Kanada Buğday Kurulunun Bunge Canada ve SALIC Canada Ltd. tarafından devralınması işlemine izin verilmesi talebi - Karar Sayı 15-32/456-139
Karar Dilini Çevir:
Rekabet Kurumu
Karar Sayısı: 15-32/456-139
Karar Türü: Birleşme ve Devralma
Konu: Kanada Buğday Kurulunun Bunge Canada ve SALIC Canada Ltd. tarafından devralınması işlemine izin verilmesi talebi
Karar Tarihi: 28.07.2015


Rekabet Kurumu Başkanlığından,
REKABET KURULU KARARI
Dosya Sayısı : 2015-3-44 (Ortak Girişim)
Karar Sayısı : 15-32/456-139
Karar Tarihi : 28.07.2015
A. TOPLANTIYA KATILAN ÜYELER
Başkan : Prof. Dr. Ömer TORLAK
Üyeler : Arslan NARİN, Reşit GÜRPINAR, Fevzi ÖZKAN,
Dr. Metin ARSLAN
B. RAPORTÖRLER: Cumhur Atalay HATİPOĞLU, Name AKÇA
C. BİLDİRİMDE
BULUNAN : G3 Global Grain Group Ltd.
Temsilcisi: Av. Zümrüt Esin, Av. Hakkı Can Yıldız
Ebulula Mardin Cad. Gül Sok. No:2 Maya Park Tower 2
Akatlar/Beşiktaş 34335 /İstanbul
(1) D. DOSYA KONUSU: Kanada Buğday Kurulunun Bunge Canada ve SALIC
Canada Ltd. tarafından devralınması işlemine izin verilmesi talebi.
(2) E. DOSYA EVRELERİ: Kurum kayıtlarına en son 01.07.2015 tarihinde giren yazıyla
tamamlanan bildirim üzerine düzenlenen 10.07.2015 tarih ve 2015-3-044/Öİ sayılı Ön
İnceleme Raporu görüşülerek karara bağlanmıştır.
(3) F. RAPORTÖR GÖRÜŞÜ: İlgili raporda, bildirim konusu işleme izin verilmesinde
sakınca bulunmadığı ifade edilmiştir.
G. İNCELEME VE DEĞERLENDİRME
(4) Bahse konu işlem, Kanada Buğday Kurulunun (CWB, Hedef Şirket) ortak kontrolünün,
Bunge Canada (BUNGE) ve SALIC Canada Ltd. (SALIC) tarafından, bu işlemi
gerçekleştirebilmek için kurulmuş G3 Global Grain Group Limited (G3) aracılığıyla
devralınması işlemidir.
(5) İşlemin iki aşamada gerçekleşmesi öngörülmüştür. İlk aşama CWB'nin %(…..)
oranındaki hissesinin G3 tarafından alınması, ikici aşama ise %(…..)’luk hissenin
CWB'ye tahıl sağlayan Kanadalı çiftçilere/üreticilere fayda sağlaması amacıyla
kurulacak olan Çiftçi Birliği adına ihraç edilmesidir. Çiftçi Birliği her ne kadar CWB'nin
hissedarı haline gelecek olsa da Hedef Şirket üzerinde herhangi bir kontrol hakkına
sahip olmayacaktır.
(6) CWB'nin hisselerinin %(…..)'ini elinde bulunduracak olan G3'ün %(…..)'i BUNGE’ye
%(…..)'u ise SALIC’e ait olacaktır.
(7) Taraflar arasında imzalanan Hissedarlar Sözleşmesi kapsamında BUNGE ve SALIC’in
bu iş için kurulması planlanan özel maksatlı şirket G3 aracılığıyla Hedef Şirket'in ortak
kontrolüne sahip olacakları belirtilmiştir. 2010/4 sayılı Rekabet Kurulundan İzin
Alınması Gereken Birleşme ve Devralmalar Hakkında Tebliğ’in (2010/4 sayılı Tebliğ) 5.
maddesinin üçüncü fıkrasında “Bağımsız bir iktisadi varlığın tüm işlevlerini kalıcı olarak
yerine getirecek bir ortak girişimin oluşturulması, bu maddenin birinci fıkrasının (b)
bendi kapsamında bir devralma işlemidir” düzenlemesi yer almaktadır. Bu çerçevede,
bir ortak girişimin 2010/4 sayılı Tebliğ kapsamında bir devralma olarak
15-32/456-139
2/4
değerlendirilebilmesi için “ortak kontrol” ve “tam işlevsellik (bağımsız iktisadi varlık)”
koşullarını taşıması gerekmektedir.
(8) Ortak kontrol kavramı, Birleşme ve Devralma Sayılan Haller ve Kontrol Kavramı
Hakkında Kılavuz’da (Kılavuz) işlenmiştir. Kılavuz’un 48. paragrafına göre; “İki ya da
daha fazla teşebbüs ya da kişi başka bir teşebbüs üzerinde belirleyici etki uygulama
imkânına sahipse ortak kontrolden söz edilecektir. Bu anlamda belirleyici etki bir
teşebbüsün stratejik ticari davranışlarını belirleyen eylemleri engelleme yetkisi
anlamına gelir. Belirli bir hissedara bir teşebbüste stratejik kararları belirleme yetkisi
veren tek kontrolün aksine, ortak kontrolün özelliği iki ya da daha fazla ana şirketin
önerilen stratejik kararları reddetme yetkisinden kaynaklanan kilitleme olasılığıdır.
Ortak kontrole sahip hissedarlar ortak girişimin ticari politikasına karar verirken ortak
bir anlayışa sahip olmak ve işbirliği yapmak zorundadır. Hissedarlar (ana şirketler)
kontrol edilen teşebbüsle (ortak girişim) ilgili önemli kararlarda mutabakata varmak
zorundaysa ortak kontrol söz konusudur.”
(9) Bu çerçevede, taraflar arasında imzalanan Hissedarlık Sözleşmesi’nin ortak kontrolün
varlığına işaret edebilecek nitelikteki maddeleri incelenmiş ve oybirliğinin arandığı
kararların; Kılavuz’da geçen ve bir teşebbüsün stratejik ticari davranışlarını belirleyen
eylemleri engelleme yetkisi anlamına gelebilecek belirleyici etki olarak tanımlanan
stratejik kararlar niteliğinde olduğu görülmüştür. Dolayısıyla ortak girişimin şartlarından
biri olan ortak kontrol şartının sağlandığı anlaşılmıştır.
(10) Ortak girişimler bakımından aranan unsurlardan bir diğeri de, işletmenin bağımsız bir
iktisadi varlık niteliği taşımasıdır. Bu unsur ile ifade edilen temel amaç, ortak girişimin,
kurucularından bağımsız olarak ilgili pazarda faaliyetlerini kalıcı olarak sürdürebilen
ayrı bir teşebbüs olarak tanımlanabilmesini sağlamaktır. Kılavuz’un 80. paragrafında
belirtildiği üzere; “Bir ortak girişimin tam işlevsel bir teşebbüs olabilmesi için
operasyonel bakımdan iktisadi bağımsızlığa sahip olması gerekmekte olup, bu durum
stratejik kararların alınmasında da ana teşebbüslerden bağımsız hareket edebileceği
anlamına gelmez. Aksi bir değerlendirmede, ortak kontrol edilen bir teşebbüs hiçbir
zaman tam işlevsel bir ortak girişim olarak nitelendirilemeyecek ve dolayısıyla [2010/4
sayılı] Tebliğ’in 5. maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen şart hiçbir zaman yerine
getirilemeyecektir. Bu nedenle tam işlevsellik unsurunun sağlanabilmesi için ortak
girişimin operasyonel bakımdan bağımsız olması yeterlidir.” Bu bağlamda, bir ortak
girişimin tam işlevsel olarak kabul edilebilmesi için aşağıdaki nitelikleri taşıması
gerekmektedir:
- Bağımsız olarak faaliyet göstermek için yeterli kaynaklara sahip olunması
- Ana şirketlerin belirli bir işlevi ötesinde faaliyet gösterme
- Satış ve satın alma ilişkilerinde ana şirketlere bağımlı olunmaması
- Kalıcı olarak faaliyet gösterme
(11) CWB’nin işlem sonrasında aynı pazarda faaliyet gösteren benzer teşebbüslerin normal
olarak gösterdiği bütün faaliyetleri göstermeye devam edeceği, günlük operasyonlarını
yönetmek için bağımsız bir yönetimi olacağı, kendi bağımsız faaliyetlerini herhangi bir
süreye bağlı kalmaksızın tek başına yürütebilmesi için gerekli olan sermaye, personel
ve varlıklara (maddi ve maddi olmayan) da erişimi bulunacağı tespit edildiğinden tam
işlevsellik şartının sağlandığı kanaatine varılmıştır.
(12) Tam işlevsellik şartı çerçevesinde yukarıda sayılan haller CWB’nin bağımsız bir iktisadi
varlık olarak faaliyet göstermesini ve Kılavuz’da belirtilen ayrı bir teşebbüs olarak
tanımlanabilme şartını yerine getirmektedir. Dolayısıyla CWB’nin ortak girişim olmak
15-32/456-139
3/4
için gerekli olan iki unsuru da sağladığı ve başvurunun 2010/4 sayılı Tebliğ
kapsamında bir devralma işlemi olduğu sonucuna varılmıştır.
(13) Daha sonra, işlem sonucunda bir hâkim durum yaratılmasının veya mevcut bir hâkim
durumun güçlendirilerek rekabetin önemli ölçüde sınırlandırılmasının söz konusu olup
olmadığı incelenmiştir. 2010/4 sayılı Tebliğ’in 7. maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b)
bentlerine göre bir birleşme veya devralmanın Kurul iznine tabi olabilmesi için “İşlem
taraflarının Türkiye ciroları toplamının yüz milyon TL’yi ve işlem taraflarından en az
ikisinin Türkiye cirolarının ayrı ayrı otuz milyon TL’yi” veya “Devralma işlemlerinde
devre konu varlık ya da faaliyetin, … Türkiye cirosunun otuz milyon TL’yi ve diğer işlem
taraflarından en az birinin dünya cirosunun beş yüz milyon TL’yi” aşması
gerekmektedir. Tarafların ciroları incelendiğinde öngörülmüş olan eşiklerin aşıldığı, bu
nedenle söz konusu işlemin izne tabi olduğu görülmüştür.
(14) İşlemin izne tabi olduğu tespitinden sonra, söz konusu işlem sonucunda hâkim durum
yaratılmasının veya mevcut bir hâkim durumun güçlendirilmesinin söz konusu olup
olmayacağı hususu irdelenmiş ve bu kapsamda etkilenen pazarların mevcut olup
olmadığına bakılmıştır. 2010/4 sayılı Tebliğ ekinde yer alan bildirim formunda;
etkilenen pazarlar, bildirim konusu işlemden etkilenme ihtimali olan ve taraflardan en
az ikisinin aynı ürün pazarında veya taraflardan en az bir tanesinin bir diğerinin
faaliyette bulunduğu bir ürün pazarının alt veya üst pazarında faaliyette bulunduğu ilgili
ürün pazarları olarak tanımlanmıştır.
(15) İşlem taraflarının faaliyet alanlarına ilişkin bilgiler ışığında tarafların Türkiye’deki
faaliyet alanları değerlendirildiğinde; SALIC'in Türkiye'de fiziksel veya finansal anlamda
hiçbir mevcudiyeti veya malvarlığının bulunmadığı, ancak SALIC’in iştiraki olan Suudi
Arabistan Krallığı Kamu Yatırım Fonu’nun (PIF) hissedarı olduğu National Commercial
Bank’ın Türkiye'de kurulu Türkiye Finans Katılım Bankası'nda %(…..) oranında
hissedarlığı bulunduğu anlaşılmıştır.
(16) Diğer tahıl şirketleri ile yaptığı elleçleme sözleşmeleri aracılığıyla, çiftçilerden tahıl
temin eden Hedef Şirket'in de Türkiye'de herhangi bir mevcudiyeti bulunmamaktadır.
Taraflardan yalnızca BUNGE, Türkiye’de faaliyet göstermektedir. Bunge Türkiye,
tedarik ettiği yağlı tohumları işlemekte ve dağıtımını gerçekleştirmekte; ayrıca pirinç,
mısır ve buğday özelinde ticari faaliyetlerde bulunmaktadır.
(17) Tarafların faaliyet alanları değerlendirildiğinde; Hedef Şirket’in Türkiye’de herhangi bir
mevcudiyetinin bulunmadığı, PIF’ın Türkiye’de faaliyet gösteren Türkiye Finans Katılım
Bankası’nda bulunan hissedarlığı dışında Türkiye’de bir faaliyetinin mevcut olmadığı,
bu faaliyet göz önünde bulundurulsa dahi BUNGE ile faaliyet alanlarının örtüşmediği
bilgisinden hareketle işlem neticesinde etkilenen pazar olmayacağı, dolayısıyla işlemin
rekabetçi bir endişe taşımayacağı, işlem sonucunda hâkim durum yaratılması veya
mevcut bir hâkim durumun güçlendirilmesinin söz konusu olmayacağı kanısına
varılmıştır.
H. SONUÇ
(18) Düzenlenen rapora ve incelenen dosya kapsamına göre, bildirim konusu işlemin 4054
sayılı Kanun’un 7. maddesi ve bu maddeye dayanılarak çıkarılan 2010/4 sayılı
Rekabet Kurulundan İzin Alınması Gereken Birleşme ve Devralmalar Hakkında Tebliğ
kapsamında izne tabi olduğuna; işlem sonucunda aynı Kanun maddesinde yasaklanan
nitelikte hakim durum yaratılmasının veya mevcut hakim durumun güçlendirilmesinin
15-32/456-139
4/4
ve böylece rekabetin önemli ölçüde azaltılmasının söz konusu olmaması nedeniyle
işleme izin verilmesine OYBİRLİĞİ ile karar verilmiştir.









Full & Egal Universal Law Academy