Kamu Denetçiliği Kurumu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(2709 S. K. m. 2, 74) (6328 S. K. m. 5, 20, 21) (5363 S. K. m. 12, 17) (Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik m. 6)

 

SAYI: 94019529-101.07.06-E.3679

BAŞVURU NO: 2017/11992

KARAR TARİHİ: 06/03/2018

 

KISMEN TAVSİYE KISMEN RET KARARI

 

BAŞVURAN:

 

BAŞVURU VEKİLİ / TEMSİLCİSİ:

 

BAŞVURUYA KONU İDARE: Devlet Su İşleri 14. Bölge Müdürlüğü

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı

 

BAŞVURUNUN KONUSU: Başvuranın; 18/07/2017 tarihinde İstanbul ilinde meydana gelen sel felaketi dolayısıyla uğradığı zararın karşılanması ve Büyükbağlar Deresinin ıslah edilmesi talebi hakkındadır.

 

BAŞVURU TARİHİ: 28.9.2017

 

I. BAŞVURANIN İDDİA VE TALEPLERİ

 

1) Başvuran …, 18 Temmuz 2017 tarihinde İstanbul’da meydana gelen sel felaketi dolayısıyla Silivri İlçesi Değirmenköy Mahallesi, Kınıklı Bağları Mevkii, … numaralı parsellerde bulunan taşınmazlarının ve mahsullerinin zarar gördüğünü, Silivri İlçe Tarım Müdürlüğü tarafından mahsulleri için zarar ziyan raporu düzenlendiğini, ancak tarım aletleri için herhangi bir rapor düzenlenmediğini, ayrıca DSİ tarafından izinli su kuyusunun meydana gelebilecek yeni bir sel yahut taşkın ile zarar görme ihtimalinin yüksek olduğunun, dere yatağına örgülü tel gerdirerek ve hazır beton attırarak bu zararı önleyebileceğinin tarafına bildirildiğini belirterek, tarım aletleri için zarar ziyan raporu düzenlenmesini, tüm zararlarının ilgili idare tarafından karşılanmasını ve söz konusu Büyükbağlar Deresinin ıslah edilmesini talep etmektedir.

 

II. İDARENİN BAŞVURUYA İLİŞKİN AÇIKLAMALARI

 

2) Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın konuya ilişkin 26/10/2017 tarih ve E.2683355 sayılı yazısı ve eklerinde özetle;

 

2.1) Başvuran …’ın Silivri İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğüne vermiş olduğu zarar ziyan tespiti dilekçesine istinaden teknik personellerce Değirmenköy Mahallesine gidildiği, tüm talep edenler için inceleme yapılarak zarar ziyan tespit raporları hazırlandığı, …’ın da tarlasında yapılan tespit ile mahsullerinde toplamda 5.450,00 TL zarar meydana geldiğinin tespit edildiği,

 

2.2) Başvuranın beyan ettiği üzere tarım alet ve makinalarına ilişkin Bakanlık İl ve İlçe Müdürlüklerince tutulmuş ve Bakanlığa gönderilmiş herhangi bir hasar tespit tutanağı bulunmadığı,

 

2.3) Bakanlıkça yürütülen 5363 sayılı Tarım Sigortaları Kanununun 12 nci maddesi gereği her yıl kapsama alınacak ürünler, bölgeler ve risklerin Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlendiği, 2017 yılı için de 27/12/2016 tarih ve 2016/9673 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile ürünler, bölgeler ve risklerin belirlendiği ve söz konusu Kararın 1 inci maddesi gereğince bitkisel ürünler için sel ve su baskını riskinin tarım sigortası kapsamına alındığı,

 

2.4) 5363 sayılı Tarım Sigortaları Kanununun 17 nci maddesinde “Bu kanun kapsamında uygulama yılı içinde yer alan riskler için tarım sigortası yaptırmayan üreticiler 20/06/1977 tarihli ve 2090 sayılı Tabii Afetlerden Zarar Gören Üreticiler İçin Yapılacak Yardımlar Hakkında Kanun kapsamından yararlandırılamaz.” Hükmünün yer alması dolayısıyla başvuran üreticinin de tarım sigortası yaptırmadığı için Bakanlıkça kendisine zararı için herhangi bir yardım yapılamayacağını bildirmiştir.

 

3) Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü 14. Bölge Müdürlüğü’nün konuya ilişkin 22/01/2018 tarih ve 56624 sayılı yazısı ve eklerinde özetle;

 

3.1) Taşkına sebep olan Büyükbağlar Deresinde Bölge Müdürlüğü tarafından teknik elemanlar tarafından 19/07/2017 tarihinde incelemeler yapılarak dere yatağında gerekli temizlik çalışmalarının tamamlandığı,

 

3.2) Başvuran …’a ait arazide bulunan su sondaj kuyusu ile ilgili yapılan incelemelerde şahıs adına ya da belirtilen adreste, Bölge Müdürlüğünce düzenlenmiş olan herhangi bir Yeraltısuyu Arama ve Kullanma Belgesinin bulunmadığı,

 

3.3) Bununla birlikte başvuranın annesi … tarafından 02/01/2016 tarihinde bahse konu … nolu parselde 8 metre derinliğinde su sondaj kuyusu açılması ile ilgili başvuruda bulunulduğu, 167 sayılı Yeraltısuları Hakkında Kanun hükümleri gereği, derinliği 10 metreye kadar olan kuyuların elle açılan kuyular sayılmakta olduğu ve Yeraltısuyu Arama ve Kullanma Belgesi alma zorunluluğu bulunmadığının başvuru sahibine bildirildiği,

 

3.4) Söz konusu parsellerin bulunduğu alanın; Büyükbağlar Deresi'nin iki yan kolu arasında ve dere yatağı sınırında olduğu ve Büyükbağlar Deresi'nin taşkın yayılım alanında kaldığı, söz konusu derenin Bölge Müdürlüğünce 2014 yılı yatırım programında ihalesi yapılan “İstanbul Avrupa Yakası Muhtelif Dere Islahı III. Kısım Planlama Raporu Hazırlanması, proje ve Kamulaştırma Planları Projesi Yapımı” işi kapsamında planlama çalışmalarının tamamlandığı, kati proje çalışmalarının devam ettiği,

 

3.5) Projelerin tamamlanıp onaylanmasına müteakip; 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ve Akarsu ve Dere Yataklarının Islahı ile ilgili olarak, 2010/5 Sayılı Başbakanlık Genelgesinin 9. Maddesinde yer alan "DSİ tarafından yapılacak akarsu ve dere yatağı ıslahlarının projesine göre yapılabilmesi için; bu alanlardan belediye ve mücavir alan sınırları içinde bulunanlar, ilgili belediyelerce DSİ'ye ihtilafsız teslim edilecek, bu alanların dışında kalan yerlerin ise DSİ'ye tesliminin sağlanması hususunda gerekli çalışmalar valilerin koordinasyonunda yürütülecektir." hükmü gereği dere ıslah güzergahı içinde kalan alanların kamulaştırmaları yapıldıktan sonra, ıslah inşaatı faaliyetlerine başlanabileceği tarafımıza bildirilmiştir.

 

III. İLGİLİ MEVZUAT

 

4) 2709 sayılı T.C. Anayasası’nın “Cumhuriyetin nitelikleri” başlıklı 2.maddesinde; “Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir” hükmü,

 

5) “Dilekçe, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkı” başlıklı 74 üncü maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkrasında; “Herkes, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkına sahiptir. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına bağlı olarak kurulan Kamu Denetçiliği Kurumu idarenin işleyişiyle ilgili şikâyetleri inceler.” hükmü,

 

6) Birleşmiş Milletler “İnsan Haklarının Geliştirilmesi ve Korunması İçin Kurulan Ulusal Kuruluşların Statüsüne İlişkin İlkeler/Paris Prensipleri’nde; “…Ulusal kuruluşlar, yürürlükteki yasaları, mevzuatı ve yasa tasarıları ile yasa önerilerini incelerler ve metinlerin, insan haklarının temel ilkeleriyle uyumlu hale getirilmeleri için uygun gördükleri tavsiyeleri yaparlar; gerek gördükleri takdirde, yeni yasaların kabul edilmesini, yürürlükteki yasaların uyumlu hale getirilmesini ve idari önlemlerin alınmasını veya değiştirilmesini tavsiye ederler… …Ulusal düzeyde yürürlükte olan yasaların, mevzuatın ve uygulamaların, insan haklarına ilişkin uluslararası belgeler ve mekanizmalarla uyumlu hale getirilmesini ve hayata geçirilmesini teşvik ederler ve sağlarlar…” hükmü,

 

7) 6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun “Kurumun görevi” başlıklı 5 inci maddesine göre; “(1) Kurum, idarenin işleyişi ile ilgili şikâyet üzerine, idarenin her türlü eylem ve işlemleri ile tutum ve davranışlarını; insan haklarına dayalı adalet anlayışı içinde, hukuka ve hakkaniyete uygunluk yönlerinden incelemek, araştırmak ve idareye önerilerde bulunmakla görevlidir. (2) Ancak; a) Cumhurbaşkanının tek başına yaptığı işlemler ile resen imzaladığı kararlar ve emirler, b) Yasama yetkisinin kullanılmasına ilişkin işlemler, c) Yargı yetkisinin kullanılmasına ilişkin kararlar, ç) Türk Silahlı Kuvvetlerinin sırf askerî nitelikteki faaliyetleri, Kurumun görev alanı dışındadır.”

 

8) 5363 sayılı Tarım Sigortaları Kanununun;

 

8.1) “Havuz tarafından teminat altına alınacak riskler” başlıklı 12 nci maddesinde; “Kapsama alınacak bitkiler, bitkisel ürünler ve seralar, tarımsal yapılar, tarım alet ve makineleri ile çiftlik hayvanları için kuraklık, dolu, don, sel, taban suyu baskını, fırtına, hortum, deprem, heyelan, yangın, kaza ve zararlılar ile hayvan hastalıklarının neden olacağı zararlar ve/veya tarım sektörü bakımından önemli görülecek diğer risklere ilişkin teminatlar Kurulun teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca belirlenir.”

 

8.2) “Yardım ve borç ertelemesi” başlıklı 17 nci maddesinde; “Bu Kanun kapsamında, uygulama yılında yer alan riskler için tarım sigortası yaptırmayan üreticiler, 20.6.1977 tarihli ve 2090 sayılı Kanundan yararlanamaz.”

 

9) 27/12/2016 tarih ve 2016/9673 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının “Teminat altına alınacak ürünler ve riskler” başlıklı 1 inci maddesinin birinci fıkrasında; “Bu Karar kapsamında bitkisel ürünler için dolu ana riski ile birlikte fırtına, hortum, yangın, heyelan, deprem, sel ve su baskını ek riskleri dolu paketi halinde verilir. Bu sayılan risklere ilave olarak, isteğe bağlı olmak üzere;

 

a) Açık alanda yetiştirilen meyveler için don riski,

 

b) Meyve bahçeleri ile bağlarda dolu ağı ve örtü sistemleri ile bu sistemlerin altında bulunan ürünler için dolu ağırlığı riski,

 

c) Yaban domuzunun tarla ürünlerine, sebzelere ve çilek ürününe verdiği zararlar,

 

ç) Kiraz ürününde yağmur riski,

 

ilgili genel şartlar ile tarife ve talimatlar kapsamında, Çiftçi Kayıt Sistemine kayıtlı çiftçilerin, mevcut arazi ve ürün bilgileri dikkate alınarak, Tarım Sigortaları Havuzu tarafından teminat altına alınır.” hükmü,

 

10) 6200 sayılı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun,

 

10.1) “I - Umumi hükümler” başlıklı 1 inci maddesinde, “Bu Kanunun amacı; yerüstü ve yeraltı sularının zararlarını önlemek ve/veya bunlardan çeşitli yönlerden faydalanmak maksadıyla bu Kanun ve ilgili diğer mevzuatla verilen görevleri yerine getirmek ve yetkileri kullanmak üzere; Orman ve Su İşleri Bakanlığına bağlı, kamu tüzel kişiliğine sahip, merkezi Ankara’da bulunan özel bütçeli bir kuruluş olan Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün kuruluş, görev, yetki ve sorumluluklarını düzenlemektir.”

 

10.2) “II - Vazife ve salahiyetler” başlıklı 2 nci maddesinde, “ a) Taşkın sular ve sellere karşı koruyucu tesisler meydana getirmek; … c) (Değişik: 11/10/2011-KHK-662/49 md.) Sulak alanları ıslah etmek, erozyon ve rüsubat kontrolü ile ilgili etüt ve planlama işlerini yapmak veya yaptırmak,”

 

11) 23.06.1972 tarih ve 14224 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Yeraltısuları Teknik Yönetmeliği’nin “Kuyu Yapımı” başlıklı 1.3. maddesinde; “Yeraltısuları hakkında 167 sayılı Kanun'un 8, 10 ve 11; Yeraltısuları Tüzüğünün 4. maddesinde belirtilen kuyuların açılmasında uyulması gerekli bütün teknik işler, bu Yönetmelikte açıklanmıştır. Yeraltısuları Tüzüğünde belirtildiği üzere, her türlü formasyonda her türlü araç ve gereçle açılan 10 m. den sığ kuyular, 167 sayılı Kanunun 8 inci maddede (a) şıkkında bahis konusu edilen «elle açılan kuyular» sayılmakta ve Yönetmeliğin uygulama alanına girmemektedirler.”

 

12) Akarsu ve Dere Yataklarının Islahı konulu 2010/5 Sayılı Başbakanlık Genelgesinin 9 uncu maddesinde; “DSİ tarafından yapılacak akarsu ve dere yatağı ıslahlarının projesine göre yapılabilmesi için; bu alanlardan belediye ve mücavir alan sınırları içinde bulunanlar, ilgili belediyelerce DSİ'ye ihtilafsız teslim edilecek, bu alanların dışında kalan yerlerin ise DSİ'ye tesliminin sağlanması hususunda gerekli çalışmalar valilerin koordinasyonunda yürütülecektir.” hükümleri yer almaktadır.

 

IV. KAMU DENETÇİSİ YAHYA AKMAN’IN KAMU BAŞDENETÇİSİ'NE ÖNERİSİ

 

13) Başvuranın iddiaları, idarenin konu ile ilgili açıklamaları, ilgili mevzuat ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; İstanbul Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğünce, maddi zararının telafisine ilişkin tesis edilen işlemde hukuka ve hakkaniyete aykırılık tespit edilemediğinden başvuranın bu talebin reddine ancak söz konusu bölgede bulunan dere ıslahının yapılması hususunda DSİ 14. Bölge Müdürlüğüne Tavsiyede bulunulmasına yönelik hazırlanan “Kısmen Tavsiye Kısmen Ret Karar Önerisi” Kamu Başdenetçisi’ne sunulmuştur.

 

V. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE

 

A. Hukuka ve Hakkaniyete Uygunluk Yönünden

 

14) Şikayet başvurucusu, 1 no’lu paragrafta açıklandığı üzere 18/07/2017 tarihinde İstanbul’da meydana gelen sel felaketi dolayısıyla uğramış olduğu ve Silivri İlçe Tarım Müdürlüğü tarafından da tespit edilen zararının karşılanması ve sel felaketine sebep olan Büyükbağlar Deresinin ıslah edilmesi talebiyle Kurumumuza başvurmuştur.

 

15) Başvuranın tarım aletleri için zarar ziyan tespit raporu düzenlenmesi ve düzenlenmiş raporlara istinaden zararlarının karşılanması talebine ilişkin olarak; İdareden alınan bilgi ve belgelerden anlaşılacağı üzere başvuranın talebi üzerine Silivri İlçe Gıda Tarım Hayvancılık Müdürlüğü tarafından yerinde inceleme yapılmak üzere 20/07/2017 tarihinde saat 10:00 da Değirmenköy Mahallesinde teknik personel hazır bulunmuş ancak başvurana ulaşılamamış, başka bir çiftçinin bahsi geçen tarlayı göstermesi sonucu kendisinin yokluğunda inceleme yapılarak mahsullere ilişkin zarar ziyan raporu düzenlenmiş, ancak tarım aletlerine ilişkin herhangi bir rapor düzenlenememiştir.

 

16) Bu kapsamda ilgili mevzuat hükümlerine bakıldığında; 5363 sayılı Tarım Sigortaları Kanununun ilgili hükümleri gereğince her yıl kapsama alınacak ürünler, bölgeler ve risklerin Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlendiği, 2017 yılında bitkisel ürünler için sel ve su baskını riskinin tarım sigortası kapsamına alındığı anlaşılmıştır. Nitekim başvuranın zararının karşılanması talebinin Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca tarım sigortası olmadığı dolayısıyla ilgili mevzuat hükümlerine dayanılarak reddedildiği görülmüştür.

 

17) Tarım sektörü, dünya nüfusu açısından taşıdığı kritik önemin yanı sıra ekonomik, sosyal, siyasal, teknolojik ve kişisel risklerden yüksek düzeyde etkilenen, son derece hassas bir faaliyet sahası olarak kendine özgü bir yapıya sahip olması dolayısıyla, tarımın insanlığın beslenmesindeki fonksiyonunu etkili bir şekilde yerine getirmesi tarımsal üretimi tehdit eden risklerin yönetimiyle doğrudan ilişkilidir. Bu nedenle, gelişmiş ülkeler, uyguladıkları çeşitli korumacılık politikaları, risk yönetim programları ve bu programlar içerisinde önemli bir yer alan; tarım sigortaları uygulamaları ile risk paylaşımını ve transferlerini gerçekleştirmektedirler. Ülkemizde de tarım sektörünü tehdit eden risklerin teminat altına alınabilmesi amacıyla bir sigorta mekanizmasının devreye sokulması düşünülmüş ve bu amaçla 5363 Sayılı Tarım Sigortaları Kanunu yürürlüğe girmiştir.

 

18) Tarımsal üretim, sigorta konusu olabilen diğer mal ve hizmetlere nazaran doğal afetlere ve iklimsel risklere son derece yoğun şekilde maruz kalmaktadır. Tarımsal üretimin sürdürülmesini etkileyen nedenlerin başında çiftçilerin doğal afetler yüzünden yaşadıkları gelir kayıpları yer aldığı için zarar gören üreticiler sigorta sistemi ile desteklenerek risklerin transferi hedeflenmiştir. Bu amaçla Tarım Sigortaları Havuzu kurulmuş ve bu sistem ile riskin sadece üretici üstünde kalması engellenerek devlet katkısı da öngörülmüştür. Bununla birlikte sisteme kayıt zorunlu tutulmayarak riski en iyi değerlendirecek kişi olan üreticinin isteğine bırakılmıştır. Ancak 5363 sayılı Kanun kapsamında, uygulama yılında yer alan riskler için tarım sigortası yaptırmayan üreticilerin 2090 sayılı Tabii Afetlerden Zarar Gören Çiftçilere Yapılacak Yardımlar Hakkında Kanundan yararlanamayacakları da açıkça hükme bağlanmıştır.

 

19) Yapılan açıklamalar neticesinde üreticiyi desteklemek ve öngörülen risklerden korumak amacı ile sigorta havuzu oluşturulduğu, sigorta kapsamında devlet desteğinin sağlandığı, her yıl kapsama alınacak ürünler, bölgeler ve risklerin Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlendiği, 2017 yılı için sel baskınlarının öngörüldüğü ve baskından zarar gören üreticilerin 2090 sayılı Kanun kapsamında zararlarının karşılanabilmesi için sigorta yaptırmaları gerektiği, başvuranın ise her ne kadar çiftçi kayıt sistemine kaydı bulunsa da sigortasının bulunmadığı anlaşılmış olup, 5363 sayılı Kanun’un 17 nci maddesi gereği zararının idare tarafından karşılanmamasında hukuka ve hakkaniyete aykırılık görülmemiştir.

 

20) Başvuranın DSİ tarafından Büyükbağlar Deresinin ıslah edilmesi yönündeki talebine ilişkin olarak ise; DSİ 14. Bölge Müdürlüğü’nden edinilen bilgi ve belgelerde taşkına uğrayan parsellerin bulunduğu alanın Büyükbağlar Deresinin iki yan kolu arasında ve dere yatağı sınırında olduğu, 19/07/2017 tarihinde söz konusu alanda incelemeler yapıldığı ve dere yatağında gerekli temizlik çalışmalarının tamamlandığı, bununla birlikte Büyükbağlar Deresinin 2014 yılı yatırım programında ihalesi yapılan “İstanbul Avrupa Yakası Muhtelif Dere Islahı III. Kısım Planlama Raporu Hazırlanması, proje ve Kamulaştırma Planları Projesi Yapımı” işi kapsamında planlama çalışmalarının tamamlandığı, kati proje çalışmalarının devam ettiği belirtilmiştir.

 

21) Konuya ilişkin mevzuat hükümleri incelendiğinde, yerüstü ve yeraltı sularının zararlarını önlemek ve/veya bunlardan çeşitli yönlerden faydalanmak maksadıyla 6200 sayılı Kanun gereğince Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün kurulduğu, adı geçen Genel Müdürlüğün taşkın sular ve sellere karşı koruyucu tesisler meydana getirmek, sulak alanları ıslah etmek, çalışma konusuna giren işleri yapmaya lüzumlu malzeme, makine, teçhizat ve taşıtları seçmek, sağlamak, çalıştırmak gibi görevleri bulunduğu, Genel Müdürün bu işleri yetki ve sorumlulukları ile birlikte kısmen veya tamamen bölge müdürlerine yaptırabileceği düzenlemelerine yer verildiği görülmektedir.

 

22) Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde; dere yatağının taşkından bir gün sonra temizlenmiş olmakla birlikte, her an yeni bir taşkın riskinin mevcut olduğu, 2014 yılında ihalesi yapılan projenin 2018 yılına kadar tamamlanmadığı ve DSİ Genel Müdürlüğünün 6200 sayılı Kanun hükümleri gereğince, yerüstü ve yeraltı sularının zararlarını önlemekle görevli bulunduğu dikkate alındığında; olası bir taşkın durumunda DSİ Genel Müdürlüğünün mali sorumluluğunun doğabileceği, dolayısıyla DSİ 14. Bölge Müdürlüğü tarafından “İstanbul Avrupa Yakası Muhtelif Dere Islahı III. Kısım Planlama Raporu Hazırlanması, proje ve Kamulaştırma Planları Projesi Yapımı” işi kapsamında söz konusu derenin ıslah çalışmalarının hızlandırılarak ivedilikle sonuçlandırılması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.

 

23) Yapılan tüm bu açıklamalar, ilgili mevzuat hükümleri, idarelerin yanıtları, resmi kayıtlar ve Kurumumuzca yapılan değerlendirme neticesinde;

 

23.1) Bitkisel ürünler için sel ve su baskını riskinin 27/12/2016 tarih ve 2016/9673 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile tarım sigortası kapsamına alındığı, uygulama yılı içinde yer alan riskler için tarım sigortası yaptırmayan üreticilerin 2090 sayılı Kanun kapsamından yararlanamayacağı gerekçesi ile başvuranın talebinin ilgili idarece reddedilmesinde hukuka ve hakkaniyete aykırılık bulunmadığı,

 

23.2) Büyükbağlar Deresinin ıslah edilmesine yönelik işlemlerin ise olası bir taşkın durumunda DSİ Genel Müdürlüğünün mali sorumluluğunun doğabileceği dolayısıyla yeni bir mağduriyete sebebiyet vermeden hızlandırılması ve ivedilikle sonuçlandırılması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.

 

B. İyi Yönetim İlkeleri Yönünden Değerlendirme

 

24) İyi yönetim ilkelerine 28/03/2013 tarihli ve 28601 mükerrer sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 6 ncı maddesinde yer verilmiş olup, idareden istenilen bilgi ve belgelerin süresi içinde ve gerekçeli olarak Kurumumuza gönderildiği ayrıca idarenin başvuranla ilgili işlemlerinde kanunlara uygunluk, makul sürede karar verme, hesap verilebilirlik, şeffaflık, kararların gerekçeli olması ve kararın geciktirilmeksizin bildirilmesi ilkelerine uygun davrandığı, ancak idari işleme karşı hangi sürede hangi mercilere başvurulabileceği bildirilmediğinden “karara karşı başvuru yollarının gösterilmesi” ilkesine uygun davranmadığı anlaşılmış olup idarenin bundan böyle bu ilkelere de uyması beklenmektedir.

 

VI. HAK ARAMA ÖZGÜRLÜĞÜNE İLİŞKİN AÇIKLAMA

 

25) 6328 sayılı Kanunun 21 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca başvurunun Kurumumuz tarafından reddedilmesi hâlinde, durmuş olan dava açma süresi gerekçeli ret kararının ilgiliye tebliğinden itibaren kaldığı yerden işlemeye başlayacaktır. 21 inci maddenin ikinci fıkrası uyarınca ise tavsiye kararı üzerine otuz gün içinde herhangi bir işlem tesis edilmez veya eylemde bulunulmaz ise durmuş olan dava açma süresi kaldığı yerden işlemeye başlayacaktır. Buna göre; ilgili idarenin eylem ve işlemlerine karşı dava açma süresinden arta kalan sürede İstanbul İdare Mahkemelerinde yargı yolu açıktır.

 

VII. KARAR

 

Açıklanan gerekçelerle;

 

Başvuranın tarım aletleri için zarar ziyan tespit raporu düzenlenmesi ve düzenlenmiş raporlara istinaden zararlarının karşılanması yönündeki talebinin REDDİNE;

 

Büyükbağlar Deresinin ıslah edilmesi yönündeki talebine ilişkin olarak ise İstanbul Avrupa Yakası Muhtelif Dere Islahı III. Kısım Planlama Raporu Hazırlanması, Proje ve Kamulaştırma Planları Projesi Yapımı işi kapsamında ivedilikle işlem tesis edilerek dere yatağı ıslah çalışmaları ivedilikle tamamlanması hususunda DSİ 14. BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ’ne TAVSİYEDE BULUNULMASINA,

 

6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun 20 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, DSİ 14. Bölge Müdürlüğünce bu karar üzerine tesis edilecek işlemin otuz gün içerisinde Kurumumuza bildirilmesinin zorunlu olduğuna,

 

Kararın, BAŞVURANA, GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI’NA ve DSİ 14. BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ’NE TEBLİĞİNE,

 

Türkiye Cumhuriyeti Kamu Başdenetçisinde karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy