İzmir Bölge İdare Mahkemesi 3. Vergi Dava Dairesi 2020/173 Esas 2020/1666 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 3. Vergi Dava Dairesi
Esas No: 2020/173
Karar No: 2020/1666
Karar Tarihi: 30.11.2020



(213 S. K. m. 19) (488 S. K. m. 1, 2, 4, 24)
 
BAŞVURUNUN KONUSU: Davacı şirketler tarafından oluşturulan iş ortaklığına ihale edilen "..... İşi" kapsamında davacı şirketler ile ..... İnşaat Turizm Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi arasında imzalanan 02.11.2015 tarihli alt yüklenici sözleşmesinin damga vergisi yönünden işleme tabi tutulmadığının tespit edilmesi üzerine 2015/Kasım dönemi için re'sen tarh edilen tek kat vergi ziyaı cezalı damga vergisinin kaldırılması istemiyle açılan davada; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 19'uncu, 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu'nun 1,2,4, 24/2 ve 6728 sayılı Kanunla değişik Ek 2/2 maddeleri ile Kanuna Ek (1) sayılı tablonun I. Akitlerle ilgili kâğıtlar” başlıklı bölümünün (A-5) bendi hükümlerinden bahisle damga vergisinde, vergiyi doğuran olayın, 488 sayılı Kanun'a ekli (1) sayılı tabloda yer alan ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan kağıtların yazılıp imzalanması ya da imza yerine geçen bir işaret konulması anında meydana geleceği, ancak, ihale kararı ve sözleşme gibi, hüküm ifade etmesi için ilgili makamın onayı ya da yetkili kuruma vaki itirazın sonuçlandırılmasının zorunlu olduğu işlemlere ilişkin kağıtlarda, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesinin, bu işlemlere ilişkin itirazın, sözü edilen makamlarca karara bağlanması; diğer bir anlatımla, kağıda bağlanan hukuki durumun tekemmül etmesi halinde mümkün bulunduğu, dava dosyasının incelenmesinden; 30.10.2013 tarihinde ihalesi gerçekleştirilen "..... İşi"nin davacı iş ortaklığı üzerinde kaldığı ve idare ile 25.07.2014 tarihli sözleşmenin imzalandığı, işin yürütümü sırasında davacı tarafından kalan işlerin ..... İnşaat Turizm Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi'ne yaptırılmak istendiği, bu amaçla 20.10.2015 tarihli yazı ile idareye başvurulduğu idarece sözleşmenin orjinal nüshasının sunulması halinde talebin değerlendirileceğinin ifade edildiği, bunun üzerine 02.11.2015 tarihli alt yüklenici sözleşmesinin imzalanıp idareye sunulduğu, idare tarafından sözleşmenin "yüklenici ana sözleşmeden doğmuş, doğacak tüm alacaklarını alt yüklenicinin lehine yine alt yüklenicinin bankaya temlik edecektir." şeklinde düzenlenen 07.b maddesinin çıkarılması şartıyla alt yüklenici çalıştırılmasına yönelik talebin değerlendirileceğinin bildirilmesi üzerine ilgili madde çıkarılarak sözleşmenin yeniden sunulduğu, bunun üzerine idare tarafından alt yüklenici sözleşmesinin, 19.11.2015 tarih ve 101473 sayılı işlemle uygun bulunduğu, ardından davacı tarafından üstlenilen iş sebebiyle doğmuş ve doğacak alacaklarının 38.043.869,21-₺'sine ilişkin kısmının alt yükleniciye temlik edilmesi talebiyle 19.11.2015 tarihli başvurunun yapıldığı, bu talebin idare tarafından reddedilmesi üzerine, alt yüklenici ile yapılan sözleşmede taraflar arasında geçerlilik şartı olarak kabul edilen ödemelerle ilgili temlik şartının idarece kabul edilmemesi nedeniyle alt yüklenici sözleşmesinin 21.12.2015 tarihinde karşılıklı anlaşma ile feshedildiği, davacı şirketler tarafından oluşturulan iş ortaklığı ile ..... İnşaat Turizm Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi imzalanan 02.11.2015 tarihli alt yüklenici sözleşmesinin damga vergisi yönünden işleme tabi tutulmadığının tespit edilmesi üzerine de dava konusu cezalı damga vergisi tarhiyatının yapıldığının anlaşıldığı, doktrinde "fesih"in; süreklilik arz eden bir sözleşme ilişkisini geleceğe yönelik olarak sona erdirmeye, ortadan kaldırmaya yönelik, bozucu yenilik doğuran bir hak olarak tanımlandığı, olayda, taraflar arasında imzalanan 21.12.2015 tarihli fesih protokolü ile vergisi uyuşmazlık konusu alt yüklenici sözleşmenin tarafların karşılıklı anlaşması sonucu 21.12.2015 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere sona erdirildiği imza altına alınmakla, söz konusu protokolle, geleceğe yönelik olarak sözleşme ilişkisinin sonlandırıldığı, bu durumda, 02.11.2015 tarihli sözleşmenin 19.11.2015 tarihinde idarece uygun bulunup hukuken tekemmül etmesinden sonraki bir aşamada taraflarca sözleşme ilişkisinin iradi olarak sonlandırılmasının, sözleşmenin hukuken tekemmülü üzerinde herhangi bir etkisinin söz konusu olamayacağı, imzalanmak suretiyle tekemmül eden bir kağıdın daha sonra hükmünden yararlanılmaması halinde ödenen damga vergisinin iade edileceğine dair bir düzenleme bulunmadığı gibi sözleşmenin feshedilerek hükmünden yararlanılmamasının sözleşmenin ispat ve belli edecek belge olma özelliğini de engellemeyeceğinden bu sözleşmeye istinaden hesaplanan vergi ziyaı cezalı damga vergisinde hukuka aykırılık bulunmadığı, yapımını üstlendiği faaliyet kapsamında davacı iş ortaklığı için vergi, resim ve harç istisnası bulunmakla birlikte, sözleşmenin imzalandığı tarihte yürürlükte olan 488 sayılı Kanunun Ek 2/3 maddesi uyarınca, asıl yüklenici firma ile ihale eden idare arasında imzalanmayan 02.11.2015 tarihli sözleşmenin diğer tarafı olan ..... İnşaat Turizm Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi'nin sözleşme konusu işle ilgili olarak adına düzenlenmiş belgeye sahip olmadığından, anılan sözleşme kapsamında davacı tarafın damga vergisi istisnasından yararlandırılmasına yasal olanak bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin olarak İzmir Birinci Vergi Mahkemesi'nce verilen 16.10.2019 tarih ve E:2019/205, K:2019/1505 sayılı kararın; fesihname bahsi ile kafa karışıklığı yaratıldığı, sözleşme ile fesihnamenin vergi oranlarının farklı olduğu, sözleşmede işlem bedeline yer verilmediği, takdir komisyonunun elinde bu noktaya ilişkin olarak İZSU yazısı dışında bir belgenin bulunmadığı, bu bakımdan nispi vergi hesaplanamayacağı, istisnaya ilişkin olarak belgelerinin bulunduğu, sözleşmenin idarenin onayı gereğini içeren 7/b maddesinin geçerlilik şartını oluşturduğu, bedelin ödenmeyeceği durumda alt yüklenicinin iş yapmasının da beklenemeyeceği, ..... firmasının aynı olaya ilişkin olarak hakkında düzenlenen ihbarnameye karşı açtığı davanın İstanbul 13'üncü Vergi Mahkemesi kararı ile kabul edildiği, kararın çelişkili bulunduğu ileri sürülerek kaldırılması istenilmektedir.
 
SAVUNMANIN ÖZETİ: Mahkeme kararının hukuka uygun olduğu öne sürülerek istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerektiği savunulmuştur.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Hüküm veren İzmir Bölge İdare Mahkemesi Üçüncü Vergi Dava Dairesince işin gereği görüşüldü:
 
İzmir Birinci Vergi Mahkemesi'nce verilen 16.10.2019 tarih ve E:2019/205, K:2019/1505 sayılı karar usul ve yasaya uygun olup, kararın kaldırılmasını gerektiren başka bir neden de bulunmamaktadır.
 
Açıklanan nedenle, İSTİNAF BAŞVURUSUNUN REDDİNE, aşağıda dökümü yapılan 220,00-₺ yargılama giderinin başvuruda bulunan üzerinde bırakılmasına, davacıdan alınacak 54,40-₺ istinaf karar harcının davacıdan alınan ancak kullanılmayan 113,30-₺ istinaf yürütmeyi durdurma harcından mahsubu ile kalan 58,90-₺'nin bağlı bulunduğu defterdarlık muhasebe müdürlüğü veya vergi dairesine başvurusu üzerine davacıya iadesine, yatırılan posta gideri avansından artan miktarın talep edilmesi halinde derhal, talep edilmemesi halinde ise kararın kesinleşmesinden sonra Mahkemesince 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 333'üncü maddesi uyarınca yatırana iadesine, taraflarca temyiz isteminde bulunulması halinde aşağıda dökümü yapılan muhtemel yargılama giderlerinin taraflara bildirilmesine, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 46'ncı maddesi uyarınca kararımızın tebliğini izleyen otuz (30) gün içinde Danıştay'a temyiz yolu açık olmak üzere 30.11.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
 


Full & Egal Universal Law Academy