Kamu Denetçiliği Kurumu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(2709 S. K. m. 35, 46, 74) (3194 S. K. m. 1, 10) (2942 S. K. m. 1, Ek m. 1, Geç. m. 11) (6328 S. K. m. 5, 21) (Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun Uygulanmasına ilişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik m. 6, 32) (YHGK 15.12.2010 T. 2010/5-662 E. 2010/651 K.) (HAKAN ARI - TÜRKİYE DAVASI) (SPORRONG VE LÖNNROTH - İSVEÇ DAVASI)

 

SAYI: 94019529-101.07.04-E.767

BAŞVURU NO: 2018/11416

KARAR TARİHİ: 11/01/2019

 

TAVSİYE KARARI

 

BAŞVURAN

 

BAŞVURAN VEKİLİ / TEMSİLCİSİ:

 

BAŞVURUYA KONU İDARE: 1. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı

 

2. Bağcılar Belediye Başkanlığı

 

BAŞVURUNUN KONUSU: İmar planlarında kamu hizmetleri fonksiyonuna tahsis edilen taşınmaz üzerinde 30 yılı aşkın süredir devam eden imar yasağı nedeniyle oluşan mağduriyetin giderilmesi istemine ilişkindir.

 

BAŞVURU TARİHİ: 21.9.2018

 

I. BAŞVURANIN İDDİA VE TALEPLERİ

 

1. Başvuran özetle, … numaralı parselinin 1986 yılından itibaren ilgili Belediyesi tarafından sırasıyla “kreş alanı” , “ortaöğretim tesis alanı”, “yeşil alan” ve “park alanı” olarak kamu hizmetleri fonksiyonuna tahsis edildiğini belirterek, taşınmazı üzerindeki imar yasağının 30 yılı aşkın süredir devam ettiğinden bahisle, mağduriyetinin giderilmesi hususunda gereğini talep etmektedir.

 

II. İDARENİN BAŞVURUYA İLİŞKİN AÇIKLAMALARI

 

2. Bağcılar Belediye Başkanlığı’nın 17/10/2018 tarihli ve … sayılı cevabi yazısı ekinde yer alan belgelerde özetle,

 

2.1. İlçe genelinde hazırlanan 1/5000 ölçekli nazım İmar planında fonksiyonun değişmesi ile bu plan doğrultusunda yapılan 1/1000 Ölçekli uygulama İmar planlarında, 3194 sayılı İmar Kanunu 5. maddesinde yer alan tanımlar kısmındaki Uygulama İmar Planına ait “tasdikli hâlihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım İmar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli İmar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plandır" tanıma istinaden, 1/5000 ölçekli nazım İmar planındaki fonksiyonlara yer verildiği;

 

2.2. Başvuruya konu taşınmazın, 03.01.1986 onanlı nazım İmar planında, 19.11.1987 onanlı Bağcılar Uygulama İmar Planında, 19.09.1991 onanlı ıslah İmar planında ve 16.03.2001 onanlı Çınar Mahallesi Islah İmar Planında “kreş alanı” fonksiyonuna ayrıldığı; 12.09.2003 onanlı Nazım İmar Planında ve 19.10.2004 onanlı Uygulama İmar Planında “ortaöğretim tesis alanı” fonksiyonuna ayrıldığı; 18.04.2008 onanlı Nazım İmar Planında “yeşil alan” fonksiyonuna ayrıldığı ve 15.09.2008 onanlı Uygulama İmar Planında “park alanı” fonksiyonuna ayrıldığı;

 

2.3. Taşınmazın Belediyeleri yatırım programlarında yer almadığından bugüne kadar kamulaştırılıp uygulama aşamasına getirilmediği; arşivlerinde yaptıkları inceleme sonucunda … ada, … parsel sayılı taşınmazın malikince Belediyelerine yapılan bir kamulaştırma talebinin bulunmadığının tespit edildiği; bununla birlikte Çınar Mahallesi, … pafta, … ada, … ve … parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma işlemlerinin yürütülmesi hususunda 15.10.2008 tarih ve … sayılı yazıları ile dosyanın Belediye Encümenine sunulduğu, taşınmazların kamulaştırılması hususunda işlemler devam etmekteyken ….'a ait 26.10.2008 tarihli BİMER başvurusu ile … ada, … parsel sayılı taşınmazla ilgili kamulaştırma işleminin durdurulması talep edildiğinden, Park ve Bahçeler Müdürlüğü'nün 08.10.2008 tarih ve … sayılı yazısında taşınmazların kamulaştırılmasında ivedilik bulunmadığı belirtildiğinden kamulaştırma işlemlerinin durdurulduğu; parsel maliklerinin kamulaştırma talebi ile Başkanlıklarına müracaat etmesi halinde kamulaştırma talebinin inceleneceği;

 

2.4. Başvuranın taşınmazının imara açılması yönündeki istemine cevaben, başvuruya konu taşınmazın yürürlükteki 1/5000 ölçekli nazım İmar planında yeşil alanda, bu plan doğrultusunda yapılan 1/1000 ölçekli uygulama İmar planında park alanında kalması nedeniyle 3194 sayılı İmar Kanunun ve 5216 sayılı Belediye kanununa göre parsel ilgililerinin plan değişikliği için Büyükşehir Belediye Başkanlığına müracaat etmeleri gerektiği; 1/5000 Ölçekli plan değişikliğinin onaylanması halinde yine parsel ilgililerinin onaylanan 1/5000 plan tadilatı doğrultusunda hazırlatacağı 1/1000 Ölçekli teklif planını İlçe belediye meclisine sunmaları gerektiği;

 

2.5. Başvuranın taşınmazının eşdeğer bir arsa ile trampa edilmesinin mümkün olup olmadığına ilişkin olarak, başvuruya konu taşınmaza eşdeğer Belediyelerine ait imarlı bir arsa bulunmadığından trampa işleminin uygulanmasının mümkün olmadığı;

 

Açıklamalarına yer verilmiştir.

 

3. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın 25/10/2018 tarihli ve … sayılı cevabi yazısı ve ekinde yer alan belgelerde özetle,

 

3.1. Müdürlükleri arşivinde yapılan inceleme sonucunda başvuran tarafından yapılmış parsellere ilişkin herhangi bir plan değişikliği talebinde bulunulmadığının tespit edildiği, bununla birlikte Başkanlıkları Planlama Müdürlüğü arşivinde yapılan inceleme neticesinde … ada … parsel sayılı taşınmazı kapsayan bölgede meri 18.04.2008 t.t'li 1/5000 ölçekli Bağcılar Revizyon Nazım İmar Planı'na plan askı süresi içinde ilgilisi tarafından itiraz edildiği, söz konusu itirazın İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi'nin 15.09.2009 tarih ve … sayılı kararı ile uygun bulunmayarak reddedildiğinin anlaşıldığı;

 

3.2. Söz konusu parselin plan süreçleri incelendiğinde; bundan önceki 13.11.2002 t.t'li 1/5000

Ölçekli Bağcılar Revizyon Nazım İmar Planında ve buna uygun yapılan 19.10.2004 t.t'li 1/1000 Ölçekli Bağcılar Uygulama İmar Planında “Okul Alanı (Orta Öğretim Alanı)” fonksiyonunda kalmakta olduğu, yine bu planlardan önceki 27.12.1985 t.t'li 1/5000 Ölçekli Kirazlı Nazım İmar Planı ve İller Bankasınca hazırlanan 03.01.1986 t.t'li 1/5000 Ölçekli Bağcılar Yeşilbağa İlişkin Nazım İmar planlarında “Konut Alanı” fonksiyonunda, bu plana uygun etüt edilerek Bakırköy Belediyesi tarafından hazırlanan 19.11.1987 t.t'li 1/1000 Ölçekli Bağcılar Uygulama İmar Planında ise “Kreş Alanı” fonksiyonunda kalmakta olduğu; 18.04.2008 tt'li 1/5000 ölçekli Bağcılar Revizyon Nazım İmar Planında “Yeşil Alan” lejantında, 15.09.2008 tt'li 1/1000 Ölçekli Bağcılar Uygulama İmar Planında ise “Park Alanı” lejantında kaldığının görüldüğü;

 

3.3. İmar planı değişikliğine ilişkin olarak öncelikle meri 1/5000 ölçekli nazım imar planında plan değişikliğinin yapılmasının gerektiği, bu kapsamda parsel malikince 20/08/2004 gün, S/89 sayılı Büyükşehir Belediye Başkanlığı Genelgesi ve 20/08/2004 gün, S/90 sayılı Başkanlık Oluru doğrultusunda hazırlanacak plan değişikliği teklifi ile Başkanlıkları Planlama Müdürlüğü'ne başvurulması halinde, söz konusu teklifin 3194 sayılı İmar Kanunu ile 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu kapsamında değerlendirilmek ve karar alınmak üzere Büyükşehir Belediye Meclisine iletilebileceği;

 

Açıklamalarına yer verilmiştir.

 

III. İLGİLİ MEVZUAT

 

4. 18/10/1982 tarihli ve 2709 sayılı T.C. Anayasası

 

4.1. “Dilekçe, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkı” başlıklı 74 üncü maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkralarında, “Herkes, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkına sahiptir. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına bağlı olarak kurulan Kamu Denetçiliği Kurumu idarenin işleyişiyle ilgili şikâyetleri inceler.”;

 

4.2. “Mülkiyet hakkı” başlıklı 35 inci maddesinde: “Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz.”;

 

4.3. “Kamulaştırma” başlıklı 46 ncı maddesinin birinci fıkrasında, “Devlet ve kamu tüzel kişileri; kamu yararının gerektirdiği hallerde, gerçek karşılıklarını peşin ödemek şartıyla, özel mülkiyette bulunan taşınmaz malların tamamını veya bir kısmını, kanunla gösterilen esas ve usullere göre, kamulaştırmaya ve bunlar üzerinde idarî irtifaklar kurmaya yetkilidir.”;

 

5. 03/05/1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanunu

 

5.1. “Amaç” başlıklı 1 inci maddesinde, “Bu Kanun, yerleşme yerleri ile bu yerlerdeki yapılaşmaların; plan, fen, sağlık ve çevre şartlarına uygun teşekkülünü sağlamak amacıyla düzenlenmiştir.”;

 

5.2. “İmar programları, kamulaştırma ve kısıtlılık hali:” başlıklı 10 uncu maddesinde, “Belediyeler; imar planlarının yürürlüğe girmesinden en geç 3 ay içinde, bu planı tatbik etmek üzere 5 yıllık imar programlarını hazırlarlar… Beş yıllık imar programları sınırları içinde kalan alanlardaki kamu hizmet tesislerine tahsis edilmiş olan yerleri ilgili kamu kuruluşları, bu program süresi içinde kamulaştırırlar. Bu amaçla gerekli ödenek, kamu kuruluşlarının yıllık bütçelerine konulur. İmar programlarında, umumi hizmetlere ayrılan yerler ile özel kanunları gereğince kısıtlama konulan gayrimenkuller kamulaştırılıncaya veya umumi hizmetlerle ilgili projeler gerçekleştirilinceye kadar bu yerlerle ilgili olarak diğer kanunlarla verilen haklar devam eder.”;

 

6. 04/11/1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu

 

6. 1.“Amaç ve kapsam” başlıklı 1 inci maddesinin birinci fıkrasında, “Bu Kanun; kamu yararının gerektirdiği hallerde gerçek ve özel hukuk tüzelkişilerinin mülkiyetinde bulunan taşınmaz malların, Devlet ve kamu tüzelkişilerince kamulaştırılmasında yapılacak işlemleri, …karşılıklı hak ve yükümlülükler ile bunlara dayalı uyuşmazlıkların çözüm usul ve yöntemlerini düzenler.”;

 

6.2. Ek 1 inci maddesinin birinci fıkrasında, “(Ek: 20/8/2016-6745/33 md.) Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmî kurumlara ayrılmak suretiyle mülkiyet hakkının özüne dokunacak şekilde tasarrufu hukuken kısıtlanan taşınmazlar hakkında, uygulama imar planlarının yürürlüğe girmesinden itibaren beş yıllık süre içerisinde imar programları veya imar uygulamaları yapılır ve bütçe imkânları dâhilinde bu taşınmazlar ilgili idarelerce kamulaştırılır veya her hâlde mülkiyet hakkını kullanmasına engel teşkil edecek kısıtlılığı kaldıracak şekilde imar planı değişikliği yapılır/yaptırılır. Bu süre içerisinde belirtilen işlemlerin yapılmaması hâlinde taşınmazların malikleri tarafından, bu Kanunun geçici 6 ncı maddesindeki uzlaşma sürecini ve 3194 sayılı İmar Kanununda öngörülen idari başvuru ve işlemleri tamamlandıktan sonra taşınmazın kamulaştırmasından sorumlu idare aleyhine idari yargıda dava açılabilir. ”;

 

6.3. Geçici Madde 11- (Ek: 20/8/2016-6745/34 md.) (İptal birinci fıkra: Anayasa Mahkemesinin 28/3/2018 tarihli ve E: 2016/196 ve K: 2018/34 sayılı kararıyla.) (İptal ikinci fıkra: Anayasa Mahkemesinin 28/3/2018 tarihli ve E: 2016/196 ve K: 2018/34 sayılı kararıyla.)

 

7. 14/6/2012 tarihli ve 6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun “Kurumun Görevi” başlıklı 5 inci maddesinin birinci fıkrasında, Kurum, idarenin işleyişiyle ilgili şikâyet üzerine, idarenin her türlü eylem ve işlemleri ile tutum ve davranışlarını; insan haklarına dayalı adalet anlayışı içinde, hukuka ve hakkaniyete uygunluk yönlerinden incelemek, araştırmak ve idareye önerilerde bulunmakla görevlidir.”;

 

8. 28/03/2013 tarihli ve 28601 mükerrer sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin “Tavsiye kararı” başlıklı 32 nci maddesinde, “İnceleme ve araştırma sonucunda şikâyetin yerinde olduğu kanaatine varılması hâlinde tavsiye kararı verilir…”;

 

Düzenlemelerine yer verilmiştir.

 

IV. KAMU DENETÇİSİ YAHYA AKMAN’IN KAMU BAŞDENETÇİSİ’NE ÖNERİSİ

 

9. Kamu Denetçisi incelemesi neticesinde başvurunun kabulü ile; 03.01.1986 onanlı Nazım İmar Planında, 19.11.1987 onanlı Bağcılar Uygulama İmar Planında, 19.09.1991 onanlı Islah İmar Planında ve 16.03.2001 onanlı Çınar Mahallesi Islah İmar Planında “kreş alanı” fonksiyonuna ayrılan; 12.09.2003 onanlı Nazım İmar Planında ve 19.10.2004 onanlı Uygulama İmar Planında “ortaöğretim tesis alanı” fonksiyonuna ayrılan;18.04.2008 onanlı Nazım İmar Planında “yeşil alan” fonksiyonuna ayrılan ve 15.09.2008 onanlı Uygulama İmar Planında “park alanı” fonksiyonuna ayrılan başvuruya konu taşınmazın kamulaştırma programına alınarak ivedilikle kamulaştırılması; taşınmazın kamulaştırma bedelinin, güncel rayiç bedel gözetilerek mümkünse uzlaşma yoluyla belirlenmesi ve kamulaştırma bedelinin makul sürede ödenmesini teminen yeni bir işlem tesis edilmesi; başvuranın talep etmesi halinde, kamulaştırma bedeli yerine 2942 sayılı Kanunun 26ncı maddesi hükümleri uygulanarak idarenin kamu hizmetine tahsis edilmemiş olan taşınmaz mallarından eşdeğer nitelikte bir taşınmaz ile trampa yoluna gidilmesi; kamulaştırmanın mümkün olmadığının değerlendirilmesi durumunda ise başvuranın ilgili mevzuatına uygun olarak yapacağı başvuruya istinaden taşınmazın imara açılması yönünde yeni bir işlem tesis edilmesi hususlarında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na ve Bağcılar Belediye Başkanlığı’na tavsiyede bulunulması yönünde hazırladığı karar önerisini Kamu Başdenetçisi’ne sunmuştur.

 

V. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE

 

A. Hukuka, Hakkaniyete ve İnsan Haklarına Uygunluk Yönünden Değerlendirme

 

10. Başvuran özetle, … numaralı parselinin 1986 yılından itibaren ilgili Belediyesi tarafından sırasıyla “kreş alanı”, “ortaöğretim tesis alanı”, “yeşil alan” ve “park alanı” olarak kamu hizmetleri fonksiyonuna tahsis edildiğini belirterek, taşınmazı üzerindeki imar yasağının 30 yılı aşkın süredir devam ettiğinden bahisle, mağduriyetinin giderilmesi hususunda gereğini talep etmektedir.

 

11. İlgili idaresince ve başvuran tarafından gönderilen bilgi ve belgelerin incelenmesi neticesinde, başvuruya konu taşınmazın, 03.01.1986 onanlı Nazım İmar Planında, 19.11.1987 onanlı Bağcılar Uygulama İmar Planında, 19.09.1991 onanlı Islah İmar Planında ve 16.03.2001 onanlı Çınar Mahallesi Islah İmar Planında “kreş alanı” fonksiyonuna ayrıldığı; 12.09.2003 onanlı Nazım İmar Planında ve 19.10.2004 onanlı Uygulama İmar Planında “ortaöğretim tesis alanı” fonksiyonuna ayrıldığı; 18.04.2008 onanlı Nazım İmar Planında “yeşil alan” fonksiyonuna ayrıldığı ve 15.09.2008 onanlı Uygulama İmar Planında “park alanı” fonksiyonuna ayrıldığı; başvuranın bölgede meri 18.04.2008 onanlı 1/5000 ölçekli Bağcılar Revizyon Nazım İmar Planı'na plan askı süresi içinde itiraz ettiği, söz konusu itirazın İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi'nin 15.09.2009 tarih ve 1073 sayılı kararı ile uygun bulunmayarak reddedildiği hususları tespit edilmiştir.

 

12. Bilindiği üzere, Anayasanın 35 inci maddesinde, herkesin mülkiyet hakkına sahip olduğu ve bu hakkın ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabileceği hüküm altına alınmış olup, 46 ncı maddesinde ise özel mülkiyette bulunan taşınmaz malların tamamının veya bir kısmının kamu yararının gerektirdiği hallerde, kanunla gösterilen esas ve usullere göre kamulaştırılabileceği düzenlemesine yer verilmiştir. Anayasanın 46 ıncı maddesindeki düzenlemeye benzer şekilde 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu ile de kamu yararının gerektirdiği hallerde özel mülkiyette bulunan taşınmaz malların tamamının veya bir kısmının devlet ve kamu tüzel kişilerince kamulaştırılabileceği hüküm altına alınmıştır.

 

13. 20/08/2016 tarihli ve 6745 sayılı Kanunun 33 üncü maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa eklenen Ek 1 inci maddesi ile ise uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmî kurumlara ayrılmak suretiyle mülkiyet hakkının özüne dokunacak şekilde tasarrufu hukuken kısıtlanan taşınmazlar için uygulama imar planlarının yürürlüğe girmesinden itibaren beş yıllık süre içerisinde imar programları veya imar uygulamalarının yapılacağı, bütçe imkânları dâhilinde bu taşınmazların ilgili idarelerce kamulaştırılacağı veya her hâlde kişilerin mülkiyet hakkını kullanmasına engel teşkil edecek kısıtlılığı kaldıracak şekilde imar planı değişikliği yapılacağı/yaptırılacağı hüküm altına alınmıştır.

 

14. 3194 sayılı İmar Kanunuyla, yerleşim yerleri ile bu yerlerdeki yapılaşmaların; plan, fen, sağlık ve çevre şartlarına uygun teşekkülünü sağlamak amacıyla aynı Kanunun 7 nci ve 8 inci maddesiyle belirli nüfusu aşan belediyelere imar planlarını hazırlama ve yürürlüğe koyma yükümlülüğü getirilmiş olup, 10 uncu maddesinde de belediyelere, imar planlarını uygulamak üzere belirtilen süre içinde imar programı hazırlama; ilgili yatırımcı kamu kuruluşlarına ise imar programlarında kendi görev alanlarındaki kamu hizmetine tahsis edilmiş özel mülkiyete konu taşınmazları kamulaştırma yükümlülüğü getirilmiştir.

 

15. Mülkiyet hakkına müdahaleler en yaygın olarak uygulama imar planları ile yapılmakta olup, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 15/12/2010 tarihli ve E:2010/5-662, K:2010/651 sayılı kararında, “…uzun yıllar programa alınmayan imar planının fiilen hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı İdarenin, malikin taşınmaz üzerindeki tasarruf hakkını belirsiz bir süre için kullanılamaz hale getirdiği, dolayısıyla malikin taşınmazdan mülkiyet hakkının özüne uygun şekilde yararlanma olanağı kalmadığı, taşınmaz malikinin mülkiyet hakkının hukuksal bir nedene dayanılmadan İdarece engellendiği” tespitinde bulunmuştur. Benzer şekilde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de 13331/07 başvuru nolu 11 Ocak 2011 tarihli “Hakan ARI - Türkiye” davasında, başvuranın mülkiyet hakkına yönelik müdahalenin 2002 yılından, yani imar izni talebinde bulunduğu ve idarenin taşınmazını okul inşası için tahsis ettiğini öğrendiği tarihten bu yana sürdüğünün altını çizmiş ve “idarenin belirtilmeyen bir tarihte yapacağı kamulaştırmaya dek araziye getirilen imar yasağı sebebiyle başvuranın mülkiyet hakkından tam anlamıyla yararlanmasının engellendiğini, arazinin satış şansı da dâhil, sonucu itibarıyla taşınmazın değerini hatırı sayılır ölçüde azalttığını, maliklerin kamu yararının gerekleri ile mülkiyet hakkı arasında gözetilmesi gereken adil dengeyi bozan alışılmışın dışında ve ölçüsüz bir yüke katlanmak zorunda kaldıkları” yönünde bir tespitte bulanarak AİHS Ek 1 No’lu Protokol’ün 1. maddesinin ihlal edildiği sonucuna varmıştır. (Corpus Mevzuat ve İçtihat Programı, Erişim 13/02/2018).

 

16. Anayasa ve uluslararası sözleşmelerde mülkiyet hakkını korumaya yönelik yer verilen düzenlemeler ve Mahkemelerin benzer uyuşmazlıklara ilişkin içtihatları genel olarak ele alınıp değerlendirildiğinde, özel mülkiyet hakkının korunması gereken temel insan hakları arasında olduğu, idareler eliyle mülkiyet hakkına müdahalede bulunulabileceği ancak, bu müdahalede “kamu yararı” , “kanuni düzenleme” ve “ölçülülük” ya da “orantılılık” gibi uluslararası hukukun genel ilkelerinin varlığının dikkate alınması gerektiği, aksi durumda müdahalenin mülkiyet hakkı ihlaline neden olacağı sonucuna ulaşılmaktadır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi “Sporrong ve Lönnroth (İsveç)” davasında uzun süreli kamulaştırma şerhleri ve imar yasakları ile karşı karşıya kalan mülk sahiplerinin mülkiyet haklarının ihlal edildiği iddiasıyla yaptıkları başvuruya ilişkin incelemesinde, mülkiyet hakkına herhangi bir müdahalenin haklı gösterilebilmesi için bunun kamu veya genel çıkarlar doğrultusunda meşru bir amaca hizmet etmesi gerektiğini, fakat bunun yeterli olmadığını, Mahkemece ayrıca toplumun genel çıkarlarının gerekleri ile bireyin temel haklarının korunması gereği arasında adil dengenin korunup korunmadığının belirlenmesi gerektiğini belirtmiştir (http://www.inhak.adalet.gov.tr/inhak_bilgi_bankasi/el_kitaplari/mulikyet_kilavuz.pdf, 13/2/2018).

 

17. Yukarıda yer verilen açıklamalar, ilgili mevzuat, ulusal ve uluslararası mahkemelerin benzer uyuşmazlıklara ilişkin verdiği kararlar ışığında başvuruya konu talep değerlendirildiğinde, taşınmazın, 03.01.1986 onanlı Nazım İmar Planında, 19.11.1987 onanlı Bağcılar Uygulama İmar Planında, 19.09.1991 onanlı Islah İmar Planında ve 16.03.2001 onanlı Çınar Mahallesi Islah İmar Planında “kreş alanı” fonksiyonuna ayrıldığı; 12.09.2003 onanlı Nazım İmar Planında ve 19.10.2004 onanlı Uygulama İmar Planında “ortaöğretim tesis alanı” fonksiyonuna ayrıldığı; 18.04.2008 onanlı Nazım İmar Planında “yeşil alan” fonksiyonuna ayrıldığı ve 15.09.2008 onanlı Uygulama İmar Planında “park alanı” fonksiyonuna ayrıldığı; bu doğrultuda taşınmaz üzerindeki mülkiyet hakkının yaklaşık 30 yılı aşkın süredir kısıtlandığı; taşınmazın imar planında belirtilen amaca uygun olarak kullanılması için ilgili Belediyesince kamulaştırma yapılması gerektiği, “taşınmazın Belediyeleri yatırım programlarında yer almadığından bugüne kadar kamulaştırılıp uygulama aşamasına getirilemediği, başvuruya konu taşınmaza eşdeğer Belediyelerine ait imarlı bir arsanın bulunmadığı” yönündeki açıklamaların ve malikin meri imar planına ilişkin yaptığı itirazın reddedilmiş olmasının, taşınmaz üzerindeki tasarruf hakkını belirsiz bir süre için kullanılamaz hale getirdiği, bu suretle başvuranın mülkiyet hakkından tam anlamıyla yararlanmasının engellendiği; taşınmazın gelecekte belirsiz bir süre içinde kamulaştırılabileceği yönündeki taahhüdün taşınmazın satış şansı da dâhil, sonucu itibarıyla değerini hatırı sayılır ölçüde azalttığı, sonuç olarak malikin “kamu yararının gerekleri ile mülkiyet hakkı arasında gözetilmesi gereken adil dengeyi bozan alışılmışın dışında ve ölçüsüz bir yüke katlanmak zorunda bırakıldığı” tespit edildiğinden, bahse konu taşınmazın kamulaştırma programına alınarak ivedilikle kamulaştırılması veya başvuranın talep etmesi halinde trampa yoluna gidilmesi veya başvuranın ilgili mevzuatına uygun olarak yapacağı başvuruya istinaden taşınmazın imara açılması yönünde ilgili Belediyesine tavsiyede bulunmak gerekmiştir.

 

B. İyi Yönetim İlkelerine Uygunluk Yönünden Değerlendirme

 

18. İyi yönetim ilkelerine 28/03/2013 tarihli ve 28601 mükerrer sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin "İyi yönetim ilkeleri" başlıklı 6 ncı maddesinde yer verilmiş olup; İdarenin Kurumumuzun bilgi ve belge talebine ilişkin cevabi yazılarının süresi içinde ve gerekçeli olarak Kurumumuza gönderildiği değerlendirildiğinden idarenin iyi yönetim ilkelerinden “dürüstlük”, makul “sürede karar verme” “nezaket”, “şeffaflık”, “hesap verilebilirlik” ilkelerine uygun davrandığı öte yandan yukarıda hukuki gerekçe başlığı altında incelendiği üzere “kanunilik” ve “ölçülülük” ilkesine riayet etmediği tespit edilmiş olup, idareden bundan böyle bu ilkeye de uygun hareket etmesi beklenmektedir.

 

VI. HAK ARAMA ÖZGÜRLÜĞÜNE İLİŞKİN AÇIKLAMA

 

19. 6328 sayılı Kanunun 21 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, bu Tavsiye Kararının idareye tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde idare tarafından herhangi bir eylem ya da işlem tesis edilmezse (varsa) dava açma süresinden kalan süre işlemeye devam edecek olup, İstanbul Mahkemelerinde yargı yolu açıktır.

 

VII. KARAR

 

Yukarıda açıklanan gerekçelerle BAŞVURUNUN KABULÜ ile başvuruya konu taşınmaz üzerindeki mülkiyet hakkının yaklaşık 30 yılı aşkın süredir kısıtlandığı gözetildiğinde,

 

1. Taşınmazın imar planında belirtilen amaca uygun olarak kullanılması için ilgili Belediyesince kamulaştırma programına alınarak ivedilikle kamulaştırılması; taşınmazın kamulaştırma bedelinin, güncel rayiç bedel gözetilerek mümkünse uzlaşma yoluyla belirlenmesi ve kamulaştırma bedelinin makul sürede ödenmesini teminen yeni bir işlem tesis edilmesi;

 

2. Veya başvuranın talep etmesi halinde, kamulaştırma bedeli yerine 2942 sayılı Kanunun 26ncı maddesi hükümleri uygulanarak idarenin kamu hizmetine tahsis edilmemiş olan taşınmaz mallarından eşdeğer nitelikte bir taşınmaz ile trampa yoluna gidilmesi;

 

3. Kamulaştırmanın mümkün olmadığının değerlendirilmesi durumunda ise başvuranın ilgili mevzuatına uygun olarak yapacağı başvuruya istinaden taşınmazın imara açılması;

 

Hususlarında, BAĞCILAR BELEDİYE BAŞKANLIĞI’NA VE İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI’NA TAVSİYEDE BULUNULMASINA;

 

6328 sayılı Kanunun 20 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, bu karar üzerine tesis edilecek işlemin veya eylemin 30 (otuz) gün içinde Kurumumuza bildirilmesinin zorunlu olduğuna,

 

Kararın, BAŞVURANA, BAĞCILAR BELEDİYE BAŞKANLIĞI’NA VE İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI’NA tebliğine;

 

Türkiye Cumhuriyeti Kamu Başdenetçisi’nce karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy