Kamu Denetçiliği Kurumu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(2709 S. K. m. 5, 74) (6328 S. K. m. 5, 20, 21) (5510 S. K. m. 4, 80) (657 S. K. m. 4, 89, 176) (1739 S. K. m. 47)

 

SAYI: 3878609-101.07.04-E.5425

BAŞVURU NO: 2017/3743

KARAR TARİHİ: 27/03/2018

 

TAVSİYE KARARI

 

BAŞVURAN:

 

BAŞVURAN VEKİLİ / TEMSİLCİSİ:

 

BAŞVURUYA KONU İDARE: Milli Eğitim Bakanlığı

 

BAŞVURUNUN KONUSU: Başvuran tarafından ücretli öğretmen olarak görev yaptığı dönemde sigorta primlerinin eksik bildirildiği ifade edilerek mağduriyetinin giderilmesi talep edilmektedir.

 

BAŞVURU TARİHİ: 8.4.2017

 

I. BAŞVURANIN İDDİA VE TALEPLERİ

 

1. Başvuran … tarafından, Yenişehir 24 Kasım İlkokulunda 18.10.2012-15.01.2013 tarihleri arasında 3 ay ücretli öğretmen olarak çalıştığı, bu döneme ilişkin olarak adına 54 günlük sosyal güvenlik primi yatırıldığı, Bağlar İlçesi Kırkkoyun Köyü Karacadağ İlkokulunda ise 25.09.2013-27.01.2014 tarihleri arasında olmak üzere 4 ay ücretli öğretmenlik yaptığı, bu döneme ilişkin olarak da 59 günlük sosyal güvenlik primi yatırıldığı, neredeyse bütün illerde ücretli öğretmenlerin priminin aylık 30 gün üzerinden ödendiği, Diyarbakır’da ise aylık 14 gün üzerinden ödendiği, aylık 30 gün üzerinden prim ödenmesi talebiyle idareye başvurulduğu, ancak talebin reddedildiği ifade ve iddia edilerek çalışılan döneme ilişkin sigorta primlerinin aylık 30 gün üzerinden ödenmesi suretiyle mağduriyetin giderilmesi talep edilmektedir.

 

II. İDARENİN BAŞVURUYA İLİŞKİN AÇIKLAMALARI

 

2. Kamu Denetçiliği Kurumunun 23.06.2017 tarihli ve E.7178 sayılı bilgi ve belge isteme yazısına istinaden Diyarbakır Valiliği tarafından gönderilen 18.07.2017 tarihli ve E.10900762 sayılı yazıda ve eklerinde özetle; 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 80’inci maddesinin birinci fıkrasının (j) bendinde, “Milli Eğitim Bakanlığına bağlı her derece ve türdeki örgün ve yaygın eğitim kurumlarında ek ders ücreti karşılığında ilgili mevzuat çerçevesinde uzman ve usta öğretici olarak çalıştırılanların prim ödeme gün sayısı 30 günü aşmamak kaydıyla, bir takvim ayı içerisinde hak kazandıkları brüt ek ders ücreti toplam tutarının prime esas günlük kazanç alt sınırına bölünmesi sonucu bulunur. Bu şekilde yapılacak hesaplamalarda tam sayıdan sonraki küsuratlar dikkate alınmaz.” hükmünün yer aldığı, başvuranın prim ödeme gün sayısının bu düzenlemeye göre hesaplandığı ifade edilmektedir. Bununla birlikte 18.10.2012-15.01.2013 tarihleri ile 25.09.2013-27.01.2014 tarihleri arası döneme ilişkin olarak Kurumumuzca istenen, her biri ay bazında olmak üzere, başvuranın toplam çalışma saatine, brüt ek ders ücreti toplam tutarına, söz konusu dönemde geçerli olan prime esas günlük kazanç alt sınırına dair bilgi ve belgelerin gönderilmediği görülmektedir.

 

3. Kurumumuzun 14.08.2017 tarihli ve E.9290 sayılı bilgi ve belge isteme yazısına istinaden Milli Eğitim Bakanlığı tarafından gönderilen 23.08.2017 tarihli ve E.12712489 sayılı yazıda; MEB’e bağlı eğitim kurumlarında Milli Eğitim Bakanlığı Yönetici ve Öğretmenlerinin Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Kararın 9’uncu maddesi kapsamında ek ders ücreti karşılığında ders okutmak üzere görevlendirilenler ile aynı hüküm kapsamında usta öğretici olarak görevlendirilenlerin sigorta prim ödeme gün sayılarının tespitinin Maliye Bakanlığının 09.07.2010 tarihli ve B.07.0.BMK.0.19.115706-45/10283 sayılı yazısı doğrultusunda yapıldığı ifade edilmektedir.

 

4. Kurumumuzun 27.09.2017 tarihli ve E.11286 sayılı bilgi ve belge isteme yazısına istinaden Milli Eğitim Bakanlığı tarafından gönderilen 13.10.2017 tarihli ve E.16600350 sayılı yazıda; Milli Eğitim Bakanlığı Yönetici ve Öğretmenlerinin Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Kararda MEB’e bağlı eğitim kurumlarında görevli yönetici ve öğretmenlerin aylık ve ek ders ücreti karşılığında okutacakları veya okutmuş sayılacakları haftalık ders saatleri sayısının, ders görevi alacakların niteliklerinin ve benzeri diğer hususların belirlendiği, anılan Kararın 9’uncu maddesinde, öğretmen sayısının yetersiz olması halinde, yüksek öğrenimli olmak koşuluyla, resmi görevi bulunmayanlar ile emeklilere okul öncesi, ilköğretim, orta öğretim, özel eğitim ve yaygın eğitim kurumları ile yabancı uyrukluların eğitim gördüğü geçici eğitim merkezlerinde haftada 30 saate kadar ek ders görevi verilebileceği hükmüne yer verildiği, buna ilaveten uzman ve usta öğretici istihdam edildiği, bu görevlilerin fiilen yerine getirdikleri ders görevleri karşılığında 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun (DMK) 176’ncı maddesinde öngörülen gösterge üzerinden hesap edilen ek ders ücretinden yararlandıkları, 5510 sayılı Kanunun 80’inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendinde, “Sigortalıların günlük kazançlarının hesabında esas tutulan gün sayıları, aynı zamanda, bunların prim ödeme gün sayılarını gösterir. Ancak, işveren ve sigortalı arasında kısmî süreli hizmet akdinin yazılı olarak yapılmış olması kaydıyla, ay içerisinde günün bazı saatlerinde çalışan ve çalıştığı saat karşılığında ücret alan sigortalının ay içindeki prim ödeme gün sayısı, ay içindeki toplam çalışma saati süresinin 4857 sayılı İş Kanununa göre belirlenen haftalık çalışma süresine göre hesaplanan günlük çalışma saatine bölünmesi suretiyle bulunur. Bu şekildeki hesaplamada gün kesirleri bir gün kabul edilir.” hükmüne yer verildiği, aynı maddenin (j) bendinde ise “Milli Eğitim Bakanlığına bağlı her derece ve türdeki örgün ve yaygın eğitim kurumlarında ek ders ücreti karşılığında ilgili mevzuatı çerçevesinde uzman ve usta öğretici olarak çalıştırılanların prim ödeme gün sayısı 30 günü aşmamak kaydıyla, bir takvim ayı içerisinde hak kazandıkları brüt ek ders ücreti toplam tutarının, prime esas günlük kazanç alt sınırına bölünmesi sonucu bulunur. Bu şekilde yapılacak hesaplamalarda tam sayıdan sonraki küsuratlar dikkate alınmaz.” hükmünün yer aldığı, bu hükümlerden hareketle Maliye Bakanlığının ilgili yazısında da belirtildiği üzere, uzman ve usta öğretici olarak çalıştırılanların prim ödeme gün sayısının 30 günü aşmamak kaydıyla bir takvim ayı içerisinde hak kazandıkları brüt ek ders ücreti toplam tutarının prime esas günlük kazanç alt sınırına bölünmesi suretiyle hesaplanacağı, uzman ve usta öğretici statüsü dışında çalışanların prim ödeme gün sayısının ise bir takvim ayındaki ek ders saati toplamının 7,5 saate bölünmesi suretiyle tespit edileceği, bu itibarla uzman ve usta öğretici statüsü dışında çalışan başvuranın prim ödeme gün sayısının tespitine ilişkin işlemde mevzuata aykırılık bulunmadığı ifade edilmektedir.

 

5. Kurumumuzun 14.08.2017 tarihli ve E.9290 sayılı bilgi ve belge isteme yazısına istinaden Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından gönderilen 11.09.2017 tarihli ve E.4575793 sayılı yazıda; tam süreli ve tüm sigorta kollarına tabi olarak yapılan bildirimlerin genel olarak ayda 30 gün olarak yapılması gerektiği, yapılmadığı takdirde 30 günden az yapılan bildirimlerin eksik gün belgesi ile açıklanması gerektiği, kısmi çalışma sözleşmesine tabi olarak yapılan bildirimlerin ise aylık çalışma saati toplamlarının 7,5’e bölünmesi ile elde edilen gün sayıları kadar bildirilmesi gerektiği, sigortalılara ilişkin bildirimlerin işverenleri ile yapılan sözleşme uyarınca yapıldığı dikkate alındığında bu hususlara ilişkin değerlendirmelerin ve uzman, usta öğretici ve başvuranın statüsü gibi farklı durumlara ilişkin değerlendirmelerin işveren idarece yapılması gerektiği belirtilmektedir.

 

6. Kurumumuzun 27.09.2017 tarihli ve E.11288 sayılı bilgi ve belge isteme yazısına istinaden Devlet Personel Başkanlığı tarafından gönderilen 15.10.2017 tarihli ve E.5536 sayılı yazıda; DMK’nın 89’uncu maddesinde, “Her derecedeki eğitim ve öğretim kurumları ile Üniversite ve Akademi (Askeri Akademiler dahil), okul, kurs veya yaygın eğitim yapan kurumlarda ve benzeri kuruluşlarda öğretmen veya öğretim üyesi bulunmaması halinde öğretmenlere, öğretim üyelerine veya diğer memurlara veyahut açıktan atanacaklara ücret ile ek ders görevi verilebilir. Ücretle okutulacak ders saatlerinin sayısı, ders görevi alacakların nitelikleri ve diğer hususlar ilgili Bakanlığın teklifi ve Bakanlar Kurulunun kararı ile tespit olunur.” hükmüne yer verildiği, eğitim kurumlarında yeterli sayıda öğretmen bulunmaması halinde açıktan atananlara ücretli ek ders görevi verilmesinin mümkün olduğu, 439 sayılı Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Yüksek ve Orta Dereceli Okullar Öğretmenleri ile İlkokul Öğretmenlerinin Haftalık Ders Saatleri ile Ek Ders Ücretleri Hakkında Kanunun 8’inci maddesinde MEB’e bağlı her dereceli okullara meslekten öğretmen bulunmaması halinde geçici olarak ücretle öğretmen atanabileceği, bunlardan resmi bir görevi bulunanlara haftada sekiz, resmi görevi bulunmayanlardan yükseköğretim kurumlarına atananlara on iki, orta dereceli kurumlara atananlara yirmi dört saate kadar ders verilebileceği yönünde düzenlemenin yer aldığı, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanununun 47’nci maddesinde “Örgün ve yaygın eğitim kurumlarında ve hizmetiçi yetiştirme, kurs, seminer ve konferanslarında uzman ve usta öğreticiler de geçici veya sürekli olarak görevlendirilebilir. Öğretim tür ve seviyelerine göre uzman ve usta öğreticilerin seçimlerinde aranacak şartlar, görev ve yetkileri, yönetmeliklerle tespit edilir.” hükmüne yer verildiği, Milli Eğitim Bakanlığı Kurumlarında Sözleşmeli veya Ek Ders Görevi ile Görevlendirilecek Uzman ve Usta Öğreticiler Hakkında Yönetmeliğin 5’inci maddesinde “Uzman ve Usta Öğreticiler aşağıdaki şekillerde görevlendirilirler.

 

1 - Geçici personel olarak:

 

Geçici personel olarak görevlendirilecek uzman ve usta öğreticiler ile yapılacak sözleşme esasları 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 15/05/1975 gün ve 1897 sayılı Kanunun 1 inci maddesi ile değiştirilen 4 üncü maddesine göre Bakanlıkça hazırlanır.

 

2 - Ek ders görevi verilmesi yoluyla:

 

4 üncü maddede belirtilen esaslara göre ek ders görevi verilmesi yoluyla görevlendirilecek uzman ve usta öğreticilere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 89 uncu maddesi uyarınca 1/12/2006 tarihli ve 2006/11350 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Millî Eğitim Bakanlığı Yönetici ve Öğretmenlerinin Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Kararda belirtilen miktarda ek ders görevi verilebilir.” hükmünün yer aldığı, 2006/11350 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Yönetici ve Öğretmenlerinin Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Kararın “Ders ücreti karşılığında görevlendirme” başlıklı 9’uncu maddesinde “Öğretmen sayısının yetersiz olması hâlinde;

 

a) Yüksek öğrenimli olmak koşuluyla;

 

1) Bu Esaslar kapsamındaki yönetici ve öğretmenler dışındaki resmî görevliler ile aylık karşılığı ders ve ek ders görevi saatlerini doldurup doldurmadıklarına bakılmaksızın sınıf öğretmenlerine ilköğretim okulu 6, 7 ve 8 inci sınıflarında, orta öğretim ve yaygın eğitim kurumlarında haftada 8 saate,

 

2) Resmî görevi bulunmayanlar ile emeklilere, okul öncesi, ilköğretim ve yaygın eğitim kurumlarında haftada 30 saate, orta öğretim kurumlarında 24 saate kadar,

 

b) İlgili mevzuatında belirtilen esaslara göre uzman ve usta öğretici olarak nitelendirilenlerden;

 

1) Resmî görevi bulunanlara haftada 10 saate,

 

2) Resmî görevi bulunmayanlara haftada 40 saate,

 

kadar, okul öncesi, meslekî ve teknik orta öğretim ile çıraklık ve yaygın eğitim kurumlarında, ek ders görevi verilebilir.” hükmünün yer aldığı, diğer taraftan 5510 sayılı Kanunun 4’üncü maddesinin ikinci fıkrasında, birinci fıkranın (a) bendi gereği sigortalı sayılanlara ilişkin hükümlerin kamu idarelerinde ders ücreti karşılığı görev verilenler hakkında da uygulanacağının hüküm altına alındığı, anılan Kanunun 80’inci maddesinde “4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıların prime esas kazançları aşağıdaki şekilde belirlenir (…)

 

j) Milli Eğitim Bakanlığına bağlı her derece ve türdeki örgün ve yaygın eğitim kurumlarında ek ders ücreti karşılığında ilgili mevzuatı çerçevesinde uzman ve usta öğretici olarak çalıştırılanların prim ödeme gün sayısı 30 günü aşmamak kaydıyla, bir takvim ayı içerisinde hak kazandıkları brüt ek ders ücreti toplam tutarının, prime esas günlük kazanç alt sınırına bölünmesi sonucu bulunur. Bu şekilde yapılacak hesaplamalarda tam sayıdan sonraki küsuratlar dikkate alınmaz (…)” hükmüne yer verildiği, bu çerçevede DMK’nın 89’uncu maddesine göre açıktan atanarak ücret karşılığı ek ders görevi verilen öğretmen, uzman ve usta öğreticilerin memur olarak değerlendirilemeyeceği ifade edilmektedir.

 

7. Kurumumuzun 27.09.2017 tarihli ve E.11285 sayılı bilgi ve belge isteme yazısına istinaden Maliye Bakanlığı tarafından gönderilen 26.10.2017 tarihli ve E.8402 sayılı yazıda özetle; yüksek öğrenimli olmak koşuluyla resmi görevi bulunmayanlara 657 sayılı Kanunun 176’ncı maddesinde belirtilen gösterge rakamları üzerinden ücret ödenmek suretiyle haftada 30 saate kadar ek ders görevi verildiği, bu şekilde görev verilenlerle 4857 sayılı İş Kanunu uyarınca herhangi bir iş sözleşmesi imzalanmadığı, ders ücreti karşılığında ek ders görevi verilen öğretmenlerin 657 sayılı DMK’nın 4’üncü maddesinde belirtilen istihdam türleri (memur, sözleşmeli personel, geçici personel, işçi) içerisinde veya 4857 sayılı İş Kanunu uyarınca “işçi” sayılmalarının mümkün olmadığı, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanununun 47’nci maddesi ve Milli Eğitim Bakanlığı Kurumlarında Sözleşmeli veya Ek Ders Görevi ile Görevlendirilecek Uzman ve Usta Öğreticiler Hakkında Yönetmelik gereğince MEB’e bağlı kurumlarda uzman ve usta öğreticilerin geçici personel olarak istihdam edilmesinin veya ek ders görevi verilmesi yoluyla görevlendirilmesinin mümkün olduğu, mevcut durumda geçici personel statüsünde uzman ve usta öğretici istihdam edilmediği, ek ders verilmesi suretiyle görevlendirme yapıldığı, bu şekilde görevlendirilenlerle herhangi bir iş sözleşmesi imzalanmadığı, söz konusu uygulamanın kendine özgü ve münferit bir görevlendirme türü olduğu, bu kişilerin de 657 sayılı Kanunun 4’üncü maddesinde sayılan istihdam türleri içerisinde yer almadığı ve 4857 sayılı İş Kanunu uyarınca “işçi” sayılmalarının mümkün olmadığı, 5510 sayılı Kanunun 80’inci maddesi uyarınca uzman ve usta öğretici olarak çalışanların prim ödeme gün sayısının 30 günü aşmamak kaydıyla, bir takvim ayı içerisinde hak kazandığı brüt ek ders ücreti toplamının prime esas günlük kazanç alt sınırına (brüt asgari ücret) bölünmesi suretiyle tespit edilmesi gerektiği, uzman ve usta öğretici statüsü dışında çalışanların prim ödeme gün sayısının ise bir takvim ayındaki ek ders saati toplamının 7,5 saate bölünmesi suretiyle tespit edilmesi gerektiği ifade edilmektedir.

 

8. Kurumumuzun 10.11.2017 tarihli ve E.13684 sayılı bilgi ve belge isteme yazısına istinaden Diyarbakır Valiliği tarafından gönderilen 19.12.2017 tarihli ve E.21870932 sayılı yazıda; başvuranın, 25.09.2013-27.01.2014 tarihleri arasında Kırkkoyun Köyü Karacadağ İlkokulunda ücretli öğretmen olarak görev yaptığı, ücretli öğretmenlerin görevlendirilmelerinin herhangi bir sözleşme veya süreli iş akdine tabi olmadığı, başvuranın sınıf öğretmeni olarak Eylül 2013’te toplam 18 saat derse girdiği ve prim ödeme gün sayısının 3 olduğu, Ekim, Kasım ve Aralık 2013’te ise ayda toplam 98 saat derse girdiği, her bir ay için prim ödeme gün sayısının 14 olduğu, 24 Kasım İlköğretim Okulunda ise Ekim 2012’de 36 saat ek derse girdiği, Kasım 2012’de 132 saat ek derse girdiği ve prim ödeme gün sayısının 22 olduğu, Aralık 2012’de 114 saat ek derse girdiği ve prim ödeme gün sayısının 30 olduğu görülmektedir.

 

III. İLGİLİ MEVZUAT

 

9. 2709 sayılı T.C. Anayasasının “Devletin temel amaç ve görevleri” başlıklı 5’inci maddesinde, “Devletin temel amaç ve görevleri, Türk milletinin bağımsızlığını ve bütünlüğünü, ülkenin bölünmezliğini, Cumhuriyeti ve demokrasiyi korumak, kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddî ve manevî varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır.” hükmü; “Kanun önünde eşitlik” başlıklı 10’uncu maddesinde, “Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir (…) Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.” hükmü; “Çalışma hakkı ve ödevi” başlıklı 49’uncu maddesinde, “Çalışma, herkesin hakkı ve ödevidir. Devlet, çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları ve işsizleri korumak, çalışmayı desteklemek, işsizliği önlemeye elverişli ekonomik bir ortam yaratmak ve çalışma barışını sağlamak için gerekli tedbirleri alır.” hükmü; “Sosyal güvenlik hakkı” başlıklı 60’ıncı maddesinde “Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar.” hükmü; “Hizmete girme” başlıklı 70’inci maddesinde, “Her Türk, kamu hizmetlerine girme hakkına sahiptir. Hizmete alınmada, görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayırım gözetilemez.” hükmü; “Dilekçe, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkı” başlıklı 74’üncü maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkralarında, “Herkes, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkına sahiptir. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına bağlı olarak kurulan Kamu Denetçiliği Kurumu idarenin işleyişiyle ilgili şikâyetleri inceler.” hükmü, “Kamu hizmeti görevlileriyle ilgili hükümler” başlıklı 128’inci maddesinde, “Devletin, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür. Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir (…)” hükmü yer almaktadır.

 

10. 6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun "Kurumun Görevi" başlıklı 5’inci maddesinin birinci fıkrasında, “Kurum, idarenin işleyişi ile ilgili şikâyet üzerine, idarenin her türlü eylem ve işlemleri ile tutum ve davranışlarını; insan haklarına dayalı adalet anlayışı içinde, hukuka ve hakkaniyete uygunluk yönlerinden incelemek, araştırmak ve idareye önerilerde bulunmakla görevlidir.” hükmü yer almaktadır.

 

11. 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun “Ders görevi” başlıklı 89’uncu maddesinde, “Her derecedeki eğitim ve öğretim kurumları ile Üniversite ve Akademi (Askeri Akademiler dahil), okul, kurs veya yaygın eğitim yapan kurumlarda ve benzeri kuruluşlarda öğretmen veya öğretim üyesi bulunmaması halinde öğretmenlere, öğretim üyelerine veya diğer memurlara veyahut açıktan atanacaklara ücret ile ek ders görevi verilebilir. Ücretle okutulacak ders saatlerinin sayısı, ders görevi alacakların nitelikleri ve diğer hususlar ilgili Bakanlığın teklifi ve Bakanlar Kurulunun kararı ile tespit olunur.” hükmü yer almaktadır.

 

12. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun “Sigortalı sayılanlar” başlıklı 4’üncü maddesinde, “(…) a) Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanlar, (…)

 

c) Kamu idarelerinde;

 

1) Bu maddenin birinci fıkrasının (a) bendine tabi olmayanlardan, kadro ve pozisyonlarda sürekli olarak çalışıp ilgili kanunlarında (a) bendi kapsamına girenler gibi sigortalı olması öngörülmemiş olanlar,

 

2) Bu maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerine tabi olmayanlardan, sözleşmeli olarak çalışıp ilgili kanunlarında (a) bendi kapsamına girenler gibi sigortalı olması öngörülmemiş olanlar ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 86 ncı maddesi uyarınca açıktan vekil atananlar, sigortalı sayılırlar.

 

Birinci fıkranın (a) bendi gereği sigortalı sayılanlara ilişkin hükümler; (…)

 

f) Milli Eğitim Bakanlığı tarafından düzenlenen kurslarda usta öğretici olarak çalıştırılanlar, kamu idarelerinde ders ücreti karşılığı görev verilenler ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4 üncü maddesinin (c) bendi kapsamında çalıştırılanlar, (…) hakkında da uygulanır.” hükmü; “Prime esas kazançlar” başlıklı 80’inci maddesinin birinci fıkrasında, “4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıların prime esas kazançları aşağıdaki şekilde belirlenir.

 

a) Prime esas kazançların hesabında;

 

1) Hak edilen ücretlerin,

 

2) Prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkaktan o ay içinde yapılan ödemelerin ve işverenler tarafından sigortalılar için özel sağlık sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine ödenen tutarların,

 

3) İdare veya yargı mercilerince verilen karar gereğince yukarıdaki (1) ve (2) numaralı alt bentlerde belirtilen kazançlar niteliğinde olmak üzere sigortalılara o ay içinde yapılan ödemelerin, brüt toplamı esas alınır.

 

(…) g) Primlerin hesabına esas tutulacak günlük kazanç, sigortalının, bir ay için prime esas tutulan kazancının otuzda biridir. Ancak günlük kazancın hesabına esas tutulan ay içindeki bazı günlerde çalışmamış ve çalışmadığı günler için ücret almamış sigortalının günlük kazancı, o ay için prime esas tutulan kazancının ücret aldığı gün sayısına bölünmesi suretiyle hesaplanır.

 

h) Sigortalıların günlük kazançlarının hesabında esas tutulan gün sayıları, aynı zamanda, bunların prim ödeme gün sayılarını gösterir. Ancak, işveren ve sigortalı arasında kısmî süreli hizmet akdinin yazılı olarak yapılmış olması kaydıyla, ay içerisinde günün bazı saatlerinde çalışan ve çalıştığı saat karşılığında ücret alan sigortalının ay içindeki prim ödeme gün sayısı, ay içindeki toplam çalışma saati süresinin 4857 sayılı İş Kanununa göre belirlenen haftalık çalışma süresine göre hesaplanan günlük çalışma saatine bölünmesi suretiyle bulunur. Bu şekildeki hesaplamada gün kesirleri bir gün kabul edilir.

 

(…) j) Milli Eğitim Bakanlığına bağlı her derece ve türdeki örgün ve yaygın eğitim kurumlarında ek ders ücreti karşılığında ilgili mevzuatı çerçevesinde uzman ve usta öğretici olarak çalıştırılanların prim ödeme gün sayısı 30 günü aşmamak kaydıyla, bir takvim ayı içerisinde hak kazandıkları brüt ek ders ücreti toplam tutarının, prime esas günlük kazanç alt sınırına bölünmesi sonucu bulunur. Bu şekilde yapılacak hesaplamalarda tam sayıdan sonraki küsuratlar dikkate alınmaz (…)” hükmüne yer verilmektedir.

 

13. 439 sayılı Millî Eğitim Bakanlığına Bağlı Yüksek ve Orta Dereceli Okullar Öğretmenleri ile İlkokul Öğretmenlerinin Haftalık Ders Saatleri ile Ek Ders Ücretleri Hakkında Kanunun 8’inci maddesinde, “Milli Eğitim Bakanlığına bağlı her dereceli okullara meslekten öğretmen bulunmaması halinde:

 

a) Yüksek dereceli okullara üniversite ve yüksek okul mezunları ile dengi yabancı üniversite ve yüksek okul mezunları,

 

b) Orta dereceli okullara orta öğretim öğretmenliği şartlarını taşıyanlarla ilkokul öğretmenliği yapanlar ve ev işleri dersi için de mesleki ve teknik öğretim kurslarında öğretmenlik yapmakta olanlar, Geçici olarak ücretle öğretmen atanabilirler.

 

Bunlardan, resmi bir görevi bulunanlara haftada sekiz, resmi görevi bulunmayanlardan yüksek öğretim kurumlarına atananlara oniki, orta dereceli kurumlara atananlara yirmidört saate kadar ders verilebilir.” hükmü; Ek Madde 1’de ise “Anaokullarında, anasınıflarında, yetiştirme yurtlarında, okuma yazma kurslarında, gezici köy kurslarında görevli öğretmenler ile ilköğretim kurumlarında görevli sınıf öğretmenleri aylıkları karşılığında haftada 18 saat, branş öğretmenleri 15 saat ders okutmakla yükümlüdürler (…)” hükmü yer almaktadır.

 

14. 4857 sayılı İş Kanununun “Kısmî süreli ve tam süreli iş sözleşmesi” başlıklı 13’üncü maddesinde, “İşçinin normal haftalık çalışma süresinin, tam süreli iş sözleşmesiyle çalışan emsal işçiye göre önemli ölçüde daha az belirlenmesi durumunda sözleşme kısmî süreli iş sözleşmesidir.

 

Kısmî süreli iş sözleşmesi ile çalıştırılan işçi, ayırımı haklı kılan bir neden olmadıkça, salt iş sözleşmesinin kısmî süreli olmasından dolayı tam süreli emsal işçiye göre farklı işleme tâbi tutulamaz. Kısmî süreli çalışan işçinin ücret ve paraya ilişkin bölünebilir menfaatleri, tam süreli emsal işçiye göre çalıştığı süreye orantılı olarak ödenir.

 

Emsal işçi, işyerinde aynı veya benzeri işte tam süreli çalıştırılan işçidir. İşyerinde böyle bir işçi bulunmadığı takdirde, o işkolunda şartlara uygun işyerinde aynı veya benzer işi üstlenen tam süreli iş sözleşmesiyle çalıştırılan işçi esas alınır.

 

İşyerinde çalışan işçilerin, niteliklerine uygun açık yer bulunduğunda kısmî süreliden tam süreliye veya tam süreliden kısmî süreliye geçirilme istekleri işverence dikkate alınır ve boş yerler zamanında duyurulur (…)” hükmü yer almaktadır.

 

15. 2006/11350 sayılı Milli Eğitim Bakanlığı Yönetici ve Öğretmenlerinin Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Kararın “Ders ücreti karşılığında görevlendirme” başlıklı 9’uncu maddesinde “Öğretmen sayısının yetersiz olması hâlinde;

 

a) Yüksek öğrenimli olmak koşuluyla;

 

1) Bu Karar kapsamındaki yönetici ve öğretmenler dışındaki resmî görevliler ile sınıf öğretmenlerine ilköğretim, orta öğretim ve yaygın eğitim kurumlarında haftada 8 saate,

 

2) Resmî görevi bulunmayanlar ile emeklilere, okul öncesi, ilköğretim, ortaöğretim, özel eğitim ve yaygın eğitim kurumları ile yabancı uyrukluların eğitim gördüğü geçici eğitim merkezlerinde haftada

 

30 saate, kadar ek ders görevi verilebilir.

 

b) İlgili mevzuatında belirtilen esaslara göre uzman ve usta öğretici olarak nitelendirilenlerden;

 

1) Resmî görevi bulunanlara haftada 10 saate,

 

2) Resmî görevi bulunmayanlara haftada 40 saate,

 

kadar, okul öncesi, meslekî ve teknik orta öğretim ile özel eğitim ve yaygın eğitim kurumlarında ek ders görevi verilebilir.” hükmüne yer verilmektedir.

 

16. İş Kanununa İlişkin Çalışma Süreleri Yönetmeliğinin “Kısmi süreli çalışma” başlıklı 6’ncı maddesinde, “İşyerinde tam süreli iş sözleşmesi ile yapılan emsal çalışmanın üçte ikisi oranına kadar yapılan çalışma kısmi süreli çalışmadır.” hükmü yer almaktadır.

 

IV. KAMU DENETÇİSİ CELİLE ÖZLEM TUNÇAK’IN KAMU BAŞDENETÇİSİNE ÖNERİSİ

 

17. Kamu Denetçisi tarafından yapılan inceleme ve araştırma neticesinde, başvuranın çalışmasının kısmi süreli olmadığı, bu itibarla prim ödeme gün sayısının, ay içindeki toplam çalışma saati süresinin 4857 sayılı İş Kanununa göre belirlenen haftalık çalışma süresine göre hesaplanan günlük çalışma saatine (7.5 saate) bölünmesi suretiyle hesaplanması işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılarak bu Tavsiye Kararı Önerisi Kamu Başdenetçisi’ne sunulmuştur.

 

V. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE

 

A. Hukuka ve Hakkaniyete Uygunluk Yönünden Değerlendirme

 

18. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ücret karşılığı ek ders görevi verilen başvuran, sigorta primlerinin 30 gün üzerinden ödenmesini talep etmektedir. Dolayısıyla başvuru konusu uyuşmazlık sosyal güvenlik hakkı kapsamında yer almaktadır.

 

19. Sosyal güvenlik, belirli sosyal risklerin iktisadi sonuçlarına karşı bireylerin korunması olarak tanımlanmaktadır. Uluslararası Çalışma Örgütü tarafından 1944 yılında Philadelphia’da düzenlenen Uluslararası Çalışma Konferansında sosyal güvenlik kapsamına giren sosyal riskler somutlaştırılmaya çalışılmıştır. Buna göre, hastalık, yaşlılık, malullük, analık, aileyi geçindiren kişinin ölümü, işsizlik, giderlerin normal sayılmayacak ölçüde artışı, iş kazaları ve meslek hastalıkları, söz konusu riskler arasında yer almaktadır (Bkz. Sait Dilik, “Sosyal Güvenlik ve Sosyal Hizmetler Arasındaki İlişkiler”, Siyasal Bilgiler Fakültesi Dergisi, Cilt 35, Sayı 1, s. 77). Bu çerçevede söz konusu risklerin gerek mülga sosyal güvenlik kanunlarıyla gerek yürürlükte olan 5510 sayılı Kanunla sosyal güvenlik kapsamına alındığı görülmektedir.

 

20. Tarihin akışı içinde sosyal güvenlik hakkına, aile içi yardımlaşmadan, kişisel ve toplu yardımlaşmalardan, ticarî sigortalardan, işverenin sorumluluğu ilkesinden ve sosyal sigortalardan geçilerek gelindiği görülmektedir. Bu hak, insanlığın eski ve derin bir gereksinimi olan yarınından emin olma isteğinin somut bir belirtisidir. Bu istek ve gereksinim, toplumun her zümresi ve her sınıfı için geçerli olmakla birlikte maddi ihtiyatlara sahip olmayan bireyler bakımından daha baskın şekilde kendini hissettirmektedir. Pierre Laroque’nin ifadesiyle sosyal güvenlik, bir ülke halkının bugününü ve yarınını güven altına almayı amaçlayan ve birbiri arasında sıkı bir birlik ve uyum kurulmuş olan bir önlemler ve kurumlar bütünüdür. Bir tanıma göre de sosyal güvenlik, her şeyden önce, herkeste bir güvence duygusu yaratmak, bu güvenceyi bozacak her riski önlemek ve bu riskleri etkili bir biçimde yok edecek durumları sağlamak sorunudur (Bkz. Cahit Talas, “Türkiye’de Sosyal Güvenlik ve Karşılaşılan Sorunlar”, Siyasal Bilgiler Fakültesi Dergisi, Cilt 31, Sayı 1, s. 3-4).

 

21. Sosyal güvenlik hakkı, bugün çalışma gücüne sahip olan bireylerin, geleceği mukadder olan ve çalışma gücünden yoksun kalacakları yarınlarda yaşamalarını mümkün kılacak yol olarak belirmektedir. Her birey için geçerli olan bu durumun gerçekliği göz önünde bulundurularak söz konusu hak, Anayasamızca herkese tanınmış bulunmaktadır.

 

22. Başvuru konusu uyuşmazlık, sosyal güvenlik hakkı kapsamında başvuranın prim ödeme gün sayısının, ay içindeki toplam çalışma saati süresinin haftalık çalışma süresine göre hesaplanan günlük çalışma saatine (7.5 saate) bölünmesi suretiyle belirlenmesinden kaynaklanmaktadır. Bu çerçevede başvuranın prim ödeme gün sayısının hesaplanmasına ilişkin hususlar ortaya koyulmalıdır.

 

23. Öncelikle belirtmek gerekir ki öğretmenlerin istihdam biçimi çeşitlilik göstermektedir. 657 sayılı Kanunun 4'üncü maddesi kapsamında öğretmenler memur ya da sözleşmeli personel olarak istihdam edilebilmektedir. Bunun yanında anılan Kanunun 86'ncı maddesi kapsamında memur statüsüyle çalışan öğretmenlerin işlerinden geçici olarak ayrılmaları halinde yerlerine vekil öğretmen atanabilmektedir. Son olarak eğitim kurumlarında yeterli öğretmen bulunmaması halinde anılan Kanunun 89'uncu maddesi kapsamında açıktan atanacaklara ücret ile ek ders görevi verilebilmektedir. Bilindiği üzere Anayasanın 128'inci maddesinde kamu hizmeti görevlileriyle ilgili hükümler düzenlenmektedir. Buna göre, devletin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü olduğu kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevlerin, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülmesi gerekmektedir. Bu itibarla söz konusu öğretmenlerin kural olarak memur veya diğer kamu görevlisi olarak istihdam edilmesi, diğer istihdam biçimlerine ise zorunlu hallerde başvurulması gerekmektedir. Başvuranın görevlendirilmesinin yasal dayanağını oluşturan 657 sayılı Kanunun 89’uncu maddesinde “…veyahut açıktan atanacaklara ücret ile ek ders görevi verilebilir…” hükmünün yer aldığı görülmektedir. Anılan maddenin devamında, ücretle okutulacak ders saatlerinin sayısının, ders görevi alacakların niteliklerinin ve diğer hususların ilgili Bakanlığın teklifi ve Bakanlar Kurulunun kararı ile tespit olunacağı hüküm altına alınmaktadır. Bu kapsamda Milli Eğitim Bakanlığı Yönetici ve Öğretmenlerinin Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Kararın “Ders ücreti karşılığında görevlendirme” başlıklı 9’uncu maddesine dayanılarak öğretmen sayısının yeterli olmaması halinde başvurana haftada 30 saate kadar ek ders görevi verilebilmektedir.

 

24. 657 sayılı Kanunun 4/A ve 86'ncı maddesi kapsamında istihdam edilen öğretmenler sosyal güvenlik yönünden 5510 sayılı Kanunun 4/1-(c) maddesi kapsamında sigortalı sayılmaktadırlar. 657 sayılı Kanunun 4/B maddesi kapsamında sözleşmeli personel statüsünde istihdam edilen öğretmenler ise 5510 sayılı Kanunun 4/1-(a) maddesi kapsamında sigortalı sayılmaktadırlar. Söz konusu üç istihdam biçiminde de prim ödeme gün sayıları aylık 30 gün üzerinden bildirilmektedir. 657 sayılı Kanunun 89'uncu maddesi kapsamında ücret karşılığı ders görevi verilen öğretmenler hakkında ise 5510 sayılı Kanunun “Sigortalı sayılanlar” başlıklı 4’üncü maddesi uyarınca aynı maddenin (a) bendi kapsamında sigortalı sayılan hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanlar hakkındaki hükümler uygulanmaktadır. Anılan Kanunun “Prime esas kazançlar” başlıklı 80’inci maddesinde, sigortalıların günlük kazançlarının hesabında esas tutulan gün sayılarının, aynı zamanda, bunların prim ödeme gün sayılarını gösterdiği; ancak, işveren ve sigortalı arasında kısmî süreli hizmet akdinin yazılı olarak yapılmış olması kaydıyla, ay içerisinde günün bazı saatlerinde çalışan ve çalıştığı saat karşılığında ücret alan sigortalının ay içindeki prim ödeme gün sayısının, ay içindeki toplam çalışma saati süresinin 4857 sayılı İş Kanununa göre belirlenen haftalık çalışma süresine göre hesaplanan günlük çalışma saatine bölünmesi suretiyle bulunacağı hükmüne yer verilmektedir. İdarece başvuranın prim ödeme gün sayısının bu hükümler çerçevesinde hesaplandığı görülmektedir. Belirtmek gerekir ki ücretle ek ders görevi verilen öğretmenlere benzer şekilde ders görevi verilmek suretiyle Milli Eğitim Bakanlığına bağlı kurumlarda uzman ve usta öğretici statüsünde çalışan sigortalıların prim ödeme gün sayısı da aynı şekilde hesaplanırken 31.07.2008 tarihinde 5797 sayılı Kanunla 5510 sayılı Kanuna eklenen hükümle birlikte söz konusu hesaplama usulünün değiştiği, bu çerçevede uzman ve usta öğretici olarak çalıştırılanların prim ödeme gün sayısının 30 günü aşmamak kaydıyla, bir takvim ayı içerisinde hak kazandıkları brüt ek ders ücreti toplam tutarının, prime esas günlük kazanç alt sınırına bölünmesi sonucu bulunacağının hüküm altına alındığı görülmektedir. Madde gerekçesinde, prim ödeme gün sayısının ders saati sayısının 7.5’e bölünmesi suretiyle hesaplanması usulünün geçerli olduğu durumda, sigortalı ayda 160 saat derse girse dahi 21 gün hizmet kazanabildiği, bu uygulamanın mağduriyetlere neden olduğu vurgulanmaktadır. Aynı şekilde ücret karşılığı ders görevi verilmek suretiyle tam süreli çalışan öğretmenlerin de aynı mağduriyeti yaşadığı anlaşılmaktadır.

 

25. Başvuranın ay içerisinde günün bazı saatlerinde çalıştığı ve çalıştığı saat karşılığında ücret aldığı görülmektedir. Başvuranın 4857 sayılı Kanun kapsamında yer almadığı açık olmakla birlikte 5510 sayılı Kanunun 4'üncü maddesinde başvurana aynı maddenin (a) bendine göre sigortalı sayılanlara ilişkin hükümlerin uygulanacağının düzenlendiği, anılan Kanunun 80'inci maddesine göre de prim ödeme gün sayısının belirlenebilmesi için aynı zamanda çalışmanın tam zamanlı mı yoksa kısmi zamanlı mı olduğunun tespit edilmesi gerektiği, bu nedenle sadece çalışma süresinin hesaplanması yönünden 4857 sayılı Kanunun ilgili hükümlerinin dikkate alınması gerektiği görülmektedir. 4857 sayılı Kanunun 13’üncü maddesine göre, sözleşmenin kısmi süreli iş sözleşmesi olarak kabul edilebilmesi, işçinin normal haftalık çalışma süresinin, tam süreli iş sözleşmesiyle çalışan emsal işçiye göre önemli ölçüde daha az belirlenmesi durumunda mümkün olabilecektir. Söz konusu ölçünün ne olacağına ilişkin olarak İş Kanununa İlişkin Çalışma Süreleri Yönetmeliğinde düzenleme yapıldığı görülmektedir. Buna göre, kısmi süreli çalışma, işyerinde tam süreli iş sözleşmesi ile yapılan emsal çalışmanın üçte ikisi oranına kadar yapılan çalışmadır.

 

26. 439 sayılı Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Yüksek Ve Orta Dereceli Okullar Öğretmenleri İle İlkokul Öğretmenlerinin Haftalık Ders Saatleri İle Ek Ders Ücretleri Hakkında Kanunun Ek 1’inci maddesinde, ilköğretim kurumlarında görevli sınıf öğretmenlerinin aylıkları karşılığında haftada 18 saat, branş öğretmenlerinin ise haftada 15 saat ders okutmakla yükümlü olduğu hükmüne yer verilmektedir. Bu bağlamda sınıf öğretmeni olarak görev yapan başvuranın çalışmasının kısmi süreli olup olmadığı, haftalık normal çalışma süresinin 18 saat olarak kabul edilmesi suretiyle değerlendirilmelidir. Dolayısıyla başvuranın haftalık çalışma süresi 12 saatten az ise kısmi süreli çalışma, 12 saat ve üzerinde ise tam süreli çalışma söz konusu olacaktır. Başvuranın Ekim 2012’de çalıştığı haftalarda haftalık 12 saat derse girdiği, Kasım 2012’nin ilk haftasında 12 saat, diğer haftalarında 30 saat derse girdiği, Aralık 2012’de haftalık 27 saat derse girdiği, Eylül 2013’ün son haftasında 12 saat derse girdiği, Ekim 2013’ün iki haftasında 27, bir haftasında 23, diğer haftasında 21 saat derse girdiği, Kasım 2013 ile Aralık 2013’ün bir haftasında 17, diğer haftalarında 27 saat derse girdiği görülmektedir. Bu itibarla başvuranın kısmi süreli değil, tam süreli çalıştığı anlaşılmaktadır.

 

27. Bu gerekçelerle başvuranın prim ödeme gün sayısının, ay içindeki toplam çalışma saati süresinin 4857 sayılı İş Kanununa göre belirlenen haftalık çalışma süresine göre hesaplanan günlük çalışma saatine (7.5 saate) bölünmesi suretiyle hesaplanması işleminde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

 

B. İyi Yönetim İlkeleri Yönünden Değerlendirme

 

28. İyi yönetim ilkelerine 28.03.2013 tarihli ve 28601 mükerrer sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin "İyi yönetim ilkeleri" başlıklı 6’ncı maddesinde yer verilmiş olup Milli Eğitim Bakanlığı’ndan, Maliye Bakanlığı’ndan, Diyarbakır Valiliği’nden, Devlet Personel Başkanlığı’ndan ve SGK’dan istenen bilgi ve belgelerin Kurumumuza süresi içinde ve gerekçeli olarak gönderildiği, Milli Eğitim Bakanlığı’nın başvuranla ilgili işlemlerinde, hesap verilebilirlik, makul sürede karar verme ve kararın geciktirilmeksizin bildirilmesi ilkelerine uygun hareket ettiği, ancak başvurana hangi sürede hangi mercilere başvurabileceğini göstermediği, dolayısıyla iyi yönetim ilkelerinden karara karşı başvuru yollarının gösterilmesi ilkesine uymadığı anlaşılmış olup idarenin bu ilkeye de uyması beklenmektedir.

 

VI. HAK ARAMA ÖZGÜRLÜĞÜNE İLİŞKİN AÇIKLAMA

 

29. 6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun 21’inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, bu Tavsiye Kararının idareye tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde idare tarafından herhangi bir eylem ya da işlem tesis edilmezse (varsa) dava açma süresinden kalan süre işlemeye devam edecek olup Diyarbakır İş Mahkemesinde yargı yolu açıktır.

 

VII. KARAR

 

Açıklanan gerekçelerle;

 

Başvurana ücret karşılığı ders görevi verilen dönemde ay içindeki prim ödeme gün sayısının tam süreli çalışmaya göre hesaplanarak bildirilmesi ve bu bildirim üzerine gerekli işlemlerin yapılması hususunda MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI’NA ve SOSYAL GÜVENLİK KURUMUNA TAVSİYEDE BULUNULMASINA,

 

6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun 20’nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, bu karar üzerine tesis edilecek işlemin otuz gün içinde Kurumumuza bildirilmesinin zorunlu olduğuna, Kararın gereği için BAŞVURANA, MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI’NA ve SOSYAL GÜVENLİK KURUMUNA, bilgi için MALİYE BAKANLIĞINA tebliğine,

 

Türkiye Cumhuriyeti Kamu Başdenetçisi’nce karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy