Kayseri Bölge İdare Mahkemesi 1. İdari Dava Dairesi 2019/7018 Esas 2020/3685 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 1. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2019/7018
Karar No: 2020/3685
Karar Tarihi: 21.12.2020



İSTİNAF İSTEMİNİN KONUSU: Davalı idare bünyesinde görev yapmakta iken 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yapılan başvurunun reddine dair 30/04/2018 tarihli ve 2018/13834 sayılı işlemin iptali istemiyle açılan davada, dava dosyasında bulunan bilgi ve belgelere göre dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi yönünde Ankara 19. İdare Mahkemesince verilen 28/06/2019 tarihli ve E:2018/5118, K:2019/2646 sayılı kararın kaldırılması istenilmektedir.
 
İSTİNAF İSTEMİNDE BULUNANIN İDDİALARI: Davacı tarafından, Anayasa ve uluslararası sözleşmelerden doğan haklarının ihlal edildiği, OHAL döneminde alınan tedbirler çerçevesinde kamu görevinden çıkarıldığı, 19/07/2018 tarihinde OHAL uygulamasına son verilmesi nedeniyle uygulanan kamu görevinden çıkarma işleminin Anayasal dayanağının kalmadığı, savunması alınmadan işlem tesis edildiği, gerekçeli karar hakkının ihlal edildiği, kanunla önceden kurulmuş, doğal hakim ve bağımsızlık niteliklerinin gereklerini karşılamayan bir mahkeme tarafından davanın reddedildiği, MGK kararları ile kişi ya da kişi gruplarının suçlu ya da terör örgütü ilan edilemeyeceği, bylock verilerinin yasadışı delil olduğu, hiçbir yargılamada kullanılamayacağı, BM Çalışma Grubunun bylock kullanmanın yasadışı hiçbir niteliğinin olmadığını tespit ettiği, bir kişinin yatırım amacıyla bir bankaya para yatırması ve yatırımdan kâr elde etmesinin mülkiyet hakkı kapsamında olduğu, yatırım amacıyla yasal bir bankaya tamamen yasal olarak elde edilmiş bir miktar parayı yatırmanın soruşturma ve kovuşturma işlemlerine, tutuklama ve mahkumiyet kararlarına ve kamu görevinden çıkarma işlemine dayanak yapılmasının mülkiyet hakkına müdahale oluşturacağı, sendika üyeliğinin talimatla olmadığı, sendikanın faaliyetlerini yasal olarak sürdürdüğü, Devletin izin ve gözetiminde faaliyette bulunan kuruluşlara yapılan ödemelerin hiçbir şekilde ihraç gerekçesi olarak değerlendirilemeyeceği, sadakat yükümlülüğünün ihlal edildiğini gösteren somut eylem olmadığı, OHAL Komisyonunun insan hakları ihlallerini inceleme ve giderme görevinin gereklerini yerine getirmediği, darbe girişimiyle uzaktan yakından en küçük ilgisinin bulunmadığı, OHAL Komisyonu kararı ile idare mahkemesi kararında FETÖ/PDY üyesi olduğu sonucu çıkarılacak ifadelerin kullanıldığı, bu ifadelerin masumiyet karinesini ihlal ettiği, adli yardımdan yararlanmasına rağmen aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücreti hükmedilmesi nedeniyle mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiği ileri sürülmektedir.
 
KARŞI TARAF SAVUNMASININ ÖZETİ: İstinaf isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Karar veren Ankara Bölge İdare Mahkemesi 13. İdari Dava Dairesince, davacının adli yardım talebinin kabulü yönünde ilk derece mahkemesince karar verildiği görüldüğünden, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 335.maddesinin 3.fıkrasında, adli yardımın, hükmün kesinleşmesine kadar devam edeceğinin belirtilmesi karşında, bu konuda yeniden bir karar verilmeksizin, 2577 sayılı Kanunun değişik 45. maddesi uyarınca dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü:
 
Davacının adli yardım talebinin kabulü yönünde ilk derece mahkemesince karar verildiği görülmekte olup 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 335. maddesinin 3. fıkrasında yer alan; adli yardımın, yapılacak tüm yargılama ve takip giderlerinden geçici olarak muafiyet sağladığı ve hükmün kesinleşmesine kadar devam edeceği düzenlemesi ile aynı Kanun'un 323. maddesinde yer verilen avukatlık ücretinin yargılama giderleri arasında sayıldığı hususları birlikte dikkate alındığında, İdare Mahkemesi kararında yer alan yargılama gideri ve vekalet ücretinin tahsilinin, kanun yolu incelemeleri dahil kararın kesinleşmesinden sonra yapılabileceği, dolayısıyla bu aşamada davacıdan gerek Mahkeme ve gerekse istinaf safhasındaki yargılama giderleri ile vekalet ücretinin tahsil edilemeyeceği açıktır.
 
KARAR SONUCU:
 
Yapılan açıklamayla birlikte;
 
1-Ankara 19. İdare Mahkemesince verilen 28/06/2019 günlü ve E:2018/5118, K:2019/2646 sayılı karar usul ve hukuka uygun olup, kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, İSTİNAF İSTEMİNİN REDDİNE,
 
2-Anılan kararda "...belirlenen 1.362,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine..." şeklinde kurulan hükmün, 2577 sayılı Kanun'un 45. maddesinin 3. fıkrası gereğince; "...belirlenen 1.362,00-TL vekalet ücretinin iş bu kararın kesinleşmesinden sonra davacıdan alınarak davalıya ödenmesine..." olarak DÜZELTİLMESİNE,
 
3- Anılan kararda; "...davacının adli yardım isteminin kabul edilmiş olması nedeniyle davanın başında alınmayan söz konusu yargılama giderinin davacıdan tahsili için ilgili kuruma müzekkere yazılmasına..."şeklinde kurulan hükmün, 2577 sayılı Kanun'un 45. maddesinin 3. fıkrası gereğince; "...davacının adli yardım isteminin kabul edilmiş olması nedeniyle davanın başında alınmayan söz konusu yargılama giderinin davacıdan tahsili için iş bu kararın kesinleşmesinden sonra ilgili kuruma müzekkere yazılmasına..." şeklinde düzeltilmesine,
 
4- Aşağıda dökümü yapılan istinaf aşamasına ait yargılama giderinin istinaf edenin üzerinde bırakılmasına,
 
5- Adli yardım talebi kabul edilmiş olduğundan davacıdan önceden alınmamış olan istinaf başvuru harcı ve posta giderinin tahsili için karar kesinleştikten sonra mahkemesince ilgili tahsil dairesine müzekkere yazılmasına,
 
2577 sayılı Kanunun değişik 46. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren30 gün içerisinde Danıştay’a temyiz yolu açık olmak üzere, 21.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy