Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/733 Esas 2023/779 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2023/733
Karar No: 2023/779
Karar Tarihi: 27.04.2023

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/733
KARAR NO: 2023/779
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/01/2023
ESAS NO: 2021/433
KARAR NO: 2023/52
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ:27/04/2023
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ:03/05/2023
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 25/01/2023 tarih ve 2021/433 Esas 2023/52 Karar sayılı ilamına karşı ,taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya dairemize gelmekle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı işletmenin davalıdan alacağını teminen davalı/borçlu aleyhine Kayseri Genel İcra Müdürlüğü'nün ... E. sayılı dosyasıyla genel haciz yoluyla ( örnek 7) takip başlatmış olduğunu, davalının haksız ve kötü niyetli bir şekilde borca itiraz etmiş, itiraz üzerine İcra Müdürlüğünce takip durdurulmuş olduğunu, davalı/borçlunun itirazı yasaya aykırı olduğunu, davacı ile davalı borçlu ... arasında gerçekleşen birçok ticari alış verişin sonucunda davacı işletmenin söz konusu satımdan doğan yükümlülüğünü yerine getirmiş, satım konusu ürünleri teslim etmiş ve usulüne uygun düzenlediği; faturaları davalıya e-arşiv fatura ile göndererek bedelinin ödenmesini talep etmiş olduğunu, davalı borçlunun satım konusu ürünleri usulünce teslim alarak uhdesine geçirmiş, faturaları defterine işlemiş, faturalara bedellerine ve ürünlere karşı herhangi bir itirazı bulunmamış olduğunu, fakat faturalar miktarına göre yapılan ödeme düşüldüğünde davacının 50.215,76 TL cari hesap bakiyesi alacağı kalmış ve davalı tarafından ödenmemiş olduğunu, TTK Madde 21’in bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiğini, HMK Madde 222 ve TTK maddi 64’ündikkate alınması gerektiğini, davacı işletmenin söz konusu satıma ilişkin ürünleri usulünce davalıya teslim ettiğini, davalının söz konusu takibe yaptığı itiraz borca yönelik olup aldığı ürünler açısından bir beyanda bulunmamış olduğunu, davalının davacı tarafından kendisine satılan ürünlerin ödenmeyen bedelinden kaynaklı icra takibine haksız ve mesnetsiz şekilde yaptığı itirazın tarafımızı oyalamaya yönelik bir çabadan ibaret olduğu hususu kuşkusuz olup; davalının söz konusu ticari ilişki kapsamında gerçekleşen satımlar, fatura bedelleri ve ürünlerin teslimi hususunda bir itirazı olmazken söz konusu satım bedelini ödeme noktasında yaptığı itiraz apaçık hukuka ve hakkaniyete aykırılık teşkil etmekte olduğunu, borçlu davalıya borcunu ödemesine ilişkin defaatle sözlü ihtar yapılmış fakat davalı hiçbir şekilde borcunu ödemeye yanaşmadığını, davalının takibe itirazı üzerine arabulucuya başvurulmasına rağmen sonuç alınamadığını belirterek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALI VEKİLİNİN İLK DERECE MAHKEMESİNE SUNDUĞU CEVAP DİLEKÇESİNDEN ÖZETLE;Görev itirazları olduğunu, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, davalının davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, davacı tarafın 50.215,76 TL alacağı olduğu iddiasını kesinlikle kabul etmediklerini, İddiaların TMK 6. ve HMK 190. maddeleri uyarınca ispat edilmesi gerekmekte olduğunu, davalı ve davacı arasında zaman zaman alacak verecek ilişkisi kurulmuş ise de davalının cari hesaplarını kontrol ettiğinde davacının hiç bir hak ve alacağının olmadığını tespit etmiş olduğunu, yargılama aşamasında muhasebe kayıtlarının incelenmesi neticesinde de iddialarımız doğrulanmış olacağını, davalı tarafından davacı tarafa 25.12.2021 - 22.03.2021 tarihleri arasında bir çok defa ödemeler yapılmış olduğunu, davacı tarafın ''icra takip dosyasına borca itiraz dilekçesi sunulurken ticari ilişki açısından gerçekleşen satımlar, fatura bedelleri ve ürünlerin teslimi hususunda bir itirazın bulunmaması, bu nedenle söz konusu satım bedelini ödeme noktasında yapılan itirazın hukuka ve hakkaniyete aykırılık teşkil ettiği'' iddiaları hukuken temelsiz ve gerçeğe aykırı olup, davalının icra takip dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesinde bu nedenleri gösterme gibi bir zorunluluğu da bulunmadığını, iddiaları kesinlikle kabul etmemekle birlikte davacı tarafça alacağın % 20'sinden aşağı olmamak üzere talep edilen icra inkar tazminatının da kabulü mümkün olmadığını, zira alacağın varlığının tespitinin yargılamayı gerektirdiği durumlarda icra inkar tazminatına hükmedilmesi hukuka aykırı olduğunu, dava konusu talepler ile ilgili olarak hak düşürücü ve zaman aşımı itirazları olduğunu, ayrıca dava dilekçesinin 4. Maddesinde arabuluculuk sürecinin içeriğine ilişkin olarak bilgi paylaşılmış olup, gizlilik kuralı ihlal edilmiş olduğunu belirterek davanın reddi ile tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; "...her ne kadar davalı tarafça davanın reddine karar verilmesi talep edilmiş ise de, davacının takip konusu cari hesap alacağı iddiası nedeni ile alacaklı olup olmadığının tespiti için deliller toplanarak 23/02/2022 tarihli bilirkişi raporu alınmıştır. Rapora itiraz edilmesi üzerine 02/04/2022 tarihli ek rapor alınmış ve yine söz konusu rapora da itiraz edilmesi ile 08/09/2022 tarihli 2. Ek rapor alınmış ve raporlarda davacı tarafından düzenlenen faturaların davalı defterinde kayıtlı olduğu ve son rapor itibari ile davalının yapmış olduğu ödemelerin toplamının dikkate alınması ile davacının 25.970,94 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir. Davalı tarafça ... firmasına yapılan ödemenin davacıya olan borç nedeni ile yapıldığının belirtilmiş olmasına rağmen davalı tarafça sunulan fatura örneğindeki adres ile ticaret sicil kaydında gelen sicil dosyasındaki şirket adresin aynı olmasına karşılık şirketin ortakları arasında davacının bulunmadığı ve davacı ile söz konusu şirketin resmi ilişkisinin anlaşılamaması nedeni ile davalı tarafın bu savunmasına itibar edilmemiştir. Davalının taraflar arasındaki ilişkiyi kabul ederek ödeme savunmasında bulunması nedeni ile tüm ödemenin ispatı yönünden ispat yükünün davalıda olduğu anlaşılarak davalının delilleri arasında yemin delilinin olması nedeni ile davalı tarafa yemin hatırlatılmış ve davalı tarafça yemine başvurulması üzerine davacı duruşmaya gelerek Mahkeme huzurunda usulüne uygun olarak alacaklı olduğu hususunda yemin etmiş ve bu şekilde davacının bilirkişi raporu ile de tespit edildiği üzere davalıdan 25.970,94 TL alacaklı olduğu anlaşılmış ve böylece, davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün ... sayılı dosyasına davalı tarafça yapılmış olan itirazın kısmen iptali ile takibin 25.970,94 TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, kabul edilen alacak bedeli olan 25.970,94 TL'nin %20 si oranında icra inkar tazminatının İİK madde 67 gereğince davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalı tarafça takibin haksız ve kötüniyetle yapıldığı ispatlanamadığından davalı tarafın tazminat talebinin İİK madde 67/2 gereğince REDDİNE karar vermek gerekmiş ve hüküm kurulmuştur.1-DAVANIN KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE, Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün ... sayılı dosyasına davalı tarafça yapılmış olan itirazın kısmen iptali ile takibin 25.970,94 TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, 2-Kabul edilen alacak bedeli olan 25.970,94 TL'nin %20 si oranında icra inkar tazminatının İİK madde 67 gereğince davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 3- Davalı tarafça takibin haksız ve kötüniyetle yapıldığı ispatlanamadığından davalı tarafın tazminat talebinin İİK madde 67/2 gereğince REDDİNE..." dair karar verilmiştir.
İş bu kararı taraf vekilleri süresinde istinaf etmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :Davalı vekilinin istinaf dilekçesinden özetle; itirazlara rağmen yanlış değerlendirme ile düzenlenen bilirkişi raporu dikkate alınarak müvekkil aleyhine hüküm oluşturulduğu, davacı tarafı ait olan ... firmasına kredi kartı ile yapılan ödemelerin dikkate alınmadığını, 08.06.2023 tarihli celsede rapor düzenlenirken ... Şirketinin davacı ile ilgisi ipta edilemediğinden davacıya yapılan ödeme olarak dikkate alınmaması şeklinde değerlendirme yapılmış ise de ... Ürünleri- ... adına müvekkilimize hitaben fatura düzenlendiği, ilgili bankaya müzekkere yazılıp, hesabın kime ait olduğu kolay bir şekilde öğrenebilinecekken yerel mahkemenini eksik araştırma yaptığını, gerekçeli kararda karşılık şirketin ortakları arasında davacının bulunmadığı ve davacı ile söz konusu şirketin resmi ilişkisinin anlaşılamaması nedeni ile davalı tarafın bu savunmasına itibar edilmediği değerlendirmesinin yanlış olduğu, yemin deliline dayanmış olmalarına nedeniyle taraflarınca yemin metni hazırlamaları için süre verildiği ancak hazırlanan yemin metni uyarınca davacı tarafa yemin yaptırılması gerekirken mahkemece resen düzenlenen metin uyarınca yemin yaptırıldığı, tehiri icra taleplerinin kabulü ile Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 25.01.2023 tarih ve 2021/433 E.-2023/52 K. Sayılı ilamının kaldırılarak davanın reddini, haksız ve kötü niyetli olarak icra takibi yapılmasından dolayı iddia edilen alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatınını davacıdan alınarak müvekkile verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine dayanak istinaf talebinde bulunulmuştur.Davacı vekilinin istinaf dilekçesinden özetle; Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2021/433 Esas - 2023/52 K. Sayılı kararıyla davanın kısmen kabulü verilmişse de davanın tam kabulüne karar verilmesine, bilirkişi incelemelerine yönelik itirazların ve sunduğu bilgi-belgelerin dikkate alınmadığını, delillerin doğru değerlendirilmediğini, 18/04/2022 tarihli itirazlarında ..Şubesi'nden gelen ve bilirkişi tarafından dikkate alınmayan ödemelerin davalının hesabına iadeten gönderildiğinini tespit edildiği, yeniden inceleme yapılması halinde müvekkilinin alacağının bilirkişice hesaplanandan daha fazla olduğunun tespit edilebileceğini, bilirkişi tarafından yapılan itirazların tam olarak dikkate alınması halinde ilk derece mahkemesi tarafından ek rapor düzenlettirilerk müvekkilin tüm hesap hareketlerinin tam olarak ortaya çıkacağını, tehir-i icra talepli istinaf başvurusunun kabulü ile Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2021/433 Esas - 2023/52 K. Sayılı kararın kaldırılmasını, davanın tam kabulünü, eksiklerin giderilmesi için dosyanın yerel mahkemeye gönderilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:Dava, cari hesap bakiyesinden doğan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkemece hükme esas alınan (ek 2' nci ) bilirkişi raporundaki tespit ve değerlendirmelere, söz konusu raporda davacı ve davalı yanca borca yönelik yapıldığı ileri sürülen bazı ödemelerin hesaplamaya dahil edilmemesinde ve ilk derece mahkemesince bu hesaplamaya itibar edilmesinde isabetsizlik bulunmamasına ve ilk derece mahkemesinin kanıtları takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığının anlaşılmış olmasına göre davanın kısmen kabulüne,kısmen reddine dair karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davacı ile davalı taraf vekillerince yapılan istinaf itirazlarının yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.Sonuç itibariyle; yerel mahkemece verilen kararda yazılı açıklamalara,yasal sebep ve gerekçelere binaen kararda usul,yasa ve dosya kapsamı yönlerinden herhangi bir aykırılığın bulunmadığı,kararın hukuka uygun olduğu, dolayısıyla usul ve yasaya uygun mahkeme kararına yapılan istinaf itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.Belirtilen nedenlerle, davacı vekili ile davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurularının HMK'nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca ayrı ayrı esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekili ile davalı vekilinin Kayseri 2.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 25/01/2023 tarih ve 2021/433 Esas 2023/52 Karar sayılı ilamına karşı yaptığı istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf eden davalıdan alınması gerekli olan 1.774,07 TL istinaf karar ve ilam harcından istinaf eden davalı tarafından peşin yatırılmış 443,50TL harcın mahsubu ile bakiye eksik kalan 1.330,57TL istinaf karar ve ilam harcının istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye Gelir kaydına,
3-İstinaf eden davacıdan alınması gereken istinaf karar harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
4-İstinaf eden taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendileri üzerinde bırakılmasına,
5-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-HMK'nun 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; HMK'nın 359/4 maddesi gereğince de karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK' nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibarıyla KESİN olarak oybirliğiyle karar verildi.27/04/2023



Full & Egal Universal Law Academy