Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1008 Esas 2023/305 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2022/1008
Karar No: 2023/305
Karar Tarihi: 12.04.2023

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:
KARAR NO:
HAKİM:
KATİP: .
DAVACI
VEKİLİ:
DAVALI :
VEKİLİ:
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:
KARAR TARİHİ:
KARAR YAZIM TARİHİ:
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davacı şirketin ... Elektrik İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti. isimli firması üzerinden cari faaliyetini sürdürmekte olup davalı tarafa çeşitli elektrik tesisatı ürünleri satışı yapmış ve ... tarih, ... nolu 18.440,72 TL tutarlı fatura düzenlenmek suretiyle ürünlerin davalıya teslim edilmiş olduğunu, davalı tarafından satın alınan ürünler için yukarıda belirtilen e- fatura düzenlenmiş ve davalı tarafça faturaya yönelik herhangi bir itirazda da bulunulmamış olduğunu, TTK'nın 21/2 maddesi gereği davalı tarafça icra takibine konu borcun kabul edilmiş olduğunu ancak ürünlerin teslim edilmesine rağmen davalı tarafından ödeme yapılmamış olup davalı tarafla yapılan şifahi görüşmelerden de sonuç alınamadığını, bunun üzerine davacı adına davalı aleyhine ... Genel İcra Müdürlüğü'nün... Esas sayılı icra takibi başlatılmış, davalı tarafından mesnetsiz, yersiz ve hukuka aykırı şekilde takibe itiraz edilmiş olması nedeni ile huzurdaki itirazın iptali davasının açıldığını, taraflar arasında ticari alım satımdan kaynaklı davacının alacağı mevcut olup takipte talep olunan faiz oranı da hukuka uygun olduğunu, davalı/borçlu tarafından borçtan kaçınmak amacıyla soyut ve mesnetsiz şekilde icra takibine itiraz edildiğini belirterek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davalı aleyhine davacı ... Elektrik İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti. tarafından .... Genel İcra Müdürlüğü’nün ... Esas sayılı icra dosyası ile takip talebi 18.440,72 TL tutarlı takip başlatılmış; ... tarihinde taraflarınca haklı olarak borca itiraz edilmiş olduğunu, işbu itirazın iptali davasına konu olan faturada belirtilen mallara ilişkin dosyada herhangi bir irsaliye ve teslim fişi bulunmadığını, davalının söz konusu faturada belirtilen malzemeleri kesinlikle almamış olduğunu, işbu davanın hukuka aykırı olduğunu, davacı şirket ... Elektrik İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti. İsimli firması üzerinden cari faaliyetini sürdürmekte olup davalı ...'e elektrik tesisatı ürünleri satışını yaptığını ve fatura düzenlemiş olduğunu beyan ettiğini, davalı ...'e malları satın aldığına dair irsaliye fişi düzenlenmediğini, buna rağmen icra takibi başlatıldığını, böyle bir borcun olduğunu ispatlamadan davalıya karşı başlatılan icra takibinin hukuka aykırı olduğunu ayrıca davalı ... ile ... Elektrik Şirketinin ...deki ticari piyasada alışverişi olduğunu, bunun taraflarına gelmeyen malların bu alışverişin dışında olduğunu, lakin davalının ... adında bir müşterisi bulunmakta olduğunu, bu ... adlı şahsın davalı aracılığıyla daha önce ... Elektrikten alışveriş yapmış ve yine en son alışverişlerinde de ekte de sunacakları ... keşide tarihli keşide yeri ... olan ....'e ait çeki firma sahibi Nurettin Setenci'ye vermiş olduğunu, bu verilen çek ibraz tarihinde ödenmemiş olup daha sonra davalının ve ... elektriğin yetkilisi ... arasında geçen Whatsapp yazışmalarında da anlaşılacağı üzere davalıya sorulan çekle herhangi bir ilgisinin bulunmadığının açıkça görülmekte olduğunu, ... "...bu çeki napacağız, işleme koyuyorlar bilgin olsun" şeklinde davalıya yazmış davalının da "Koy abim benimle bir alakası yok zaten " şeklinde konuşmuşlar bulunduğunu, ve bu ekran görüntüsünü mahkemeye sunduklarını, dosyada sundukları çek ve ekran görüntüleri yazılı delil başlangıcı teşkil edeceğinden dolayı tanık dinletme talepleri mevcut olduğunu, çeki veren ... ve ...’in tanıkları olup kendilerinin bu olaya ilişkin dinlenmesini istediklerini, davalıya fatura ile başlatılan bu takip davacının dürüstlük kurallarına aykırı hareket ettiğinin bir göstergesi olduğunu, işbu faturada yazılı malzemeler ekte sunacakları çeki veren şahıslara yapılmış olup sırf daha önce davalı aracılığıyla tanışan taraflardan tahsilat yapamayan alacaklının davalıya bu haksız icra takibini yönlendirmiş olduğunu, Çek karşılıksız kalınca davalıya çeki ne olacağını soran şahıs davalıdan tatmin edici bir cevap alamayınca işbu haksız yola başvurmuş olduğunu, faturada yazılı malların kesinlikle ve kesinlikle davalıya teslim edilmediğini, davalının davacı tarafından aleyhine başlatılan icra takibinde borçlu olduğu herhangi bir rakam bulunmadığını, ilgili borcun borçlusu ve muhatabının davalı olmadığını belirterek davanın reddine ve tazminata karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, davacının ....Genel İcra Müdürlüğü’nün ...Esas sayılı dosyası nedeni ile davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarı hususlarına ilişkin davadır.
...Genel İcra Dairesi'nin....sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklının ... Elektrik İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi olduğu, borçlunun ... olduğu, takibin 18.440,72-TL alacak nedeniyle ilamsız takip başlatıldığı, anlaşılmıştır.
Gevher Nesibe Vergi Dairesi'ne, Mimar Sinan Vergi Dairesi'ne, .... Genel İcra Dairesi'ne yazılan müzekkerelere cevap verildiği ve ilgili evrakların dosya arasına alınmış olduğu görülmüştür.
Ticari davalar, mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç gruba ayrılır.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalar olup, TTK'nın 4/1. maddesinde sayılmışlardır. Ayrıca, Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK'nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalar olup, iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi ve iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı TTK, 6762 sayılı TTK'dan farklı olarak mutlak ticari davalar (kanundan dolayı ticari dava sayılanlar) haricindeki ticari davaları "ticari iş" kriterine göre değil de "ticari işletme" kriterine göre belirlemiştir.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK'da yeterli görülmüştür.
Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2014/1026 E, -2015/1765 K)
TTK 11. maddesinde ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletme şeklinde tanımlanmıştır. TTK’nın 15. maddesinde esnaf, ister gezici olsun ister bir dükkânda veya bir sokağın belirli yerlerinde sabit bulunsun, ekonomik faaliyeti sermayesinden fazla bedenî çalışmasına dayanan ve geliri 11. maddenin ikinci fıkrası uyarınca çıkarılacak kararnamede gösterilen sınırı aşmayan ve sanat veya ticaretle uğraşan kişi esnaftır." şeklinde tanımlanmıştır.
Mülga 6762 sayılı yasanın 1463. maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 18.06.2007 tarihinde kararlaştırılıp, 21.07.2007 tarih ve 26589 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 2007/12362 sayılı Bakanlar Kurulu Kararında esnaf - tacir ayırımının nasıl yapılacağı belirlenmiş, 6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 10. maddesinde ticari işletmeler hakkında 6102 sayılı TTK'nın 11/2 madde ve fıkrasında öngörülen Bakanlar Kurulu kararı çıkarılıncaya kadar yürürlükte bulunan düzenlemelerin uygulanacağı belirtilmiş olduğundan Bakanlar Kurulu kararının uygulanmasına devam edilerek esnaf ve tacir ayrımının anılan kararda belirtilen kıstasların değerlendirilmesi suretiyle yapılması gerekmektedir. Bir kimsenin vergi mükellefi olması, TTK yönünden de tacir kabul edilmesini gerektirmez. Ticaret siciline ya da Oda'ya kayıtlı olmamak da tacir olmamanın kesin bir kanıtı olmadığı gibi, vergi mükellefi olup olmamak da tacir ve esnaf ayrımında kesin bir ölçüt olarak kabul edilemez.
... Vergi Dairesinin ... tarihli müzekkere cevabında, davalı ...'in işletme hesabı esasına göre defter tutuğunun belirtildiği görülmüştür.
... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi’nin ... E, .... K sayılı kararında “…Somut olayda; dosyadaki bilgi ve belgelerden ... Vergi Dairesi'nin .... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dava dosyası içine gelen müzekkere cevabında, temlik alan davacı ..... tarihinde faaliyetini terk ettiği, işletme hesabı esasına göre defter tuttuğu ve 2. sınıf tüccar olduğunun bildirildiği görülmüştür. Şu halde, dava tarihi itibariyle temlik alan Kamil Türk'ün ticareti terk ettiği ve tacir sıfatının bulunmadığı anlaşılmakla davanın genel hükümler uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerekmektedir.” denildiği görülmüş olup, davanın mutlak ticari dava olmadığı ve dava dosyamız açısından ... Vergi Dairesi’nin yazı cevabına göre davalının işletme hesabına göre defter tuttuğunun belirtildiği anlaşılmakla, davalının VUK madde 177 kapsamında gelirlerinin de düşük olması nedeni ile Mahkememiz görevi kapsamında tacir sayılamayacağından dava konusu yönünden Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu anlaşılmış ve görevsizlik kararı verilmesi gerekmiştir.
6335 Sayılı Yasanın 2. Maddesi ile 6102 Sayılı TTK'nun 5. Maddesinin 3 ve 4 nolu fıkraları değiştirilerek Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki iş bölümü ilişkisi görev ilişkisine dönüştürülmüştür. Görev hususu HMK'nun 114/1-c maddesi uyarına dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında re'sen dikkate alınır.
Mahkememizce açıklanan nedenlerle görevsizlik kararı verilmesi gerekmiş, HMK'nun 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurulması halinde dava dosyasının görevli Asliye Hukuk mahkemelerine gönderilmesine hükmedilmiş, HMK'nun 331/2 maddesi uyarınca görevsizlik kararından sonra Asliye Hukuk mahkemelerinde davaya devam edilmesi halinde yargılama giderlerine Asliye Hukuk Mahkemelerince hükmedileceğinden bu aşamada yargılama harç ve giderlerine hükmedilmemiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-HMK 114/c maddesi uyarınca görev hususu dava şartı olduğundan, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USÛLDEN REDDİNE, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Karar kesinleştiğinde 2 haftalık süre içerisinde talep halinde dosyanın HMK'nun 20. maddesi uyarınca görevli Kayseri Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesi için Tevzi Bürosuna tevdiine,
3-Görevsizlik kararından sonra davaya görevli Asliye Hukuk Mahkemesinde devam edilmesi halinde yargılama giderlerine Asliye Hukuk Mahkemesince hükmedileceğinden bu konuda HMK 331/2. maddesi uyarınca şu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
4-Görevsizlik kararından sonra dosyanın Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmemesi halinde mahkememizce verilecek ek karar ile yargılama harç ve giderleri konusunun karara bağlanmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi'nde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.
Katip ...
e-imza


Hakim ...
e-imza




Full & Egal Universal Law Academy