Kamu Denetçiliği Kurumu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(2709 S. K. m. 73, 90) (7338 S. K. m. 1, 16)

 

SAYI: 53878609-101.07.06-E.1356

BAŞVURU NO: 2018/10649

KARAR TARİHİ: 18/01/2019

 

KISMEN TAVSİYE KISMEN RET KARARI

 

BAŞVURAN:

 

BAŞVURU VEKİLİ / TEMSİLCİSİ

 

BAŞVURUYA KONU İDARE: Gelir İdaresi Başkanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı (re 'sen), Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı (re 'sen)

 

BAŞVURUNUN KONUSU: Başvuranın engelli oğlu adına satın aldığı araç üzerinden veraset ve intikal vergisi alınmaması talebi hakkındadır.

 

BAŞVURU TARİHİ: 31.8.2018

 

I.BAŞVURUNUN KONUSU

 

1.Başvuran, vasisi olduğu %90 zihinsel engelli oğlu adına Edirne 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 11/05/2018 tarih ve … esas ve … karar numaralı kararı ile 01/06/2018 tarihi itibariyle aracın ruhsat işlemlerinin tamamlandığını, ancak daha sonra araç için veraset ve intikal vergisi talep edildiğini, bu durumun hukuka aykırı olduğunu ifade etmesi üzerine vergi dairesi yetkilileri tarafından Gelir İdaresi Başkanlığı’ndan görüş sorulduğunu, gönderilen cevabi yazıda ise %90 ve üzeri engelliler tarafından iktisap edilen araçların fatura bedellerinin aile efradınca veya üçüncü şahıslarca ödenmesi durumunda intikal hibe şeklinde olacağından veraset ve intikal vergisinin aranılması gerektiğinin ifade edildiği, bu sebeple talep edilen verginin iptal edilmediğini ifade etmiş; engelli oğlu için almış olduğu araç için düzenlenen veraset ve intikal vergisinin terkin edilmesini talep etmiştir.

 

II. İDARENİN BAŞVURUYA İLİŞKİN AÇIKLAMALARI

 

2. Başvuru ile ilgili olarak Gelir İdaresi Başkanlığından 25/09/2018 tarih ve … sayılı yazı ile bilgi ve belge talep edilmiş, Kurumumuza 16/10/2018 tarih ve … sayılı yazı ile gönderilen cevabi yazıda özetle;

 

2.1. 7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu’nun 1’inci maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti uyruğunda bulunan şahıslara ait mallar ile Türkiye’de bulunan malların veraset yoluyla veya herhangi bir suretle olursa olsun ivazsız bir tarzda bir şahıstan diğer şahsa intikalinin veraset ve intikal vergisine tabi olduğu, 2’nci maddesinin d bendinde de ivazsız intikal talebinin hibe yoluyla veya herhangi bir tarzda olan ivazsız iktisapları ifade ettiğinin hükme bağlandığı,

 

2.2. Bu hükümlere göre Türkiye Cumhuriyeti uyruğunda bulunan şahıslara ait mallar ile Türkiye’de bulunan malların veraset yoluyla veya her ne şekilde olursa olsun ivazsız bir şekilde bir şahıstan diğer şahsa intikalinin veraset ve intikal vergisine tabi olduğu,

 

2.3. Veraset ve İntikal Vergisi Kanununun muafiyet ve istisnalarla ilgili 3 ve 4’üncü maddelerinde, engellilere ivazsız bir şekilde intikal edecek mallar dolayısıyla veraset ve intikal vergisi aranılmayacağına ilişkin herhangi bir hükme yer verilmediği,

 

2.4. Ayrıca aynı Kanunun 5’inci maddesinde de veraset ve intikal vergisi mükellefinin veraset yoluyla veya ivazsız bir tarzda mal iktisap eden şahıs olacağı, aynı Kanunun 19’uncu maddesinde, veraset ve intikal vergisinin tahakkukundan itibaren 3 yılda ve her yıl Mayıs ve Kasım aylarında olmak üzere toplam 6 eşit taksitte ödeneceğinin hükme bağlandığı,

 

2.5. Veraset ve İntikal Vergisi Kanununun 16’ncı maddesinde “Bir şahsa ana, baba, eş ve çocuklarından (evlatlıktan evlat edinenlere yapılan ivazsız intikaller hariç) ivazsız mal intikali halinde vergi, ivazsız intikallere ilişkin tarifede yer alan oranların yarısı uygulanarak hesaplanır” hükmünün yer aldığı,

 

2.6. Bu hükümler çerçevesinde, %90 ve üzeri engeli olan oğluna bedeli babası tarafından ödenmek suretiyle araç satın alınması ivazsız intikal kapsamına girdiğinden veraset ve intikal vergisine tabi tutulduğu, kendisine araç bağışlanan kişinin vasisi olan babası tarafından, aracın hukuken iktisap edildiği tarihten itibaren 1 ay içerisinde veraset ve intikal vergisi beyannamesi verilmesi ve 7338 sayılı Kanunun 16’ncı maddesinin 2’nci grubunda yer alan ivazsız intikallere ilişkin tarifenin yarısı uygulanmak suretiyle tarh edilecek verginin 3 yılda ve her yıl Mayıs ve Kasım aylarında olmak üzere toplam 6 eşit taksitte ödenmesi gerektiği,

 

2.7. Başvuranın veraset ve intikal vergisi beyannamesi vermemesi sebebiyle tarhiyat işleminin henüz yapılmadığı ifade edilmiştir.

 

III. İLGİLİ MEVZUAT

 

3.1. 2709 sayılı T.C. Anayasasının “Vergi Ödevi” başlıklı 73’üncü maddesi “Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür. Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı, maliye politikasının sosyal amacıdır. Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır. Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin muaflık, istisnalar ve indirimleriyle oranlarına ilişkin hükümlerinde kanunun belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik yapmak yetkisi Cumhurbaşkanına verilebilir.”

 

3.2. “Milletlerarası andlaşmaları uygun bulma” başlıklı 90’ıncı maddesinin beşinci fıkrası “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş Milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır.”

 

4.1. 14 Temmuz 2009 tarihli ve 27288 sayılı Resmi Gazetede Bakanlar Kurulunca onaylanması kararlaştırılan Engelliler Hakkında Sözleşme’nin Girişinde “ (e) Engelliliğin gelişen bir kavram olduğunu ve engellilik durumunun, sakatlığı olan kişilerin topluma diğer bireyler ile birlikte eşit koşullarda tam ve etkin katılımını engelleyen tutumlar ve çevre koşullarının etkileşiminden kaynaklandığı gerçeğini kabul ederek,…

 

(j) Daha yoğun desteğe ihtiyacı olan engelliler dahil olmak üzere, tüm engellilerin insan haklarının güçlendirilmesi ve korunmasının gerektiğini kabul ederek,…

 

(k) Çeşitli araç ve yükümlülüklerin varlığına rağmen engelli kişilerin topluma eşit bireyler olarak katılmaları önündeki manilerin halen varolmaya devam ettiği ve dünyanın her yerinde engelli bireylerin insan hakları ihlallerine maruz kaldıkları gerçeğinden endişe duyarak,…

 

(t) Engellilerin çoğunluğunun yoksulluk koşullarında yaşadığının altını çizerek ve bu bakımdan, yoksulluğun engelliler üzerindeki olumsuz etkisine dikkat çekmenin kritik önemini kabul ederek,…

 

(v) Fiziksel, sosyal, ekonomik ve kültürel çevreye, sağlık ve eğitim hizmetlerine, bilgiye ve iletişime erişimin engellilerin tüm insan haklarından ve temel özgürlüklerden tam yararlanmasını sağlamadaki önemini kabul ederek,…

 

(x) Ailenin toplumun doğal ve temel birimi olduğu ve toplum ve devlet tarafından korunması gerektiğinin ve engellilerin tüm insan haklarından tam ve eşit ölçüde yararlanabilmesinin sağlanabilmesi için engelliler ile aile bireylerinin gerekli koruma ve desteği alması gerektiğine inanarak,

 

(y) Engellilerin haklarını ve onurunu güçlendiren ve koruyan kapsamlı bir uluslararası sözleşmenin engellilerin ağır sosyal dezavantajlarının ortadan kaldırılmasına ve onların medeni, siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel ortamlara eşit fırsatlarla katılımının teşvik edilmesine, hem gelişen hem de gelişmekte olan ülkelerde önemli bir katkı sağlayacağına ikna olarak,…

 

Aşağıdaki hükümler üzerinde anlaşmaya varmışlardır:...”

 

4.2. “Yasa önünde eşit tanınma başlıklı” 12’nci maddesi “ 1. Taraf Devletler, engellilerin bulundukları her yerde kişi olarak tanınma hakkına sahip olduklarını yeniden onaylar.

 

2. Taraf Devletler engellilerin tüm yaşam alanlarında diğer bireylerle eşit koşullar altında hak ehliyetine sahip olduğunu kabul eder.

 

3. Taraf Devletler engelli bireylerin hak ehliyetlerini kullanırken gereksinim duyabilecekleri desteği alabilmeleri için uygun tedbirleri alır.

 

4. Taraf Devletler hak ehliyetinin kullanımına ilişkin tüm tedbirlerin uluslararası insan hakları hukukuna uygun olarak istismarı önleyici uygun ve etkin bir şekilde güvenceler sağlamasını temin eder. Söz konusu güvenceler hak ehliyetinin kullanımına ilişkin tedbirlerin kişinin haklarına, iradesine ve tercihlerine saygılı olmasını, çıkar çatışmasından bağımsız olmasını, kişinin iradesine haksız bir müdahalede bulunmamasını, kişinin içinde bulunduğu koşullar ile orantılı olmasını ve bu koşulları gözetmesini, mümkün olan en kısa süre içinde uygulanmasını, yetkili, bağımsız ve tarafsız bir merci veya yargı organı tarafından sürekli olarak gözden geçirilmesini sağlamalıdır. Bu güvenceler söz konusu tedbirlerin kişinin hak ve çıkarlarını etkilediği derecede ölçülü olmalıdır.

 

5. Taraf Devletler işbu Madde çerçevesinde engellilerin mülk edinmek veya mirasa hak kazanmak, mali işlerini kontrol etmek ve banka kredileri, ipotekleri ve diğer mali kredilere erişim açısından diğer bireylerle eşit haklara sahip olmasını sağlamak için uygun ve etkin bir şekilde tüm tedbirleri almalı ve engellilerin mülklerinden keyfi olarak mahrum bırakılmamasını sağlar.”

 

4.3. “Yeterli yaşam standardı ve koruma” başlıklı 28’inci maddesi “1. Taraf Devletler, engellilerin yiyecek, giysi ve barınma dahil kendileri ve aileleri için yeterli yaşam standardı hakkını ve yaşam koşullarının sürekli olarak iyileştirilmesi hakkını tanır. Taraf Devletler bu hakkın engelli olmaları nedeniyle ayrımcılığa uğramaksızın tanınmasını temin etmek için gerekli adımları atar.

 

2. Taraf Devletler engellilerin sosyal korunma ve engelliliğe dayalı ayrımcılığa uğramadan bu haktan yararlanma hakkını tanır ve aşağıda belirtilen tedbirler dahil olmak üzere bahsekonu hakkın tanınmasını temin etmek ve geliştirmek için gerekli adımları atar:

 

(a) Engellilerin temiz su hizmetlerine, uygun ve bedeli ödenebilir hizmetlere eşit erişimlerini sağlamak ve engellilerin ihtiyaçlarına ilişkin araç-gereç ve diğer yardımlara erişimlerini temin etmek;

 

(b) Özellikle engelli kadın ve kızlar ve engelli yaşlılar dahil olmak üzere, engellilerin sosyal koruma programlarına ve yoksulluk azaltıcı programlara erişimini sağlamak;

 

(c) Yoksulluk koşullarında yaşayan engellilerin ve ailelerinin uygun eğitim, danışmanlık, mali yardım ve süreli bakım dahil engelliliğe ilişkin harcamalarında devlet yardımına erişimini sağlamak;

 

(d) Engellilerin toplu konut programlarına erişimini sağlamak;

 

(e) Engellilerin emeklilik fırsatları ve programlarına eşit erişimini sağlamak.” hükümlerini ihtiva etmektedir.

 

5.1. 7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu’nun Verginin mevzuu başlıklı 1’inci maddesi “Türkiye Cumhuriyeti tabiyetinde bulunan şahıslara ait mallar ile Türkiye'de bulunan malların veraset tarikiyle veya her hangi bir suretle olursa olsun ivazsız bir tarzda bir şahıstan diğer şahsa intikali Veraset ve İntikal Vergisine tabidir.”

 

5.2. “Muafiyetler” başlıklı 3’üncü maddesi “Aşağıda yazılı şahıslar Veraset ve İntikal Vergisinden muaftır: a) Amme İdareleri, emekli ve yardım sandıkları, sosyal sigorta kurumları, umumi menfaata hadim cemiyetler, siyasi partiler ve bunlara ait olan veya bunların aralarında kurdukları teşekküllerden Kurumlar Vergisine tabi olmıyanlar; b) Yukarıki fıkrada sayılanlar dışında kalan hükmi şahıslara ait olup umumun istifadesi için ilim, araştırma, kültür, sanat, sıhhat, eğitim, din, hayır, imar, spor gibi maksatlarla kurulan teşekküller; c) Yabancı Devletlerin Türkiye'de bulunan elçi, maslahatgüzar ve konsolosları (Fahri konsoloslar hariç) ile elçilik ve konsolosluklara mensup olan ve o Devletin tabiiyetinde bulunun memurları ve Türkiye'de resmi bir vazifeye memur edilenler ile bu sayılanların aileleri efradı (Mütekabiliyet şartiyle) (Türk tabiiyetinde bulunan şahıslardan veraset tarikıyle veya sair suretle mal iktisabedenlerle yukarda sayılanların dışında kalıp da Türkiye'de ikamet eden şahısların Türkiye'de bulunan mallarını veraset tarikıyla veya sair suretle iktisabedenler hariç).

 

5.3. “İstisnalar” başlıklı 4’üncü maddesi “Aşağıda gösterilen intikaller Veraset ve İntikal Vergisinden müstesnadır: a) Veraset tarikı ile intikal eden ev aşyası ile murise ait zat eşyası ve aile hatırası olarak muhafaza edilen tablo, kılıç, madalya gibi eşya; b) Değerleri 10 uncu maddeye göre belirlenen menkul ve gayrimenkul mallardan evlatlıklar da dahil olmak üzere füruğ ve eşten her birine isabet eden miras hisselerinin 400 000 000 lirası (202.154 TL) (füruğ bulunmaması halinde eşe isabet eden miras hissesinin 800 000 000 lirası (404.556 TL ); (1) c) Örf ve adete göre verilmesi mütat bulunan hediye, cihaz, yüzgörümlüğü ve drahomalar (Gayrimenkuller hariç); ç) Bilümum sadakalar; d) İvazsız suretle vaki intikallerin 10 000 000 lirası (4.656 TL) ; (1) e) Para ve mal üzerine düzenlenen yarışma ve çekilişler ile 14/3/2007 tarihli ve 5602 sayılı Şans Oyunları Hasılatından Alınan Vergi, Fon ve Payların Düzenlenmesi Hakkında Kanunda tanımlanan şans oyunlarında kazanılan ikramiyelerin 10 000 000 lirası (4.656 TL) ; (1)(2) f) Üçüncü maddenin (a) ve (b) fıkraları şümulüne giren şahısların statüleri gereğince maksatları içinde usulüne uygun olarak yaptıkları yardımlar; g) Amme idare ve müesseseleri ve 3659 sayılı kanuna tabi müesseseler ve amme menfaatlerine hadim cemiyetlerden veya emekli sandıklarından (Veya bu mahiyetteki kurumlardan) dul ve yetimlere bağlanan aylıklarla bu aylıklar dışında verilen emekli ikramiyeleri ile dul ve yetim evlenme ikramiyeleri ve hizmet müddetlerini doldurmamış bulunanların dul ve yetimlerine aylık yerine toptan yapılan ödemeler ve harb malülleriyle şehit yetimlerine tekel bey'iyelerinden ödenen paralar; h) Harbde veya eşkiya müsademelerinde, manevra ve talimler esnasında veyahut bunlarda aldığı yaralar neticesinde ölen subay, astsubay ve erlerin (Jandarma dahil) kezalik vazife esnasında ölen emniyet mensuplarının füru ve eşlerine ve ana ve babalarına intikal eden bütün mallar kıymetinden (b) fıkrasında kabul olunan miktarın bir misli: (1) i) Borçlar Kanununun 242 nci maddesine göre rücu şartı ile yapılan hibelerde bağışlananın bağışlıyandan evvel vefatı halinde bağışlıyana rücü eden hibe edilmiş mallar; j) Sağlar arasında ivazsız bir tarzda vukubulan intikaller hariç olmak üzere kuru mülkiyet halinde intikal eden mallar (kuru mülkiyet halinde kaldığı müddetçe.) k) Cumhurbaşkanınca vergi muafiyeti tanınan vakıflara kuruluşu için veya kurulduktan sonra tahsis olunan mallar l) Plaka tahdidi uygulanan illerde Cumhurbaşkanı Kararı ile yetkili kılınan trafik komisyonlarınca ticari plaka satışından elde edilen paralardan, ticari, plakalı taşıt sahiplerine dağıtılan miktarlar. (1) m) 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamındaki tescilli taşınmaz kültür varlıklarının veraset ve intikal yoluyla devir ve iktisabına ilişkin işlemler. n) Genel bütçeye dahil dairelerle katma bütçeli idareler bütçelerinden kamu iktisadi teşebbüslerine yapılacak iktisadi transferler ve yardımlar. (2) o) 28/3/2001 tarihli ve 4632 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu kapsamında bireysel emeklilik hesabına yapılan Devlet katkılarının hak kazanılan kısımları.

 

(b), (d) ve (e) bentlerine göre, her bir takvim yılında uygulanacak istisna hadleri, önceki yılda uygulanan istisna hadlerine bu yıla ilişkin olarak Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca belirlenen yeniden değerleme oranında artış yapılmak suretiyle tespit olunur. Artırım sırasında 1 milyon liraya kadar olan tutarlar dikkate alınmaz.”

 

5.4. “Verginin mükellefi” başlıklı 5’inci maddesi “Veraset ve İntikal Vergisinin mükellefi, veraset tarikiyle veya ivazsız bir tarzda mal iktisab eden şahıstır.”

 

5.5. “Nispetler” başlıklı 16’ncı maddesi “Bir şahsa ana, baba, eş ve çocuklarından (evlatlıktan evlat edinenlere yapılan ivazsız intikaller hariç) ivazsız mal intikali halinde vergi, ivazsız intikallere ilişkin tarifede yer alan oranların yarısı uygulanarak hesaplanır.” hükümlerini ihtiva etmektedir.

 

IV. KAMU DENETÇİSİ CELİLE ÖZLEM TUNÇAK’IN KAMU BAŞDENETÇİSİ'NE ÖNERİSİ

 

6) Kamu Denetçisi tarafından yapılan inceleme ve araştırma neticesinde; başvuranın çocuğu adına satın almış olduğu araç için düzenlenen vergi tebliği işleminde herhangi bir hukuka ve hakkaniyete aykırılık bulunmadığından başvuranın talebinin reddi; bununla birlikte, engelli kişiler lehine yapılan ivazsız tasarruflarda veraset ve intikal vergisi aranırken tabi olunan Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu’nda diğer vergi kanunlarında bulunan engellilere mahsus istisna ve muafiyet düzenlemeleri yapılmasını sağlayacak düzenlemeler ve çalışmalar yapması hususunda tavsiyede bulunulması gerektiği yönündeki öneri Kamu Başdenetçisi’ne sunulmuştur.

 

IV. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE

 

A. Hukuka, Hakkaniyete ve İnsan Haklarına Uygunluk Yönünden Değerlendirme

 

A.1. Başvuranın Vergi Borcunun İptali Talebinin İncelenmesi

 

7. Başvuranın oğlu adına satın almış olduğu aracın 7338 sayılı Kanun kapsamında veraset ve intikal vergisine tabi olması sebebiyle oğlu adına vergi talep edildiği, oğlunun %90 üzeri engelli olması sebebiyle aracı özel tüketim vergisi istisnası kapsamında satın aldığını, bu itibarla oğlunun engel oranı gözetilerek oğlunun toplumsal hayata erişilebilirliğini sağlamak için satın aldığı aracın veraset ve intikal kapsamından muaf tutulmasını talep etmiştir.

 

8. Veraset ve intikal vergisinin Türkiye Cumhuriyeti tabiyetinde bulunan kişiler arasındaki ivazsız tarzda mal intikalidir. Bu sebeple, kişiler arasındaki her türlü ivazsız kazanım veraset ve intikal vergisinin konusunu oluşturmakta ve fakat Kanun’un 3 ve 4’üncü maddelerinde düzenlenen muafiyet ve istisna kapsamındaki hususlar vergilendirilmeyen ivazsız kazanımlar olarak sayılmıştır. Nitekim muafiyet ve istisnalar Kanun’da sayma suretiyle belirlenmiş olup, Kanun uygulayıcılarının herhangi bir takdir hakkı bulunmamaktadır. Diğer taraftan Kanun’un 7338 sayılı Kanun’un 16’ncı maddesinde bir şahsa ana, baba, eş ve çocuklarından ivazsız mal intikali halinde verginin ivazsız intikalle uygulanan tarifenin yarısı uygulanarak hesaplanacağı hüküm altına alınmıştır. Kanun, muafiyet ve istisna alanlarını da düzenlemiş olup 4760 sayılı Kanun’da düzenlendiği gibi engellilere mahsus bir muafiyet yahut istisna alanı düzenlememiştir.

 

9. Bu itibarla başvuranın şikâyete onu ettiği başvurusunda engelli oğlu için satın aldığı olduğu araçtan ötürü veraset ve intikal vergisi aranması hususu yukarıda yer verilen meri mevzuat çerçevesinde değerlendirildiğini; engellilere araç alımı istisna ve muafiyet kapsamında bulunmadığından başvuranın vergi tarhiyatın iptali talebinin reddedilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.

 

A.2. Başvuranın Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu’nda Engelliler İçin Düzenleme Yapılması Talebinin İncelenmesi

 

10. Bununla birlikte yukarıda yer verildiği üzere Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi’nde taraf devletlerin engellilerin hayatlarını kolaylaştırıcı tedbir almaları, onlara mali ve hukukî destekte bulunmaları bir yükümlülük olarak yüklenmiştir. Yine Anayasamızın 10’uncu maddesinde engelliler lehine yapılan düzenlemelerin eşitlik ilkesine aykırı olarak nitelendirilemeyeceği ifade edilmiştir.

 

11. Bu sebeple Kurumumuz tarafından yapılan değerlendirmede, engellilere yönelik olarak 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nda, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nda, 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nda, 197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunu’nda ve diğer vergi mevzuatında engellilere yönelik olarak istisna ve muafiyete ilişkin düzenlemeler olduğu tespit edilmiştir.

 

12. Kanun koyucunun bu anlamda engellilerin almış olduğu mal ve hizmetlerin vergilendirilmesinde belirli oranlarda vergi indirimi politikası izlediği açık olarak görülmektedir. Ancak Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu’nda engellilerin ivazsız olarak elde ettiği mallara ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Oysaki, engelli bireyle toplumun dezavantajlı grubu olarak nitelendirilmekte ve Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi ve Anayasa’mızda özellikle korunması gereken bireyler olarak nitelendirilmiştir.

 

13. Diğer taraftan ekonomik olarak dezavantajlı olan engellilere ilişkin, toplumun pek çok kesiminin bağış ve diğer hukukî araçlarla engellilere destek sağladığı bilinen bir gerçektir. Aynı zamanda engelli bireylere en büyük destek aile bireyleri tarafından verilmektedir. Engellilerin ulaşım ihtiyaçlarının giderilmesi hem aile bireyleri hem de yakınları tarafından yüklenilen bir meşakkat olduğundan 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nda %90 ve üzeri engeli olan bireyler adına satın alınan araçların vergiden müstesna olduğu düzenlenmiştir. Bu düzenleme çerçevesinde engelli bireylerin aileleri çocukları adına piyasa fiyatından daha ucuza araç satın alarak engelli bireyin ulaşım ve diğer ihtiyaçlarını gidermektedir.

 

14. UNICEF’in 2013 yılında hazırlamış olduğu “Dünya Çocuklarının Durumu” adlı raporda “EHS’ye taraf Devletler, engelli çocuklara karşı ayrımcılığa son verme ve bu çocukların toplum tarafından kapsanmasına birinci önceliği tanıma yükümlülüğü üstlenmişlerdir. Ölçülebilir sonuçları olan kapsamlı ulusal stratejiler tüm çocukların haklarının yaşama geçirilmesini kolaylaştıracaktır. Uluslararası işbirliği, bilgi alışverişi ve teknik yardımlar -erken müdahaleye yönelik öğretim ve toplum temelli yaklaşımlarda sağlanan ilerlemelerle birlikte- bu amaçlara hizmet edebilir. Çocuklara odaklanan kalkınma yardımı programları, özellikle engelli çocukların haklarının gözetilmesinin zayıf kaldığı yoksul ortamlarda engelli çocukların ve ailelerinin ihtiyaçlarını dikkate alarak bu alanda olumlu gelişmeler sağlayabilir.” (s. 16 Dünya Çocuklarının Durumu – Engelli Çocuklar (2013) ifadelerine yer verilerek devletin engelli çocuklara yönelik olarak oluşturacağı politikalarda, engelli çocukların dezavantajlı konumunun dikkate alınması gerektiği ifade edilmiştir.

 

15. Yine Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın BM ve EHİS Kapsamında Engelli Hakları Ulusal Göstergeleri Adlı Raporda “EHİS engelli çocukların, haklarını herhangi bir ayrımcılığa uğramaksızın diğer çocuklarla birlikte ve aynı koşullarda kullanabilmelerinin temin edilmesi için devletlere yükümlülük getirmekte ve bu husus Sözleşmede engelli çocuklara ilişkin 6. Madde ile özel olarak düzenlenmektedir. Sözleşme, engelli bireylerin sürdürülebilir kalkınma açısından vazgeçilmez olduklarını ve diğer herkesle aynı fırsatlara sahip olduklarında topluma önemli katkılar yapabilecek eşit vatandaşlar olarak kabul edilmelerinin önemini vurgulamaktadır. Bu çerçevede devletlerden, engellilerin insan haklarından eksiksiz yararlanabilmeleri ve toplumsal yaşamın her aşamasında tam ve etkin katılımlarını sağlamak için yukarıda sıralanan ilkelere dayalı olarak gerekli tedbirleri etkin bir şekilde almaları beklenmektedir. EHİS toplumun bütünleştirici politikalarla yapılandırılmasını olmazsa olmaz bir yükümlülük olarak ortaya koyarak, engellilerin toplumsal yaşamın her alanında diğer bireylerle eşit koşullarda yer almasını zorunlu kılmaktadır. Bu doğrultuda Tüm politika ve programlarda engellilere özel düzenlemeler yapılması yerine onların haklarını dikkate alan bütüncül düzenlemelerin oluşturulması öngörülmektedir.

 

Sözleşme yaşama hakkı, adalete erişim, bağımsız yaşam ve topluma dahil olma, düşünce ve ifade özgürlüğü, bilgiye erişim, eğitim, sağlık, habilitasyon ve rehabilitasyon, istihdam, siyasal ve kamusal yaşama katılım gibi tüm insan haklarını kapsamına alarak bu hakların engelliler açısından hayata geçirilmesi için alınması gereken tedbirleri ortaya koymakta ve bu tedbirlerin alınması konusunda taraf devletleri yükümlü kılmaktadır.

 

Bu çerçevede engellilik konusunda tüm toplumsal taraflara yönelik olarak bilgilendirme ve farkındalık çalışmaları gerçekleştirilmesi, gerekli politikaların geliştirilmesi, mevzuatın güncellenmesi ve uygulamanın izlenmesinin öneminin altı çizilmektedir. Ayrıca, politika ve programların oluşturulması ile uygulama aşamalarındaki tüm karar alma süreçlerine engelli bireylerin katılımının sağlanması Sözleşmenin önemle vurguladığı yükümlülükler arasındadır. (BM EHİS Kapsamında Engelli Hakları Ulusal Göstergeleri- ASPB EYHGM Yayınları 2016, s. 8-9).” ifadelerine yer verildiği görülmüştür.

 

16. Bu çerçevede, 7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu’nda bu hususa ilişkin vergi istisnası/muafiyeti düzenlenmediğinden kişilere söz konusu Kanun kapsamında vergi yüklenmektedir. Ancak, engellilerin lehine olan 4760 sayılı Kanun kapsamındaki düzenlemeden yararlanarak engelli bireylerin hayata katılımını artırmak ve diğer sosyal ihtiyaçlarını gidermek amacıyla satın alınan aracın, engelli adına ve fakat engelli bireyin mülkiyetinde olmayan bir para ile alınan aracın vergilendirilmesi hususunun, kanun koyucunun engellilerin toplumsal hayata katılımının kolaylaştırılması amacını yansıtmadığı değerlendirilmektedir.

 

B. İyi Yönetim İlkeleri Yönünden Değerlendirme

 

17. İyi yönetim ilkelerine, 28/03/2013 tarihli ve 28601 mükerrer sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında

 

Yönetmeliği’nin “İyi yönetim ilkeleri” başlıklı 6’ncı maddesinde yer verilmiştir. Söz konusu ilkeler yönünden yapılan değerlendirme neticesinde; başvurunun incelenmesi ve araştırılması kapsamında, Kurumumuzca istenilen bilgi ve belgelerin İdare tarafından süresi içerisinde ve gerekçeli olarak Kurumumuza gönderildiği, böylece “kararların gerekçeli olması ve makul sürede karar verme” ilkelerine uygun davranıldığı; ancak İdarenin, başvurana verdiği cevaplarda hangi sürede hangi mercilere başvurabileceğini göstermediği, bu nedenle “karara karşı başvuru yollarının gösterilmesi” ilkesine uymadığı anlaşılmış olup; idarenin bahse konu ilkeye de uygun davranması beklenmektedir.

 

V. HAK ARAMA ÖZGÜRLÜĞÜNE İLİŞKİN AÇIKLAMA

 

18. 6328 sayılı Kanunun 21 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca başvurunun Kurumumuz tarafından reddedilmesi hâlinde, durmuş olan dava açma süresi gerekçeli ret kararının ilgiliye tebliğinden itibaren kaldığı yerden işlemeye başlayacaktır. 21 inci maddenin ikinci fıkrası uyarınca ise tavsiye kararı üzerine otuz gün içinde herhangi bir işlem tesis edilmez veya eylemde bulunulmaz ise durmuş olan dava açma süresi kaldığı yerden işlemeye başlayacaktır. Buna göre; ilgili İdarenin vergi işlemlerine karşı (varsa) dava açma süresinden arta kalan sürede Edirne Vergi Mahkemelerinde yargı yolu açıktır.

 

VI. KARAR

 

Yukarıda açıklanan gerekçe ve dosyanın kapsamına göre ŞİKÂYETİN KISMEN REDDİ ile KISMEN KABÜLÜNE;

 

1)Başvuranın vergi borcu aranması işleminin iptali talebinin REDDİNE;

 

2)Başvuruya konu hususta 7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu’nda engellilere yönelik istisna/muafiyet düzenlemesi yapılması hususunda, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına TAVSİYEDE BULUNULMASINA,

 

6328 sayılı Kanunun 20 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, Hazine ve Maliye Bakanlığınca bu karar üzerine tesis edilecek işlemin otuz gün içinde Kurumumuza bildirilmesinin zorunlu olduğuna,

 

Kararın başvurana, Hazine ve Maliye Bakanlığına, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına, Gelir İdaresi Başkanlığına ve bilgileri için Cumhurbaşkanlığı Hukuk ve Mevzuat İşleri Genel Müdürlüğüne tebliğine;

 

Türkiye Cumhuriyeti Kamu Başdenetçisi'nce karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy