İzmir Bölge İdare Mahkemesi 3. Vergi Dava Dairesi 2020/1887 Esas 2020/1646 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 3. Vergi Dava Dairesi
Esas No: 2020/1887
Karar No: 2020/1646
Karar Tarihi: 30.11.2020



(6100 S. K. m. 333) (2464 S. K. m. 36)
 
BAŞVURUNUN KONUSU: Davacı şirketin 20.02.2020 tarihinde ihtirazi kayıtla ödemek zorunda kaldığı 2020/Ocak dönemine ait elektrik tüketim vergisi tahakkukunun iptali ve ödenen 101.955,01-₺ tutarında verginin ödeme tarihi olan 20.02.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte iadesine karar verilmesi istemiyle açılan davada; dava konusu olayda, davacının faaliyet alanları içerisinde tüketilen elektriğin 2464 sayılı Kanun'un 36'ncı maddesi kapsamında elektrik ve havagazı vergisinden müstesna olması nedeniyle söz konusu tüketim üzerinden elektrik ve havagazı tüketim vergisi tahsilinde hukuka uyarlık görülmediği, dava konusu haksız ödenen verginin ödeme tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davacıya iade edilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, uyuşmazlık konusu tahakkuk işleminin iptali ile davacı tarafından 20.02.2020 tarihinde ödenen elektrik tüketim vergisinin ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davacıya iadesine ilişkin olarak İzmir Birinci Vergi Mahkemesi'nce verilen 23.09.2020 tarih ve E:2020/469, K:2020/684 sayılı kararın; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 19'uncu maddesinde vergi alacağı vergi kanunlarının vergiyi bağladıkları olayın vukuu veya hukuki durumun tekemmülü ile doğar hükmünde olduğu, bu hükümler gereğince belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde elektrik ve havagazı tüketimi elektrik ve havagazı tüketim vergisine tabidir ve elektrik ve havagazı tüketim vergisinin mükellefi de elektrik ve havagazını tükettiği, Kanun koyucu mükellefin kendi ürettiği elektrik veya havagazı tüketmesiyle başkasından satın aldığı elektirik veya gazı tüketmesi arasında bir ayrım yapılmadığı ve vergiyi doğuran olayın elektirik ve havagazının tüketilmesi olduğunu hüküm altına alındığı, bu nedenle davacının kendi üretimine dayalı olsa da elektrik ve havagazı tüketiminde bulunduğu ve verginin mükellefi olduğu ileri sürülerek kaldırılması istenilmektedir.
 
SAVUNMANIN ÖZETİ: Savunma verilmemiştir.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Hüküm veren İzmir Bölge İdare Mahkemesi Üçüncü Vergi Dava Dairesince işin gereği görüşüldü:
 
İzmir Birinci Vergi Mahkemesi'nce verilen 23.09.2020 tarih ve E:2020/469, K:2020/684 sayılı karar usul ve yasaya uygun olup, kararın kaldırılmasını gerektiren başka bir neden de bulunmamaktadır.
 
Açıklanan nedenle, İSTİNAF BAŞVURUSUNUN REDDİNE, aşağıda dökümü yapılan 201,00-₺ yargılama giderinin başvuruda bulunan üzerinde bırakılmasına, 492 sayılı Harçlar Kanunu ve buna bağlı tarife uyarınca belirlenen 54,40-₺ istinaf karar harcının davalı idareden tahsili için mahkemesince harç tahsil müzekkeresi yazılmasına, yatırılan posta gideri avansından artan miktarın talep edilmesi halinde derhal, talep edilmemesi halinde ise kararın tebligat işlemlerinin tamamlanmasından sonra Mahkemesince 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 333'üncü maddesi uyarınca yatırana iadesine, kesin olarak 30.11.2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
 
AZLIK OYU:
 
2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu'nun 34'üncü maddesinde; belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde elektrik ve havagazı tüketiminin, Elektrik ve Havagazı Tüketim Vergisine tabi olduğu, 35'inci maddesinde; elektrik ve havagazı tüketenlerin, elektrik ve hava gazı tüketim vergisini ödemekle mükellef oldukları, 20/2/2001 tarihli ve 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununa göre elektrik enerjisini tedarik eden ve havagazını dağıtan kuruluşların, satış bedeli ile birlikte bu verginin de tahsilinden ve ilgili belediyeye yatırılmasından sorumlu oldukları, organize sanayi bölgelerinde tüketilen elektrik enerjisinin vergisini organize sanayi bölgeleri tüzel kişiliklerine elektriği temin eden kuruluşun ödeyeceği, istisnalar başlıklı 36'ncı maddesinin 4 numaralı bendinde; doğrudan doğruya elektrik ve havagazı üreten dağıtım ve istihsal müesseselerinde tüketilen elektrik ve havagazının vergiden müstesna olduğu, matrah başlıklı 37'nci maddesinde; verginin matrahının; elektriğin iletimi, dağıtımı ve perakende satış hizmetlerine ilişkin bedelleri hariç olmak üzere, elektrik enerjisi satış bedeli ile havagazının satış bedeli olduğu, matraha vergi, fon ve payların dahil edilmeyeceği, nispet; başlıklı 38'inci maddesinde; elektrik ve havagazı tüketim vergisinin maddede gösterilen nispetlerde alınacağı hükme bağlanmıştır.
 
Dava dosyasının incelenmesinden, davacının kendi tesislerinde ürettiği ve kullandığı elektrik enerjisi üzerinden alınan elektrik havagazı tüketim vergisinin iptali ve ihtirazi kayıtla ödenen tutarın yasal faizi ile iadesi istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
 
Olayda, davacı şirketin faaliyet konusunun, petrol tasfiyesi, petrol ürünleri ithali ve ihracı olduğu, rafinaj ve diğer faaliyetlerinde kullanmak üzere elektrik üretimi de bulunduğu, üretilen elektriğin bir kısmının kendi tesislerinde üretim faaliyetlerinde kullanıldığı, bir kısmının şirketlerine ait lojmanlarda ve sosyal tesislerde kullanıldığı, ayrıca davacı şirketin EPDK tarafından lisanslandırılmış bir kuruluş olarak elektrik üretiminde bulunduğu hususu tartışmasızdır.
 
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun vergiyi doğuran olay başlıklı 19. maddesinde, vergi alacağı vergi kanunlarının vergiyi bağladıkları olayın vukuu veya hukuki durumun tekemmülü ile doğar hükmündedir. 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanun'un yukarıda metinlerine yer verilen hükümlerinde, elektrik ve havagazı tüketiminin vergiye tabi olduğu, bunları tüketenlerin ise vergiyi ödemekle mükellef olduklarının belirtildiği, vergilendirmede satın alma yoluyla karşılanan ya da kendi imkânlarıyla üretilmiş elektrik bakımından bir ayrım yapılmadığı, Kanun'un istisnaya ilişkin 36. maddesinde ise, doğrudan doğruya elektrik ve havagazı üreten dağıtım ve istihsal müesseselerinde tüketilen elektriğin istisnalar arasında sayıldığı, davacı şirketin, petrol tasfiyesi, petrol ürünleri ithali ve ihracı faaliyetinde bulunduğu, esas faaliyetinin yanında elektrik üretimi de yaptığı ve faaliyetinde kullandığı, dolayısı ile 2464 Sayılı Kanunun 36/4. maddesinde belirtilen müesseselerden olmadığı, Kanun hükümlerinde müesseselerin ürettikleri elektriği tüketmeleri hâlinde bu vergiden muaf olacakları yolunda herhangi bir düzenlemenin bulunmadığı, Kanun hükmünden, doğrudan doğruya elektrik üreten dağıtım ve istihsal müesseselerinde dahi sadece elektrik ve havagazı üretimi için tüketilen elektriğin istisna sayıldığı, diğer faaliyetlerde yada lojmanlarda veya sosyal tesislerde tüketilen elektriğin istisna kapsamında bulunmadığı, bu konunun verilen yargı kararları ile içtihat haline geldiği, davacı şirketin EPDK tarafından lisanslandırılmış bir kuruluş olarak faaliyet alanlarının enerji ihtiyacını karşılamak amacıyla elektrik üretiminde bulunması, şirketin faaliyet alanları içerisinde tükettiği elektriği, 2464 sayılı Kanun'un 36'ncı maddesi kapsamında elektrik ve havagazı vergisinden müstesna olmasını gerektirmeyeceğinden, davacı şirket tarafından üretilerek kendi ana faaliyetinde ve müesseselerinde tüketilen elektrik ve havagazı tüketiminin, elektrik ve havagazı tüketim vergisine tabi olduğu sonuç ve kanaati ile, davacı şirketin ihtirazi kayıtla verdiği beyanname üzerinden tahakkuk eden 2020/Ocak dönemi elektrik ve havagazı tüketim vergisinde hukuka aykırılık bulunmadığı, istinafa konu mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşüncesi ile çoğunluğun istinaf başvurusunun reddine ilişkin kararına katılmıyorum. (¤¤)
 


Full & Egal Universal Law Academy