İzmir Bölge İdare Mahkemesi 5. İdari Dava Dairesi 2020/127 Esas 2020/1216 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 5. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2020/127
Karar No: 2020/1216
Karar Tarihi: 19.11.2020



(2577 S. K. m. 10, 12, 45) (5434 S. K. m. 32) (2247 S. K. m. 10)
 
İSTEMİN ÖZETİ: TCDD Afyonkarahisar Araç Bakım Servis Müdürlüğüne bağlı Tavşanlı Araç Bakım Depo Müdürlüğünde …… olarak görev yapan davacı tarafından, 30.12.1986 tarihinden 5510 sayılı Kanunun yürürlük tarihine kadar geçen süredeki çalışmalarına ilişkin olarak, 5434 sayılı Kanunun mülga 32. maddesinin (d) fıkrası uyarınca fiili hizmet süresi zammından yararlandırılmasına yönelik 08.10.2018 tarihli başvurusunun reddine dair Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü Kamu Görevlileri Tescil ve Hizmet Daire Başkanlığının 09.11.2018 tarihli, 59.486.047 sayılı işleminin iptali istemiyle açılan davada; dava dosyasındaki bilgi ve belgeler ile bilirkişi raporundaki tespit ve değerlendirmeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacının TCDD Afyonkarahisar Araç Bakım Servis Müdürlüğüne bağlı Tavşanlı Araç Bakım Depo Müdürlüğünde 30.12.1986 tarihi ile 01.10.2008 tarihleri arasında geçen çalışmalarını atölye çatısı altında gerçekleştirdiği, 2015 yılında atölyenin tavanına egzoz dumanlarını dışarı atmak için monte edilen bir adet aspiratörün atölyenin orta noktasında ve tek olduğu için yetersiz kaldığı, mevcut ana ve ek binanın 1986 yılından bu yana tadilat görmesine rağmen ve iş yerinde çeşitli iyileştirmeler yapılmasına rağmen gürültü, hava kirliliği, aydınlatma ve titreşim konularına çare bulunamadığı, iş yerindeki zehirli, boğucu gaz ortamının, belli yoğunlukta, sürekli çalışanların sağlığını yıpratıcı nitelikte olduğu, bu sebeple iş yerinin çalışma koşullarının 5434 sayılı Kanunun mülga 32/d maddesinde aranan şartları taşıdığı, davacının görevini yerine getirirken bu ortamlarda fiilen bulunduğu ve sağlığını yıpratıcı nitelikteki bu etkilere maruz kaldığı, bu sebeple anılan dönemde geçen çalışmaları için fiili hizmet süresi zammından yararlandırılması gerektiği anlaşıldığından, davacının fiili hizmet süresi zammından yararlandırılması istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar veren Kütahya İdare Mahkemesi'nin 17/12/2019 gün ve E: 2019/11, K: 2019/761 sayılı kararının; davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından, davacının görev yaptığı yerin fiili hizmet zammından yararlandırılmasını gerektiren yerlerden olmadığı, karara esas alınan bilirkişi raporunun yoruma ve kanaate dayalı olduğu, her türlü harçtan muaf olunduğundan aleyhine harca hükmedilmesinin de hukuka aykırı olduğu, diğer davalı …… A.Ş. Genel Müdürlüğü tarafından ise, idarelerinin davada taraf olamayacağı, davanın Şirketleri yönünden husumet yönünden reddi gerektiği, esasa ilişkin olarak ise, soyut bilirkişi raporuna dayanılarak verilen kararın usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek, istinaf yolu ile incelenerek kaldırılması istenilmektedir.
 
SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı tarafından istinaf başvurularına yanıt verilmemiştir.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Karar veren İzmir Bölge İdare Mahkemesi 5. İdari Dava Dairesi'nce işin gereği görüşüldü:
 
Dava, TCDD Afyonkarahisar Araç Bakım Servis Müdürlüğüne bağlı Tavşanlı Araç Bakım Depo Müdürlüğünde ….. olarak görev yapan davacı tarafından, 30.12.1986 tarihinden 5510 sayılı Kanunun yürürlük tarihine kadar geçen süredeki çalışmalarına ilişkin olarak, 5434 sayılı Kanunun mülga 32. maddesinin (d) fıkrası uyarınca fiili hizmet süresi zammından yararlandırılmasına yönelik 08.10.2018 tarihli başvurusunun reddine dair Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü Kamu Görevlileri Tescil ve Hizmet Daire Başkanlığının 09.11.2018 tarihli, 59.486.047 sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
 
2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun'un 10. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında;
 
"Görev uyuşmazlığı çıkarma; adli, idari ve askeri bir yargı merciinde açılmış olan davada ileri sürülen görev itirazının reddi üzerine, ilgili Başsavcı veya Başkanun sözcüsü tarafından görev konusunun incelenmesinin Uyuşmazlık Mahkemesinden istenmesidir.
 
Yetkili Başsavcı veya Başkanun sözcüsünün Uyuşmazlık Mahkemesinden istekte bulunabilmesi için, görev itirazının, hukuk mahkemelerinde en geç birinci oturumda, ceza mahkemelerinde delillerin ikamesine başlamadan önce; idari yargı yerlerinde de dilekçe ve savunma evresi tamamlanmadan yapılmış olması ve yargı yerlerinin de kendilerinin görevli olduklarına karar vermiş bulunmaları şarttır..." hükümleri yer almıştır.
 
Anılan Kanun'un 12. maddesinde de, Görev itirazında bulunan kişi veya makamın, itirazın reddine ilişkin kararın verildiği tarihten, şayet bu kararın tebliği gerekiyorsa tebliğ tarihinden, itiraz yolu açık bulunan ceza davalarında ise ret kararının kesinleştiği tarihten başlayarak onbeş gün içinde, uyuşmazlık çıkarılmasını istemeye yetkili makama sunulmak üzere iki nüsha dilekçeyi itirazı reddeden yargı merciine vereceği kurala bağlanmıştır.
 
2247 sayılı Kanun'un 10. ve izleyen maddelerine göre; adli, idari veya askeri bir yargı merciine açılmış davada görev itirazında bulunulması halinde, başkaca usuli işlem yapılıp esasa girilmeden, bu itiraz hakkında bir karar verilmesi; eğer görev itirazı reddedilmiş ise, bunun tebliğ edilmesi, böylece görev itirazında bulunan kişi veya makama görev uyuşmazlığı çıkarmayı isteme konusunda olanak tanınması gerekmektedir. Diğer taraftan, anılan Kanun'da görev itirazında bulunacak olan davanın tarafları bakımından bir ayrıma gidilmemiş olup, bu imkandan yararlanma hem davacıya, hem de davalı tarafa tanınmıştır.
 
Dava dosyasının incelenmesinden; dava dilekçesinin 24.01.2019 tarihinde davalılardan Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı'na tebliği üzerine, davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı'nın, süresi içerisinde verdiği 20.02.2019 tarihli birinci savunma dilekçesinde, görev itirazında bulunarak; dava konusu işleme ilişkin uyuşmazlığın görüm ve çözümünün, iş mahkemesinin görevinde olduğu, Mahkemece bu itiraz incelenmeksizin davanın esasına girilerek uyuşmazlığın karara bağlandığı anlaşılmaktadır.
 
Bu durumda; 2247 sayılı Kanun'un 10. ve izleyen maddeleri uyarınca, davalılardan Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı'nın görev itirazı hakkında bir karar verilmesi; eğer görev itirazı reddedilirse, bunun tebliğ edilmesi, böylece görev itirazında bulunan davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı'na görev uyuşmazlığı çıkarmayı isteme konusunda olanak tanınması gerekirken, İdare Mahkemesince, davalı idarenin görev itirazı üzerine, bu itiraz hakkında bir karar verilmeden işin esasının incelenerek karar verilmesinde usul hükümlerine uyarlık bulunmamaktadır.
 
Açıklanan nedenlerle; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 5. Fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun kabulüne, Kütahya İdare Mahkemesi'nin 17/12/2019 gün ve E: 2019/11, K: 2019/761 sayılı kararının kaldırılmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, Mahkemece yeniden bir karar verileceğinden bu aşamada yargılama giderleri yönünden ayrıca hüküm kurulmasına yer olmadığına, 19/11/2020 tarihinde oybirliği ile kesin olarak karar verildi.(¤¤)
 


Full & Egal Universal Law Academy