Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/612 Esas 2023/667 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2023/612
Karar No: 2023/667
Karar Tarihi: 06.04.2023

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/612
KARAR NO: 2023/667
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/01/2023-03/03/2023
ESAS NO: 2021/870
KARAR NO : 2023/42 Ek Karar
DAVANIN KONUSU: Sigorta (Ziraat Sigortası Kaynaklı)
KARAR TARİHİ: 06/04/2023
KARAR YAZIM TARİHİ: 06/04/2023
KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ'nin istinafa konu edilen 24/01/2023 tarih ve 2021/870 E - 2023/42 K kararına karşı süresi içinde davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkiline ait tarlalar için davalı sigorta şirketine ...,...,...,...,...,...,...,...,...,...,...,...,... poliçe numaraları ile devlet destekli köy bazlı kuraklık verim sigortası yaptırdığını, 14.09.2021 karar tarihli 2021/4 karar numaralı ilçe tahkim komisyonu kararından anlaşılacağı üzere 2021 yılında... İlçesi'nin tüm mahallelerinde arpa ve buğday için verim kaybı oranının %35 olarak belirlendiğini, ilçe hasar tespit komisyonu kararından anlaşılacağı Üzere 2021 yılı için %35 hasar oranınını belirlendiğini, müvekkilinin bu karar doğrultusunda davalı sigorta şirketine başvurarak mağduriyetinin giderilmesini talep ettiğini, davalı sigorta şirketinin başvuruya olumsuz yanıt verdiğini, davalı sigorta şirketinin aradığı kriterin 030 hasar olduğunu, müvekkilinin talebinin kabul görmesi gerekirken olumsuz yanıt verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, açıklanan nedenlerle; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 10,00TL hasar bedelinin hasar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline, yargılama giderinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının talebinin teminat dışı olduğunu, bu sebeple davanın reddinin gerekliğini, yetki itirazında bulunduklarını, davacının delillerinin taraflarına tebliğ edilmediğini, tazminata konu olabilecek bir hasarın meydana gelmediğini, teminat dışı hale istinaden açılan iş bu davanın reddinin gerektiğini, müvekkilini ancak poliçede belirtilen tutar kadar sorumlu olduğunu, teminat limitini aşan miktar için sorumluluğunun olmayacağını, davacı tarafın %35 hasar iddiasından bulunduğunu, bu orana ilişkin gerekçe sunmadığını, hasar oranının belirlenmesi için bilirkişi incelemesi talepleri olduğunu, davacının hasar tarihinden itibaren faiz talebinin reddinin gerektiğini, şayet faize hükmedilecekse başlangıcın ancak dava tarihi olarak belirlenebileceğini belirterek davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesin talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; "...Davacının devlet destekli köy bazlı kuraklık verim sigortası yaptırdığı, 14.09.2021 karar tarihli 2021/4 karar numaralı ilçe tahkim komisyonu kararı ile 2021 yılında... İlçesi'nin tüm mahallelerinde arpa ve buğday için verim kaybı oranının %35 olarak belirlendiği, ilçe hasar tespit komisyonu kararı ile 2021 yılı için %35 hasar oranınını belirlendiğini, bunun üzerine davacının sigorta şirketine zararın karşılanması hususunda başvuruda bulunduğu anlaşılmıştır. Davalı tarafından davacının talebinin teminat dışı olduğu savunulmuş ise de; Mahkememizce alınan 04/08/2022 tarihli bilirkişi raporu ile Poliçede gösterilen teminat miktarları ve davacının verim kaybından kaynaklanan zararına göre dosya kapsamında davacının verim kaybının her bir poliçe için hesaplama yapıldığı, davacının davalı sigorta şirketi nezdinde düzenlenen poliçeleri kapsamında hesaplanan verim kaybı zararı toplamı 17.021,58-TL olarak hesaplanmıştır. İtirazlar doğrultusunda aldırılan 03/10/2022 tarihli bilirkişi ek raporu ile, İlçe Hasar tespit Komisyonu 10/08/2021 tarih ve ... nolu kararı ile ilçede yapılan çalışmalarda sadece hububat (Buğday ve arpa) ekilişlerinde %35 kuraklık zararı olduğunu, 130 kişinin müracaatı olduğunu, 6 kişinin ... kuraklık poliçesinin olmadığını, 2 kişinin de ÇKS kaydının olmadığını geriye kalan 122 kişinin borç desteğinden yararlanmalarına yönelik işlem yapılmasını, %35 kuraklık zararı olması hasebiyle 2015 sayılı kararname kapsamındaki destekten yararlanmalarını, komisyon karar tarihinden itibaren 1 ay içerisinde ... A.Ş ve Tarım Kredi Kooperatiflerine müracaatların yapılmasını, borçlarının 1 yıl süreyle ertelenmesini karara bağlamıştır. Davacının bu kararname çerçevesinde 15.124,50-TL kuraklık desteğinden yararlandığı, 2021 yılı Kayseri Üretiminin ortalama Maliyet verim ve satış fiyatları çizelgesinde Buğday verimi sulu da 432 kg/da kuru da 172/kg/da olup davacının buğday üretimi ve verimi ortalama 283,52 kg olup Kayseri verim ortalamasının üzerinde olduğu, davacının davalı sigorta şirketi nezdinde düzenlenen poliçeleri kapsamında hesaplanan verim kaybı zararı toplamının 17.021,58-TL olarak hesaplandığı da dikkate alınarak, davacının davasının kabulü ile, 17.021,58-TL tazminat bedelinin dava tarihi olan 10/12/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.-Davanın KABULÜ İLE, 17.021,58-TL tazminat bedelinin dava tarihi olan 10/12/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,..." şeklinde karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı tarafından yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
Davalı vekili işbu kararı istinaf etmiş,mahkeme 03/03/2023 tarihli ek kararıyla HMK 341/2 uyarınca,miktara göre kararın kesin olması nedeniyle istinaf dilekçesinin reddine karar vermiş,davalı vekili işbu ek kararı da süresinde istinaf etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2021/870 E. 2023/42 K. sayılı kararının, kararın kamu düzenine aykırılık teşkil etmesi nedeniyle istinaf incelemesi neticesinde kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesini talep ettiğini, gerekçeli karar, kamu düzenine aykırılık teşkil ettiğini, kararın kesinlik sınırı gözetilmeden istinaf incelemesi neticesinde kaldırılması gerektiğini , yerel mahkemece hazırlanan gerekçeli kararda, davacı tarafın iddia ve savunmaları özetlendiğini ve bilirkişi raporuna değinilmekle yetinildiğini, ilgili karar, hükmün verilmesini haklı gösteren makul gerekçeleri barındırmamakla birlikte dava ve cevap dilekçelerinin özeti ile bilirkişinin değerlendirmesinden ibaret olduğunu, yazılı beyanlarında sunulan hususların dikkate alınmadığını ve davanın reddine karar verilmesi gerekirken hukuka aykırı şekilde davanın kesin olarak kabulüne karar verildiğini, mahkeme kararlarının gerekçeli olması, yargılamada taraf beyanlarının tüm yönleriyle esas alınması adil yargılanmanın temel unsurlarından biri olduğunu hukuk devletinin ve hukuki güvenlik ilkesinin de bir gereği olduğunu, yerel mahkemece, işbu davanın tarafı olmadıklarını ve husumetin yanlış kişiye yöneltildiğine ilişkin beyanlarının dikkate alınmadığını, yargıtay'a göre, hukuka uygunluk denetiminin yapılabilmesi için, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş ve hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren bir gerekçelendirmenin bulunması zorunlu olduğunu, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2016/16428 E. 24.05.2016 tarih ve 2016/12347 K. Sayılı Kararının emsal nitelikte karar olduğunu, bu karar doğrultusunda, hükmün hangi nedenle ve hangi gerekçelerle verildiğinin açık ve anlaşılır olması, yalnızca davacının beyanlarına dayanılarak karar verilmemesi gerektiğini, hukuki dayanaktan yoksun yerel mahkemenin kararının bozulması gerektiğini, yerel mahkeme tarafından itirazlarının, dikkate alınmadan husumet yokluğu olduğuna dair beyanlarının değerlendirilmeden karar verildiğini, davacı tarafından yaptırılan poliçeler dosya içeriğinde görüleceği üzere ... Köy Bazlı Kuraklık Verim Sigortası'na ait olduğunu 5363Sayılı Tarım Sigortaları Kanunu'nda işbu dava konusu poliçeler ve sorumluluklarına ilişkin hükümler mevcut olduğunu, ...in bir havuz niteliğinde olduğunu sigorta şirketleri poliçeleri düzenleyerek adeta acente gibi işlem yaptığını ve yine sigorta şirketlerinin bu poliçeler doğrultusunda zararın tazminine ilişkin sorumluluğu bulunmadığını, İlgili madde uyarınca sigorta şirketleri poliçe kesiminin akabinde elde ettikleri primin tamamını ...'e devretmekle yükümlü olduğunu, bu nedenle ve bu doğrultuda tarım sigortaları ile ilgili rizikoları da yine ...in ödemekle mükellef olduğunu Kanun maddesine görüleceği üzere Tarım Sigortalarına ait poliçelerde gerçekleşen rizkolar sonucu ortaya çıkan hasarın tazmini ... A.Ş.'ye ait olduğunu, Tarım sigortalarında sigorta şirketlerinin adeta acente görevi görmekte olduğunu hasarların tazmini tamamen ...'e ait olduğunu, Mahkemece işbu hususun dikkate alınarak davada müvekkil şirketin sıfat yokluğu gerekçesiyle davanın esastan reddine karar verilmesi gerekirken kabul kararı açıkça hatalı olduğunu, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, Esas: 2009/8089 Karar: 2011/1657 Sayılı Kararının emsal nitelikte karar olduğunu, izah olunan ve re'sen takdir edilecek sebeplerle; Dairenizce yapılacak inceleme sonuçlanıncaya dek hükmün icrasının ertelenmesine Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2021/870 E. 2023/42 K. sayılı kararının kaldırılmasına, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili tarafından sunulan istinafa cevap dilekçesinde özetle; Davalı vekilinin, haksız ve kötüniyetli istinaf dilekçesi ile ek kararın istinafı dilekçesini kabul etmediklerini öncelikle yerel mahkeme tarafından verilen kararın kesin olup davalı vekilinin istinaf başvurularının esastan reddi gerektiğini, yerel mahkeme kararın usul ve yasaya uygun olduğunu davalı vekilinin istinaf başvurularının esastan reddi gerektiğini, zira yerel mahkemece delillerin toplandığını, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi incelemelerinin yaptırıldığını ve davalarının kabulüne karar verdiğini, verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğunu, tüm dosya kapsamı incelendiğinde davalı vekilinin yapmış olduğu haksız istinaf başvurularının esastan reddi gerektiğini, arz ve izah edilen nedenlerden dolayı davalı vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmesini; yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK'nın 355. maddesine göre "İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir" şeklinde düzenleme bulunmaktadır.Dava, sigorta sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir.
Dosya kapsamında toplanan deliller, somut olayın özelliklerine uygun bilirkişi raporu, ilk derece mahkemesinin olay nitelendirilmesi ve gerekçesi nazara alındığında, karar tarihi olan 24/01/2023 itibariyle istinaf karar sınırının 17.830,00TL olduğu, davalı aleyhine 17.021,58 TL hüküm kurulduğu, iş bu halde davalının kesin nitelikteki karara karşı istinaf hak ve yetkisinin bulunmaması nedeni ile istinaf başvurusunun reddine ilişkin 03/03/2023 tarihli ve 2021/870 Esas, 2023/42 Karar sayılı ek kararda hukuka aykırılık bulunmadığından davalının ek kararla ilgili istinaf başvurusunun HMK nun 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiş,bu nedenle de asıl istinaf dilekçesi kapsamında istinaf sebepleri incelenmemiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ'nin istinafa konu edilen 03/03/2023 tarih ve 2021/870 E - 2023/42 K sayılı ek kararının hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 179,90 TL istinaf karar ve ilam harcından istinaf eden davalı tarafından peşin yatırılmış 300,00 TL harcın mahsubu ile bakiye artan 120,10 TL istinaf karar harcının talebi halinde davalıya iadesine,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK'nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK'nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 362/1-a bendi uyarınca KESİN olarak oy birliği ile karar verildi. 06/04/2023



Full & Egal Universal Law Academy