Kamu Denetçiliği Kurumu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(2709 S. K. m. 74) (6328 S. K. m. 3, 5, 21) (5411 S. K. m. 1, 4, 51, 52) (Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik m. 6)

 

SAYI: 2021/5845-S.21.9453

BAŞVURU NO: 2021/5063

KARAR TARİHİ: 09/04/2021

 

RET KARARI

 

BAŞVURAN: …..

 

BAŞVURUYA KONU İDARE: Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası Anonim Şirketi Genel Müdürlüğü

 

BAŞVURUNUN KONUSU: Kredi geri ödemesinin ertelenmesi hakkında.

 

BAŞVURU TARİHİ: 03/03/2021

 

I. BAŞVURANIN İDDİA VE TALEPLERİ

 

1. Başvuran özetle, Ziraat bankasından 6 ay ödemesiz kredi çektiğini, ödemesinin Kasım, Aralık aylarında başladığını, ancak Covid-19 sebebiyle restoran işletmesinin kapalı kalmasından dolayı ödemekte zorluk yaşadığını belirterek söz konusu ödemenin ertelenmesini talep etmektedir.

 

II. İLGİLİ MEVZUAT

 

2. 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın "Dilekçe, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkı" başlıklı 74’üncü maddesinde, “...Herkes, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkına sahiptir. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına bağlı olarak kurulan Kamu Denetçiliği Kurumu idarenin işleyişiyle ilgili şikâyetleri inceler...” hükmü,

 

3. 14/06/2012 tarihli ve 6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu’nun;

 

3.1. "Tanımlar" başlıklı 3’üncü maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde, “İdare: Merkezî yönetim kapsamındaki kamu idareleri ile sosyal güvenlik kurumlarını, mahallî idareleri, mahallî idarelerin bağlı idarelerini, mahallî idare birliklerini, döner sermayeli kuruluşları, kanunlarla kurulan fonları, kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşları, kamu iktisadi teşebbüslerini, sermayesinin yüzde ellisinden fazlası kamuya ait kuruluşlar ile bunlara bağlı ortaklıklar ve müesseseleri, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarını, kamu hizmeti yürüten özel hukuk tüzel kişilerini... ifade eder." hükmü,

 

3.2. “Kurumun görevi” başlıklı 5’inci maddesinin birinci fıkrasında, “Kurum, idarenin işleyişiyle ilgili şikâyet üzerine, idarenin her türlü eylem ve işlemleri ile tutum ve davranışlarını; insan haklarına dayalı adalet anlayışı içinde, hukuka ve hakkaniyete uygunluk yönlerinden incelemek, araştırmak ve idareye önerilerde bulunmakla görevlidir.” hükmü,

 

4. 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanununun;

 

4.1. "Amaç" başlıklı 1 inci maddesinde, “Bu Kanunun amacı, finansal piyasalarda güven ve istikrarın sağlanmasına, kredi sisteminin etkin bir şekilde çalışmasına, tasarruf sahiplerinin hak ve menfaatlerinin korunmasına ilişkin usûl ve esasları düzenlemektir.”,

 

4.2. "Faaliyet konuları" başlıklı 4 üncü maddesinde, “Bankalar, diğer kanunlarda öngörülen hükümler saklı kalmak kaydıyla aşağıda belirtilen faaliyetleri gerçekleştirebilirler:

 

c) Nakdî, gayrinakdîher cins ve surette kredi verme işlemleri....”,

 

4.3. "Kredi açma" başlıklı 51 inci maddesinde, “Kredi açma yetkisi yönetim kuruluna aittir. Yönetim kurulu; kredi açma, onay verme ve diğer idarî esaslara ilişkin politikaları oluşturmak, bunların uygulanmasını ve izlenmesini sağlamak ve gerekli tedbirleri almakla yükümlüdür.

 

Yönetim kurulu kredi açma yetkisini Kurulca belirlenecek usûl ve esaslar çerçevesinde kredi komitesine veya genel müdürlüğe devredebilir. Genel müdürlük kendisine devredilen kredi açma yetkisini diğer birimleri, bölge müdürlükleri veya şubeleri aracılığıyla da kullanabilir. Kredi komitesinin oluşumu ile çalışma ve karar alma esasları Kurulca belirlenir. Bu Kanunun kredi sınırlarına ilişkin hükümlerine tâbi olmayan krediler için kredi açma yetkisi yönetim kurulunca belirlenecek usûl ve esaslar çerçevesinde devredilebilir.”,

 

4.4. "Kredilerin izlenmesi" başlıklı 52 nci maddesinin birinci fıkrasında, “Bankalar, kredileri nedeniyle maruz kalınacak riskleri ölçmek, karşı tarafın malî gücünü düzenli olarak analiz etmek ve izlemek, gerekli bilgi ve belgeleri temin etmek ve bunlara ilişkin esasları belirlemek zorundadır. Kredi müşterileri bu çerçevede konsolide ve konsolide olmayan bazda istenilen bilgi ve belgeleri bankalara vermekle yükümlüdür.” düzenlemeleri yer almaktadır.

 

III. KAMU DENETÇİSİ …..’İN KAMU BAŞDENETÇİSİNE ÖNERİSİ

 

5. Kamu Denetçisi tarafından yapılan inceleme ve araştırma neticesinde; başvurunun reddi gerektiği hususundaki öneri Kamu Başdenetçisine sunulmuştur.

 

IV. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE

 

A. Hukuka, Hakkaniyete ve İnsan Haklarına Uygunluk Yönünden Değerlendirme

 

6. Kamu Denetçiliği Kurumu, idarenin her türlü eylem ve işlemleri ile tutum ve davranışlarını insan haklarına dayalı adalet anlayışı içinde, hukuka ve hakkaniyete uygunluk yönlerinden incelemek, araştırmak ve önerilerde bulunmakla görevli anayasal bir kurumdur.

 

7. Kurumumuza ulaşan başvuruların konusunu genelde bireysel mağduriyet iddiaları oluşturmaktadır. Ancak toplumun geniş kesimlerini ilgilendiren ve kamuoyunun gündemini meşgul eden konular da Kurumumuza yapılan başvuruların konusunu oluşturabilmektedir. Kurumumuz, 2013 yılında başvuru almaya başlayan yeni bir kurum olmasına rağmen faaliyet yürüttüğü bu kısa süre içerisinde bu nitelikte çok sayıda başvuru almış, aldığı kararlar ve hazırladığı raporlarla 6328 sayılı Kanun’un kendisine verdiği yetki çerçevesinde gerekli çalışmaları yürütmüştür. Kurumumuzun farklı görüşleri bir araya getirmek suretiyle gerçekleştirdiği çalıştaylar ile hazırladığı rapor ve kararlarda sorunların çözüme kavuşturulması ve uygulamaların iyileştirilmesine yönelik tavsiyelerde bulunulmuş ve çalışmalar kamuoyunun bilgisine sunulmuştur.

 

8. Kurumumuz, görev alanına girmeyen başvuruları doğrudan incelememek yerine, yapıcı bir tavır sergileyerek başvurunun niteliğine göre başvurucuları sorunlarını çözebilecek mercilere yönlendirmekte, gerekli durumlarda inisiyatif alarak gerekli girişimlerde bulunabilmektedir. Kurumumuz geçtiğimiz aylarda bankalara olan kredi borçlarının yapılandırılması ile ilgili konularda yoğun olarak gelen başvurular üzerine Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurulu, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu ve Türkiye Bankalar Birliği ile yazışmalar yapmış, bakanlık ve kurumların üst yöneticilerine mektup göndermek suretiyle başvurucuların taleplerinden ilk elden haberdar olmalarını ve sorunların çözümü için harekete geçmelerini sağlamıştır.

 

9. COVID-19 pandemisi, ülkelerin sağlık sistemlerinin yanında ekonomik sistemlerini de tehdit etmektedir. Dünya çapında kayıt altına alınan vaka sayısı 103 milyonu aşmışken pandeminin kontrol altına alınabilmesi için ülkelerce alınan sıkı tedbirlerle ilk olarak sağlık sistemi üzerindeki riskin azaltılması amaçlansa da, bu tedbirlerin başta sermaye ve istihdam piyasasında olumsuz etkilere yol açması kaçınılmazdır.

 

10. Öyle ki Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından “Büyük Tecrit” başlığı ile yayımlanan Dünya Ekonomik Görünüm Raporu'nun Nisan 2020 sayısında COVID-19 salgınının dünya genelinde yüksek maliyetlere neden olduğu ifade edilerek izolasyon, tecrit ve geniş çaplı iş yerleri kapatmalarının virüsün yayılmasını yavaşlatmak için gerekli olduğu belirtilmekle birlikte dünyada yaşanan bu sağlık krizi nedeni ile alınmak zorunda kalınan sıkı tedbirlerin ekonomik faaliyetlere ciddi bir etkisi olacağı değerlendirilmiştir. Açıklanan rapora göre salgının bir sonucu olarak küresel ekonominin 2020 yılında %3 oranında sert bir şekilde küçülmesi öngörülmekte olup birçok ülkenin yaşanan sağlık şoku, düşen dış talep ve sermaye akışının tersine dönmesi nedeni ile oluşan çok katmanlı bir krizle karşı karşıya olduğu tahmininde bulunulmuştur.

 

11. Bu tahminlerden sonra, ekonomik toparlanmanın hızlı bir şekilde başlamasının sağlanması gerektiği ve mali önlemlerin artırılması gerektiği değerlendirmesinde bulunulmuştur. Aynı raporda mevcut ekonomik koşullar ilk olarak 2007-2008 ekonomik krizi ile kıyaslanmış ve 2007-2008 banka krizinin yarattığı koşullardan dahi daha zor bir dönemden geçildiği ifade edilerek “1930’lardakiBüyükBuhran’dan beri ilk kez bu kadar kötü ekonomik koşulların yaşandığı” yorumunda bulunulduğu görülmüştür. (https://www.imf.org/en/Publications/WEO/Issues/2020/04/14/weo-april-2020 Erişim Tarihi: 17/05/2020)

 

12. Söz konusu raporda yer alan mevcut durum değerlendirmesinin ve mali önlemlerin artırılması gerektiğine ilişkin önerinin ülkeler bazında ne oranda karşılık bulduğu, dünya genelinde COVID-19 pandemisi nedeniyle açıklanan yardım paketlerinin incelenmesiyle anlaşılabilir. Avrupa Birliğinin en büyük ekonomilerinden olan Almanya’nın, salgının etkisini azaltmak için 750 milyar Euro’luk teşvik paketine ve 56 milyar Euro’luk ek bütçeye onay vermekle 2013 yılından beri ilk defa borçlandığı görülmektedir. Açıklanan yardım paketinin içeriğine bakıldığında işletmelere kredi verilmesi ve devletin şirketlerden doğrudan hisse alımı yapması gibi önlemlerin alındığı anlaşılmaktadır. İspanya “Ülke tarihindeki en büyük ekonomik yardım paketi” nitelemesiyle 200 milyon Euro’luk yardım paketi açıklamış; serbest çalışanlara her ay, son üç yıldaki kârlarının ortalamasının %80'i oranında ödeme yapılacağını duyuran İngiltere hükümeti 330 milyar Sterlinlik destek paketini kabul etmiş; Fransa küçük işletmeler ve işsiz kalanlar için 45 milyar Euro'luk bir paketin yanı sıra şirketlere 300 milyar Dolarlık kredi garantisi sağlanacağını ilan etmiş; Amerika Birleşik Devletleri ise bireylere doğrudan ödeme, işsizlik yardımlarının artırılmasını içeren teşvik paketinin yanında 500 milyar Dolarlık kredi programını ve Merkez Bankası tarafından yapılacak 700 milyar Dolarlık alım programını açıklamıştır.(https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya 52065095ErişimTarihi:17/05/2020)

 

13. Ülkemiz de yaşanan bu olağanüstü süreçte COVID-19 salgınının ekonomiye yarattığı olumsuz etkilere karşı tedbirsiz kalmamış ve bu negatif etkilerin bertaraf edilebilmesi adına 18 Mart 2020 tarihinde Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından Ekonomik İstikrar Kalkınma Paketi açıklanmıştır. Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığının koordinasyonunda yürütülen bu paket ile salgının yaratabileceği ekonomik tahribatın en düşük seviyede kalmasının yanında, istihdamda yaşanabilecek olumsuzlukların önüne geçilmesi ve üretimin sürdürülmesi amaçlanmaktadır.

 

14. Açıklanan paketin detayları incelendiğinde ilk olarak 2 milyondan fazla mükellefin yaklaşık 53,6 milyar TL tutarında muhtasar, KDV ve prim ödemelerinin 6 ay ertelendiği ve tüm gelir vergisi mükellefi 1,9 milyon vatandaşın mücbir sebep kapsamına alındığı, vergi beyanname verme ve tahakkuk eden vergi ödeme sürelerinin uzatıldığı görülmektedir. Ek olarak COVID-19 salgını tedbirleri nedeniyle nakit akışı bozulan kişilerin bankalara olan kredi anapara ve faiz ödemeleri asgari 3 ay ertelenmiş ve gerektiğinde bunlara ilave finansman desteği sağlanacağı açıklanmıştır. İhracattaki geçici yavaşlama sürecinde kapasite kullanım oranlarının korunması amacıyla ihracatçıya stok finansmanı desteği verilmiş, 500 bin Türk lirasının altındaki konutlarda kredilendirilebilir miktarı yüzde 80’den yüzde 90’a çıkarılarak daha uygun şartlarda ev alımı imkanı sağlanmış, korona virüs nedeniyle temerrüde düşen firmaların kredi siciline mücbir sebep notu düşülmüş, yaklaşık 7,8 milyon kişinin yararlanacağı düşünülen asgari ücret desteğinin işletme büyüklüğüne bakılmaksızın 12 ay boyunca uygulanacağı ilan edilmiştir.

 

15. İşten çıkarmaların önlenmesi için koronavirüsten etkilenen iş yerlerinde çalışanlara yönelik olarak kısa çalışma ödeneği devreye alınmış, yaklaşık 650 bin emeklinin emekli maaşı yükseltilmiş, emeklilerin bayram ikramiyeleri Ramazan Bayramı öncesinde ödenmiş, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığını belirlediği kriterlere göre ihtiyaç sahibi ailelere 1000 TL olarak ödenmek üzere toplam 2 milyar liralık ek kaynak ayrılmış, istihdamdaki sürekliliği temin etmek amacıyla 2 aylık telafi çalışma süresi 4 aya çıkartılmış, ihracat ve döviz kazandırıcı hizmetleri desteklemek amacıyla Merkez Bankası tarafından ek tedbirler alınmış, Devlet destekli alacak sigortası kapsamı genişletilerek KOBİ’lerin alacakları garanti altına alınmıştır.

 

16. Üniversite hastaneleri dahil sağlık çalışanları için performans ödemelerinin 3 ay boyunca en üst seviye olan tavandan yapılması için 5,7 milyar lira tutarında ek kaynak sağlanması, sağlık personeli alımı, konaklama vergisi uygulamasının ertelenmesi, yurt içi havayolu taşımacılığında 3 ay süreyle KDV oranının düşürülmesi, il özel idarelerinin, belediyelerin ve bağlı kuruluşların mülkiyetinde veya tasarrufunda olup kiraya verilen taşınmazlara kira ödemeleri konusunda destek ve esneklik sağlanması ve 5.682 firmanın ve bu firmalarda çalışan 58.241 personelin faydalanmasının beklendiği Ar-Ge ve tasarım firmalarının 2 aylık kira ödemelerinin ertelenmesi gibi ek tedbirlerin öngörüldüğü yardım paketinde kamu bankalarına da görev ve sorumlulukların verildiği anlaşılmaktadır.

 

17. Ekonomik İstikrar Kalkınma Paketinde her bir kamu bankası için detaylı olarak ayrı açıklamalarda bulunulduğu görülmektedir. Söz konusu pakette ilk olarak Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası Anonim Şirketi (Ziraat Bankası) için; 31 Mart 2020 tarihine kadar taksit, faiz ve anaparasını ödemeyenlerin bu döneme dair ödemelerini erteleyebilmeleri, firmaların kurumsal kart limitlerinin artırılması, turizm gibi dönemsel faaliyet gösteren sektörler için ödemesiz dönemin 12 aya kadar uzatılabilmesi, mevcut kredilerin 6 aya kadar ödemesiz dönem olmak üzere yapılandırılabilmesi ve istihdam azaltmamak şartıyla 3 aylık dönem boyunca personel maaş gideri kadar ilave kredi limiti verilmesi imkanlarının tanındığı görülmüştür.

 

18. Türkiye Vakıflar Bankası Türk Anonim Ortaklığı (VakıfBank) için bireysel kredi müşterilerinin taksit, kredi kartı ödemeleri 3 aya kadar ötelenebilmesi, Kurumsal, Ticari ve KOBİ segmentinde yer alan müşterilerin düzenledikleri çeklerin ödenmesi amacıyla "Çek Ödeme Destek Kredisi” hazırlanması, firmaların 31 Mart 2020 tarihindeki devre sonu faizleri de dahil olmak üzere 30 Haziran 2020 tarihine kadar olan tüm anapara ve faiz ödemeleri konusunda esneklik sağlanması, işletmelere 3 aylık maaş gideri kadar uzun vadeli kredi kullandırılması ile turizm ve şehir içi toplu taşıma dahil en çok etkilenen sektörlere özgü kredilerin 12 aya kadar ödemesiz dönemli olarak yapılandırılması tedbirleri açıklanmıştır.

 

19. Türkiye Halk Bankası Anonim Şirketi (HalkBank) içinse 31 Mart 2020 tarihine kadar taksit, faiz ve anaparasını ödemeyenlerin bu döneme dair ödemelerini erteleyebilmeleri, firmaların kurumsal kart limitlerinin artırılması, turizm gibi dönemsel faaliyet gösteren sektörler için ödemesiz dönemin 12 aya kadar uzatılabilmesi, firmalara istihdam azaltmamak şartıyla 3 aylık dönem boyunca personel maaş gideri kadar ilave kredi limiti verilmesi, banka müşterilerine 6 aya kadar ödemesiz dönem olmak üzere kredilerinin uygun vadeli olarak yapılandırılma imkanı sunulması ile esnaf ve sanatkarların ödemelerinin 3 ay süreyle ve faizsiz olarak ertelenebilmesi öngörülmüştür. Anılan Banka tarafından ayrıca tüm esnaflar için "işletme ve finans desteği' ile "paraf esnaf kart desteği" paketlerinin hayata geçirildiği ve işlerinin olumsuz etkilendiğini beyan ederek talepte bulunan esnaf ve sanatkarların bankaya olan kredi borçlarının, Nisan, Mayıs ve Haziran anapara ve faiz ödemelerinin 3 ay süreyle ve faizsiz olarak ertelendiği açıklanmıştır.

 

20. Ayrıca kamu bankaları vasıtasıyla geliri 5000 TL’nin altında olan kişiler için temel ihtiyaç desteği paketi devreye alınmıştır. Buna göre 5000 TL, 7500 TL ve 10000 TL tutarında destek kredisi öngörülmüş ve 36 ay vadeli öngörülen bu krediler için ilk 6 ay ödemesiz dönem tanımlanmıştır. Öngörülen bu desteğin yanında, çalışan sayılarında azaltma yapılmaması önkoşuluyla 6 ay ödemesiz, 36 ay vadeli ve %7,5 yıllık maliyetli “İş’e Devam Kredi Desteği”nin öngörüldüğü anlaşılmıştır. Hazine ve Maliye Bakanı tarafından da bankaların, iş dünyasına ve bireylere verdikleri dayanışma taahhütlerinin takipçisi olunacağı açıklanmıştır.

 

21. Kurumumuzca yapılan değerlendirme neticesinde, pandeminin ekonomide yarattığı olumsuz etkilere karşı çeşitli tedbirler alındığı, bu kapsamda kamu bankaları tarafından belirli süreyle sınırlı olmak üzere 10000 TL’ye kadar 6 ay ödemesiz dönemli olmak üzere 36 aya kadar vadeli olarak temel ihtiyaçdestek kredisi imkanı tanındığı, geri ödemelerin ise yüzde 0.49 faiz oranıyla yapılacağı, söz konusu destek için başvuranlara zaten 6 ay ödemesiz dönem hakkı verildiği anlaşıldığından kredi ödemesinin ertelenmesi talebinin reddi yönünde tesis edilen işlemde hukuka ve hakkaniyete aykırılık bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.

 

B. İyi Yönetim İlkeleri Yönünden Değerlendirme

 

22. İyi yönetim ilkelerine Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’in "İyi yönetim ilkeleri' başlıklı 6’ncı maddesinde yer verilmiş olup söz konusu ilkeler yönünden yapılan değerlendirme neticesinde, başvuranların müracaatlarının ilgili bankalar tarafından geç cevaplandırıldığı yönünde Kurumumuza iletilen iddiaların bulunduğu; bu bağlamda, ilgili bankaların söz konusu taleplere dönük faaliyetlerinde “makul sürede karar verme”, “kararların gerekçeli olması” ve “kararın geciktirilmeksizin bildirilmesi” ilkelerine uygun davranması gerekliliği tespit edilerek bahse konu ilkeler doğrultusunda çalışmaların sürdürülmesi önerilmektedir.

 

V. HAK ARAMA ÖZGÜRLÜĞÜNE İLİŞKİN YASAL MEVZUAT

 

23. 6328 sayılı Kanunun 21’inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, bu Ret Kararının başvurana tebliğ tarihinden itibaren, ilgili idarenin işlemine karşı (varsa) dava açma süresinden kalan süre kaldığı yerden işlemeye devam edecek olup yargı yolu açıktır.

 

VI. KARAR

 

Açıklanan gerekçelerle BAŞVURUNUN REDDİNE;

 

Kararın BAŞVURANA ve TÜRKİYE CUMHURİYETİ ZİRAAT BANKASI ANONİM ŞİRKETİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜNE tebliğine;

 

Türkiye Cumhuriyeti Kamu Başdenetçisince karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy