İzmir Bölge İdare Mahkemesi 3. Vergi Dava Dairesi 2020/1862 Esas 2020/1639 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 3. Vergi Dava Dairesi
Esas No: 2020/1862
Karar No: 2020/1639
Karar Tarihi: 30.11.2020



(6100 S. K. m. 333)
 
BAŞVURUNUN KONUSU: Davacı şirket tarafından, para alma ve gönderme işlemleri için ....... acentesi banka şubelerinde düzenlenen kağıtlar üzerinden hesaplanarak ödenmesi gereken damga vergisinin beyan dışı bırakıldığından bahisle, takdir komisyonunca belirlenen matrah üzerinden, müvekkili adına 2014/1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12 dönemleri için re'sen tarh edilen tek kat vergi ziyaı cezalı damga vergilerinin kaldırılması istemiyle açılan davada; her ne kadar davalı idarece dava konusu işlemlere dayanak alınan Vergi Tekniği Raporu'nda yer alan ''....... ile davacı banka arasında imzalanan Uluslararası Temsilcilik Sözleşmesi kapsamında yapılan işlemlerde para göndericisi/alıcısı ile acente sıfatı ile işlemlere aracılık ettiği anlaşılan bankalar arasında düzenlenen para gönderme/alma formlarının sözleşme niteliğinde olduğu'' tespitinden hareketle, düzenlenen formların 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu'nun (1) sayılı tablosunun I. Akitlerle ilgili kağıtlar başlıklı bölümünün A/1 bendi (mukavelenameler) kapsamında nispi oranda damga vergisine tabi olması gerektiğinden bahisle takdir komisyonu kararlarına istinaden tarhiyat yapılmış ise de, somut olayda Borçlar Kanunu'nda havale olarak tanımlanan ve çifte yetkilendirme içeren tek taraflı hukuki ilişkinin mevcut olduğu, havale ilişkisinin sujelerinin havale göndericisi, havale alıcısı ve havale ödeyicisi (....... olduğu, para gönderme işlemlerinde gönderen kişinin .......'un acentesi olan banka şubesine bir miktar parayı teslim ettiği ve .......'u (acentesi niteliğindeki bankayı) teslim ettiği paranın alıcıya ödenmesi için yetkilendirdiği, alıcıyı da teslim edilen paranın tahsiline yetkili kıldığı, bununla yeni bir borç ilişkisi doğmadığı gibi mevcut bir borç ilişkisi üzerinde bir değişiklik de meydana gelmediği, yapılan işlemin tek başına borçlandırıcı işlem ya da tasarruf işlemi niteliği de taşımadığı, para gönderenin ödeme yükümlülüğü, alıcının kabul yükümlülüğünün bulunmadığı, bir havale ilişkisi mevcut olduğundan havale göndericisinin beyanının yeterli olduğu, dolayısıyla para gönderme işlemlerinde düzenlenen formların bir sözleşmenin kurulması için zorunlu olan ''karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanlarını'' içermediği, para alma işlemlerinin ise ....... sistemi aracılığıyla gönderilen paranın havale ödeyicisi tarafından havale alıcısına tesliminden ibaret olduğu, bu teslime ilişkin olarak düzenlenen para alma formları ile taraflar arasında herhangi bir borç ilişkisi doğmadığı gibi mevcut bir borç ilişkisi üzerinde bir değişiklik de meydana gelmediği, dolayısıyla ....... sistemi aracılığıyla gönderilen paraların alıcıya tesliminde de ''karşılıklı edimler içeren bir sözleşmenin'' kurulmadığı ve teslime ilişkin olarak düzenlenen para alma formlarının sözleşme olarak nitelendirilemeyeceği gerek acente sıfatıyla işleme aracılık eden bankalar ile para göndericisi arasında düzenlenen para gönderme formlarının, gerekse de bankalar ile havale alıcısı arasında düzenlenen para alma formlarının, sözleşmenin kurulabilmesi için zorunlu olan ''karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanlarını'' içermediği ve bu formlarda genel işlem koşulu niteliğindeki ibarelere yer verilmesinin de bu formlara tek başına sözleşme vasfı kazandırmayacağı, para göndericisi/alıcısı ile acente sıfatı ile işlemlere aracılık ettiği anlaşılan bankalar arasında düzenlenen para gönderme/alma formlarının sözleşme niteliğinde olduğu ve bu kapsamda 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu'nun (1) sayılı tablosunun I. Akitlerle ilgili kağıtlar başlıklı bölümünün A/1 bendi (mukavelenameler) kapsamında nispi oranda damga vergisine tabi olduğundan bahisle yapılan cezalı tarhiyatlarda hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu vergi ve cezaların kaldırılmasına ilişkin olarak İzmir Dördüncü Vergi Mahkemesi Hakimliği'nce verilen 30.09.2020 tarih ve E:2020/590, K:2020/965 sayılı kararın; davacı şirket hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda; banka ile uluslararası ödeme kuruluşu olarak ....... arasında "....... - Uluslararası Temsilcilik Sözleşmesi" düzenlendiği, banka şubelerinin müşterileri ile gerçekleştirdikleri ve WU (Uluslararası ödeme kuruluşu ....... ile ilgili para gönderme ve/veya para alımına aracılık ettikleri işlemler için tek seferlik ödeme sözleşmelerinin Damga Vergisi Kanununa ekli (I) sayılı tablonun 1/A-1 maddesine göre mukavelename olarak nispi damga vergisine tabi olması gerektiğinin belirtildiği, raporun sonuç kısmında da, İstanbul Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığının 879 001 7566 vergi kimlik numaralı mükellefi ....... Bankası A. Ş.'nin ekli listede bulunan şubelerinin (Dairemiz mükellefi olan Gediz Şubesinin) 2014/Ocak - Aralık vergilendirme dönemleri için Damga Vergisi yönünden takdire sevk edilmesi ve matrah takdiri yapılırken davacının beyan dışı bıraktığı ve ekli tabloda dönem bazında toplam tutarlarına yer verilen Damga Vergilerinin tarhı gerektiği belirtilmiş olup söz konusu vergi tekniği raporuna dayanılarak yapılan cezalı tarhiyatın hukuka uygun olduğu ileri sürülerek kaldırılması istenilmektedir.
 
SAVUNMANIN ÖZETİ: Kanun koyucu iradesinin aksine bu işlemin bir sözleşme olduğunu kabul etmenin mümkün olmadığı, o halde davalı idarenin tek taraflı olarak yasal düzenlemelere aykırı bir şekilde sözleşme nitelendirmesinde bulunması da hukuka aykırı olduğu, dolayısıyla mahkeme kararının hukuka uygun olduğu öne sürülerek istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerektiği savunulmuştur.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Hüküm veren İzmir Bölge İdare Mahkemesi Üçüncü Vergi Dava Dairesince işin gereği görüşüldü:
 
İzmir Dördüncü Vergi Mahkemesi Hakimliği'nce verilen 30.09.2020 tarih ve E:2020/590, K:2020/965 sayılı karar usul ve yasaya uygun olup, kararın kaldırılmasını gerektiren başka bir neden de bulunmamaktadır.
 
Açıklanan nedenle, İSTİNAF BAŞVURUSUNUN REDDİNE, aşağıda dökümü yapılan 30,00-₺ yargılama giderinin başvuruda bulunan üzerinde bırakılmasına, yatırılan posta gideri avansından artan miktarın talep edilmesi halinde derhal, talep edilmemesi halinde ise kararın tebligat işlemlerinin tamamlanmasından sonra Mahkemesince 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 333'üncü maddesi uyarınca yatırana iadesine, kesin olarak 30.11.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy