İzmir Bölge İdare Mahkemesi 3. Vergi Dava Dairesi 2020/1902 Esas 2020/1673 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 3. Vergi Dava Dairesi
Esas No: 2020/1902
Karar No: 2020/1673
Karar Tarihi: 30.11.2020



(6100 S. K. m. 333)
 
BAŞVURUNUN KONUSU: Davacı tarafından, takdir komisyonu kararına istinaden adına re'sen tarh edilen 2014/8, 9, 10, 11, 12'nci dönemlerine ilişkin tek kat vergi ziyaı cezalı damga vergilerinin kaldırılması istemiyle açılan davada; .... ile davacı banka arasında imzalanan Uluslararası Temsilcilik Sözleşmesi kapsamında yapılan işlemlerde para göndericisi, alıcısı ve bankalar arasındaki hukuki ilişkinin havale ilişkisi olduğu, havalenin çifte yetkilendirme içeren tek taraflı bir hukuki işlem olduğu ve sözleşme olarak nitelendirilemeyeceği sonucuna varıldığından para göndericisi/alıcısı ile acente sıfatı ile işlemlere aracılık ettiği anlaşılan bankalar arasında düzenlenen para gönderme/alma formlarının sözleşme niteliğinde olduğu ve bu kapsamda 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu'nun (1) sayılı tablosunun I. Akitlerle ilgili kağıtlar başlıklı bölümünün A/1 bendi (mukavelenameler) kapsamında nispi oranda damga vergisine tabi olduğundan bahisle vergi tekniği raporu done alınarak hazırlanan takdir komisyonu kararlarına istinaden 2014/8, 9, 10, 11, 12 dönemlerine ilişkin olarak re'sen tarh edilen tek kat vergi ziyaı cezalı damga vergilerinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu cezalı damga vergilerinin kaldırılmasına ilişkin Aydın Vergi Mahkemesi Hakimliği'nce verilen 14.09.2020 tarih ve E:2020/15, K:2020/360 sayılı kararın; davacı bankanın 2014 yılında yapmış olduğu tek seferlik ödeme hizmet sözleşmelerinin, 6728 sayılı Kanun ile Damga Vergisi Kanununda yapılan değişiklikler yürürlüğe girmeden yapılmış olduğundan damga vergisinden istisna olmadığı ileri sürülerek kaldırılması istenilmektedir.
 
SAVUNMANIN ÖZETİ: Dava konusu ihtilafta resen tarh şartları gerçekleşmediği, takdire sevk işlemi mükellef aleyhine zamanaşımı süresinin durdurulması amacıyla yapıldığı, takdire sevk işlemi için aranan yasal koşullar da oluşmadığı, yapılan tarhiyat keyfi, kişisel kanı ve düşüncelere dayalı varsayımlar üzerine oturtulmuş bulunduğu, dava konusu para gönderme ve alma formları havale işlemleri için düzenlendiği, borçlar kanununun 555'inci maddesinde havale işlemlerinin sözleşme olarak nitelendirilemeyeceği, düzenlenen havale formlarının sözleşme olarak kabul edilmesi mümkün bulunmadığı, konuya ilişkin Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu yönetmeliğinde havale işlemleri ile ilgili olarak sözleşme, dekont vb. kağıtların düzenlenebileceği ifade edilmek suretiyle bankalara seçimlik bir yetki verildiği, kanun koyucu havale işlemlerine yönelik kağıtları 4842 sayılı kanun ile vergi dışına çıkardığı, damga vergisine tabi olan kağıtlarda dahi kağıdın içerisinde yazılan her tutarın damga vergisi matrahı olarak kabul edilmesi mümkün bulunmadığı, Mahkeme kararının usul ve kanuna uygun olduğu öne sürülerek istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerektiği savunulmuştur.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Hüküm veren İzmir Bölge İdare Mahkemesi Üçüncü Vergi Dava Dairesince işin gereği görüşüldü.
 
Aydın Vergi Mahkemesi Hakimliği'nce verilen 14.09.2020 tarih ve E:2020/15, K:2020/360 sayılı karar usul ve yasaya uygun olup, kararın kaldırılmasını gerektiren başka bir neden de bulunmamaktadır.
 
Açıklanan nedenle, İSTİNAF BAŞVURUSUNUN REDDİNE, aşağıda dökümü yapılan 78,50-₺ yargılama giderinin başvuruda bulunan üzerinde bırakılmasına, yatırılan posta gideri avansından artan miktarın talep edilmesi halinde derhal, talep edilmemesi halinde ise kararın tebligat işlemlerinin tamamlanmasından sonra Mahkemesince 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 333'üncü maddesi uyarınca yatırana iadesine, kesin olarak 30.11.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy