İzmir Bölge İdare Mahkemesi 3. Vergi Dava Dairesi 2020/1495 Esas 2020/1214 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 3. Vergi Dava Dairesi
Esas No: 2020/1495
Karar No: 2020/1214
Karar Tarihi: 07.10.2020



(213 S. K. m. 148, 149, 353, Mük. m. 257, 355) (2577 S. K. m. 45, 46)
 
BAŞVURULARIN KONUSU: Davacı şirket tarafından 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 355/1'nci maddesi hükmü uyarınca 2019/8 dönemine ilişkin olarak 11.400,00-₺ tutarında kesilen özel usulsüzlük cezasının 9.500,00-₺'lik kısmının ve aynı döneme ilişkin 353/2'nci maddesi hükmü uyarınca 580,00-₺ tutarında kesilen özel usulsüzlük cezasının 290,00-₺'lik kısmının iptali istemiyle açılan davada; davacı adına ödeme kaydedici cihaz fişi düzenlemediğinden bahisle kesilen özel usulsüzlük cezasının 290,00-₺'lik kısmı yönünden; dava konusu cezaya dayanak e-yoklama fişinde, iki (2) ayrı müşteriye belge düzenlenmediği tespit edilerek 290,00-₺ X 2=580,00-₺ özel usulsüzlük cezası kesilmiş ise de; bu müşterilerin kimlik bilgilerinin yoklama fişinde yer almadığı, kime ne kadarlık belge düzenlenmediği gibi somut tespitlerin bulunmadığı, yani fiilin tüm unsurlarıyla ortaya konulmadığı görüldüğünden iki (2) ayrı müşteriye belge düzenlenmediği nedeniyle kesilen özel usulsüzlük cezasının dava konusu 290,00-₺'lik kısmı yönünden hukuka uygunluk görülmediği, davacı adına kullanılan harici donanım ve yazılımların ödeme kaydedici cihazlar ile entegrasyonunun yapılmadığından bahisle kesilen özel usulsüzlük cezasının 9.500,00-₺'lik kısmı yönünden; bakılan davada, davacıya ait işyerinde altı adet yazarkasa POS cihaz kullanıldığı ve bu cihazların sipariş almada kullanılan adisyon takip sistem ile bağlantısının bulunmadığının 04.08.2019 tarih ve 2143467478 benzersiz kod numaralı e-yoklama fişiyle tespit edildiği, dayanak e-yoklama fişinin davacının sigortalı çalışanı tarafından hiçbir kayıt konulmaksızın imzalandığı ve yapılan tespitin aksini gösterir davacı tarafından bilgi ve belge ibraz edilmediği, bu durumda, davacının işyerinde adisyon takip sistem ile bağlantısı olmayan, entegre edilmemiş altı adet yazarkasa POS cihaz kullanıldığının sabit bulunduğundan, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 355/1-1'nci maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının9.500,00-₺'lik kısmı yönünden hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, dava konusu 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353/2. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının 290,00-₺'lik kısmının kaldırılmasına, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 355/1-1£nci maddesi hükümleri uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının 9.500,00-₺'lik kısmı yönünden davanın reddine ilişkin olarak Muğla Vergi Mahkemesi Hakimliğince verilen 19.03.2020 tarih ve E:2019/674, K:2020/347 sayılı kararın; davacı tarafından, davalı idarenin dava konusu işlemle ilgili olarak 04.08.2019 tarih ve 2143467478 benzersiz kodlu E- Yoklama fişiyle tek bir tespit yaptığı, bu nedenle sadece 1.900,00-₺ özel usulsüzlük cezası kesilmesi gerektiği ileri sürülerek, davalı idare tarafından ise; 213 sayılı Vergi Usul Kanun'un (7103 sayılı Kanun'un 12'nci maddesiyle değişen bent; Yürürlük: 27.03.2018) 353/2'nci maddesinde; elektronik belge olarak düzenlenmesi gerekenler de dahil olmak üzere, perakende satış fişi, ödeme kaydedici cihazla verilen fiş, giriş ve yolcu taşıma bileti, sevk irsaliyesi, yolcu listesi, günlük müşteri listesi ile Maliye Bakanlığınca düzenleme zorunluluğu getirilen belgelerin; düzenlenmediğinin, kullanılmadığının, bulundurulmadığının, düzenlenen belgelerin aslı ile örneğinde farklı meblağlara yer verildiğinin, gerçeğe aykırı olarak düzenlendiğinin veya elektronik belge olarak düzenlenmesi gerekirken Maliye Bakanlığınca belirlenen zorunlu haller hariç olmak üzere kağıt olarak düzenlendiğinin tespiti ya da bu belgelerin bu Kanunun 227'nci maddesine göre hiç düzenlenmemiş sayılması halinde, her bir belge için 240 (504 sıra no'lu Vergi Usul Kanunu'nun Genel Tebliği ile 01.01.2019'dan itibaren 290-₺) Türk Lirası özel usulsüzlük cezası kesileceğinin hüküm altına alındığı ileri sürülerek taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının kaldırılması istenilmektedir.
 
DAVACI SAVUNMASININ ÖZETİ: Savunma verilmemiştir.
 
DAVALI SAVUNMASININ ÖZETİ: Savunma verilmemiştir.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Hüküm veren İzmir Bölge İdare Mahkemesi Üçüncü Vergi Dava Dairesince işin gereği görüşüldü:
 
İstinaf başvuruları; davacı şirket tarafından 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 355/1'nci maddesi hükmü uyarınca 2019/8 dönemine ilişkin olarak 11.400,00-₺ tutarında kesilen özel usulsüzlük cezasının 9.500,00-₺'lik kısmının ve aynı döneme ilişkin 355/2'nci maddesi hükmü uyarınca 580,00-₺ tutarında kesilen özel usulsüzlük cezasının 290,00-₺'lik kısmının iptali istemiyle açılan davanın reddine ilişkin olarak Muğla Vergi Mahkemesi Hakimliği'nce verilen 19.03.2020 tarih ve E:2019/674, K:2020/347 sayılı kararın taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının kaldırılması istenilmektedir.
 
Muğla Vergi Mahkemesi Hakimliği'nce verilen 19.03.2020 tarih ve E:2019/674, K:2020/347sayılı kararın Vergi Usul Kanunu'nun 353/2'nci maddesine göre kesilen 290,00-₺'lik kısmının kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrası usul ve yasaya uygun olup, bu kısmının kaldırılmasını gerektiren başka bir neden de bulunmamaktadır.
 
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 355/1'nci maddesi kesilen 11.400,00-₺ tutarındaki cezanın dava konusu edilen 9.500,00-₺'lik kısmını onayan hüküm fıkrasına gelince;
 
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "İstinaf" başlıklı 45'inci maddesinin 1'inci fıkrasında, idare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine başvurulabileceği; 2'nci fıkrasında, istinafın, temyizin şekil ve usullerine tabi olduğu; 3'üncü fıkrasında, bölge idare mahkemesinin, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulursa istinaf başvurusunun reddine karar vereceği, karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkünse gerekli düzeltmeyi yaparak aynı kararı vereceği; 4'üncü fıkrasında, bölge idare mahkemesinin, ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulmadığı takdirde istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vereceği, bu halde bölge idare mahkemesinin işin esası hakkında yeniden bir karar vereceği; 5'inci fıkrasında, bölge idare mahkemesinin, ilk inceleme üzerine verilen kararlara karşı yapılan istinaf başvurusunu haklı bulduğu, davaya görevsiz veya yetkisiz mahkeme yahut reddedilmiş veya yasaklanmış hâkim tarafından bakılmış olması hâllerinde, istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vererek dosyayı ilgili mahkemeye göndereceği, bölge idare mahkemesinin bu fıkra uyarınca verilen kararlarının kesin olduğu, 6'ncı fıkrasında da, bölge idare mahkemelerinin 46'ncı maddeye göre temyize açık olmayan kararlarının kesin olduğu hükme bağlanmıştır.
 
Uyuşmazlıkta mahkemece yürütülen muhakeme ve bu muhakeme sonucu varılan sonuçta hukuka uyarlık görülmediğinden istinaf isteminin kabulü ile uyuşmazlık hakkında aşağıda açıklanan şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
 
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 355'nci maddesinin birinci fıkrasında; bu Kanun’un 86, 148, 149, 150, 256 ve 257'nci maddelerinde yer alan zorunluluklar ile mükerrer 257'nci madde uyarınca öngörülen zorunluluklara uymayanlara maddede belirtilen tutarlarda özel usulsüzlük cezası kesileceği hüküm altına alınmıştır. Aynı Kanun'un "Yetki" başlıklı mükerrer 257'nci maddesinin 2'nci fıkrasında; mükelleflere muameleleri ile ilgili tahsilat ve ödemelerinin banka, benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik etmeleri zorunluluğunu getirmeye ve bu zorunluluğun kapsamını ve uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkili olduğu belirtilmiştir.
 
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 148, 149 ve mükerrer 257'nci maddelerinin Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak çıkarılan 483 sıra no'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği 8'nci maddesinin 3'üncü bendinde, "Perakende mal ve hizmet satışlarının gerçekleştirilmesinde yararlanılan satış uygulama yazılımları ile bunların üzerinde çalıştığı bilgisayar vb. donanımların (sipariş alma işlemlerinde kullanılan mobil el terminalleri ile sipariş bilgilerini gösteren ve mali geçerliği olmayan fiş veya belgeler üreten cihazlar dahil) YN ÖKC’lerle bağlantı ve iletişiminin “Gelir İdaresi Başkanlığı ÖKC Harici Donanım ve Yazılım Haberleşme Protokolü GMP-3” dokümanında belirtilen iletişim protokolüne göre gerçekleştirilmesi zorunlu olduğu", 4.bendinde; "Perakende mal ve hizmet satışlarının gerçekleştirilmesinde yararlanılan satış uygulama yazılımları ile bunların üzerinde çalıştığı bilgisayar vb. donanımların (sipariş alma işlemlerinde kullanılan mobil el terminalleri ile sipariş bilgilerini gösteren ve mali geçerliği olmayan fiş veya belgeler üreten cihazlar dahil) eski nesil ÖKC’lerle bağlantılarının yaptırılarak entegre ve bağlantılı bir şekilde (söz konusu satış uygulama yazılımları veya harici donanımlar kullanılarak gerçekleştirilen her bir satış veya sipariş işleminin ÖKC’de mali değeri olan fişe dönüşmesini temin edecek şekilde) kullanılması zorunlu olup, bu amaçla söz konusu yazılım veya cihazları bağlantılı olmaksızın kullanan mükelleflerin ÖKC yetkili servislerine müracaat ederek gerekli bağlantı ve entegrasyon işlemlerini en geç 01.04.2018 tarihine kadar yaptırmaları zorunlu olduğu" ve aynı Tebliğin 13'ncü maddesinin 4'üncü bendinde, "Perakende mal ve hizmet satışlarının gerçekleştirilmesinde yararlanılan satış uygulama yazılımları ile bunların üzerinde çalıştığı bilgisayar vb. donanımların (sipariş alma işlemlerinde kullanılan mobil el terminalleri ile sipariş bilgilerini gösteren ve mali geçerliği olmayan fiş veya belgeler üreten cihazlar dahil) ÖKC kullanma mecburiyeti kapsamında bulunan mükellefler tarafından; ÖKC’lerle bu Tebliğde belirtilen esaslara göre bağlantısının gerçekleştirmeden kullandığı tespit olunması halinde; bu fiili işleyen mükelleflere her bir tespit için ayrı ayrı olmak üzere 213 sayılı Kanunun mükerrer 355 inci maddesine göre özel usulsüzlük cezası uygulanacağı", aynı maddenin 5.bendinde de, "ÖKC kullanma mecburiyeti bulunan mükelleflerin, banka vb. kuruluşlara ait EFT-POS cihazlarını bu Tebliğde belirtilen esaslara göre, Ödeme Kaydedici Cihazlarla uyumlu, entegre veya bağlantılı bir yapıda kullanmadığının tespiti halinde, mükelleflere her bir tespit için ayrı ayrı olmak üzere 213 sayılı Kanunun mükerrer 355'inci maddesine göre özel usulsüzlük cezası uygulanacaktır." hükümüne yer verilmiştir.
 
Bakılan davada, davacıya ait işyerinde altı (6) adet yazarkasa POS cihaz kullanıldığı ve bu cihazların sipariş almada kullanılan bilgisayar ile bağlantısının bulunmadığının başka bir ifadeyle, kullanılan cihaz ve donanımların ödeme kaydedici cihaz ile entegrasyonunun yapılmadığının 04.08.2019 tarih ve 2143467478benzersiz kod no'lu e-yoklama fişiyle tespit edildiği görülmekle birlikte, bu tespit ile anılan eylemin yapılmadığı belirlenmiştir. Dolayısıyla tek bir tespite dayanılarak tek bir ceza kesilmesi gerekirken fazladan beş (5) adet cihaz için kesilen 9.500,00-₺ özel usulsüzlük cezasında yasal isabet yoktur.
 
Açıklanan nedenle; DAVALI İDARENİNİSTİNAF BAŞVURUSUNUN REDDİNE, DAVACININ İSTİNAF BAŞVURUSUNUN KABULÜNE, Muğla Vergi Mahkemesi Hakimliği'nce verilen 19.03.2020 tarih ve E:2019/674, K:2020/347 sayılı kararın davanın kısmen reddine dair hüküm fıkrasının KALDIRILARAK davanın yukarıdaki gerekçe ile tümüyle KABULÜNE, aşağıda dökümü yapılan toplam miktarı 364,60-₺ olan yargılama giderinden davacı tarafından dava ve istinaf aşamasında yapılan toplam 340,10-₺ yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, davalı idare tarafından karşılanan 24,50-₺ yargılama giderinin davalı idare üzerinde bırakılmasına, yatırılan posta gideri avansından artan miktarın talep edilmesi halinde derhal, talep edilmemesi halinde ise kararın tebligat işlemlerinin tamamlanmasından sonra mahkemesince 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 333'üncü maddesi uyarınca yatırana iadesine, kesinolarak07.10.2020 tarihinde oyçokluyla karar verildi.
 
AZLIK OYU:
 
Dosyanın incelenmesinden; davacının 2 adet ödeme kaydedici cihaz fişi düzenlenmediğinin ve kullanılan cihaz ve donanımların ödeme kaydedici cihaz ile entegrasyonunun yapılmadığının davacı nezdinde tutulan tutanak ile ortaya konulduğu, inceleme elemanı tarafından davacının ticari itibarı ve tüketici kitlesi gözetilerek müşterilerin isim ve kimliklerinin alınması yerine sayısının belirlendiği, bu belirleme tarzının somut olduğu ve belge düzenlenmeme fiilini ortaya koyduğu, inceleme elemanı ve mükellef arasında herhangi bir anlaşmazlığın bulunmadığı, ayrıca davacının tüm cihazlarının sistemle entegre edilmediği anlaşılmıştır.
 
Olayda, davacının ödeme kaydedici cihaz fişi düzenlemediği, harici donanım ve yazılımların ödeme kaydedici cihazlar ile entegrasyonunun yapılmadığı anlaşıldığından kesilen cezalarda hukuka aykırılık görülmemiştir.
 
Bu bakımdan, davalı idare istinaf isteminin kabul edilerek, Mahkeme kararının iptale ilişkin hüküm fıkrasının kaldırılarak davanın bu kısmının reddi gerektiği, davacı isteminin ise reddi gerektiği oyuyla Dairemiz kararına karşıyım. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy