Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/735 Esas 2023/776 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2023/735
Karar No: 2023/776
Karar Tarihi: 27.04.2023

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/735
KARAR NO: 2023/776
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/01/2023
ESAS NO: 2021/867
KARAR NO: 2023/25
DAVANIN KONUSU: Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ:27/04/2023
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ:05/05/2023
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 19/01/2023 tarih ve 2021/867 Esas 2023/25 Karar sayılı ilamına karşı ,davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya dairemize gelmekle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı ile arasında 12.01.19 a imzalanan Görev Verme Sözleşmesi ve yine TEK ile 1990 yılında imzalanan işletme Hakkı Devir Sözleşmesi gereği görev bölgesinde elektrik dağıtım hizmeti veren bir özel hukuk tüzel kişisi olduğunu, elektrik dağıtım faaliyetini Enerji Piyasası Düzenleme Kurumundan aldığı dağıtım lisansı ile yürüttüğünü, Müvekkilli tarafından, 27.12.2016 tarihinde kaçak elektrik kullandığı tespit edilen ... Blok Yönetim Kurulu'na Kaçak/Usulsüz Elektrik Kullanım Tespit Tutanağı düzenlendiğini, Kaçak elektrik kullanım borcunu ödemeyen bina yönetimi için Kayseri 4.icra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, borçlunun takibe itiraz etmesi sebebiyle Müvekkili tarafından, icra takibine itirazın iptali amacıyla açılan dava Kayseri 4. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından pasif husumet yokluğu sebebiyle reddedildiğini, Mahkemenin ret gerekçesi; tüm belgelerde "muhatap borçlu olarak ... A.Ş.' nin yer alması" şeklinde olup bu karar gereğince "... İnşaat’ın dava konusu borçtan sorumlu olduğu kesinleştiğini, Yerel Mahkemenin bu kararı Müvekkili tarafından istinaf edilmiş olup Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi'nin 14.12.2020 Tarih 2020/969 Esas 2020/1068 Karar sayılı ilamıyla "istinaf Başvurusunun Esastan Reddine" karar verildiğini, bu nedenle müvekkili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulduğunu, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 20.05.2021 tarih 2021/922 Esas 2021/5154 Karar sayılı ilamıyla da temyiz başvurularının reddi ile ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verildiğini, dolayısıyla davalı ... A.Ş.’nin söz konusu kaçak elektrik kullanım bedelinden sorumlu olduğunu, Davalınınd ... AŞ’ye olan kaçak elektrik borçlarını ödememesi sebebiyle Müvekkilinin yeniden borçluya yönelik bir icra takibi başlattığını, Kayseri Genel icra Dairesi'nin ... Esas sayılı dosyası ile 96.413,42-TL asil alacak, 1.079,83-TL gecikme bedeli, 194,37-TL KDV, 73.833,40-TL işlemiş faiz olmak üzere takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yasal faiz, icra giderleri ve icra vekâlet ücreti ile birlikte alacağının tahsilini talep ettiğini, davalının 05.08.2021 tarihli dilekçesi ile takibe itiraz ettiğini, takibin icra müdürlüğü tarafından durdurulduğunu, borcunu ödemeyen davalı aleyhine dava şartı arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ve anlaşmaya varılamadığını, davalının ödeme emirlerinde gösterilen borçlarını ödemediğini, ödediğine dair belge sunulmadığını, Davalının icra takiplerine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, tüm sebeplerle yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatı ile yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALI VEKİLİNİN İLK DERECE MAHKEMESİNE SUNMUŞ OLDUĞU CEVAP DİLEKÇESİNDEN ÖZETLE: Usule ilişkin itirazlarının bulunduğunu, Esasa ilişkin itirazları olarak, müvekkilinin, 02.04.2014 tarihinde ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, ... ada ... parsel üzerinde inşaat ruhsatı alarak inşaata başladığını, inşaat çalışması bittikten sonra 2014 yılında davacı şirkete borçlarını ödeyip hatta teminatı davacı şirkete aktararak aboneliğinin sonlandırılması talebinde bulunduğunu, aboneliğin sonlandırılarak, elektriğin kesildiğini, binada oturumun 2014 yılı civarında başlamış olduğunu, mesken ruhsatının alınmamış olması nedeniyle şantiye elektriğinin kullanıldığını, Kayseri 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/ 158 E. Sayılı dosyasından 24.09.2014 tarihinde yapılan keşifte binada iki dairede iskân olduğunun görüldüğünü, bu dönemde binada oturan kişilerin elektriği açtırarak kullanmaya başladığını, binada müvekkiline dair çalışma bittiğinden şirketin kullanımının söz konusu olmadığını, davacının sunduğu belgeye göre 08.02.2016-14.11.2016 tarihleri arasında endeksin 19.00 kWh olduğunu ve aktif tüketim bulunmadığını, 27.12.2016 tarihinde ise son endeks 158.545,00 olarak tespit edildiğini ve 30.01.2017 tarihinde 97.687,62-TL bedelli borç fatura tahakkuk ettirildiğini, kaçak elektrik bedelinden sorumlu olan kişinin tespit edilmesinin gerektiğini Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği 42. Maddesi kaçak elektrik tanımını yaptığını, buna göre; “ (1) c) Perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşması mevcutken sayaçlara veya ölçü sistemine müdahale ederek, tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle, eksik veya hatalı ölçüm yapılması veya hiç ölçülmeden veya yasal şekilde tesis edilmemiş sayaçtan geçirilerek, mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesi, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilir.” maddesinin olaya uygulanabileceğini, Yargıtay 13.Hukuk Dairesi'nin 15.01.2014 tarih 2013/16514 E.,2014/278 Karar Sayılı Kararında “Somut olayda; davacı, davalının elektrik abonesidir. Davacı aboneliği iptal ettirmedikçe abonelik üzerinden tüketilen normal veya kaçak enerji bedelinden fiili kullanıcı ile birlikte davalıya karşı müteselsilen sorumludur. “denildiğini bu nedenle mahkemece öncelikle müvekkilinin elektrik aboneliğin sonlandırılıp sonlandırılmadığını, eğer sonlanmış ise hangi tarihte sonlandırıldığının belirlenmesini istediklerini, Yargıtay kararları gereğince müvekkilinin aboneliğini iptal ettirmiş ise kaçak elektrik borcundan dolayı sorumlu olmayacağını, Müvekkilinin aboneliğini sonlandırmadan elektrik kullanmasının kacak değil, usulsüz kullanım olarak değerlendirilmesi gerektiğini ve borç miktarının o dönemin tarifesine göre hesaplanması gerektiğini, eğer usulsüz kullanım var ise müvekkili ile birlikte fiili kullanımı gerçekleştirenin de sorumlu olduğundan fiili kullanımı yapan kişilerin davaya dâhil edilmesi gerektiğini, fiili kullananların 2014 yılından 27.12.2016 yılına kadar olan dönemde oturan kişiler olduğunu, bu dönemde binada oturan kişiler ihtarname ve kabullerine göre ... , ... , ... , ... , ... , ... , ... , ... , ... , ... ve ... olduğunu, belirterek davacının itirazının iptaline ilişkin talebinin usulden reddini, usulden red taleplerinin kabul edilmediği takdirde davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda "...Toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları, mahkememizce toplanmış usulüne uygun deliller olarak değerlendirilmiş buna göre, davacının Kayseri 4. Asliye Hukuk Mahkemesinde ... blok yönetim kurulu aleyhine açmış olduğu dava konusu, elektrik kullanım bedelinden kaynaklı alacağın tahsili istemine ilişkin davada, öncelikle Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/100 Esas 2018/445 Karar sayılı dosyası kapsamında yapılan yargılama sonucu görev yönünden davanın usulden reddine dair 14/05/2018 tarihli gerekçeli kararın taraflarca kanun yoluna başvurulmaması üzerine 11/09/2018 tarihinde kesinleştiği, dosyanın görevsizlik kararı verilmesi üzerine gönderildiği, Kayseri 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/321 Esas 2020/178 Karar sayılı dosya kapsamında yapılan yargılama sonucu 03/07/2020 tarihli gerekçeli kararla pasif husumet yokluğundan ötürü davanın usulden reddine karar verildiği, verilen hükmün istinaf ve temyiz kanun yollarından geçerek 20/05/2021 tarihinde kesinleştiği, mahkemenin gerekçesinde davacı elektrik dağıtım şirketi ile, davalı kat malikleri yönetim kurulu arasında herhangi bir akdi ilişki bulunmadığı ve fakat dosyamız davalısı ... .. A.Ş ile aralarında ... referans nolu 01/09/2010 tarihli bağlantı anlaşması bulunduğu ifade edilmiştir. Bunun üzerine davacı tarafından davalı aleyhine Kayseri Genel İcra Dairesinin ... Esas sayılı icra dosyası kapsamında söz konusu elektrik tüketim bedelinin tahsili istemiyle icra takibi başlatılmış, itiraz üzerine duran icra takibinde itirazını iptali ve takibin devamına dair bu dava açılmıştır. Takip konusu alacak Kayseri 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda bahse konu usulden red kararı ile sonuçlanan takip konusu ... referans numaralı elektrik borcu ve bu borca işletilen gecikme bedeli, KDV ve işlemiş faiz olmak üzere toplam 171.521,02-TL alacak ise de davacı tarafça, dava konusu edilen tutar takipte belirtilen 96.413,42-TL' lik asıl alacak tutarıdır. Benimsenen bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere kaçak/ usulsüz elektrik kullanım tespit tutanağına göre kesilmiş olan elektriğin, sayaçtan bağlantısının yapılarak açıldığı, kullanılan enerji miktarının tespit edilebildiği, tutanak içeriğinin davacı kurum kayıtları ile uyumlu olduğu, kullanılan enerji bedelinin 79.602,24-TL olduğu, bu tutara eklenen %1 enerji fonu bedeli, %2 TRT payı bedeli, %5 BTV bedeli, %18 KDV bedeli olmak üzere toplam tutarın 101.446,88-TL olduğu, bu haliyle davacının başlatmış olduğu icra takip talebinde belirtilen asıl alacak tutarından fazla olduğu ve dolayısıyla davacının başlatmış olduğu icra takibinin yerinde olduğu anlaşılmakla itirazın iptali takibin devamına karar vermek gerekmiş ve aşağıda ki şekilde hüküm tesis edilmiştir. Alacağın likit nitelikte alacak olmaması, diğer bir deyimle alacağın davalı borçlu tarafından belirlenebilir nitelikte olmayan kaçak/ usulsüz elektrik kullanım bedeli olması gözetilerek yasal koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. 1-Davanın KABULÜ ile, Davacının davalı hakkında başlatmış olduğu Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosya kapsamında davalı borçlunun yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİNE, takibin devamına,2-Davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine..." dair karar verilmiştir.
İş bu kararı davalı vekili süresinde istinaf etmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı şirketin takibin dayanağı olan Kayseri 4. Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığını, Kayseri 6. Hukuk Dairesi'nin 14/12/2020 tarih ve 2020/969 Esas, 2020/1068 Karar sayılı dosyası ile istinaf başvurusu ve Yargıtay tarafından da temyiz başvurusu reddedilen dosyaya dayanarak alacak talebinde bulunulduğunu, takipte alacağın dayanağı olarak gecikme bedeli 1.079,83 TL KDV 194,37 TL alacak 96.413,42 TL gösterildiğini, Kayseri 4. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen davanın apartman yönetimine karşı açılmış olduğunu, husumet nedeniyle reddedildiğini, müvekkili şirketin savunma vasıtalarının dinlenmeden verilen kararın tarafları için nasıl sorumluluk doğuracağının anlaşılmadığını, mahkemenin husumetin abone olan kişiye yöneltmesi gerektiğini belirterek kararını verdiğini, verilen kararı onadığını, bu nedenle müvekkilinin karar nedeniyle borçlu olduğunun kabul edilemez olduğunu, yerel mahkeme de açılan davanın İİK 67 anlamında itirazın iptali davası olduğunu, itirazın iptali davasının özel nitelikli bir dava olduğunu, davanın yapılmış olan icra takibine ve takipte gösterilen alacağın dayağına sıkı sıkıya bağlılığını, açılan davada takipte gösterilen farklı delillerin gösterilemeyeceğini, alacaklının davasını takipte gösterdiği delilleri ispatlamak zorunda olduğunu, Kayseri Genel İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyasına yapmış oldukları itirazlarında takibin hangi dönemi kapsadığını, faizin hangi tarihler için işletildiğinin anlaşılmadığını, bunun için açıklama yapılması talebinde bulunduklarını, işletilen faiz miktarının denetlenmediğini, bu konuda bir açıklama yapılmadığı gibi kararda da bu konu üzerinde durulmadan karar oluşturulduğunu, müvekkili şirketin 02/04/20214 tarihinde ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi ... Ada, ... Parsel üzerinde inşaat ruhsatı alarak inşaatın başlatıldığını, müvekkili şirketin inşaat çalışmasını bitirdikten sora 2014 yılında davacı şirkete borçlarını ödeyip hatta teminatı davacı şirkete aktararak aboneliğinin sonlandırılması talebinde bulunulduğunu, aboneliğin sonlandırılıp elektriğin kesildiğini, güvence bedelinin müvekkiline iade edildiğini, olayın tersten irdelendiğinde müvekkilinin davacıda mutlaka güvence bedelinin olduğunu, güvence bedeli varsa talep edilen bedelin irdelenmesi gerektiğini, eğer güvence bedeli iade edilmişse müvekkili şirketin borcunu kapatıp aboneliğini sonlandırdığını, bu nedenle kaçak elektrik işlemine tabi tutulamayacağını, bu konuların taleplerine rağmen yerel mahkemece incelenmediğini, tüm bu nedenlerler yetersiz inceleme ile hukuk ve Yargıtay kararlarının aksi yöne verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;Davacı, icra takip talebinde asıl alacak,gecikme bedeli,KDV ve işlemiş faiz kalemleri olmak üzere toplam 171.521,02TL alacağın TCMB'nin kısa vadeli kredilere uyguladığı faiz oranı üzerinden temerrüt faiziyle tahsilini talep ederken dava dilekçesinin "DAVA KONUSU" başlıklı kısımda başlatılan takibe davalının itiraz ettiği belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına mahkum edilmesini istemiş, söz konusu dava dilekçesinin "SONUÇ VE İSTEM" kısmında ise fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla tüm feriler hariç 96.413,42TL asıl alacak üzerinden takibin devamı ve takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması talep ettiği görüldüğünden her iki bölümdeki beyanları ve talebi arasında çelişki ve müphemlik bulunduğu anlaşılmıştır.
Bu durumda mahkemece HMK 31. Md uyarınca öncelikle davacı yandan dava dilekçesindeki talebinin tam olarak ne olduğu yani takibin (takip talebi/ödeme emrindeki) tüm alacak yönünden mi yoksa zikredilen asıl alacakla sınırlı olarak mı kaldığı yerden devamının istendiği açıklattırılarak, eğer talebinin asıl alacakla sınırlı ise HMK'nın 26. maddesi gereğince taleple bağlı kalınarak, aksine tüm alacak kalemleri yönünden olduğu anlaşılır ise dava dilekçesindeki harca esas değerin 96.413,42 TL olarak gösterilmiş olması nedeniyle toplam takip ve dava değeri üzerinden eksik harcın ikmâl ettirilmesi ve ondan sonra müteakip işlemlere devam edilmesi,tüm takip miktarı üzerinden itirazın iptali isteniyorsa ve buna göre eksik harç da ikmal edilir ise bu sefer de takip talebi/ödeme emrindeki herbir alacak kaleminin türü ve talep miktarları gözetilerek ve yine işbu herbir alacak kalemi yönünden olmak üzere,icra takip tarihi itibariyle tarafların alacak-borç durumlarının ne olduğu ve miktarları yönünden olmak üzere ayrıntılı,gerekçeli ve denetime elverişli şekilde bilirkişi hesabı (Gerektiğinde bu yönlerden, daha önce rapor vermiş olan bilirkişiden ek rapor alınmak suretiyle) yaptırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve değerlendirme ile ilk derece mahkemesince yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.Tüm bu sebeplerle 6100 sayılı HMK'nın 353/(1)-a.6. maddesi gereğince Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle yukarıda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra sonucuna göre esastan bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye geri gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile,
2-Kayseri 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 19/01/2023 tarih 2021/867 Esas, 2023/25 Karar sayılı kararının HMK' nun 353/1-a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
3-HMK nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca,Mahkemece yukarıda belirtildiği şekilde uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanması ve değerlendirilmesi ile sonucuna göre bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf eden davalı taraftan tahsil edilen istinaf karar harcının talebi halinde kendisine iadesine,
5-İstinaf eden davalının yaptığı istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf yoluna başvurma harcının ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda değerlendirilmesine,
6-HMK'nun 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; HMK'nın 359/4 maddesi gereğince de karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
7-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK'nın 353/1-a.6 maddesi uyarınca oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.27/04/2023



Full & Egal Universal Law Academy