Kamu Denetçiliği Kurumu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(2709 S. K. m. 74) (6328 S. K. m. 5) (5411 S. K. m. 73)

 

SAYI: 2019/5095-S.7618

BAŞVURU NO: 2018/16535

KARAR TARİHİ: 04/07/2019

 

TAVSİYE KARARI

 

BAŞVURAN:

 

BAŞVURUYA KONU İDARE: Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Başkanlığı

 

BAŞVURUNUN KONUSU: Süresiz vekâletnamelerle bankacılık işlemi yapılması talebi hakkındadır.

 

BAŞVURU TARİHİ: 11/12/2018

 

I. BAŞVURANIN İDDİA VE TALEPLERİ

 

1. Başvuran, … Bankası … Şubesi’nden vekâletname ile adına işlem yapılmak istendiğini, bankanın talebi reddettiğini, vekâletnamede sürenin olmadığını, yürürlükte ve geçerli olan bir vekâletname olduğunu belirterek Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Başkanlığı tarafından bankaya gerekli denetimlerin ve uyarıların yapılmasını, vekâletname ile işlem yapılmasının sağlanmasını talep etmektedir.

 

II. İDARENİN BAŞVURUYA İLİŞKİN AÇIKLAMALARI

 

2. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Başkanlığı’ndan alınan 30/01/2019 tarih ve 1379 sayılı cevabi yazıda özetle; ilgilinin başvurusuna konu hususa ilişkin olarak Kuruma intikal eden ilk başvurusu olan 07/08/2018 tarihli ve 1801651768 sayılı CİMER başvurusu Kurum tarafından incelendiği, başvuru içeriğinde yer alan hususlara istinaden hazırlanan cevabi yazının CİMER sistemi üzerinden 26/09/2018 tarihinde ilgiliye iletildiği, ilgilinin, 27/09/2018 tarihli ve 1801836933 sayılı bir önceki ile aynı benzer içerikli ikinci CİMER başvurusuna ise 08/10/2018 tarihinde cevap verilerek, mükerrer başvurusuna istinaden Kurumca daha evvel yapılan açıklamalara ilave edilecek başkaca bir husus bulunmadığı, ilgilinin Kamu Denetçiliği Kurumu’na 16/10/2018 tarihli başvurusuna, 27/11/2018 tarihli ve E.19765 sayılı yazı ile Kamu Denetçiliği Kurumu’na intikal ettirildiği, 05/12/2018 tarihli ve E. 15171 sayılı yazı ile ilgiliye, 07/12/2018 tarihli ve E.15484 sayılı yazı ile Kamu Denetçiliği Kurumu’na bilgi verildiği, ilgilinin Kuruma intikal eden ilk başvuruya verilen yanıtta, başvuru içeriğinde yer alan talep ve başvurusuna konu hususa ilişkin olarak ayrıntılı açıklamalar yapıldığı, Kurumca yapılacak bir işlem bulunmadığı ve bunun nedenleri hakkında ayrıntılı açıklamalara yer verildiğinden ilgilinin diğer başvuruları mükerrer tutularak, yapılan açıklamalarımıza ilave edilecek başkaca bir husus bulunmadığı iletildiği, kişilerin kendilerini (bankalar dahil) üçüncü kişiler nezdinde temsil ettirmesine ilişkin düzenlemenin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nda (Kanun) yer alan vekâlete ilişkin genel hükümlere tabi olduğu, bu hükümler uyarınca; başkaları adına işlem yapılması ve temsil belgesinin şeklinin anılan Kanun ve Noterlik Kanunu ile belirlendiği, bu bağlamda, vekâletnamelerin düzenlenmesi usul ve esaslarının, 1512 sayılı Noterlik Kanunu'nda düzenlendiği, konunun Kurumlarının görev alanına girmediği, anılan düzenlemeler ve genel hükümler uyarınca işlem yapılması gerektiği, öte yandan; uygulamada bankaların olası azil veya sahtecilik gibi durumlar nedeniyle, risklerini bertaraf etmek için vekillerden güncel vekâletname istemeleri uygulamasına Kurumca müdahil olunmadığı, Kuruma tevdi edilen görevin, bankaların rutin ticari faaliyetlerine müdahale imkânı vermediği, ilgilinin başvurusuna ilişkin olarak Kurumca yapılacak başkaca bir işlem bulunmadığı şeklinde açıklamalara yer verilmiştir.

 

3. … Bankası Anonim Şirketi’nden alınan 01/02/2019 tarih ve 940/20 sayılı cevabi yazıda özetle; …isimli müşterinin Bankaya sunduğu vekâletname ile işlem talebi hususundaki başvurusuna ilişkin olarak Bankaca başvuru konusu ve sürecine ilişkin olarak bilgi istendiği, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 73 üncü maddesi, Bankaların müşteri sırrı niteliğindeki bilgilerin, sadece kanunen yetkili kılınan mercilere verebileceği, talep edilen, başvuruya konu talep ve sürece yönelik bilgiler, müşteri sırrı niteliğinde olduğu için; 5411 sayılı Bankacılık Kanunu uyarınca talimatın yetkili kurum tarafından ulaştırılması halinde en kısa zamanda talep edilen bilgilerin sunulacağı şeklinde açıklamalara yer verilmiştir.

 

III. İLGİLİ MEVZUAT

 

4. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının, “Dilekçe, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkı” başlıklı 74 üncü maddesinde;

 

“Vatandaşlar… kendileriyle veya kamu ile ilgili dilek ve şikâyetleri hakkında, yetkili makamlara ve Türkiye Büyük Millet Meclisine yazı ile başvurma hakkına sahiptir… Herkes, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkına sahiptir.”,

 

5. 6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun, “Kurumun görevi” başlıklı 5 inci maddesinde;

 

“Kurum, idarenin işleyişi ile ilgili şikâyet üzerine, idarenin her türlü eylem ve işlemleri ile tutum ve davranışlarını; insan haklarına dayalı adalet anlayışı içinde, hukuka ve hakkaniyete uygunluk yönlerinden incelemek, araştırmak ve idareye önerilerde bulunmakla görevlidir”,

 

6. 3071 sayılı Dilekçe Hakkının Kullanılmasına Dair Kanunun, “Dilekçe hakkı” başlıklı 3 üncü maddesinde;

 

“Türk vatandaşları kendileriyle veya kamu ile ilgili dilek ve şikâyetleri hakkında, Türkiye Büyük Millet Meclisine ve yetkili makamlara yazı ile başvurma hakkına sahiptirler.”,

 

7. 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanununun,

 

7.1. “Bilgi edinme hakkı" başlıklı 4 üncü maddesinde;

 

“Herkes bilgi edinme hakkına sahiptir…”,

 

7.2. “Bilgi verme yükümlülüğü” başlıklı 5 nci maddesinde;

 

 “Kurum ve kuruluşlar, bu Kanunda yer alan istisnalar dışındaki her türlü bilgi veya belgeyi başvuranların yararlanmasına sunmak ve bilgi edinme başvurularını etkin, süratli ve doğru sonuçlandırmak üzere, gerekli idarî ve teknik tedbirleri almakla yükümlüdürler…”,

 

7.3. “Başvuruların cevaplandırılması” başlıklı 12 nci maddesinde;

“Kurum ve kuruluşlar, bilgi edinme başvurularıyla ilgili cevaplarını yazılı olarak veya elektronik ortamda başvuru sahibine bildirirler. Başvurunun reddedilmesi hâlinde bu kararın gerekçesi ve buna karşı başvuru yolları belirtilir.”,

 

8. 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanununun,

 

8.1. “Sırların saklanması” başlıklı 73 üncü maddesinde;

 

“Kurul başkan ve üyeleri ile Kurum personeli, Fon Kurulu başkan ve üyeleri ile Fon personeli görevleri sırasında öğrendikleri bankalara ve bunların bağlı ortaklık, iştirak, birlikte kontrol edilen ortaklıkları ve müşterilerine ait sırları bu Kanuna ve özel kanunlarına göre yetkili olanlardan başkasına açıklayamaz ve kendilerinin veya başkalarının yararlarına kullanamazlar. Kurumun dışarıdan destek hizmeti aldığı kişi ve kuruluşlar ile bunların çalışanları da bu hükme tâbidir. Bu yükümlülük görevden ayrıldıktan sonra da devam eder…”,

 

8.2. “Müşteri hakları” başlıklı 76 ncı maddesinde;

 

“Bankalar, müşterilerinin, verilen hizmetlerden kaynaklanan her türlü sorularına cevap verecek bir sistem kurmakla ve bu hizmetle ilgili bilgiyi müşterilerine bildirmekle yükümlüdür. Bankalar, kredi sözleşmelerinin onaylı bir örneğini müşterilerine vermek zorundadır. Talepleri hâlinde müşteri ile yapılan diğer işlemlere ilişkin her türlü belgenin bir örneği de müşterilere verilir.”

 

8.3. “Kurulun görev ve yetkileri” başlıklı 88 inci maddesi;

 

“Kurul bu Kanun ve diğer mevzuatta belirtilen görevler yanında aşağıdaki görevleri yapar ve yetkileri kullanır:

 

a)Düzenlemek ve denetlemekle görevli olduğu sektör veya alanla ilgili uluslararası ilke ve standartlarla uyumlu ikincil düzenlemeleri yapmak ve kararlar almak,

 

b)Kurumun stratejik plânını, performans ölçütlerini, amaç ve hedeflerini, hizmet kalite standartlarını belirlemek, insan kaynakları ve çalışma politikalarını oluşturmak, Kurumun hizmet birimleri ve bunların görevleri hakkında öneride bulunmak…

 

g)Kanunlarla verilen diğer görevleri yapmak.”,

 

8.4. “Kurumun görev ve yetkileri” başlıklı 93 üncü maddesinde;

“Kurum, bu Kanun ve ilgili diğer mevzuatın verdiği yetkiler çerçevesinde finansal piyasalarda güven ve istikrarın sağlanması, kredi sisteminin etkin bir şekilde çalışması, malî sektörün gelişmesi, tasarruf sahiplerinin hak ve menfaatlerinin korunması için;

 

a) Bankalar ve finansal holding şirketleri ile diğer kanunlarda ve ilgili mevzuatta yer alan hükümler saklı kalmak kaydıyla finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketlerinin; kuruluş ve faaliyetlerini, yönetim ve teşkilat yapısını, birleşme, bölünme, hisse değişimini ve tasfiyelerini düzenlemek, uygulamak, uygulanmasını sağlamak, uygulamayı izlemek ve denetlemek,

 

b) Yurt içi ve yurt dışı muadil kurumların katıldığı uluslararası malî, iktisadî ve meslekî teşekküllere üye olmak, görev alanına giren hususlarda yabancı ülkelerin yetkili mercileri ile mutabakat zaptı imzalamak,

 

c) Kanunla verilen diğer görevleri yapmak,

 

ile görevli ve yetkilidir.

 

Kurum, tasarruf sahiplerinin haklarını ve bankaların düzenli ve emin bir şekilde çalışmasını tehlikeye sokabilecek ve ekonomide önemli zararlar doğurabilecek her türlü işlem ve uygulamaları önlemek, kredi sisteminin etkin bir şekilde çalışmasını sağlamak üzere gerekli karar ve tedbirleri almak ve uygulamakla yükümlü ve yetkilidir…”

 

9. 11/01/2011 tarihli ve 6098 sayılı Borçlar Kanununun,

 

9.1. “Tanımı” başlıklı 502 nci maddesinde;

 

“Vekâlet sözleşmesi, vekilin vekâlet verenin bir işini görmeyi veya işlemini yapmayı üstlendiği sözleşmedir.

 

Vekâlete ilişkin hükümler, niteliklerine uygun düştükleri ölçüde, bu Kanunda düzenlenmemiş olan iş görme sözleşmelerine de uygulanır.

 

Sözleşme veya teamül varsa vekil, ücrete hak kazanır.”,

 

9.2. “Kurulması” başlıklı 503 üncü maddesinde;

 

“Kendisine bir işin görülmesi önerilen kişi, bu işi görme konusunda resmî sıfata sahipse veya işin yapılması mesleğinin gereği ise ya da bu gibi işleri kabul edeceğini duyurmuşsa, bu öneri onun tarafından hemen reddedilmedikçe, vekâlet sözleşmesi kurulmuş sayılır.”,

 

9.3. “Vekâletin kapsamı” başlıklı 504 üncü maddesinde;

 

“Vekâletin kapsamı, sözleşmede açıkça gösterilmemişse, görülecek işin niteliğine göre belirlenir.

 

Vekâlet, özellikle vekilin üstlendiği işin görülmesi için gerekli hukuki işlemlerin yapılması yetkisini de kapsar.

 

Vekil, özel olarak yetkili kılınmadıkça dava açamaz, sulh olamaz, hakeme başvuramaz, iflas, iflasın ertelenmesi ve konkordato talep edemez, kambiyo taahhüdünde bulunamaz, bağışlama yapamaz, kefil olamaz, taşınmazı devredemez ve bir hak ile sınırlandıramaz.”,

 

9.4. “Şahsen ifa, sadakat ve özen gösterme” başlıklı 506 ncı maddesinde;

 

“Vekil, vekâlet borcunu bizzat ifa etmekle yükümlüdür. Ancak vekile yetki verildiği veya durumun zorunlu ya da teamülün mümkün kıldığı hâllerde vekil, işi başkasına yaptırabilir.

 

Vekil üstlendiği iş ve hizmetleri, vekâlet verenin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle yürütmekle yükümlüdür.

 

Vekilin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alanda iş ve hizmetleri üstlenen basiretli bir vekilin göstermesi gereken davranış esas alınır.”,

 

9.5. “D.Sona ermesi; I.Sebepleri; 1.Tek taraflı sona erdirme” başlıklı 512 nci maddesinde;

 

“Vekâlet veren ve vekil, her zaman sözleşmeyi tek taraflı olarak sona erdirebilir. Ancak, uygun olmayan zamanda sözleşmeyi sona erdiren taraf, diğerinin bundan doğan zararını gidermekle yükümlüdür.”,

 

9.6. “Ölüm, ehliyetin kaybedilmesi ve iflas” başlıklı 513 üncü maddesinde;

 

“Sözleşmeden veya işin niteliğinden aksi anlaşılmadıkça sözleşme, vekilin veya vekâlet verenin ölümü, ehliyetini kaybetmesi ya da iflası ile kendiliğinden sona ermiş olur. Bu hüküm, taraflardan birinin tüzel kişi olması durumunda, bu tüzel kişiliğin sona ermesinde de uygulanır.

 

Vekâletin sona ermesi vekâlet verenin menfaatlerini tehlikeye düşürüyorsa, vekâlet veren veya mirasçısı ya da temsilcisi, işleri kendi başına görebilecek duruma gelinceye kadar, vekil veya mirasçısı ya da temsilcisi, vekâleti ifaya devam etmekle yükümlüdür.”,

 

9.7. “II. Hükümleri” başlıklı 514 üncü maddesinde;

 

“Vekilin sözleşmenin sona erdiğini öğrenmeden önce yaptığı işlerden, vekâlet veren ya da mirasçıları sözleşme devam ediyormuş gibi sorumludur.”,

 

10. 18/1/1972 tarihli ve 1511 sayılı Noterlik Kanununun, “Düzenleme şeklinde yapılması zorunlu işlemler” başlıklı 89 uncu maddesinde;

 

“Niteliği bakımından tapuda işlem yapılmasını gerektiren sözleşme ve vekâletnamelerle, vasiyetname, mülkiyeti muhafaza kaydı ile satış, gayrimenkul satış va'di, vakıf senedi, evlenme mukavelesi, evlat edinme ve tanıma, mirasın taksimi sözleşmesi ve diğer kanunlarda öngörülen sair işlemler bu fasıl hükümlerine göre düzenlenir.”,

 

11. 13/07/1976 tarih ve 15645 sayılı Noterlik Kanunu Yönetmeliğinin, “Noterlerin genel ve özel olarak yapacakları işlemler” başlıklı 7 inci maddesinde;

 

“Noterler ilgililerin istekleri üzerine hukuki işlemleri kanunlar ve yönetmeliklerde gösterilen şekil ve surette yapmak zorundadırlar.

 

Noterlerin görevlerine giren işler mahiyetleri itibariyle genel ve özel işler olarak iki gruba ayrılır.

 

a) Genel olarak yapılacak işler:…

 

Vekâletname…

 

Kanunlarında noterler tarafından düzenlenmesi veya onaylanması öngörülen diğer işler...”,

 

12. Beşiktaş 25 inci Noterliği tarafından düzenlenen 26/07/2013 tarih ve 27038 numaralı “Düzenleme Şeklindeki Vekâletname” İsimli Noter Belgesine göre;

 

“…Banka Hesaplarından Para Çekme Yetkisi:

 

T.C. hududları dahilinde halen mevcut bulunan ve bundan böyle mevcut olacak olan bilimum resmi ve hususi milli ve yabancı bankalar, özel finans kurumları nezdinde mevcut her nevi hesaplarımdan dilediği miktarda para çekmeye, hesaplara para yatırmaya… tarafımdan vekil tayin edildi…”,

 

hükümlerini amirdir.

 

IV. KAMU DENETÇİSİ HÜSEYİN YÜRÜK'ÜN KAMU BAŞDENETÇİSİ'NE ÖNERİSİ

 

13. Başvuranın iddiaları, idarenin konu ile ilgili açıklamaları, ilgili mevzuat ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; başvuru konusuna ilişkin “Tavsiye Karar Önerisi” Kamu Başdenetçisi’ne sunulmuştur.

 

V. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE

 

A. Hukuka, Hakkaniyete ve İnsan Haklarına Uygunluk Yönünden Değerlendirme

 

14. Başvuran özetle; … Bankası … Şubesi’nden vekâletname ile adına işlem yapılmak istendiğini, bankanın talebi reddettiğini, belirterek Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Başkanlığı tarafından bankaya gerekli denetimlerin ve uyarıların yapılmasını, vekâletname ile işlem yapılmasının sağlanmasını talep etmektedir.

 

15. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Başkanlığı’ndan alınan 30/01/2019 tarih ve 1379 sayılı cevabı tetkik edildiğinde, kişilerin kendilerini (bankalar dahil) üçüncü kişiler nezdinde temsil ettirmesine ilişkin düzenlemenin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nda (Kanun) yer alan vekâlete ilişkin genel hükümlere tabi olduğu, bu hükümler uyarınca; başkaları adına işlem yapılması ve temsil belgesinin şekli, anılan Kanun ve Noterlik Kanunu ile belirlendiği, bu bağlamda, vekâletnamelerin düzenlenmesi usul ve esasları, 1512 sayılı Noterlik Kanunu'nda düzenlendiği, konunun 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 2 nci maddesi son fıkrası uyarınca Kurum görev alanına girmediği, anılan düzenlemeler ve genel hükümler uyarınca işlem yapılması gerektiği, öte yandan; uygulamada bankaların olası azil veya sahtecilik gibi durumlar nedeniyle, risklerini bertaraf etmek için vekillerden güncel vekâletname istemeleri uygulamasına Kurumca müdahil olunmadığı, Kuruma tevdi edilen görevin bankaların rutin ticari faaliyetlerine müdahale imkânı vermediği şeklinde açıklamalara yer verdiği görülmüştür.

 

16. … Bankası Anonim Şirketi’nden alınan 01/02/2019 tarih ve 940/20 sayılı cevabı tetkik edildiğinde, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 73 üncü maddesi, Bankaların müşteri sırrı niteliğindeki bilgilerin, sadece kanunen yetkili kılınan mercilere verebileceği, talep edilen, başvuruya konu talep ve sürece yönelik bilgiler, müşteri sırrı niteliğinde olduğu için; 5411 sayılı Bankacılık Kanunu uyarınca talimatın yetkili kurum tarafından ulaştırılması halinde en kısa zamanda talep edilen bilgilerin sunulacağı şeklinde açıklamalara yer verdiği görülmüştür.

 

17. Bankacılık Kanununda, sır saklanması, Kurul başkan ve üyeleri ile Kurum personeli, Fon Kurulu başkan ve üyeleri ile Fon personeli görevleri sırasında öğrendikleri bankalara ve bunların bağlı ortaklık, iştirak, birlikte kontrol edilen ortaklıkları ve müşterilerine ait sırları bu Kanuna ve özel kanunlarına göre yetkili olanlardan başkasına açıklayamayacağını, kendilerinin veya başkalarının yararlarına kullanamayacağını, Kurumun dışarıdan destek hizmeti aldığı kişi ve kuruluşlar ile bunların çalışanları da bu hükme tâbi olduğu, bu yükümlülük görevden ayrıldıktan sonra da devam edeceği hüküm altına alınmıştır.

 

18. Bankalar, müşterilerinin, verilen hizmetlerden kaynaklanan her türlü sorularına cevap verecek bir sistem kurmakla ve bu hizmetle ilgili bilgiyi müşterilerine bildirmekle yükümlüdürler, Bankalar, kredi sözleşmelerinin onaylı bir örneğini müşterilerine vermek zorundadırlar, talepleri hâlinde müşteri ile yapılan diğer işlemlere ilişkin her türlü belgenin bir örneği de müşterilere verilmelidir.

 

19. Bankacılık Kanununda, Kurulun görev ve yetkilerinden bazıları, düzenlemek ve denetlemekle görevli olduğu sektör veya alanla ilgili uluslararası ilke ve standartlarla uyumlu ikincil düzenlemeleri yapmak ve kararlar almak; Kurumun stratejik plânını, performans ölçütlerini, amaç ve hedeflerini, hizmet kalite standartlarını belirlemek, insan kaynakları ve çalışma politikalarını oluşturmak, Kurumun hizmet birimleri ve bunların görevleri hakkında öneride bulunmak; kanunlarla verilen diğer görevleri yapmak şeklinde düzenlenmiştir.

 

20. Bununla birlikte Bankacılık Kanununda, Kurumun görev ve yetkilerinden bazıları, Bankacılık Kanunun ve ilgili diğer mevzuatın verdiği yetkiler çerçevesinde finansal piyasalarda güven ve istikrarın sağlanması, kredi sisteminin etkin bir şekilde çalışması, malî sektörün gelişmesi, tasarruf sahiplerinin hak ve menfaatlerinin korunması için; Bankalar ve finansal holding şirketleri ile diğer kanunlarda ve ilgili mevzuatta yer alan hükümler saklı kalmak kaydıyla finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketlerinin; kuruluş ve faaliyetlerini, yönetim ve teşkilat yapısını, birleşme, bölünme, hisse değişimini ve tasfiyelerini düzenlemek, uygulamak, uygulanmasını sağlamak, uygulamayı izlemek ve denetlemek; yurt içi ve yurt dışı muadil kurumların katıldığı uluslararası malî, iktisadî ve meslekî teşekküllere üye olmak, görev alanına giren hususlarda yabancı ülkelerin yetkili mercileri ile mutabakat zaptı imzalamak; tasarruf sahiplerinin haklarını ve bankaların düzenli ve emin bir şekilde çalışmasını tehlikeye sokabilecek ve ekonomide önemli zararlar doğurabilecek her türlü işlem ve uygulamaları önlemek, kredi sisteminin etkin bir şekilde çalışmasını sağlamak üzere gerekli karar ve tedbirleri almak ve uygulamak şeklinde düzenlenmiştir.

 

21. Borçlar Kanunu, vekâlet sözleşmesini, vekilin vekâlet verenin bir işini görmeyi veya işlemini yapmayı üstlendiği sözleşme şeklinde tanımlayıp, vekâlete ilişkin hükümler, niteliklerine uygun düştükleri ölçüde, bu Kanunda düzenlenmemiş olan iş görme sözleşmelerine de uygulanacağını ayrıca sözleşme veya teamül varsa vekil, ücrete hak kazanacağını düzenlemektedir.

 

22. Borçlar Kanunu, kendisine bir işin görülmesi önerilen kişi, bu işi görme konusunda resmî sıfata sahipse veya işin yapılması mesleğinin gereği ise ya da bu gibi işleri kabul edeceğini duyurmuşsa, bu öneri onun tarafından hemen reddedilmedikçe, vekâlet sözleşmesi kurulmuş sayılacağını düzenlemektedir.

 

23. Vekâletin kapsamı, sözleşmede açıkça gösterilmemişse, görülecek işin niteliğine göre belirlenir. Vekâlet, özellikle vekilin üstlendiği işin görülmesi için gerekli hukuki işlemlerin yapılması yetkisini de kapsar. Vekil, özel olarak yetkili kılınmadıkça dava açamaz, sulh olamaz, hakeme başvuramaz, iflas, iflasın ertelenmesi ve konkordato talep edemez, kambiyo taahhüdünde bulunamaz, bağışlama yapamaz, kefil olamaz, taşınmazı devredemez ve bir hak ile sınırlandıramaz.

 

24. Vekil, vekâlet borcunu bizzat ifa etmekle yükümlüdür. Ancak vekile yetki verildiği veya durumun zorunlu ya da teamülün mümkün kıldığı hâllerde vekil, işi başkasına yaptırabilir. Vekil üstlendiği iş ve hizmetleri, vekâlet verenin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle yürütmekle yükümlüdür. Vekilin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alanda iş ve hizmetleri üstlenen basiretli bir vekilin göstermesi gereken davranış esas alınır.

 

25. Borçlar Kanununa göre, vekâlet veren ve vekil, her zaman sözleşmeyi tek taraflı olarak sona erdirebilir. Ancak, uygun olmayan zamanda sözleşmeyi sona erdiren taraf, diğerinin bundan doğan zararını gidermekle yükümlüdür.

 

26. Sözleşmeden veya işin niteliğinden aksi anlaşılmadıkça sözleşme, vekilin veya vekâlet verenin ölümü, ehliyetini kaybetmesi ya da iflası ile kendiliğinden sona ermiş olur. Bu hüküm, taraflardan birinin tüzel kişi olması durumunda, bu tüzel kişiliğin sona ermesinde de uygulanır. Vekâletin sona ermesi vekâlet verenin menfaatlerini tehlikeye düşürüyorsa, vekâlet veren veya mirasçısı ya da temsilcisi, işleri kendi başına görebilecek duruma gelinceye kadar, vekil veya mirasçısı ya da temsilcisi, vekâleti ifaya devam etmekle yükümlüdür.

 

27. Başvuran, Beşiktaş 25 inci Noterliği’nde 26/07/2013 tarih ve 27038 numaralı düzenleme şeklindeki vekâletname hazırlatmış olup bu vekâletname ile resmi ve hususi milli ve yabancı bankalar, özel finans kurumları nezdinde mevcut her nevi hesaplarından dilediği miktarda para çekmeye, hesaplara para yatırmaya vekil tayin etmiştir.

 

28. Usulüne göre yapılan bir vekâlet sözleşmesi olduğu, bu noter işleminin 26/07/2013 tarihinde yapıldığı, vekâleti sonlandıran azil, istifa, ölüm gibi bir durumun olmadığı, vekâletnamenin süresiz olarak hazırlandığı, MEVZUATTA SÜRESİZ OLARAK DÜZENLENEN VEKÂLETNAMENİN BELLİ BİR SÜRE SONUNDA GEÇERSİZ OLACAĞINA DAİR BİR HÜKMÜN OLMADIĞI TESPİT EDİLMİŞTİR.

 

29. Süresiz olarak hazırlanan bu vekâletnameye dayanarak başvuran adına bankadan işlem yapmak isteyen vekile banka görevlisinin ‘vekâletnamenin eski tarihli olması’ gerekçesi ile işlem yaptırılmaması iyi yönetim ilkesine uymayan keyfi bir uygulama olup hukuka ve hakkaniyete aykırılık teşkil etmektedir.

 

30. Başvuranın iddiaları, idarenin konuyla ilgili açıklamaları, ilgili mevzuat hükümleri, vekâletname hükümleri ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;

 

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından ilgili bankaya gerekli öneri ve uyarılarda bulunulması, süre belirtilmeyen vekâletname ile yapılan işlemlerde yeknesak uygulamanın sağlanması için gerekli tedbirlerin alınması için gerekli çalışmaların yapılması gerektiği tespit edilmiştir.

 

B. İyi Yönetim İlkeleri Yönünden Değerlendirme

 

31. İyi yönetim ilkelerine, 28/03/2013 tarihli ve 28601 mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin "İyi yönetim ilkeleri" başlıklı 6 ncı maddesinde yer verilmiştir. Bu ilkelere göre yapılan değerlendirmede, başvurana idarece verilen cevabi yazıda hangi sürede hangi mercilere başvurabileceği bilgisinin verilmediği görülmüş olup, ilgili İdarenin "Karara karşı başvuru yollarının gösterilmesi" ilkesine uymadığı tespit edilmiştir. İdarenin bundan sonra bahse konu ilkelere uygun davranması önerilmektedir.

 

VI. HAK ARAMA ÖZGÜRLÜĞÜNE İLİŞKİN AÇIKLAMA

 

32. 6328 sayılı Kanunun “Dava açma süresinin yeniden işlemeye başlaması” başlıklı 21 inci maddesinde, Kamu Denetçiliği Kurumunun inceleme ve araştırmasını, başvuru tarihinden itibaren altı ay içinde sonuçlandıramaması hâlinde durmuş olan dava açma süresinin kaldığı yerden işlemeye başlayacağı belirtilmiştir. Bu kapsamda incelemenin altı ayda bitirilememe gerekçesi, dava açma süresinin kaldığı yerden yeniden işlemeye başlayacağı hususu ve yargı yolu başvurana 31/05/2019 tarihli ve 5855 sayılı yazı ile bildirilmiştir.

 

VII. KARAR

 

Açıklanan gerekçeler ve dosya kapsamına göre BAŞVURUNUN KABULÜNE;

 

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından ilgili bankaya gerekli öneri ve uyarılarda bulunulması,

 

Süre belirtilmeyen vekâletname ile yapılan işlemlerde yeknesak uygulamanın sağlanması için gerekli tedbirlerin alınması için gerekli çalışmaların yapılması,

 

hususlarında BANKACILIK DÜZENLEME ve DENETLEME KURUMU’NA TAVSİYEDE BULUNULMASINA,

 

Kararın, BAŞVURANA ve BANKACILIK DÜZENLEME ve DENETLEME KURUMU’NA tebliğine,

 

6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun 20 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, idare tarafından bu karar üzerine tesis edilecek işlemin otuz gün içinde Kurumumuza bildirilmesinin zorunlu olduğuna,

 

Türkiye Cumhuriyeti Kamu Başdenetçisince karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy