Kamu Denetçiliği Kurumu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(2709 S. K. m. 74) (6328 S. K. m. 5, 21) (3201 S. K. m. 1, 2, 3, 4) (7201 S. K. m. 1, 10, 23, 32) (Bakanlıklara Bağlı, İlgili, İlişkili Kurum Ve Kuruluşlar İle Diğer Kurum Ve Kuruluşların Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi m. 432) (Yurtdışında Geçen Sürelerin Borçlandırılması ve Değerlendirilmesine İlişkin Yönetmelik m. 7, 9, 10, 11) (Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik m. 6) (Yurtdışı Borçlanma Ve Tahsis İşlemlerim Hakkında Genelge 4. Borç miktarının tebliği) (ANY. MAH. 27.09.2012 T. 2012/20 E. 2012/132 K.) (ANY. MAH. 13.11.2014 T. 2013/95 E. 2014/176 K.)

 

SAYI: 2022/1580-S.22.2429

BAŞVURU NO: 2021/14268

KARAR TARİHİ: 03/02/2022

 

TAVSİYE KARARI

 

BAŞVURAN: ….

 

BAŞVURAN VEKİLİ / TEMSİLCİSİ: …..

 

BAŞVURUYA KONU İDARE: Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı

 

BAŞVURUNUN KONUSU: Yurtdışı borçlanma başvurusunun tekrar değerlendirilmesi talebi hakkındadır.

 

BAŞVURU TARİHİ: 24/08/2021

 

I.BAŞVURANIN İDDİA VE TALEPLERİ

 

1. Başvuran, 29/07/2019 tarihinde yurtdışı borçlanma talebinde bulunduğunu, idarenin 16/12/2019 ve 20/06/2020 tarihlerinde eksik evrak bildiriminde bulunduğunu, ancak söz konusu yazıların tarafında tebliğ edilmediğini ancak kendisinin bundan haberdar olmadığı, yapılan tebligatın usulsüz olduğunu ifade ederek 16/12/2019 ve 20/06/2020 tarihli bildirimlerin tebligatlarının yapılamaması borçlanma talebinin geçerli sayılmasını talep etmiştir.

 

II. İDARENİN BAŞVURUYA İLİŞKİN AÇIKLAMALARI

 

2. Kurumumuzun 09/09/2021 tarihli ve …. sayılı bilgi-belge isteme yazısına istinaden Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı (SGK) Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğünden alınan cevabi yazı ve eklerinin tetkikinden özetle;

 

2.1. Başvuranın SGK kayıtlarına 29/7/2019 tarihinde geçen aynı tarihli dilekçesi ile yurtdışında geçen sürenin borçlandırılmasını istemesi üzerine, tarafına hitaben yazılan 16/12/2019 tarihli borçlanma miktarını anlaşmalı bankalara T.C. Kimlik ve emeklilik sicil numaralarını belirterek yatırılması gerektiğinin belirtildiği, belirtilen süre içerisinde borcun ödenmediği takdirde borçlanma işleminin iptal edileceği, ayrıca borcun bir kısmının ödenmesi halinde ise ödenen miktara isabet gelen sürenin hizmetine ekleneceği ve banka makbuzlarının asıllarının dilekçe ekinde gönderilmesi gerektiğinin iadeli taahhütlü olarak bildirildiği,

 

2.2. 3201 sayılı Kanun’un 4’üncü maddesinde; tahakkuk ettirilen borç miktarının tebliğ edildiği tarihten itibaren 3 ay içerisinde ödeneceği, tahakkuk ettirilen prim borcunu tebliğ tarihinden itibaren 3 ay içerisinde ödemeyenler için yeniden başvuru şartı aranacağı, Yurtdışında Geçen Sürelerin Borçlandırılması ve Değerlendirilmesine İlişkin Yönetmeliğin 10’uncu maddesinde de; tahakkuk ettirilen borç miktarının ilgiliye iadeli taahhütlü olarak tebliğ edileceği ve posta alındısının ilgiliye teslim edildiği tarihin borcun tebliğ tarihi olarak kabul edileceğinin belirtildiği,

 

2.3. 2011/48 sayılı Yurtdışı Borçlanma Ve Tahsis İşlemleri başlıklı Genelge’de, tebliğ mektubuna yazılan adresin doğru olduğu tespit edildiği takdirde, borcun ilgiliye tebliğine ilişkin yazının Kurumdan gönderildiği tarihten itibaren üç ay içerisinde ilgilinin müracaatı üzerine aynı borcun yeniden tebliğ edileceği, yeniden müracaat üç aylık süreden sonra yapılmış ise önceki borçlanma işlemi geçersiz sayılacağı, yeni borç tahakkuku yeni talep tarihinde geçerli olan prime esas kazancın alt ve üst sınırları arasında seçilecek olan kazanç üzerinden gerçekleştirileceğinin düzenlendiği,

 

2.4. Başvuranın 29/7/2019 tarihinde SGK kayıtlarına geçen aynı tarihli borçlanma talebine istinaden gerekli borç tahakkukun yapılarak tarafına tebliği edildiği, ancak yatırılması gereken tutarın süresi içerisinde yatırılmadığından borçlanma işleminin iptal edildiği, iptal işleminin kaldırılmasının mümkün olmadığı, tebliğ işleminin yapılmamasında Kurumun herhangi bir sorumluluğu olmadığından başvuranın talebi doğrultusunda işlem tesisinin mümkün olmadığı,

 

Açıklamalarına yer verilmiştir.

 

III. İLGİLİ MEVZUAT

 

3. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Dilekçe, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkı” başlıklı 74. maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkralarında; Herkes, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkına sahiptir. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına bağlı olarak kurulan Kamu Denetçiliği Kurumu idarenin işleyişiyle ilgili şikâyetleri inceler.”

 

4. 6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu’nun “Kurumun Görevi” başlıklı 5. maddesinin birinci fıkrasında; “Kurum, idarenin işleyişiyle ilgili şikâyet üzerine, idarenin her türlü eylem ve işlemleri ile tutum ve davranışlarını; insan haklarına dayalı adalet anlayışı içinde, hukuka ve hakkaniyete uygunluk yönlerinden incelemek, araştırmak ve idareye önerilerde bulunmakla görevlidir.”

 

5. 3201 sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanunun “Amaç ve kapsam” başlıklı 1. maddesinde; “Türk vatandaşları ile doğumla Türk vatandaşı olup da çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaşlığını kaybedenlerin on sekiz yaşını doldurduktan sonra Türk vatandaşı olarak yurt dışında geçen ve belgelendirilen sigortalılık süreleri ve bu süreleri arasında veya sonunda her birinde bir yıla kadar olan işsizlik süreleri ile yurt dışında ev kadını olarak geçen süreleri, bu Kanunda belirtilen sosyal güvenlik kuruluşlarına prim ödenmemiş olması ve istekleri halinde, bu Kanun hükümlerine göre sosyal güvenlikleri bakımından değerlendirilir.”

 

5.1. 3201 sayılı Kanunun “Tanımlar” başlıklı 2. maddesinin (c) bendinde; “Bu Kanunda geçen:

 

c) Sürelerin Değerlendirilmesi; Türk vatandaşlığını haiz olanların 1 inci maddede belirtilen sürelerinin istekleri halinde değerlendirilmesini,

 

ifade eder.”

 

5.2. 3201 sayılı Kanunun “Başvurulacak kuruluşlar” başlıklı 3. maddesinin birinci fıkrasında; “Bu Kanunun 1 inci maddesinde belirtilenler ile yurt dışında çalışmakta iken veya yurda kesin dönüş yaptıktan sonra ölenlerin Türk vatandaşı olan hak sahipleri Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat etmek suretiyle bu Kanunla getirilen haklardan yararlanırlar.”

 

5.3. 3201 sayılı Kanunun “Borçlanma tutarı ve borçlanma tutarının iadesi” başlıklı 4. maddesinin birinci fıkrasında; “Borçlanılacak her bir gün için tahakkuk ettirilecek borç tutarı, başvuru tarihindeki 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 82 nci maddesinde belirtilen prime esas asgari ve azami günlük kazanç arasında seçilecek günlük kazancın %45’idir. Ancak, prime esas asgari günlük kazancın altında olmamak üzere borçlanma tutarına esas alt sınırı farklı bir miktarda belirlemeye Cumhurbaşkanı yetkilidir. Tahakkuk ettirilen borç tutarı, tebliğ edildiği tarihten itibaren üç ay içerisinde ödenir. Ödeme yapılan gün sayısı prim ödeme gün sayısına ve prime esas kazanca dahil edilir. Tahakkuk ettirilen prim borcunu tebligat tarihinden itibaren üç ay içerisinde ödemeyenler için yeniden başvuru şartı aranır.”

 

6. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun “Tebligatın yapılması” başlıklı birinci maddesinde; “Kazaî merciler, 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli (I) sayılı cetvelde yer alan genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri, (II) sayılı cetvelde yer alan özel bütçeli idareler, (III) sayılı cetvelde yer alan düzenleyici ve denetleyici kurumlar,

 

(IV) sayılı cetvelde yer alan sosyal güvenlik kurumları ile vakıf yükseköğretim kurumları, il özel idareleri, belediyeler, köy hükmî şahsiyetleri, barolar ve noterler tarafından yapılacak elektronik ortam da dâhil tüm tebligat, bu Kanun hükümlerine göre Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü veya memur vasıtasıyla yapılır.”

 

7. Yurtdışında Geçen Sürelerin Borçlandırılması ve Değerlendirilmesine İlişkin Yönetmelik’in “Borçlanma başvurusunda istenilecek belgeler” başlıklı 7. maddesinde; “Borçlanma başvuruları, örneği Kurumca hazırlanan ve Kurumun internet sayfasında yayımlanan Yurtdışı Süreleri Borçlanma Talep Dilekçesi ile yapılır.

 

Yurtdışı Süreleri Borçlanma Talep Dilekçesinde, yurtdışında borçlanma kapsamında geçen sigortalılık veya ev kadını olarak geçen süreleri bulunan kişinin adı, soyadı, Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, borçlanılmak istenilen sürenin niteliği ve süresi, borçlanma miktarının hesabına esas bir günlük prime esas kazanç tutarı ve tebligat adresi ile Türkiye ’de sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi geçen çalışmaları varsa kurumu, sigortalılık statüsü, sicil numarası ve süresi belirtilir.

 

Yurtdışı Süreleri Borçlanma Talep Dilekçesine, 9 uncu maddede belirtilen ve borçlanılacak süreye uygun belge asıllarının eklenmesi zorunludur. Kurum, bu belgelerin aslı yerine örneğini ve borçlanma işlemini tamamlamak için ihtiyaç duyduğu diğer belgeleri istemeye yetkilidir.”

 

8.1. Yurtdışında Geçen Sürelerin Borçlandırılması ve Değerlendirilmesine İlişkin Yönetmelik’in “Borçlanma miktarının tespiti, tebliği ve ödenmesi” başlıklı 10. maddesinin dördüncü ve altıncı fıkralarında; “Kurumca birinci fıkraya göre tahakkuk ettirilen borç tutarı, ilgiliye iadeli taahhütlü olarak tebliğ edilir. Posta alındısının ilgiliye teslim edildiği tarih, borcun tebliğ tarihidir...

 

Borcun tebliğ edildiği tarihten itibaren üç ay içinde ödenmemesi halinde, borçlanma işlemi geçersiz sayılır. Üç aylık süre içerisinde borcun bir kısmının ödenmesi halinde, ödenen miktara isabet eden süre geçerli sayılır. Borcun bir kısmını veya tamamını ödemeyenlerin, bu sürelerinin Kanuna göre değerlendirilmesi, yeniden yazılı başvuruda bulunmaları ve tahakkuk eden borç miktarını süresi içinde ödemeleri şartına bağlıdır.”

 

8.2. Yurtdışında Geçen Sürelerin Borçlandırılması ve Değerlendirilmesine İlişkin Yönetmelik’in “Borçlanmadan vazgeçme ve borçlanma miktarının iadesi” başlıklı 11. maddesinin birinci fıkrasında; “Borçlanma başvurusunda bulunup borcu tebliğ edilmeden ya da tebliğ edildikten sonra üç aylık süre içinde borçlanma başvurusundan vazgeçtiklerini yazılı olarak Kuruma bildirenlerin borçlanma başvuruları geçersiz sayılır.”

 

9. Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğünün 8/6/2011 tarihli ve 2011/48 sayılı Genelgesi’nin, “Yurtdışı Borçlanma İşlemleri” başlıklı ikinci bölümünün “Borç miktarının tebliği” başlıklı dördüncü maddesinin beş numaralı paragrafında; “Tebliğ mektubunun ilgililere teslim edilememesi nedeniyle Kuruma iade edilmesi halinde, adresin ilgilinin dosyası ve adrese dayalı kimlik paylaşım sisteminden doğru olup olmadığı ile ilgili yapılacak olan kontrol neticesinde;

 

a) Tebliğ mektubuna yazılan adresin yanlış olduğu tespit edildiği takdirde, tahakkuk ettirilen borç iadeli taahhütlü olarak yeniden doğru adrese tebliğ edilecektir.

 

b) Tebliğ mektubuna yazılan adresin doğru olduğu tespit edildiği takdirde, borcun ilgiliye tebliğine ilişkin yazının Kurumdan gönderildiği tarihten itibaren üç ay içerisinde ilgilinin müracaatı üzerine aynı borç yeniden tebliğ edilecek, yeniden müracaat üç aylık süreden sonra yapılmış ise önceki borçlanma işlemi geçersiz sayılacak yeni borç tahakkuku yeni talep tarihinde geçerli olan prime esas kazancın alt ve üst sınırları arasında seçilecek olan kazanç üzerinden gerçekleştirilecektir.”

 

düzenlemelerine yer verilmiştir.

 

IV. KAMU DENETÇİSİ ….’IN KAMU BAŞDENETÇİSİ'NE ÖNERİSİ

 

10. Başvuranın iddiaları, idarenin konu ile ilgili açıklamaları, ilgili mevzuat ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek hazırlanan “Tavsiye Karar Önerisi” Kamu Başdenetçisi’ne sunulmuştur.

 

V. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE

 

A. Hukuka, Hakkaniyete ve İnsan Haklarına Uygunluk Yönünden Değerlendirme

 

11. 1 numaralı paragrafta yer verildiği üzere; başvuran, yurt dışında geçen çalışma sürelerinin borçlandırılması talebi kapsamında düzenlenen borç tahakkuk cetvelinin, yeniden tebliğ edilmesini ve kanuni üç aylık ödeme süresinin tebliğ tarihinden itibaren başlatılmasını talep etmektedir.

 

12. Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından özetle; başvuranın yurtdışı borçlanma talebi üzerine hazırlanan borç tahakkukunun, başvuran tarafından Kurumlarına bildirilen adrese iadeli taahhütlü olarak gönderildiği, gönderilen tebligatın başvuranın bildirdiği adresten iade olması ve borç bildirim yazısının gönderildiği tarihi takip eden 3 ay içerisinde başvuran tarafından yeniden müracaat edilmemesi nedeniyle borçlanma işleminin geçersiz sayıldığı bildirilmiştir.

 

13. Bu çerçevede uyuşmazlığın; adına tahakkuk ettirilen yurtdışı borçlanma tutarının başvurana usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği noktasında düğümlendiği anlaşılmaktadır.

 

14. Somut olayda başvuranın vekili tarafından SGK kayıtlarına 29/7/2019 tarihinde geçen dilekçesi ile başvuranın yurtdışında geçen süresinin borçlandırılmasını istemesi üzerine, 16/12/2019 borç tutarını gösterir tahakkuk cetvelinin yazı ekinde gönderildiği, borçlanma miktarını anlaşmalı bankalara T.C. Kimlik ve emeklilik sicil numaralarını belirterek yatırılması gerektiği, belirtilen süre içerisinde borcun ödenmediği takdirde borçlanma işleminin iptal edileceği, borcun bir kısmının ödenmesi halinde ise ödenen miktara isabet gelen sürenin hizmetine ekleneceği ve banka makbuzlarının asıllarının dilekçe ekinde gönderilmesi gerektiğinin iadeli taahhütlü olarak bildirildiği, anlaşılmaktadır.

 

15. 3201 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinde tahakkuk ettirilen borç tutarının tebliğ edildiği tarihten itibaren üç ay içerisinde ödeneceği, tebligat tarihinden itibaren üç ay içerisinde ödemeyenler için yeniden başvuru şartı aranacağı düzenlenmiştir.

 

16. Diğer taraftan 7201 sayılı Kanunun 1 inci maddesinde 5018 sayılı Kanununa ekli (IV) sayılı cetvelde yer alan sosyal güvenlik kurumları tarafından yapılacak tüm tebligatın bu Kanun hükümlerine göre yapılacağı düzenlenmiştir.

 

17. Yine 4 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin Sosyal Güvenlik Kurumunun kuruluş, teşkilat, görev ve yetkilerine ilişkin usul ve esasları düzenlendiği otuzuncu bölümü altındaki “Tebligat” başlıklı 432 nci maddesinde bu bölüm gereğince yapılacak tebligatlar hakkında Tebligat Kanunu hükümlerinin uygulanacağı düzenlenmiştir.

 

18. Bu durumda, 3201 sayılı Kanunda ilgilisine tebliğ edileceği açıkça ifade edilen borçlanma tutarının, gerek 7201 sayılı Kanunun gerekse 4 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin açık hükümleri karşısında Tebligat Kanunu hükümlerine uygun olarak ilgililere tebliğ edilmesi gerektiği hususunda tereddüt bulunmamaktadır.

 

19. Tebligat, yetkili makamlarca birtakım hukuki işlemlerin bu işlemin hukuki sonuçlarından etkilenmeleri amaçlanan kişilere kanuna uygun şekilde bildirimi ve bu bildirimin usulüne uygun olarak yapıldığının belgelendirilmesi işlemidir. Usulüne uygun işlemlerin kendilerine bağlanan hukuki sonuçları doğurabilmesi için muhatabına bildirilmesi gerekir. Usulüne uygun olarak yapılan tebligat, Anayasa'da güvence altına alınmış olan iddia ve savunma hakkının tam olarak kullanılabilmesinin ve bireylere tanınan hak arama hürriyetinin önemli güvencelerinden biridir (AYM, 27.9.2012, E.2021/20, K.2012/132; 13/11/2014, E.2013/95, K.2014/176).

 

20. Bu doğrultuda söz konusu hak ve hürriyetlerin güvence altına alınmasını teminen tebligatın yapılmasına ilişkin usul ve esaslar 7201 sayılı Tebligat Kanunuyla düzenlenmiştir.

 

21. 7201 sayılı Kanunun 1 inci maddesinde SGK’nın da aralarında yer aldığı Kanun kapsamındaki idareler, 10 uncu maddesinde bilinen adreste tebligatın ne şekilde yapılacağı, 21 inci maddesinde tebliğ imkansızlığı halinde yapılacaklar, 23’üncü maddesinde tebliğ mazbatası ve içeriği ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Bunun yanında Kanunun “Usulüne aykırı tebliğin hükmü” başlıklı 32 nci maddesinde tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhattabı tebliğe muttali olmuşsa tebliğin geçerli olduğu, muhattabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olduğu düzenlenmiştir.

 

22. Diğer yandan Yurtdışında Geçen Sürelerin Borçlandırılması ve Değerlendirilmesine İlişkin Yönetmelik’in 10 uncu maddesinde Kurumca tahakkuk ettirilen borç tutarının ilgiliye iadeli taahhütlü olarak tebliğ edileceği, posta alındısının ilgiliye teslim edildiği tarihin borcun tebliğ tarihi olduğu düzenlenmiştir. Bahse konu düzenlemenin 7201 sayılı Kanunda belirlenen tebligat usulüne uygun olmadığı görülmekle birlikte ilgililerin borç tahakkukundan haberdar olmalarına yönelik söz konusu uygulamanın, posta alındısının ilgililere teslim edilmesi durumunda 7201 sayılı Kanunun 32 nci maddesi uyarınca tebliği geçerli kılacağı değerlendirilmektedir. Ancak posta alındısının ilgililere teslim edilemeyip iade olunduğu ve ilgililerin de borç tahakkukundan haberdar olduğuna dair açık tespitin yapılamadığı durumlarda tebliğin geçerli olduğunun kabulüne imkan bulunmamaktadır. Aksi durum tebligata bağlanan sonuçlar ile kullanılabilecek hakkı ve hak arama özgürlüğünün kullanılabilmesine yönelik hukuki yararı ortadan kaldıracaktır.

 

23. Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Karadeniz Sosyal Güvenlik Merkezi Müdürlüğü tarafından başvurucuya hitaben yazılan 16/12/2019 …. tarihli sayılı yazı ile borç tutarını gösterir tahakkuk cetvelinin Eski Üsküdar Yolu Şehit Cem Nuri Sk. No:…./…. İçerenköy /İSTANBUL adresine iadeli taahhütlü olarak gönderildiği, ancak başvuranın söz konusu adreste bulunmaması sebebiyle başvurana tebliğ edilmediği anlaşılmıştır.

 

23.1. Dolayısıyla, somut olayda yurtdışı borçlanma tutarı tahakkukunu bildiren yazının Tebligat Kanunu hükümlerine göre başvurana tebliğ edildiğini tevsik eden herhangi bir belgeye rastlanmamakla beraber söz konusu yazının iadeli taahhütlü posta yoluyla gönderildiği, ancak ilgili adreste başvurana teslim edilememesi nedeniyle iade olduğu gerekçesiyle başvurana ulaşmadığı görülmektedir. Bu itibarla öncelikle Tebligat Kanunu hükümleri çerçevesinde yapılmayan tebliğin usulüne aykırı yapıldığının kabulü gerekmektedir.

 

24. Diğer taraftan her ne kadar borç tahakkuku tebliğinin usulüne aykırı olarak yapıldığı anlaşılmaktaysa da başvuranın avukatı tarafından yapılan başvurular ile borç tahakkuk cetvelinin ellerine ulaşmadığını belirterek borç tahakkuk cetvelinin sunulan adrese tebliğ edilmesi talebiyle Kuruma başvurduğu görülmektedir. Bu durumda başvuranın avukatı tarafından yapılan ilk başvuru tarihinden önce borç tahakkuk yazısından haberdar olduğuna dair idarece herhangi bir bilgi, belge ve kayıt ortaya konulamadığı anlaşılmaktadır. Bu sebeple borçlanma işlemlerinin de bahse konu tebliğ tarihi esas alınarak yürütülmesi gerekmektedir.

 

25. Nitekim benzer nitelikli başka bir başvuru üzerine Kurumumuzca verilen başka bir kararda, yurtdışı borçlanmaya ilişkin eksik belgelerin ibrazının Kurumca adi postayla gönderilen yazı ile istenmesi ve gönderilen yazının başvurana teslim edildiğine ya da başvuranın anılan yazıdan haberdar olduğuna dair herhangi bir tespit bulunmaması üzerine başvuranın anılan yazıdan haberdar olduğunu beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi sayılması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır (27.4.2020 tarihli ve 2020/2456 Başvuru No’lu Tavsiye Kararı).

 

26. Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri ve açıklamalar çerçevesinde, başvuru konusu işleme ilişkin tebligatın 7201 sayılı Kanunda öngörülen usul ve esaslara uygun olarak yapılmadığı, başvuranın söz konusu borç tahakkukundan haberdar edildiğinin herhangi bir tereddüde mahal bırakmayacak şekilde açık ve net olarak ortaya koyulmadığı, bu durumda tebligatın usulüne uygun yapılmadığı anlaşıldığından başvuranın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi kabul edilmesi gerektiği değerlendirildiğinden, borç tebliği yapılabilmesi için aranan üç aylık sürenin tebliğ tarihi yerine yazının kurumdan çıkış tarihinden itibaren başlatılması ve başvurana yeniden tebligat gönderilmemesi suretiyle 29/07/2019 tarihli borçlanma başvurusunun geçersiz sayılmasına yönelik Kurum işleminin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.

 

B. İyi Yönetim İlkeleri Yönünden Değerlendirme

 

27. İyi yönetim ilkelerine, 28/03/2013 tarihli ve 28601 mükerrer sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliği’nin “İyi yönetim ilkeleri” başlıklı 6. maddesinde yer verilmiştir. Söz konusu ilkeler yönünden yapılan değerlendirme neticesinde; başvurunun incelenmesi ve araştırılması kapsamında, Kurumumuzca istenilen bilgi ve belgelerin idare tarafından süresi içerisinde ve gerekçeli olarak Kurumumuza gönderildiği, böylece “kararların gerekçeli olması ve makul sürede karar verme” ilkelerine uygun davranıldığı; ancak idarenin, başvurana verdiği cevaplarda hangi sürede hangi mercilere başvurabileceğini göstermediği, bu nedenle “karara karşı başvuru yollarının gösterilmesi” ilkesine uymadığı anlaşılmış olup; idareden bahse konu ilkeye de uygun davranması beklenmektedir.

 

VI. HAK ARAMA ÖZGÜRLÜĞÜNE İLİŞKİN AÇIKLAMA

 

28. 6328 sayılı Kanun’un 21. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, bu Tavsiye Kararının idareye tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde idare tarafından herhangi bir eylem ya da işlem tesis edilmezse (varsa) dava açma süresinden kalan süre işlemeye devam edecek olup, Trabzon İş Mahkemelerinde yargı yolu açıktır.

 

VII. KARAR

 

Açıklanan gerekçelerle BAŞVURUNUN KABULÜNE;

 

Başvuran adına 29/07/2019 tarihli yurtdışı borçlanma talebi esas alınarak oluşturulacak borç tahakkuk cetvelinin başvurana tebliği yönünde SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞINA TAVSİYEDE BULUNULMASINA,

 

6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun 20 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığınca bu karar üzerine tesis edilecek işlemin otuz gün içinde Kurumumuza bildirilmesinin zorunlu olduğuna,

 

Kararın BAŞVURANIN VEKİLİNE ve SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞINA

 

tebliğine;

 

Türkiye Cumhuriyeti Kamu Başdenetçisi’nce karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy