar vermek gerektiği, ancak mahkemece yapılan yanlışlık yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HMK 353/1.b.2 maddesi gereğince davanın esası hakkında yeniden hüküm kurularak davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A) Davacının istinaf başvuru talebinin ESASTAN REDDİNE,
1- Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
2- Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
B) Davalının istinaf talebinin KABULÜ ile; Konya ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... tarih, ... Esas - ... Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
1- İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yatırılan 136,62 TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
2- İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yatırılan 162,10 TL istinaf yoluna başvuru harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
C) İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflara ücreti vekalet taktirine yer olmadığına,
D) Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b.2 maddesi gereğince davacı talebi ile ilgili YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
1- Davanın REDDİNE,
1- Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 144,00 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T'ye göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
6- Davalı tarafından yapılan 67,63 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7- HMK'nın 333 ve HMKGAT'nin 5/1. maddeleri gereğince yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının gider avansını yatıran tarafa iadesine,
E) Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 359/4. maddesi gereğince kararın ilk derece mahkemesi tarafından tebliğe çıkarılmasına,
F) Dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 31/03/2023 tarihinde oybirliği ile HMK'nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.

Başkan ... Üye ... Üye ... Katip ...
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır
O.B



Full & Egal Universal Law Academy