Kamu Denetçiliği Kurumu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(5434 S. K. m. 89) (5510 S. K. Geç. m .4) (1475 S. K. m. 14) (2829 S. K. m. 12) (9.HD. 15.09.2011 T. 2009/ 19802 E. 2011 / 32042 K.)

 

SAYI: 2020/86798-S.20.94453

BAŞVURU NO: 2020/85953

KARAR TARİHİ: 04/11/2020

 

TAVSİYE KARARI

 

BAŞVURAN:….

 

BAŞVURUYA KONU İDARE: Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı

 

BAŞVURUNUN KONUSU: Başvuran tarafından işçi olarak çalıştığı 1490 günlük sürenin emekli ikramiyesi hesabında dikkate alınması talep edilmektedir.

 

BAŞVURU TARİHİ: 06/07/2020

 

I. BAŞVURANIN İDDİALARI VE TALEPLERİ

 

1. Başvuran tarafından 16.07.2019 tarihinde emekli olduğu, memur statüsünde çalıştığı süre için kendisine emekli ikramiyesi ödendiği, fakat işçi olarak çalıştığı 1490 günlük süre için ödeme yapılmadığı ifade edilerek mağduriyetinin giderilmesi talep edilmektedir.

 

II. İDARENİN BAŞVURUYA İLİŞKİN AÇIKLAMALARI

 

2. Sosyal Güvenlik Kurumunun (SGK) 12.08.2020 tarihli ve …. sayılı yazısında;

 

2.1. 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun 89’uncu maddesinde, “Hizmet sürelerinin tamamı bu Kanun ve/veya 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun geçici 4 üncü maddesi kapsamında geçenlerden emekli, adi malullük veya vazife malullüğü aylığı bağlanan veyahut toptan ödeme yapılan asker ve sivil tüm iştirakçilere, her tam fiili hizmet yılı için aylık bağlamaya esas tutarın bir aylığı emekli ikramiyesi olarak verilir.

 

Birinci fıkra kapsamına girmemekle birlikte, bu Kanun ve/veya 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamında hizmeti bulunanlardan mülga 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanunun 8 inci maddesi uyarınca birleştirilen hizmet süreleri üzerinden emeklilik, yaşlılık ya da malullük aylığı bağlananlara ise; bu Kanun veya 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi hükümlerine tabi olarak bu Kanuna tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda geçen çalışmalarının, 25/8/1971 tarihli ve 1475 sayılı İş Kanununun 14 üncü maddesinde belirtilen kıdem tazminatına hak kazanma şartlarına uygun olarak sona ermiş olması şartıyla emekli ikramiyesi ödenir.

 

(...) mülga 2829 sayılı Kanunun 8 inci maddesi uyarınca birleştirilen hizmet süreleri üzerinden aylık bağlananlara ödenecek emeklilik ikramiyesinin hesabında bu Kanun veya 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi hükümlerine tabi olarak bu Kanuna tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda geçen ve 1475 sayılı Kanunun 14 üncü maddesine göre kıdem tazminatı ödenmesini gerektirmeyecek şekilde sona eren geçmiş hizmet süreleri ve her ne suretle olursa olsun evvelce iş sonu tazminatı veya bu mahiyette olmakla birlikte başka bir adla tazminat ödenen süreleri ile kıdem tazminatı ya da emekli ikramiyesi ödenmiş olan süreleri dikkate alınmaz. Ancak, mülga 2829 sayılı Kanun hükümleri uygulanmış olmakla birlikte, bu Kanun veya 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamında hizmetleri arasında başka bir sigortalılık hali kapsamında çalışması bulunmayanların emekli ikramiyesine esas fiili hizmet sürelerinin hesabında, 1475 sayılı Kanunun 14 üncü maddesindeki şartlar aranmaz.” hükmünün yer aldığı,

 

2.2. 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanunun 12’nci maddesinde, “Son defa T.C. Emekli Sandığına tabi görevlerden emekliye ayrılan ve kendilerine bu Kanunun 8 inci maddesi uyarınca birleştirilen hizmet süreleri üzerinden aylık bağlananlara, T.C. Emekli Sandığına tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda prim veya kesenek ödemek suretiyle geçen sürelerinin toplamı üzerinden, 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre emekli ikramiyesi ödenir. Ancak, ilgililere, her ne suretle olursa olsun evvelce kıdem tazminatı veya emekli ikramiyesi ödenmiş süreler, emekli ikramiyesinin hesabında dikkate alınmaz. Ayrıca, 8 inci maddenin birinci fıkrası gereğince aylık bağlananlara, emekli oldukları son görevlerinden dolayı ilgili bulundukları sosyal güvenlik kurumu kanununun emekli ikramiyesine veya iş kanununun kıdem tazminatına ilişkin hükümleri uygulanır.” hükmünün yer aldığı,

 

2.3. Buna göre, 5434 sayılı Kanuna tabi olarak çalışanlara ikramiye ödenebilmesi için, bu çalışmalara kıdem tazminatı, iş sonu tazminatı veya bu mahiyette olmakla birlikte başka bir adla tazminat ödenmediğinin tespitiyle birlikte kişilerin kamuda geçen çalışmalarının 1475 sayılı İş Kanununun 14’üncü maddesinde belirtilen kıdem tazminatına hak kazanma şartlarına uygun olarak sona ermiş olması gerektiği,

 

2.4. Başvuranın 4/1-(a) kapsamında Adıyaman İl Özel İdaresinde Y.S.E. Müdürlüğünde (Kamu) 21.07.1980 - 05.11.1990 tarihleri arasında fasılalı olarak mevsimlik işçi statüsünde çalıştığı, bu kapsamda toplam 1215 gün sayısının bulunduğu, Adıyaman Belediye Başkanlığında 09.09.1991 - 15.07.1992 tarihleri arasında toplam 275 gün çalıştığı,

 

2.5. Başvuranın Adıyaman Belediyesinde itfaiye eri olarak görev yapmakta iken 16.07.2019 tarihinde isteği üzerine emekliye sevk edildiği, 4/1 -(c) kapsamındaki 27 yıl 1 ay fiili hizmeti ve 4/1-(a) kapsamındaki 4 yıl 11 ay 20 gün hizmet süresi olmak üzere toplam 32 yıl 20 gün üzerinden emekli aylığı bağlandığı,

 

2.6. 4/1-(c) kapsamındaki 27 yıl 1 ay hizmet süresinin 27 tam hizmet yılına karşılık emekli ikramiyesi tahakkuk ettirildiği,

 

2.7. Adıyaman İl Özel İdaresindeki çalışmalarının ne şekilde sona erdiğinin ve söz konusu hizmetleri karşılığında kıdem tazminatı ödenip ödenmediğinin işveren idarece tespit edilemediğinin bildirildiği,

 

2.8. Buna karşılık Adıyaman Belediyesinde 09.09.1991 - 13.07.1992 tarihleri arasında mevsimlik işçi statüsünde çalıştığı, anılan belediye bünyesinde açılan memurluk sınavını kazanması üzerine itfaiye eri olarak atandığı, kıdem tazminatı ödenecek şekilde sona eren 275 günlük bu çalışmaya karşılık kıdem tazminatı ödenmediği,

 

2.9. Y.S.E. Müdürlüğünde geçen hizmet süresinin kıdem tazminatına hak kazanma şartlarına uygun şekilde sona erdiğine ilişkin bilgi ve belge sunulamaması sebebiyle söz konusu süreye emekli ikramiyesi ödenmediği,

 

2.10. Adıyaman Belediyesinde geçen 275 gün hizmet süresinin bir tam yılın altında olması sebebiyle bu süreye de emekli ikramiyesi ödenmediği ifade edilmektedir.

 

III. İLGİLİ MEVZUAT

 

3. 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun 89’uncu maddesinde, “Hizmet sürelerinin tamamı bu Kanun ve/veya 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun geçici 4 üncü maddesi kapsamında geçenlerden emekli, adi malullük veya vazife malullüğü aylığı bağlanan veyahut toptan ödeme yapılan asker ve sivil tüm iştirakçilere, her tam fiili hizmet yılı için aylık bağlamaya esas tutarın bir aylığı emekli ikramiyesi olarak verilir.

 

Birinci fıkra kapsamına girmemekle birlikte, bu Kanun ve/veya 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamında hizmeti bulunanlardan mülga 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanunun 8 inci maddesi uyarınca birleştirilen hizmet süreleri üzerinden emeklilik, yaşlılık ya da malullük aylığı bağlananlara ise; bu Kanun veya 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi hükümlerine tabi olarak bu Kanuna tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda geçen çalışmalarının, 25/8/1971 tarihli ve 1475 sayılı İş Kanununun 14 üncü maddesinde belirtilen kıdem tazminatına hak kazanma şartlarına uygun olarak sona ermiş olması şartıyla emekli ikramiyesi ödenir.

 

(…) mülga 2829 sayılı Kanunun 8 inci maddesi uyarınca birleştirilen hizmet süreleri üzerinden aylık bağlananlara ödenecek emeklilik ikramiyesinin hesabında bu Kanun veya 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi hükümlerine tabi olarak bu Kanuna tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda geçen ve 1475 sayılı Kanunun 14 üncü maddesine göre kıdem tazminatı ödenmesini gerektirmeyecek şekilde sona eren geçmiş hizmet süreleri ve her ne suretle olursa olsun evvelce iş sonu tazminatı veya bu mahiyette olmakla birlikte başka bir adla tazminat ödenen süreleri ile kıdem tazminatı ya da emekli ikramiyesi ödenmiş olan süreleri dikkate alınmaz. Ancak, mülga 2829 sayılı Kanun hükümleri uygulanmış olmakla birlikte, bu Kanun veya 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamında hizmetleri arasında başka bir sigortalılık hali kapsamında çalışması bulunmayanların emekli ikramiyesine esas fiili hizmet sürelerinin hesabında, 1475 sayılı Kanunun 14 üncü maddesindeki şartlar aranmaz.” hükmü yer almaktadır.

 

4. 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanunun 12’nci maddesinde, “kendilerine bu Kanunun 8 inci maddesi uyarınca birleştirilen hizmet süreleri üzerinden aylık bağlananlara, T.C. Emekli Sandığına tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda prim veya kesenek ödemek suretiyle geçen sürelerinin toplamı üzerinden, 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre emekli ikramiyesi ödenir. Ancak, ilgililere, her ne suretle olursa olsun evvelce kıdem tazminatı veya emekli ikramiyesi ödenmiş süreler, emekli ikramiyesinin hesabında dikkate alınmaz. Ayrıca, 8 inci maddenin birinci fıkrası gereğince aylık bağlananlara, emekli oldukları son görevlerinden dolayı ilgili bulundukları sosyal güvenlik kurumu kanununun emekli ikramiyesine veya iş kanununun kıdem tazminatına ilişkin hükümleri uygulanır.” hükmüne yer verilmektedir.

 

5. 1475 sayılı İş Kanununun 14’üncü maddesinin ikinci fıkrasında “İşçilerin kıdemleri, hizmet akdinin devam etmiş veya fasılalarla yeniden akdedilmiş olmasına bakılmaksızın aynı işverenin bir veya değişik işyerlerinde çalıştıkları süreler göz önüne alınarak hesaplanır. İşyerlerinin devir veya intikali yahut herhangi bir suretle bir işverenden başka bir işverene geçmesi veya başka bir yere nakli halinde işçinin kıdemi, işyeri veya işyerlerindeki hizmet akitleri sürelerinin toplamı üzerinden hesaplanır.” hükmü yer almaktadır.

 

IV. KAMU DENETÇİSİ ……’IN KAMU BAŞDENETÇİSİNE ÖNERİSİ

 

6. Kamu Denetçisi tarafından yapılan inceleme ve araştırma neticesinde; başvuranın Adıyaman İl Özel İdaresinde geçen çalışmalarının ikramiye hesabına dâhil edilmesi gerekirken bu sürenin dikkate alınmaması yönünde tesis edilen işlemde ve Adıyaman Belediyesinde geçen süreleri ayrı ayrı hesaplamak suretiyle işçi olarak geçen çalışmanın bir tam yılın altında kaldığından bahisle söz konusu sürenin de emekli ikramiyesi hesabında dikkate alınmaması yönünde tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılarak “Tavsiye Kararı Önerisi” Kamu Başdenetçisine sunulmuştur.

 

V. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE

 

A. Hukuka ve Hakkaniyete Uygunluk Yönünden Değerlendirme

 

7. Başvuran ile idare arasındaki uyuşmazlığın, başvuranın kamu işyerlerinde işçi statüsünde çalıştığı sürenin emekli ikramiyesi hesabında dikkate alınmamasından kaynaklandığı anlaşılmaktadır.

 

8. Başvuranın 4/1-(a) kapsamında Adıyaman İl Özel İdaresinde Y.S.E. Müdürlüğünde (Kamu) 21.07.1980 - 05.11.1990 tarihleri arasında fasılalı olarak mevsimlik işçi statüsünde çalıştığı, bu kapsamda toplam 1215 gün sayısının bulunduğu, Adıyaman Belediye Başkanlığında 09.09.1991 - 15.07.1992 tarihleri arasında toplam 275 gün işçi statüsünde çalıştığı, ardından aynı idarede memur statüsüne geçtiği, itfaiye eri olarak görev yapmakta iken 16.07.2019 tarihinde isteği üzerine emekliye sevk edildiği, 4/1 -(c) kapsamındaki 27 yıl 1 ay fiili hizmeti ve 4/1-(a) kapsamındaki 4 yıl 11 ay 20 gün hizmet süresi olmak üzere toplam 32 yıl 20 gün üzerinden emekli aylığı bağlandığı, 4/1 -(c) kapsamındaki 27 yıl 1 ay hizmet süresinin 27 tam hizmet yılına karşılık emekli ikramiyesi tahakkuk ettirildiği, buna karşılık Adıyaman İl Özel İdaresindeki çalışmalarının ne şekilde sona erdiğinin ve söz konusu hizmetleri karşılığında kıdem tazminatı ödenip ödenmediğinin işveren idarece tespit edilemediği gerekçesiyle söz konusu süreye karşılık herhangi bir ödeme yapılmadığı, Adıyaman Belediyesinde geçen çalışma süresinin ise bir yılın altında olduğu gerekçesiyle bu çalışma karşılığında da ödeme yapılmadığı görülmektedir.

 

9. 2829 sayılı Kanunun 12’nci maddesinde, kendilerine birleştirilen hizmet süreleri üzerinden aylık bağlananlara, T.C. Emekli Sandığına tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda prim veya kesenek ödemek suretiyle geçen sürelerinin toplamı üzerinden, 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre emekli ikramiyesi ödeneceği, ancak her ne suretle olursa olsun evvelce kıdem tazminatı veya emekli ikramiyesi ödenmiş sürelerin, emekli ikramiyesinin hesabında dikkate alınmayacağı kurala bağlanmaktadır.

 

10. Başvuranın son defa T.C. Emekli Sandığına tabi görevden emekliye ayrıldığı, kendisine birleştirilen hizmet süreleri üzerinden aylık bağlandığı, T.C. Emekli Sandığına tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda prim veya kesenek ödemek suretiyle geçen sürelerinin toplamının 4/1 - (c) kapsamında 27 yıl 1 ay ve 4/1-(a) kapsamında 1490 gün olmak üzere 31 yıl 2 ay 20 gün olduğu görülmektedir.

 

11. 5434 sayılı Kanunun 89’uncu maddesinde, birleştirilen hizmet süreleri üzerinden aylık bağlananlara ödenecek emekli ikramiyesinin hesabında bu Kanun veya 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi hükümlerine tabi olarak bu Kanuna tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda geçen ve 1475 sayılı Kanunun 14 üncü maddesine göre kıdem tazminatı ödenmesini gerektirmeyecek şekilde sona eren geçmiş hizmet sürelerinin ve her ne suretle olursa olsun evvelce iş sonu tazminatı veya bu mahiyette olmakla birlikte başka bir adla tazminat ödenen süreler ile kıdem tazminatı ya da emekli ikramiyesi ödenmiş olan sürelerin dikkate alınmayacağı düzenlenmektedir.

 

12. Başvurana ödenen emekli ikramiyesinin hesabında 4/1-(a) kapsamında geçen 1490 günlük sürenin dikkate alınmadığı, uyuşmazlığın bu noktada düğümlendiği anlaşılmaktadır. Bu sebeple uyuşmazlığın adilane bir çözüme kavuşturulabilmesi, dikkate alınmayan söz konusu sürenin evvelce iş sonu tazminatı veya bu mahiyette olmakla birlikte başka bir adla tazminat ödenen veya kıdem tazminatı ya da emekli ikramiyesi ödenmiş olan sürelerden olup olmadığının tespitine bağlıdır.

 

13. Somut olayda Adıyaman İl Özel İdaresinde geçen çalışmanın ne şekilde sona erdiğinin SGK tarafından tespit edilemediği, bu sebeple söz konusu sürenin ikramiye hesabı yapılırken dışlandığı görülmektedir. Çalışma döneminin tazminatı hak etmeyecek şekilde sona erdiğini ispat yükü işveren üzerindedir. Bu itibarla işveren idare tarafından söz konusu çalışmanın tazminatı hak etmeyecek şekilde sona erdiğinin ispat edilmesi gerekmektedir (Bkz. Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 23.09.2014 tarihli ve E.2012/38324, K.2014/27698 sayılı kararı). İşveren idarece başvuranın çalışmasının kıdem tazminatına hak kazanmayacak şekilde sona erdiği ispat edilemediğinden başvuranın söz konusu tazminata hak kazandığının kabulü gerekir. Diğer yandan başvurana anılan dönem için kıdem tazminatı yönünden geçmişte herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı ortaya koyulamamaktadır. İşçinin kıdem tazminatına hak kazandığı durumda söz konusu tazminatın ödendiğinin ispat yükü de işveren üzerindedir (Bkz. Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 22.04.2014 tarihli ve E.2013/13721, K.2014/9460 sayılı kararı). Ancak işveren idarece başvurana kıdem tazminatı ödendiğinin de ispat edilemediği görülmektedir.

 

14. Bununla birlikte kıdem tazminatına hak kazanabilmek için gerekli olan şartlar arasında en az bir yıl çalışmış olma şartı bulunmaktadır. Söz konusu bir yıllık sürenin ne şekilde hesaplanacağı somut uyuşmazlık bakımından önem taşımaktadır. Zira idarece başvuranın çalışmasının bir yıllık sürenin altında kaldığı gerekçesiyle de kıdem tazminatına hak kazanamadığı ileri sürülmektedir.

 

15. 1475 sayılı Kanunun 14’üncü maddesinin ikinci fıkrasında, işçinin aynı işverene bağlı olarak bir ya da değişik işyerlerinde çalıştığı sürelerin kıdem hesabı yönünden birleştirileceği hükme bağlanmaktadır. O halde kıdem tazminatına hak kazanmaya dair bir yıllık sürenin hesabında da işçinin daha önceki fasılalı çalışmalarının dikkate alınması gerekmektedir (Bkz. Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 15.09.2011 tarihli ve E.2009/19802, K.2011/32042 sayılı kararı). Bununla birlikte zamanaşımı definin ileri sürülmesi halinde kıdem tazminatının fasılalı çalışma sürelerinin toplamı üzerinden tahakkuk ettirilebilmesi için önceki ve sonraki çalışma arasındaki sürenin on yılı aşmaması gerekmektedir. Ara verilen dönem on yılı aşmışsa önceki hizmet bakımından kıdem tazminatı hesaplanması mümkün olmaz (Bkz. Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 17.03.2016 tarihli ve E.2015/439, K.2016/8556 sayılı kararı). Başvuranın fasılalı çalışmaları arasındaki süreye bakıldığında ise on yıllık zamanaşımı süresini aşmadığı görülmektedir. Bu sebeple somut uyuşmazlık bakımından kıdem tazminatına esas alınacak sürenin hesabında başvuranın Adıyaman İl Özel İdaresinde geçen fasılalı çalışmaları birlikte değerlendirilmelidir. Aynı şekilde Adıyaman Belediyesinde işçi ve memur statüsünde geçen çalışmalarının da birlikte değerlendirilmesi ve toplam süre üzerinden emekli ikramiyesi tahakkuk ettirilmesi gerekmektedir.

 

16. Bu itibarla başvuranın Adıyaman İl Özel İdaresinde geçen çalışmalarının ikramiye hesabına dâhil edilmesi gerekirken bu sürenin dikkate alınmaması yönünde tesis edilen işlemde ve Adıyaman Belediyesinde geçen süreleri ayrı ayrı hesaplamak suretiyle işçi olarak geçen çalışmanın bir tam yılın altında kaldığından bahisle söz konusu sürenin de emekli ikramiyesi hesabında dikkate alınmaması yönünde tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.

 

B. İyi Yönetim İlkelerine Uygunluk Yönünden Değerlendirme

 

17. İyi yönetim ilkelerine Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin “İyi yönetim ilkeleri” başlıklı 6’ncı maddesinde yer verilmiştir. Söz konusu ilkeler yönünden yapılan değerlendirme neticesinde; Kurumumuzca istenen bilgi ve belgelerin idare tarafından süresi içerisinde ve gerekçeli olarak gönderildiği, bu yönüyle “kanunlara uygunluk ve hesap verebilirlik” ilkelerine uygun davranıldığı; diğer taraftan idarece başvurana verilen cevabi yazıda ilgili işleme karşı hangi sürede hangi mercilere başvurulabileceğinin gösterilmediği, bu nedenle “karara karşı başvuru yollarının gösterilmesi” ilkesine uyulmadığı anlaşılmış olup idarenin söz konusu ilkeye uygun davranması önerilmektedir.

 

VI. HAK ARAMA HÜRRİYETİNE İLİŞKİN AÇIKLAMA

 

18. 6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun 21’inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, bu Tavsiye Kararının idareye tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde idare tarafından herhangi bir eylem ya da işlem tesis edilmezse (varsa) dava açma süresinden artakalan süre işlemeye devam edecek olup Ankara İdare Mahkemesinde yargı yolu açıktır.

 

VII. KARAR

 

Başvurunun KABULUNE,

 

Başvuranın Adıyaman İl Özel İdaresinde ve Adıyaman Belediyesinde 4/1 -(a) kapsamında geçen 1490 günlük hizmetinin de emekli ikramiyesi hesabında dikkate alınarak 31 yıl 2 ay 20 gün üzerinden ikramiye ödenmesi gerekirken yalnızca 4/1 -(c) kapsamında geçen 27 yıl 1 ay üzerinden ödeme yapılması işleminin geri alınması hususunda SOSYAL GÜVENLİK KURUMUNA TAVSİYEDE BULUNULMASINA,

 

6328 sayılı Kanunun 20’nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, idarece bu karar üzerine tesis edilecek işlemin otuz gün içinde Kurumumuza bildirilmesinin zorunlu olduğunun idareye hatırlatılmasına,

 

Kararın BAŞVURANA ve SOSYAL GÜVENLİK KURUMUNA tebliğine,

 

Türkiye Cumhuriyeti Kamu Başdenetçisince karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy