İzmir Bölge İdare Mahkemesi 3. Vergi Dava Dairesi 2020/1654 Esas 2020/1704 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 3. Vergi Dava Dairesi
Esas No: 2020/1654
Karar No: 2020/1704
Karar Tarihi: 30.11.2020



(6100 S. K. m. 333)
 
BAŞVURUNUN KONUSU: Davacı şirket adına işlem gören 10.10.2016 tarihli ve IM019183 sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesine konu eşyaya ilişkin olarak ödenen vergilerden referans kıymet uygulaması nedeniyle fazladan ödendiği beyan edilen 7.964,90-₺'lik kısmın iptali ile söz konusu tutarın yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesine yönelik olarak yapılan başvurunun, Aliağa Gümrük Müdürlüğü tarafından reddine ilişkin verilen 09.05.2019 tarih ve 19351900GV000051 sayılı karara yapılan itirazın, Ege Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü tarafından reddine dair verilen 12.07.2019 tarih ve 19350000IT000171 sayılı kararının iptali ve fazladan tahsil edilen tutarın tahsil tarihinden itibaren yasal faiziyle iadesine karar verilmesi istemiyle açılan davada; ithale konu "polipropilen" isimli 3902.10.00.00.19 gümrük tarife istatistik pozisyonundaki eşyanın ithalatının gerçekleştirilebilmesi için eşyanın gerçek satış bedeli ile referans kıymeti arasındaki farkın, yurt dışı giderleri olarak beyan edilmesi üzerine tahakkuk eden vergilerin ödenmesi suretiyle ithalatın gerçekleştirildiği, ithale konu eşya ile ilgili olarak Tebliğler'de belirtilen kıymetlerin eşyanın Gümrük Kanunu'na göre belirlenmiş gerçek satış bedeli olmamasının yanı sıra Tebliğler'de böyle bir durmda belirtilen kıymetin esas alınması suretiyle ek tahakkuk yapılmasını öngören bir düzenleme bulunmaması ve davacı şirket tarafından verilmiş olan beyannamelere konu eşyaya ilişkin fatura bedelinin gerçek değeri yansıtmadığına ilişkin yapılmış herhangi bir araştırma ve tespitin bulunmadığı da dikkate alındığında, Tebliğ hükümleri çerçevesinde beyan edilen yurt dışı gider kalemiyle ilgili olarak kanunen ödenmesi gereken vergi bulunmadığı anlaşıldığından ithale konu eşyaya ait fatura değeri ile bu eşya için tatbik edilmesi öngörülen referans kıymet değeri arasındaki fark gözetilerek yapılan ek vergi tahakkuklarında hukuka uygunluk bulunmadığı, gözetim belgesi uygulamasına ilişkin olarak, Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu tarafından verilen, 19.02.2020 tarih 2020/1 Esas ve 2020/1 Karar sayılı, Bölge İdare Mahkemesi Kararları Arasındaki Aykırılığın Giderilmesi İstemi Hakkında Karar'da; "...Ticaret Bakanlığınca yerli üreticilerin talebi üzerine veya re'sen, belli bir malın ithalatının, o malın yerli üreticileri ve ülke ekonomisi üzerinde olumsuz sonuçlar doğurup doğurmadığının tespit edilmesi amacıyla incelemeye başlanılarak inceleme sonucunda gözetim uygulaması öngörülebilmektedir. Gözetim uygulaması başlatılması durumunda, herhangi bir korunma tedbirinden söz edilemez. Yani bu aşamada, o malın ithalatında herhangi bir kısıtlama, vergi oranında artış, eşik kıymet belirlenmesi veya ek mali yükümlülük uygulaması söz konusu olmamaktadır. Sadece bir malın ithalatında, yerli üreticilerin zarar görmesine sebebiyet verebilecek miktarda artış olup olmadığının belirlenebilmesi için o malın ithal seyrinin izlenmesi amaçlanmakta ve bu amacın gerçekleştirilebilmesi için o malın ithalatında İthalat Genel Müdürlüğünce düzenlenen bir gözetim belgesi ibrazı zorunluluğu getirilmektedir. Gözetim belgesinin ibraz zorunluluğu, o malın belli bir değerin altında kıymetle ithal edilmek istenmesi durumuna münhasır olup gözetim önlemi uygulanmasına karar verilen eşyanın, belirlenen bir kıymetin altında ithal edilmek istenilmesi halinde sadece ''gözetim belgesi'' ibrazı zorunluluğu getirildiğinden bu zorunluluğa uyulmaması Gümrük Kanunu hükümlerine göre ek tahakkuk yapılmasını gerektirir bir durum değildir. Öte yandan İthalatta Gözetim Uygulanmasına İlişkin Tebliğlerde belirtilen birim kıymet, eşyanın Gümrük Kanunu hükümlerine göre belirlenmiş gerçek satış bedeli değildir. Bu nedenle gözetim önlemlerinin hukuka aykırı uygulanması suretiyle fazladan ödenen vergilerin Gümrük Kanunu'nun 211'inci maddesi kapsamında iadesi istemiyle yapılan başvurunun reddine dair karara vaki itirazın reddi yolunda tesis edilen işlemlerde hukuka uygunluk bulunmamaktadır..." gerekçesine yer verildiği, anayasanın 125'inci maddesinin 7'nci fıkrasında "İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür." şeklinde ifade edilen kural ile idare tarafından tesis edilen işlemler bağlamında faizin esasen, kişilerin hukuka aykırı işlem nedeniyle ödemek durumunda kaldığı tutardan yoksun kalması nedeniyle ortaya çıkan zararın tazmini amacıyla talep edildiği, hukuka aykırı bulunan dava konusu işlem nedeniyle davacı şirketten fazladan tahsil edilen vergilerin kesinti tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davacıya iadesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu işlemin iptaline, davacı tarafından ödenen tutarların tahsil tarihinden, ödemenin fiilen yapılacağı tarihe kadar hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davalı idare tarafından davacıya iadesine ilişkin olarak İzmir Üçüncü Vergi Mahkemesi Hakimliği'nce verilen 17.07.2020 tarih ve E:2019/1166, K:2020/727 sayılı kararın; beyan ettikleri ürünlere ilişkin yapılan ithalatlarda eşyanın gümrük kıymeti belirlenirken öncelikle satış bedelinin dikkate alınması buna göre kıymet tespit edilememesi durumunda diğer yöntemlerin izlenmesi gerektiğinin görüldüğü, gümrük Kanunu 61'inci maddesi "Beyanın Bağlayıcılığı" gereği davacı tarafın geri verme talebinin kabul edilmesinin mümkün olmadığı ileri sürülerek kaldırılması istenilmektedir.
 
SAVUNMANIN ÖZETİ: Müvekkil şirketin ithal ettiği eşyanın gümrük kıymeti olarak, eşyanın fiilen ödenen fiyatını gösteren faturada yer alan satış bedelinin esas alınması gerektiği açık olup bu bedelin esas alınmaması nedeniyle fazladan ödenen vergilerin müvekkile iadesi yönünde yapılan talebin reddine dair dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı, mahkeme kararının hukuka uygun olduğu öne sürülerek istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerektiği savunulmuştur.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Hüküm veren İzmir Bölge İdare Mahkemesi Üçüncü Vergi Dava Dairesince işin gereği görüşüldü:
 
İzmir Üçüncü Vergi Mahkemesi Hakimliği'nce verilen 17.07.2020 tarih ve E:2019/1166, K:2020/727 sayılı karar usul ve yasaya uygun olup, kararın kaldırılmasını gerektiren başka bir neden de bulunmamaktadır.
 
Açıklanan nedenle, İSTİNAF BAŞVURUSUNUN REDDİNE, aşağıda dökümü yapılan 30,00-₺ yargılama giderinin başvuruda bulunan üzerinde bırakılmasına, yatırılan posta gideri avansından artan miktarın talep edilmesi halinde derhal, talep edilmemesi halinde ise kararın tebligat işlemlerinin tamamlanmasından sonra Mahkemesince 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 333'üncü maddesi uyarınca yatırana iadesine, kesin olarak 30.11.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
 


Full & Egal Universal Law Academy