İzmir Bölge İdare Mahkemesi 3. Vergi Dava Dairesi 2020/1544 Esas 2020/1661 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 3. Vergi Dava Dairesi
Esas No: 2020/1544
Karar No: 2020/1661
Karar Tarihi: 30.11.2020



(213 S. K. m. 3) (6736 S. K. m. 5)
 
BAŞVURUNUN KONUSU: Davalı idare tarafından, davacı şirket hakkında yapılan 18.05.2018 tarih ve 26.845,48-₺ tutarlı ek tahakkukların iptali istemiyle açılan davada; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3/B ve 6736 sayılı Kanun'un 5'inci maddeleri hükümlerinden bahisle dava dosyasının incelenmesinden; davacı şirket tarafından 2011 ila 2015 yılları için, 6736 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun'un 5'nci maddesi kapsamında 05.10.2016 tarihli Katma Değer Vergisi arttırım bildiriminde bulunulduğu, ancak 2011 yılının 10, 2012 yılının 9, 2013 ve 2014 yıllarının 7 ve 2015 yılının 4 döneminde hesaplanan Katma Değer Vergisi 'nin çıkmadığının tespit edildiğinden bahisle 6736 sayılı Kanun'un, 5/3-b-2 maddesine istinaden yapılan ek tahakkukun iptali talebiyle bakılan davanın açıldığı anlaşıldığı, konuya ilişkin mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden; matrah arttırımı için gereken koşulların 6736 sayılı Kanun'un 5'inci maddesinde düzenlendiği, belirtilen şartların karşılanmaması halinde başvurunun yapıldığı ilgili madde ile getirilen imkanlardan istifade edilemeyeceği sonucuna varılmakla birlikte, mükellefler tarafından yapılacak matrah arttırımı başvuruları neticesinde bu taleplerin ilgili maddelere uygun olup olmadığının idare tarafından değerlendirilerek ilgili madde metnine aykırılık durumunda gerekçesi gösterilmek kaydıyla matrah arttırımı talebinin reddi ile ikmal edilmesi gereken hususların ilgilisine bildirilmesinin gerektiği hususunun da açıkolduğu, başvurunun, olması gerekenden farklı madde kapsamında ya da hatalı olarak yapılması durumunda mükellef yerine geçilerek talepte yer alan maddeden farklı bir madde kapsamında matrah arttırımının gerçekleştirilerek ek tahakkuk yapılmasına ilişkin olarak ve beyannamelerin tamamını veren mükellefler için hesaplanacak katma değer vergisi tutarlarının ayrıca gelir/kurumlar vergisi matrah arttırımı ile kıyaslanacağına ilişkin herhangi bir düzenlemenin bulunmadığı sonucuna varıldığı olayda; davacı tarafından 05.10.2016 tarihinde verilen "Yıl İçinde Tüm Dönemlere Ait Beyanname Veren Mükellefler İçin Katma Değer Vergisi Artırım Bildirimi" ile 6736 sayılı Kanun'un5/3-a maddesi kapsamında matrah arttırımında bulunulduğunun görüldüğü, matrah arttırımına konu yılların bazı dönemlerinde, hesaplanan katma değer vergisinin çıkmadığının tespit edilmesi gerekçesiyle davaya konu ek tahakkuk yapılmışsa da; 6736 sayılı Kanun ile mükelleflerce yapılacak matrah arttırımları için gereken şartların belirlendiği, Kanun hükmüyle düzenlenen ve vergide uzlaşmanın yanı sıra borçların ödenmesi amacına da yönelik olarak getirilmiş olan matrah arttırımı olanağının, Kanun'un ilgili hükümleri hilafına tebliğ veya genelgelerde yer alan çeşitli düzenlemelerle mükelleflerin aleyhine olacak şekilde daraltılabilmesinin mümkün bulunmayıp 6736 sayılı Kanun'la getirilen matrah artırımı imkanına ilişkin başvurunun, davacı tarafından mevcut veriler ile Kanun metninde yer alan açıklamalar dahilinde yapıldığı dikkate alındığında; davacı şirket tarafından 2011 ila 2015 takvim yıllarında tüm dönemlere ilişkin Katma Değer Vergisi beyannamelerinin verildiği, katma değer vergisi arttırımında bulunulan bazı dönemlerde hesaplanan katma değer vergisinin çıkmadığı ve vergi arttırım talebinin kabul edilmesiyle hesaplanan tutarın ödemesi suretiyle 6736 sayılı Kanun kapsamında matrah arttırımından yararlandırılmış olan davacı şirket için, Kanun'un 5/3-b-2 maddesi uyarınca; vergi arttırımına konu edilen takvim yıllarında hiç katma değer vergisi beyannamesi verilmemesi veya en fazla iki döneme ilişkin beyanname verilmesi ya da ilgili takvim yılı içindeki işlemlerin tamamının istisnalar kapsamındaki teslim ve hizmetlerden oluşması veya diğer nedenlerle hesaplanan katma değer vergisi bulunmaması ile tecil/terkin uygulaması kapsamındaki teslimlerden oluşması gibi bir durumun varlığından söz edilemeyeceği de gözetildiğinde; Kanun'da yer almayan, matrah arttırımına konu edilen yıllara ilişkin tüm dönemlerde katma değer vergisi beyannamelerinin verilmesine rağmen Katma Değer Vergisi hesaplanmamış dönemlerin bulunması gibi bir şartın aranması suretiyle yapılan ek tahakkukta hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu edilen ek katma değer vergisi tahakkukunun kaldırılmasına ilişkin olarak İzmir Üçüncü Vergi Mahkemesi Hakimliği'nce verilen 08.11.2019 tarih ve E:2018/1382, K:2019/1449 sayılı kararın; davacının 6736 sayılı Kanun'un 5/1-a,c maddesi uyarınca kurumlar vergisi yönünden, 5/3-a ve 5/3-b-1 maddesi uyarınca da katma değer vergisi yönünden matrah artırımında bulunulduğu, yapılan inceleme neticesinde muhtelif dönemlere ait bazı katma değer vergisi beyannamelerinde hesaplanan Katma Değer Vergisi bulunmadığının tespit edildiği, Kanun ile bu durumda olan mükellefler için gelir veya kurumlar vergisi için matrah artırımında bulunulması zorunluluğunun getirildiği, mükellefler tarafından ilgili yılın içindeki Katma Değer Vergisi beyannamelerinin tamamının verilmiş olmasına rağmen beyannamelerin bazılarında, hesaplanan Katma Değer Vergisi'nin bulunmayabileceği durumların söz konusu olduğu, bu durumların da mükellefin işlemlerinin tamamının istisna kapsamındaki teslim ve hizmetlerden ibaret olmasından, ilgili dönemde herhangi bir işlemin bulunmamasından veya başkaca nedenlerden kaynaklanabildiği, hesaplanan Katma Değer Vergisi 'nin bulunmaması durumunda 6736 sayılı Kanun'un 5/11 maddesi uyarınca, hesaplanan Katma Değer Vergisi bulunan beyannamelerdeki hesaplanmış vergilerin toplanarak bu tutara ilgili yıl için Kanun'la düzenlenen artırım oranının uygulanması suretiyle artırım tutarının hesaplanacağı, mükelleflerin gelir veya kurumlar vergisi matrah artırımına %18 oran uygulanmak suretiyle bulunan tutarın Katma Değer Vergisi artırım tutarı ile kıyaslanarak büyük olan tutarın, Katma Değer Vergisi artırım tutarı olarak dikkate alınacağı ve yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğu ileri sürülerek kaldırılması istenilmektedir.
 
SAVUNMANIN ÖZETİ: Savunma verilmemiştir.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Hüküm veren İzmir Bölge İdare Mahkemesi Üçüncü Vergi Dava Dairesince işin gereği görüşüldü:
 
İzmir Üçüncü Vergi Mahkemesi Hakimliği'nce verilen 08.11.2019 tarih ve E:2018/1382, K:2019/1449 sayılı karar usul ve yasaya uygun olup, kararın kaldırılmasını gerektiren başka bir neden de bulunmamaktadır.
 
Açıklanan nedenle, İSTİNAF BAŞVURUSUNUN REDDİNE, aşağıda dökümü yapılan 57,00-₺ yargılama giderinin başvuruda bulunan üzerinde bırakılmasına, yatırılan posta gideri avansından artan miktarın talep edilmesi halinde derhal, talep edilmemesi halinde ise kararın tebligat işlemlerinin tamamlanmasından sonra Mahkemesince 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 333'üncü maddesi uyarınca yatırana iadesine, kesin olarak 30.11.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
 


Full & Egal Universal Law Academy