Kamu Denetçiliği Kurumu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(2709 S. K. m. 74) (3213 S. K. m. 7, 13) (6328 S. K. m. 3, 5)

 

SAYI: 94019529-101.07.04-E.3274

BAŞVURU NO: 2018/7639

KARAR TARİHİ: 12/02/2019

 

TAVSİYE KARARI

 

BAŞVURAN:

 

BAŞVURAN VEKİLİ / TEMSİLCİSİ:

 

BAŞVURUYA KONU İDARE: Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı (Resen)

 

BAŞVURUNUN KONUSU: Başvuranın, ruhsat alanının işletilmesine izin verilmesi talebi hakkındadır.

 

BAŞVURU TARİHİ: 5.6.2018

 

I. BAŞVURANIN İDDİA VE TALEPLERİ

 

1. Başvuran; ruhsat sahibi olduğu İstanbul İli Beykoz İlçesi Riva Mahallesinde kain 200707613 ruhsat numaralı 1617,3 hektar yüzölçümlü IV. Grup İşletme Ruhsatı içerisinde kalan 24,83 hektarlık proje alanının kuvars kum ocağı ve geçici yıkama eleme tesisi olarak işletilmesine Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca izin verilmesi talebiyle Kurumumuza başvuruda bulunmuştur.

 

II. İDARENİN BAŞVURUYA İLİŞKİN AÇIKLAMALARI

 

2. Kurumumuzun konuya ilişkin 25/06/2018 tarihli ve E.11055 sayılı bilgi ve belge talep yazısına cevaben, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğünün 30/07/2018 tarihli ve E.434122 sayılı yazısı ve eklerinde özetle;

 

2.1. Başvuru konusu kuvars kumu işletme ruhsatının 22/03/2010 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 10 yıl süre ile verildiği, 3213 sayılı Maden Kanununun 7 nci maddesi uyarınca başvuran tarafından ilgili Kurumlardan alınacak izinlerin İdarelerine sunulması gerektiği, izin sürecini etkileyen durumlar var ise İdarelerine bildirilmesine yönelik 19/02/2018 tarihli ve 407848 sayılı yazıları ile başvurana bildirimde bulunulduğu,

 

2.2. Sit alanı değerlendirmesine yönelik olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığına 12/12/2011 tarihli yazı yazıldığı ve anılan Bakanlık tarafından 19/12/2011 tarihli ve 02-21 nolu kararın bildirildiği, ruhsat alanıyla bazı özel alanlar ile sitlerin girişimde bulunduğu, 01/03/2010 tarihli ve 880 sayılı İdareleri Olurunda maden sahası üzerine hafriyat döküldüğünün tespit edildiği, 2. Derece Askeri Yasak Bölge içerisinde kalan kısım için Kuzey Deniz Saha Komutanlığı ile yapılacak yazışmaları müteakip 17,80 hektarlık alan için işletme izni düzenleneceğinin belirtildiği, Kuzey Saha Deniz Komutanlığının 15/12/2010 tarihli yazıları ile 2. Derece Askeri Yasak Bölge Sınırları içerisinde maden arama/işletme faaliyetinin uygun görülmediği,

 

2.3. Ruhsat alanının sit alanında yer alması nedeniyle kullanılamayan ruhsat süresinin uzatılmasına yönelik mevzuatta bir hüküm bulunmadığı,

 

2.4. 3213 sayılı Maden Kanununun 13 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca yatırılması gereken 2016 yılı ruhsat bedeli yatırılmadığı tespit edildiğinden, başvurana üç aylık süre verildiği, bu süre içerisinde de ruhsat bedeli yatırılmadığından işletme ruhsatının 10/03/2017 tarihinden geçerli olmak üzere iptal edildiği,

 

2.5. Başvuran tarafından sit alanında bulunması nedeniyle iade edilen ve aynı alanda yer alan 200700600 sayılı IV. Grup arama ruhsatının tekrar ihaleye çıkılma sebebinin 3213 sayılı Maden Kanununun 30 uncu maddesinin birinci fıkrası hükmü gereği olduğu,

 

3. Kurumumuzun konuya ilişkin 25/06/2018 tarihli ve E.11056 sayılı bilgi ve belge talep yazısına cevaben, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Tabiat Varlıkları Genel Müdürlüğünün 24/10/2018 tarihli ve E.192606 sayılı yazısında;

 

“-Ruhsatlı alanın işletilmesine yönelik varsa Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından İdarenize yapılmış olan başvurular ile bu başvurulara verilen cevaplar,

 

-Ruhsatlı alanın doğal orman alanında bulunmadığı, endüstriyel plantasyon alanı olduğu, maden çalışmalarında transplantasyon yapılacağı, bu alanda Anadolu Yakası Kuzey Marmara Otoyolunun inşa edildiği, sit alanının imara açık olduğu ve bu gerekçelerle kendisine işletme izni verilmesi gerektiğine dair başvuranın açıklamalarına yönelik değerlendirmeler,

 

- Başvuran tarafından İstanbul Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne 19/09/2017 tarihli ve 71149 sayılı dilekçe ekinde sunulan Yıldız Teknik Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim üyelerince hazırlanan Biyo-Ekolojik ve Jeolojik Ön Değerlendirme Raporu ve Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Raporu ile; İşletme Projesi, Teknik Rapor ve Proje Tanıtım Dosyası üzerine yapılan değerlendirmeler,”

 

gibi somut bilgi ve belge taleplerine yanıt verilmeyerek; başvuru konusuna ilişkin olarak İdarelerince 10/10/2018 tarihli ve E.119890 sayılı yazıları ile işlem yapıldığı (05/03/2018 tarihli ve 2018/2710 sayılı başvuruya ilişkin olarak Kurumumuzun vermiş olduğu 26/03/2018 tarihli Gönderme Kararına cevap yazısı.),

 

4. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının anılan 10/10/2018 tarihli ve E.119890 sayılı yazısında özetle;

 

4.1. Ruhsat alanının İstanbul III Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 15/11/1995 tarihli ve 775 sayılı kararı ile 05/06/1996 tarihli ve 8284 sayılı kararları uyarınca 1. ve 2. derece doğal sit alanında bulunduğu,

 

4.2. İstanbul IV. Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 19/06/2007 tarihli ve 478 sayılı kararı ile ruhsat alanının 1968-1972 yılları haritasında görülen doğal yapısının kum ocağı işletmeciliği nedeniyle değişmiş olduğu ve alanın bu haliyle ağaçlandırmaya uygun olmadığı, alanın 1968-1972 yıllarındaki doğal yapı oluşturulana kadar doldurularak ağaçlandırılmaya hazır hale getirilmesi ve bitişik alanla bütün olarak rehabilitasyon projesinin yapılmasına karar verildiği,

 

4.3. Mayıs 2013 tarihinde hazırlanan ön değerleme raporu ile sit statüsü devam ettirilerek Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Raporunun hazırlanmasının istenildiği, başvuran tarafından Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Raporunun hazırlattırıldığı, İstanbul 2 Numaralı Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonunun 21/03/2014 tarihli ve 02-578 sayılı kararı ile 24,87 hektarlık proje alanının 1968-1972 yıllarına dönüş anlamında iyileştirildiği ve kısmen ağaçlandırıldığı tespit edilerek sit alanı değişikliğinin uygun görülmediği, bu karara başvuran tarafından itiraz edilmesi üzerine Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğünün 04/06/2014 tarihli ve 5201 sayılı yazısı ile Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Raporu hazırlandıktan sonra konunun tekrar değerlendirileceği, İstanbul Kuzey Kesimi Karadeniz Kuşağı Doğal Sit Alanı tescil sürecinin devam ettiği, söz konusu alanla ilgili değerlendirme sürecinin devam ettiğinden alanla ilgili Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Raporu ilgili Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Komisyonunca karar verilmesi ve Bakanlık Makamı tarafından onaylanmasına müteakip konu hakkında karar verilebileceği,

 

5. Kurumumuzun ruhsat alanının içinde ve/veya gözlemlenebilir yakın çevresinde, devam eden ya da tamamlanmış herhangi bir yapılaşmanın (altyapı, üstyapı, yol, bina, vs.) olup olmadığı hususunda tespit yapılmasına ilişkin 03/10/2018 tarihli ve E.16558 sayılı talep yazısına cevaben, İstanbul Valiliğinin 22/10/2018 tarihli ve 91050 sayılı yazısı ve eklerinde özetle; başvurana ait ruhsatın ruhsat bedeli yatırılmadığından 01/08/2018 tarihli Olur ile 10/03/2017 tarihi itibariyle iptal edildiğinin Maden İşleri Genel Müdürlüğünün 09/08/2018 tarihli ve E.436259 sayılı yazıları ile İdarelerine bildirildiği, İdarelerince başvuruya konu ruhsat alanı ile çakışan toplam 6 (altı) adet Jeotermal Kaynak Arama Ruhsatı düzenlendiği, yerinde tespit talepli Kurumumuz yazısının İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı, İSKİ Genel Müdürlüğü, Karayolları 1. Bölge Müdürlüğü ile Beykoz Belediye Başkanlığına havale edildiği,

 

6. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğünce 10/03/2017 tarihi itibariyle iptal edildiği belirtilen ve İstanbul Valiliğince de 01/08/2018 tarihli Olur ile 10/03/2017 tarihi itibariyle iptal edildiğinin Maden İşleri Genel Müdürlüğünün 09/08/2018 tarihli ve E.436259 sayılı yazıları ile İdarelerine bildirildiği belirtilen (Bkz. 2.4, 5) S:200707613 numaralı ruhsat için 3213 sayılı Maden Kanununun 13 üncü maddesi uyarınca "ruhsat bedelinin 3 ay içinde tamamlanmasına" dair başvurana süre verilip verilmediğine dair bilgi ve belgelerin, verildi ise; başvurana yönelik yazı/yazıların birer örneğinin, yazı/yazıların hangi usulle tebliğ edildiğine dair bilgi ve belgelerin, tebligat/tebligatların gerçekleştiğini tevsik eden belgelerin talep edildiği Kurumumuzun 01/11/2018 tarihli ve E.18193 sayılı yazısına cevaben, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 21/11/2018 tarihli ve E.452568 sayılı yazısı ve eklerinde özetle; başvurana 01/12/2016 tarihli ve 440837 sayılı yazıları ile bildirimde bulunulduğu ve tebligatın 09/12/2016 tarihinde gerçekleştiği,

 

7. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının 19/11/2018 tarihli ve 3621/249333 sayılı yazısı ile yerinde tespit talepli Kurumumuz yazısının Beykoz Belediye Başkanlığına havale edildiği,

 

8. Beykoz Belediye Başkanlığının 27/12/2018 tarihli ve E.370849 sayılı yazısında özetle; ruhsat alanına Riva, Alibahadır, Mahmutşevketpaşa, Dereseki, Kaynarca, Anadolufeneri ve Paşamandıra Mahallelerinin kısmen girdiği, alan dahilinde yapılaşmanın olduğu, imar planlarının yer aldığı, imar planı bulunan alanlarda yapı ruhsatı düzenlenebileceği, Kuzey Marmara Otoyolu güzergahı ve kamulaştırma alanlarının ruhsat alanı içerisine girdiği, İstanbul VI. Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonunun 15/11/1995 tarihli ve 7755 sayılı kararı ile Beykoz İlçesinin tamamının doğal sit alanı ilan edildiği, ruhsat alanında eski tarihlerde yapılmış ve kullanılan çok sayıda yapı bulunduğu, bu yapıların faydalanmakta olduğu alt ve üst yapıların olduğu, proje alanının bulunduğu Riva Mahallesinde ruhsatlı olarak yapımı devam eden inşaatlar olduğu,

 

9. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğünün 2017/15850 sayılı başvuruya ilişkin 03/05/2018 tarih ve 8506 sayılı yazısı ve eklerinde özetle; kuvars kumlarının ana kullanım alanlarının cam ve döküm sanayileri olduğu, ayrıca inşaat sanayinde, aşındırıcıların üretiminde, metalürji, deterjan, boya, plastik, lastik, seramik sanayilerinde ve petrol üretiminde de kullanıldığı ve Türkiye’nin kuvars kumu ithal ettiği,

Açıklamalarına yer verilmiştir.

 

III. İLGİLİ MEVZUAT

 

10. 18/10/1982 tarihli ve 2709 sayılı T.C. Anayasasının;

 

10.1. “Dilekçe, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkı” başlıklı 74 üncü maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkralarında; "Herkes, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkına sahiptir. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına bağlı olarak kurulan Kamu Denetçiliği Kurumu idarenin işleyişiyle ilgili şikayetleri inceler.”,

 

10.2. “Tabii servetlerin ve kaynakların aranması ve işletilmesi” başlıklı 168 inci maddesinde; “Tabii servetler ve kaynaklar Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Bunların aranması ve işletilmesi hakkı Devlete aittir. Devlet bu hakkını belli bir süre için, gerçek ve tüzelkişilere devredebilir. Hangi tabii servet ve kaynağın arama ve işletmesinin, Devletin gerçek ve tüzelkişilerle ortak olarak veya doğrudan gerçek ve tüzelkişiler eliyle yapılması, kanunun açık iznine bağlıdır. Bu durumda gerçek ve tüzelkişilerin uyması gereken şartlar ve Devletçe yapılacak gözetim, denetim usul ve esasları ve müeyyideler kanunda gösterilir.”,

 

11. 6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun;

 

11.1. “Tanımlar” başlıklı 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde; “İdare: Merkezî yönetim kapsamındaki kamu idareleri ile sosyal güvenlik kurumlarını, mahallî idareleri, mahallî idarelerin bağlı idarelerini, mahallî idare birliklerini, döner sermayeli kuruluşları, kanunlarla kurulan fonları, kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşları, kamu iktisadi teşebbüslerini, sermayesinin yüzde ellisinden fazlası kamuya ait kuruluşlar ile bunlara bağlı ortaklıklar ve müesseseleri, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarını, kamu hizmeti yürüten özel hukuk tüzel kişilerini” … ifade eder,

 

11.2 “Kurumun Görevi” başlıklı 5 inci maddesinin birinci fıkrasında; “Kurum, idarenin işleyişiyle ilgili şikayet üzerine, idarenin her türlü eylem ve işlemleri ile tutum ve davranışlarını; insan haklarına dayalı adalet anlayışı içinde, hukuka ve hakkaniyete uygunluk yönlerinden incelemek, araştırmak ve idareye önerilerde bulunmakla görevlidir.",

 

12. 3213 sayılı Maden Kanununun;

 

12.1. “Devletin hüküm ve tasarrufu” başlıklı 4 üncü maddesinde; “Madenler Devletin hüküm ve tasarrufu altında olup, içinde bulundukları arzın mülkiyetine tabi değildir.”,

 

12.2. “Madencilik faaliyetlerinde izinler” başlıklı 7 nci maddesinde;

 

“Madencilik faaliyetlerinin yapılması ve ruhsatlandırma işlemlerinin yürütülmesi ile ilgili olarak yeni verilecek ruhsat alanlarına maden işletme yöntemi, faaliyetin yapıldığı bölge, madenin cinsi, yapılacak yatırımın çevresel etkileri, şehirleşme ve benzeri hususlar dikkate alınarak, temdit talepleri dahil ruhsat verilen alanlarda kazanılmış haklar korunmak kaydıyla, ilgili kurumların görüşleri alınarak Bakanlık tarafından kısıtlama getirilebilir. İlk müracaat veya ihale yolu ile yapılacak ruhsatlandırmalarda müracaatın yapılacağı alanlar diğer kanunlar ile getirilen kısıtlamalar gözönüne alınarak Bakanlıkça ruhsat müracaatına kapatılabilir. Kısıtlama gerekçesi ortadan kalkan alanlar ihale yoluyla aramalara açılır. Bu Kanun dışında madencilik faaliyetleri ile ilgili olarak yapılacak her türlü kısıtlama ancak kanun ile düzenlenir.

 

Özel çevre koruma bölgeleri, milli parklar, yaban hayatı koruma ve geliştirme sahaları, muhafaza ormanları, 4/4/1990 tarihli ve 3621 sayılı Kıyı Kanununa göre korunması gerekli alanlar, 1 inci derece askeri yasak bölgeler, 1/5000 ölçekli imar planı onaylanmış alanlar, 1 inci derece sit alanları ile madencilik amacı dışında tahsis edilen ve Genel Müdürlük tarafından uygun görüş verilen elektrik santralleri, organize sanayi bölgeleri, petrol, doğalgaz ve jeotermal boru hatları gibi yatırım alanlarına ait koordinatlar ilgili kurumlar tarafından Genel Müdürlüğe bildirilir.

 

Bu alanlara yapılan ruhsat müracaatlarının hak sağlaması halinde iki ay içinde ruhsat bedeli yatırılmasından sonra bu alanlara ilişkin ilgili kurumlardan izin alınması için müracaat sahibine bir yıl süre verilir. Bu süre içinde izin alınması durumunda Kanunun 16 ncı maddesine göre ruhsat düzenlenir, izin alınamaması halinde müracaat reddedilir. Müraacat alanının bir kısmının bahse konu alanlarla çakışması halinde, çakışan alan dışındaki serbest alana ilişkin olarak iki aylık süre içinde Kanunun 16 ncı maddesine göre müracaatta bulunulması halinde ruhsat düzenlenir. Aksi halde tüm müracaat alanı bu süre sonunda müracaatlara açık hale gelir.

 

Devlet ormanları içinde yapılacak maden arama ve işletme faaliyetleri ile bu faaliyetler için zorunlu ve ruhsat süresine bağlı olarak yapılan geçici tesislere 31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanunu hükümlerine göre izin verilir.

 

 

Madencilik faaliyeti yapılan alanların, izne tabi alan olmaları halinde, ilgili olduğu kanun hükümlerine göre gerekli izinlerin alınması zorunludur. Ancak, Genel Müdürlükçe işletme ruhsatı verildikten sonra, işletme ruhsat alanının diğer kanunlara göre izne tabi alan haline gelmesi durumunda ilgili kanunların öngördüğü yükümlülüklerin yerine getirilmesi suretiyle kazanılmış haklar korunarak faaliyetler sürdürülür. Diğer kanunlara göre izne tabi alanlar, Genel Müdürlüğün görüşü alınarak belirlenir.

 

…”,

 

12.3. “Ruhsat bedeli, cezalar ve diğer yaptırımlar” başlıklı 13 üncü maddesinin birinci fıkrasında; “Yürürlükteki ruhsatlar için her yıl ocak ayının sonuna kadar ruhsat bedelinin tamamının yatırılması zorunludur. İşletme ruhsat bedelinin %70’i genel bütçeye gelir kaydedilmek üzere ilgili muhasebe birimi hesabına, %30’u çevre ile uyum planı çalışmalarını gerçekleştirmek üzere ruhsatı veren idarenin muhasebe birimi hesabına aktarılmak üzere Bakanlığın belirlediği bankada açılacak teminat hesabına yatırılır. I. Grup (a) bendi madenlerin ruhsat bedelleri ise, büyükşehir belediyesi dışındaki illerde il özel idaresi hesabına yatırılır. Ruhsat bedelinin yatırılmaması veya eksik yatırılması halinde 20.000 TL idari para cezası verilir ve ruhsat bedelinin üç ay içinde tamamlanması istenir. Bu süre içinde ruhsat bedelinin yatırılmaması durumunda ruhsat iptal edilir. Verilen sürede yatırılmayan ruhsat bedelinin %70’ine tekabül eden tutar 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre takip ve tahsil edilmek üzere ilgili tahsil dairesine bildirilir. Kaynak tuzlalarından ruhsat bedeli alınmaz. Faaliyet sonrası sahanın çevre ile uyumlu hale getirilmesini müteakip, çevre ile uyum bedeli iade edilir.”,

 

13. 6831 sayılı Orman Kanununun 16 ncı maddesinde;

 

“Devlet ormanları içinde maden aranması ve işletilmesi ile madencilik faaliyeti için zorunlu; tesis, yol, enerji, su, haberleşme ve altyapı tesislerine, fon bedelleri hariç, bedeli alınarak Çevre ve Orman Bakanlığınca izin verilir. Ancak, temditler dahil ruhsat süresince müktesep haklar korunmak kaydı ile Devlet ormanları sınırları içindeki tohum meşcereleri, gen koruma alanları, muhafaza ormanları, orman içi dinlenme yerleri, endemik ve korunması gereken nadir ekosistemlerin bulunduğu alanlarda maden aranması ve işletilmesi, Çevre ve Orman Bakanlığının muvafakatine bağlıdır. Genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerinin; baraj, gölet, liman ve yol gibi yapılarda dolgu amaçlı kullanacağı her türlü yapı hammaddesi üretimi için yapacağı madencilik faaliyetleri ile zorunlu tesislerinden bedel alınmaz.

 

Ruhsatname veya imtiyaz almış olanlarla, ruhsatname veya imtiyaz alacaklar, işe başlamadan evvel çalışma sahalarını orman idaresine haber vermeye ve ormana zarar gelebilecek hallerde, orman idaresinin göstereceği tedbirleri almaya ve yapmaya mecburdurlar.

Madencilik faaliyetlerinin ve faaliyetlerle ilgili her türlü yer, yol, bina ile tesislerin hükmi şahsiyeti haiz amme müesseselerine ait ormanlarda veya özel ormanlarda yapılmak istenmesi halinde Çevre ve Orman Bakanlığınca izin verilebilir. Bu takdirde kullanım bedeli, kullanım süresi, yapılan bina ve tesislerin devri gibi hususlar genel hükümlere uygun olarak taraflarca tespit edilir.

 

Madencilik faaliyetlerinin sona ermesi neticesinde idareye teslim edilen veya terk edilen doğal yapısı bozulmuş orman alanları rehabilite edilir. Rehabilite maksadı ile bu alanların orman yetiştirilmek üzere inşaat, yıkıntı ve hafriyat atıkları ile doldurularak ağaçlandırmaya hazır hale getirilmesi için büyükşehir mücavir alanlarında büyükşehir belediyelerine, diğer yerlerde ise il ve ilçe belediyelerine bedeli karşılığında izin verilebilir.

 

Maddenin uygulanması ile ilgili tanım, şekil, şart ve esaslar yönetmelikle düzenlenir.”,

 

14. Orman Kanununun 16 ncı Maddesinin Uygulama Yönetmeliğinin;

 

14.1. “Amaç ve kapsam” başlıklı 1 inci maddesinde; “Bu Yönetmeliğin amacı, 31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununun 16 ncı maddesine göre verilecek izinlere, rehabilite işlemlerine ve izinlerden tahsil edilecek bedellere ait iş ve işlemleri düzenlemektir.”,

 

14.2. “Tanım ve kısaltmalar” başlıklı 3 üncü maddesinde;

 

“Bu Yönetmelikte geçen;

 

 

g) Bakanlık: Orman ve Su İşleri Bakanlığını,

 

 

ı) Bölge müdürlüğü: Genel Müdürlüğe bağlı orman bölge müdürlüklerini,

 

 

n) Genel Müdürlük: Orman Genel Müdürlüğünü,

 

 

İfade eder.”,

 

14.3. “Kesin İzin” başlıklı 7 inci maddesinin birinci fıkrasında; “Bakanlıkça uygun görülenlere ruhsat/rödövans süresi dikkate alınarak izin verilir. Ormanlık alandan verilen izin, müracaat sahibine tebliğ edilir. Tebligat tarihinden itibaren üç ay içerisinde izin sahibinden teminat, bedeller ve onaylı taahhüt senedi istenir. Tebligat tarihinden itibaren üç ay içerisinde bedellerin ödenmemesi, teminatın veya onaylı taahhüt senedinin verilmemesi halinde ise saha teslimi yapılmaz, her hangi bir bildirime gerek kalmaksızın izin iptal edilir. İptal işlemi ilgiliye bildirilir. Aynı yerle ilgili yeniden izin talep edilmesi yeni izin talebi olarak değerlendirilir.”,

 

14.4. “Rehabilite” başlıklı 17 nci maddesinin birinci fıkrasında; “İzin sahibi, madencilik faaliyeti yapacağı sahayı, rehabilitasyon projesine uygun olarak rehabilite etmek zorundadır.”,

 

14.5. “Kısıtlamalar” başlıklı 29 uncu maddesinin birinci fıkrasında; “Muhafaza ormanları, gen koruma alanları, tohum meşcereleri ile orman içi dinlenme yerlerinde Maden Kanununun 2 nci maddesindeki I(a), I(b) ve II(a) grup madenler ile kaba inşaat, baraj, gölet, liman, yol gibi yapılarda dolgu amaçlı kullanılan her türlü yapı hammaddesi üretimi için yapılacak madencilik faaliyetlerine izin verilmez. Ancak muhafaza ormanlarında gen koruma alanları, tohum meşcereleri ile orman içi dinlenme yerlerinde; bu gruplardaki madenlere Bakanlıkça bu Yönetmeliğin yayımından önce verilen izinlerin süre uzatım talepleri Değerlendirme Komisyonu tarafından incelenerek izne konu edilebilir.”,

 

15. 4 sayılı Bakanlıklara Bağlı, İlgili, İlişkili Kurum ve Kuruluşlar İle Diğer Kurum ve Kuruluşların Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin “Özel Alanlar, Kurul İşleri ve Harita Dairesi Başkanlığı” başlıklı 772/İ maddesinde;

 

“(Ek:RG-5/2/2019-30677-CK-30/43)

 

(1) Özel Alanlar, Kurul İşleri ve Harita Dairesi Başkanlığının görev ve yetkileri şunlardır:

 

a) Yatırımların kamu yararı açısından önceliğini ve önemini tespit ederek gerekli iş ve işlemlerini yürütmek.

 

b) Kısıtlanan alanlar, yasak alanlar, özel alanlar ve izne tabi alan konumuna getirilen alanlar ile ilgili iş ve işlemleri yapmak.

 

c) Çevre ile uyum planının uygulanıp uygulanmadığını denetlemek.

 

ç) Coğrafi Bilgi Sistemi ve haritacılık ile ilgili iş ve işlemleri yapmak.

 

d) Ruhsat sahalarının ve ihalelik alanların, çevre düzeni ve imar planları notuna güncel olarak işlenmesini sağlamak.

 

e) Genel Müdür tarafından verilen diğer görevleri yapmak.”,

 

Hükümleri yer almaktadır.

 

IV. KAMU DENETÇİSİ YAHYA AKMAN’IN KAMU BAŞDENETÇİSİ’NE ÖNERİSİ

 

16. Kamu Denetçisi tarafından yapılan inceleme ve araştırma neticesinde; doğal niteliğini halihazırda kaybetmiş olduğu tescil edilmiş olan işletme iznine haiz 17,80 hektarlık alan için Orman Genel Müdürlüğünün uygun görüşü doğrultusunda başvuranın taahhüt ettiği üzere eski haline rehabilite edilmek koşuluyla faaliyet izni verilmesi, bu aşamada kullanılamayan S:200707613 numaralı ruhsat alanı için bedel talep edilmeyerek ruhsatın iade edilmesi ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca faaliyet izni verilmesi halinde yeni bir 3 aylık süre tanınarak bedel tahsil edilmesi, bundan sonraki süreçte çıkarılacak madenlerin önemini gözetmek ve diğer İdareler nezdinde girişimde bulunmak suretiyle gerekli izin ve onayların Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca alınması yönünde hazırlanan Tavsiye Karar Önerisi Kamu Başdenetçisi’ne sunulmuştur.

 

V. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE

 

A. Hukuka, Hakkaniyete ve İnsan Haklarına Uygunluk Yönünden Değerlendirme

 

17. Başvuran, yukarıda 1 numaralı paragrafta yer verildiği üzere; ruhsat sahibi olduğu İstanbul İli Beykoz İlçesi Riva Mahallesinde kain 200707613 ruhsat numaralı 1617,3 hektar yüzölçümlü IV. Grup İşletme Ruhsatı içerisinde kalan 24,83 hektarlık proje alanının kuvars kum ocağı ve geçici yıkama eleme tesisi olarak işletilmesine Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca izin verilmesi talebiyle Kurumumuza başvuruda bulunmuştur.

 

18. Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğünün 01/03/2010 tarihli Makam Oluru ile başvurana 17,80 hektarlık alan için askeri yasak bölge için izin alınmak şartı ile işletme izni verildiği, başvuranın bu doğrultuda 17,80 hektarlık alan için Mayıs 2010 tarihli İşletme Projesi ile Haziran 2010 tarihli Proje Tanıtım Dosyası hazırlattığı, 06/07/2011 tarihli dilekçesi ile 17,80 hektarlık alanın 24,83 hektar olarak revize edilmesini talep ettiği ve Şubat 2012 tarihli Teknik Rapor, Şubat 2013 tarihli Biyo-Ekolojik ve Jeolojik Ön Değerlendirme Raporu ile Aralık 2013 tarihli Ekolojik Temelli Bilimsel Rapor hazırlattığı, ancak revize talebinin olumlu ya da olumsuz olarak yanıtlandığına ilişkin İdare ya da başvuran tarafından herhangi bir bilgi ya da belge sunulmadığı tespit edilmiştir.

 

19. Anılan askeri yasak bölge için ise ilk etapta Kuzey Saha Deniz Komutanlığının 15/12/2010 tarihli yazıları ile 2. derece Askeri Yasak Bölge Sınırları içerisinde maden arama/işletme faaliyetinin uygun görülmediği anlaşılmakta ise de, Maden İşleri Genel Müdürlüğünün 18/04/2012 tarihli ve 605855 sayılı yazısından Genelkurmay Başkanlığının 23/02/2012 tarihli ve 31610924 sayılı yazıları ile 2. derece askeri yasak bölgenin sökülecek ağaçların dikimi için kullanılabileceği yönünde değerlendirmede bulunulduğu görülmektedir.

20. Sonuç olarak; 17,80 hektarlık alan için işletme izni düzenlenmesinde başvuruya konu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı haricindeki ilgili kurum ve kuruluşlarca bir sakınca görülmemekle birlikte 24,83 hektarlık alanın işletme alanı olarak değerlendirilmesi için başta Maden İşleri Genel Müdürlüğü olmak üzere diğer ilgili kurum ve kuruluşların bir görüşü ya da onaylı bulunmamaktadır. Bu doğrultuda 24,83 hektarlık alan için işletme izni verilmesi yönündeki talebin eldeki somut verilerle değerlendirilmesi mümkün görülmemekle birlikte, başvuruya konu talebin Maden İşleri Genel Müdürlüğünce işletme izni verilen 17,80 hektarlık alan kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.

 

21. Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca proje alanının işletme izni verilen alanın kuvars kum ocağı ve geçici yıkama eleme tesisi olarak işletilmesine kesin olarak ret cevabı verilmeyerek, söz konusu alanla ilgili değerlendirme sürecinin devam ettiğinden alanla ilgili Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Raporu ilgili Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Komisyonunca karar verilmesi ve Bakanlık Makamı tarafından onaylanmasına müteakip konu hakkında karar verilebileceği belirtilmektedir. Fiili duruma ilişkin olarak ise; ruhsat alanının 1968-1972 yılları haritasında görülen doğal yapısının kum ocağı işletmeciliği nedeniyle değişmiş olduğu ve alanın bu haliyle ağaçlandırmaya uygun olmadığı, alanın 1968-1972 yıllarındaki doğal yapı oluşturulana kadar doldurularak ağaçlandırılmaya hazır hale getirilmesi ve bitişik alanla bütün olarak rehabilitasyon projesinin yapılmasına karar verildiği İstanbul IV. Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 19/06/2007 tarihli ve 478 sayılı kararı; gerekçe gösterilmektedir.

 

22. İstanbul IV. Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun anılan kararı doğrultusunda; İstanbul 2 Numaralı Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonunun 21/03/2014 tarihli ve 02-578 sayılı kararı ile 24,87 hektarlık proje alanının 1968-1972 yıllarına dönüş anlamında iyileştirildiği ve kısmen ağaçlandırıldığı tespit edilerek başvuranın sit alanı değişikliğinin uygun görülmediği kararlaştırılmıştır. İtiraz üzerine ise Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü tarafından tescil sürecinin devam ettiği ve nihai kararın verilemediği belirtilmektedir.

 

23. Dosya kapsamında yer alan; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Orman Genel Müdürlüğü yazıları, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurullarının almış oldukları kararlar ile başvuran tarafından hazırlatılan Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Raporu birlikte irdelendiğinde; faaliyet izni verilmesi istenilen alanın kum ocağı faaliyetleri ile hafriyat dökümüne maruz kalmak suretiyle doğal yapısını kaybetmiş olduğu ve dikim suretiyle ağaçlandırıldığı anılan yazı, karar ve raporlarda ortak bir şekilde ifade edilmektedir.

 

24. Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyelerince hazırlanan Ekolojik Temelli Bilimsel Raporda ise yukarıdaki tespitlere ek olarak; proje alanı içerisinde kritik tür bulunmadığı, sadece bir tür bitkinin endemik bir bitki türü olduğu ancak bu türünde ülke genelinde yaygın bir tür olduğu, hayvanların doğal yaşama alanı olmadığı belirtilerek alanın doğal sit alanı göstermediği yönünde kanaat sunulmuştur. Bu rapor üzerine yapılan değerlendirmelere ilişkin bilgi ve belge talebi ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca yanıtlanmamıştır.

 

25. Başvuran tarafından Kurumumuza ibraz edilen Orman Genel Müdürlüğü yazılarında ise; proje alanında bulunan bitki topluluğunun doğal yolla değil ağaçlandırma yoluyla oluşan fıstıkçamı ve sahilçamı olduğu, bu alanın gençleştirme amaçlı kesime ve yeniden dikime tabi olduğu, ağaçların transplantasyon aletiyle sökülerek başka bir alana dikilmesinin mümkün olduğu, altyapı tesisi ve pasa döküm alanında ise herhangi bir bitki örtüsünün bulunmadığı, sit alanı değişikliği yapılmasında İdarelerince sakınca bulunmadığı açıklamalarına yer verilmiştir.

 

26. Kurumumuzun yerinde tespit talebine yönelik yapılan inceleme sonucunda ise; doğal sit alanı içerisinde bulunan ruhsat alanında toplam 6 (altı) adet Jeotermal Kaynak Arama Ruhsatı düzenlendiği, alan dahilinde yapılaşmanın olduğu, imar planlarının yer aldığı, Kuzey Marmara Otoyolu güzergahı ve kamulaştırma alanlarının ruhsat alanı içerisine girdiği, eski tarihlerde yapılmış ve kullanılan çok sayıda yapı bulunduğu, bu yapıların faydalanmakta olduğu alt ve üst yapıların olduğu, proje alanının bulunduğu Riva Mahallesinde ruhsatlı olarak yapımı devam eden inşaatlar olduğu tespit edilmiştir.

 

27. Yukarıda yer alan tespit ve değerlendirmeler sonucunda; Maden İşleri Genel Müdürlüğünce işletme izni verilen 17,80 hektarlık alanın doğal özelliklerini kaybettiği hususunda tereddüt bulunmamakla birlikte, alanı 1968-1972 yıllarındaki durumuna döndürmek için alanda yapılan ağaçlandırma çalışmalarının kaybedilmemesi için Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca faaliyet izni verilmediği anlaşılmaktadır. Ancak bu hususta başvuran tarafından hazırlatılan transplantasyonu da içeren rehabilitasyon planları ve 6831 sayılı Orman Kanunu uyarınca orman alanlarında maden izinlerini düzenlemekle yetkili Orman Genel Müdürlüğünün görüşlerine yönelik yeterli değerlendirmenin yapılmadığı görülmektedir.

 

28. 6831 sayılı Orman Kanunu ve Orman Kanununun 16 ncı Maddesinin Uygulama Yönetmeliği uyarınca Orman alanlarında yapılacak madencilik faaliyetleri için Tarım ve Orman Bakanlığı ile Orman Genel Müdürlüğü yetkilidir. Bu alanlarda yapılacak madencilik faaliyetleri sonrasında ise rehabilitasyon şart koşulmaktadır. Başvuran tarafından bu hususta yapılan proje çalışmaları ile Orman Genel Müdürlüğünün uygun görüşleri dosya kapsamında yer almaktadır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca bu hususlar değerlendirilmek yerine İstanbul 2 Numaralı Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonunun 19/12/2011 tarihli kararı ve sonrasında verilen farklı tarihli karar ve görüşlerde sit alanı çalışmalarının devam ettiği belirtilerek faaliyet izni vermeme yolu seçilmiştir. Kuvars kum madenciliği faaliyetlerinin ortalama süreleri dikkate alındığında, 2011 yılında izin verilmiş olması halinde günümüzde alandaki madencilik faaliyeti ve rehabilitasyon sürecinin de tamamlanarak alanın halihazırdaki durumda olacağını söylemek mümkündür.

 

29. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğünün 2017/15850 sayılı başvuruya ilişkin 03/05/2018 tarih ve 8506 sayılı yazısı ve eklerinde özetle; kuvars kumlarının ana kullanım alanlarının cam ve döküm sanayileri olduğu, ayrıca inşaat sanayinde, aşındırıcıların üretiminde, metalürji, deterjan, boya, plastik, lastik, seramik sanayilerinde ve petrol üretiminde de kullanıldığı ve Türkiye’nin kuvars kumu ithal ettiği belirtilmektedir. Bu kapsamda ülkemizde yer alan kuvars kumu kaynaklarının mümkün olduğunca ortaya çıkarılması gerektiği ortadadır.

 

30. Madenlere atfedilen önem Anayasanın 168 inci maddesinin “Tabii servetler ve kaynaklar Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır” hükmü ile ifade edilmektedir. Madenler Devletin hüküm ve tasarrufu altında bırakılarak özel mülkiyete konu edinilmemişlerdir. Bu doğrultuda madenlere ilişkin iş ve işlemlerde Devletin ve dolayısıyla İdarenin daha aktif bir şekilde rol alması beklenmektedir. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının, ruhsat sürecinden önce, ilgili kurum ve kuruluşlar ile madenin önem derecesine binaen gerekli izin ve onay süreçlerini tamamlaması gerekmektedir. Maden kaynaklarının kullanımı, kişilerin diğer İdareler ile ilgili süreçleri tamamlama yönündeki iradelerine bırakılmayacak derecede önemlidir.

 

31. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca, ruhsat sürecinden önce ilgili izin ve onayların alınması Bakanlıktan işletme ruhsatı ve/veya işletme izni alan kişilere bu alanı kullanmalarının önünde bir engel bulunmadığına yönelik güven verecektir. Aksi taktirde, başvuru konusunda olduğu üzere, bir İdareden o İdarenin yetkili olduğu bir konuda onay alan bir kişinin bu hususta başka bir İdare tarafından engellenmesi “haklı beklentiye uygunluk” ilkesine aykırı olacaktır. Bakanlık tarafından ilgili İdareler nezdinde tüm izin ve onay süreçleri başvurana bırakılmakla birlikte, doğal sit alanı olduğundan başvuran tarafından iade edilen 2 adet arama ruhsatının da herhangi bir işlem yapılmaksızın tekrar ihale edildiği görülmektedir. Benzer uygulamalara ileriki süreçte yer verilmemesi hem maden kaynaklarının verimli kullanılması hem de kişilerin mağduriyet yaşamaması ile sonuçlanacaktır.

 

32. Konu ile ilgili olarak 10. Kalkınma Planı Madencilik Politikaları Özel İhtisas Komisyonu Raporunda (s.140) “uygulamada, tek taraflı olarak maden ruhsat sahalarını da içine alacak şekilde yeni “sit alanları” ilan edilmekte, bu kararlara dayanarak ruhsatların iptal edilmesi, işletme faaliyetlerinin durdurulması, işletme alanının en kısa zamanda terk ve ıslah edilmesi talepleri halen devam etmektedir. Kültürel SİT, tarihi SİT ve arkeolojik SİT ilanlarının yanı sıra “doğal SİT” ilanları ve bu alanların da çoğunlukla maden alanlarıyla çakışması sektörü zor durumda bırakmaktadır. Özellikle Doğal SİT olarak ilan edilen alanların, doğal kaynaklar dikkate alınmadan belirlenmesi, geniş alanları kapsaması ve bunlar için geriye dönük olarak işlem yapılmasının talep edilmesi yatırımcı üzerinde caydırıcı rol oynamaya devam etmektedir.” ifadelerine yer verildiği görülmektedir. Ayrıca 05/02/2018 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 30 Numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile 4 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinde yapılan değişiklik ile Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü Özel Alanlar, Kurul İşleri ve Harita Dairesi Başkanlığına “Yatırımların kamu yararı açısından önceliğini ve önemini tespit ederek gerekli iş ve işlemlerini yürütmek” ve “ Kısıtlanan alanlar, yasak alanlar, özel alanlar ve izne tabi alan konumuna getirilen alanlar ile ilgili iş ve işlemleri yapmak.” görevleri verilmiştir. Anılan Rapor ve mevzuat hükümleri ile de; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının süreçte daha aktif rol alması yönünde beklenti oluştuğu ve bu beklenti doğrultusunda Bakanlığa görev atfedildiği görülmektedir.

 

33. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca 2016 yılı ruhsat bedeli yatırılmadığı tespit edildiğinden, başvurana üç aylık süre verildiği, bu süre içerisinde de ruhsat bedeli yatırılmadığından işletme ruhsatının 10/03/2017 tarihinden geçerli olmak üzere iptal edildiği belirtilmiştir. Bakanlık tarafından iptal işleminin tarihine yer verilmemekle birlikte, İstanbul Valiliğince işletme ruhsatının 01/08/2018 tarihli Olur ile 10/03/2017 tarihi itibariyle iptal edildiğinin Maden İşleri Genel Müdürlüğünün 09/08/2018 tarihli ve E.436259 sayılı yazıları ile İdarelerine bildirildiği belirtilmiştir.

 

34. İptal edilen ruhsat için 3213 sayılı Maden Kanununun 13 üncü maddesi uyarınca "ruhsat bedelinin 3 ay içinde tamamlanmasına" dair başvurana süre verilip verilmediğine dair bilgi ve belgelerin talep edilmesi üzerine, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından başvurana 01/12/2016 tarihli ve 440837 sayılı yazıları ile bildirimde bulunulduğu ve tebligatın 09/12/2016 tarihinde gerçekleştiği belirtilmiştir. Başvuruya ilişkin olarak Kurumumuzca 25/06/2018 tarihli yazı ile Bakanlıktan bilgi ve belge talep edildiği dikkate alındığında, ruhsat iptalinin 2016 yılında yapılan tebligat üzerinden 3 ay yerine yaklaşık 2 yıl geçtikten sonra ve Kurumumuzca bilgi ve belge talep edildikten, yani başvuranın Kurumumuza başvurduğundan haberdar olunduktan sonra gerçekleştirildiği görülmektedir. Süresinde yapılmayan iptal işleminin başvuran Kurumumuza başvurduktan sonra gerçekleştirilmesi ve kullanılamayan bir alan için ruhsat bedeli talep edilmesinin uygun olmadığı değerlendirilmektedir.

 

35. Kurumumuzca yapılan değerlendirme neticesinde; doğal niteliğini halihazırda kaybetmiş olduğu tescil edilmiş olan işletme iznine haiz 17,80 hektarlık alan için Orman Genel Müdürlüğünün uygun görüşü doğrultusunda başvuranın taahhüt ettiği üzere eski haline rehabilite edilmek koşuluyla faaliyet izni verilmesi, bu aşamada kullanılamayan S:200707613 numaralı ruhsat alanı için bedel talep edilmeyerek ruhsatın iade edilmesi ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca faaliyet izni verilmesi halinde yeni bir 3 aylık süre tanınarak bedel tahsil edilmesi, bundan sonraki süreçte çıkarılacak madenlerin önemini gözetmek ve diğer İdareler nezdinde girişimde bulunmak suretiyle gerekli izin ve onayların Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca alınmasının, hukuka ve hakkaniyete uygun olacağı sonuç ve kanaatine varılmıştır.

 

B. İyi Yönetim İlkeleri Yönünden Değerlendirme

 

36. İyi yönetim ilkelerine 28/03/2013 tarihli ve 28601 mükerrer sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin "İyi yönetim ilkeleri" başlıklı 6 ncı maddesinde yer verilmiş olup, İdarenin; “haklı beklentiye uygunluk”, “kazanılmış hakların korunması, “makul sürede karar verme” ve “karara karşı başvuru yollarının gösterilmesi” ilkelerine uymadığı tespit edildiğinden, bahse konu ilkeye uygun davranması önerilmektedir.

 

VI. HAK ARAMA ÖZGÜRLÜĞÜNE İLİŞKİN AÇIKLAMA

 

37. 6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun “Dava açma süresinin yeniden işlemeye başlaması” başlıklı 21 inci maddesinde, Kamu Denetçiliği Kurumunun inceleme ve araştırmasını, başvuru tarihinden itibaren altı ay içinde sonuçlandıramaması halinde durmuş olan dava açma süresinin kaldığı yerden işlemeye başlayacağı düzenlenmiş; Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 38 inci maddesinin dördüncü fıkrasında da Kurumun inceleme ve araştırmasını, şikayet başvuru tarihinden itibaren, altı ay içinde sonuçlandıramaması halinde durumun gerekçesiyle birlikte şikayetçiye tebliğ edileceği ve durmuş olan dava açma süresinin tebliğden itibaren kaldığı yerden işlemeye başlayacağı belirtilmiştir. Bu kapsamda, incelemenin altı ayda bitirilememe gerekçesi ve dava açma süresinin kaldığı yerden yeniden işlemeye başlayacağı hususu 30/11/2018 tarihli ve E.19994 sayılı yazı ile başvurana bildirilmiştir.

 

VII. KARAR

 

Açıklanan gerekçelerle;

 

İşletme iznine haiz 17,80 hektarlık alan için rehabilite edilmek kaydıyla faaliyet izni verilmesi hususunda ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞINA TAVSİYEDE BULUNULMASINA; S:200707613 numaralı ruhsat alanı için bu aşamada bedel talep edilmeyerek ruhsatın iade edilmesi ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca faaliyet izni verilmesi halinde yeni bir 3 aylık süre tanınarak bedel tahsil edilmesi, bundan sonraki süreçte çıkarılacak madenlerin önemini gözetmek ve diğer İdareler nezdinde girişimde bulunmak suretiyle gerekli izin ve onayların bizzat alınması hususlarında ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞINA TAVSİYEDE BULUNULMASINA;

 

6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun 20 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca bu karar üzerine tesis edilecek işlemin otuz gün içinde Kurumumuza bildirilmesinin zorunlu olduğuna,

 

Kararın BAŞVURAN, ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ile ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞINA tebliğine;

 

Türkiye Cumhuriyeti Kamu Başdenetçisince karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy