İzmir Bölge İdare Mahkemesi 3. Vergi Dava Dairesi 2020/1459 Esas 2020/1658 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 3. Vergi Dava Dairesi
Esas No: 2020/1459
Karar No: 2020/1658
Karar Tarihi: 30.11.2020



(213 S. K. m. 116, 117, 118, 124)
 
BAŞVURUNUN KONUSU: Davacı şirket tarafından, Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu Genel Müdürlüğü Garp Linyitleri İşletme Müessesesi ile aralarında imzalanan 2017/140013 ihale kayıt numaralı sözleşme gereğince ödenen 19.291,00-₺ ihale karar pulu damga vergisinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek tecil faizi ile birlikte ret ve iadesi istemiyle yapılan düzeltme ve şikayet başvurusunun zımnen reddine dair işlemin iptali ile ödeme tarihinden itibaren tecil faizi ile birlikte iadesine karar verilmesi istemiyle açılan davada; davalı idarenin dava konusu edilen olayda herhangi bir vergi hatasının bulunmadığına ilişkin usul itirazı dışında kalan itirazlarının yerinde görülmediği, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 116, 117, 118 ve 124'üncü maddelerinden bahisle dava dosyasının incelenmesinden, davacı tarafından, Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu Genel Müdürlüğü Garp Linyitleri İşletme Müessesesi ile aralarında imzalanan 2017/140013 ihale kayıt numaralı sözleşme gereğince ödenen 19.291,00-₺ ihale karar pulu damga vergisinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek tecil faizi ile birlikte ret ve iadesi istemiyle yapılan düzeltme ve şikayet başvurusunun zımnen reddine dair işlemin iptali ile ödeme tarihinden itibaren tecil faizi ile birlikte iadesi istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığının anlaşıldığı, vergi hatasının haksız yere fazla veya eksik vergi alınması sonucunu doğuran ve 213 sayılı Vergi usul Kanunu'nun 3'üncü maddesindeki yorum tekniklerine başvurulmadan ilk bakışta anlaşılabilecek yanlış bir idari işlem olduğu, hatanın ya 117'nci maddede yer alan, genel olarak vergi miktarına ilişkin maddi hatalar olarak nitelendirilebilen hesap hataları, ya da vergi mükellefiyetine veya konusuna ilişkin saptama ve değerlendirme hatalarından olması gerektiği, Kanun'un 116 ve takip eden maddelerinde tarifi yapılan ve kapsamı gösterilen vergi hataları nedeniyle, mükelleflerin beş yıllık zaman aşımı süresi içinde idareye başvurup haklarında yapılan vergi hatalarının düzeltilmesini ve hata nedeniyle haksız ödenen vergilerin ret ve iadesini isteyebileceklerinin öngörüldüğü, başvuruların reddi üzerine ilgililerin, vergilendirme işlemini yapan idareye göre Maliye Bakanlığı, valilikler veya belediye başkanlıklarına şikayet yoluna başvurabilecekleri ve bu istemin reddi yolundaki işlemi idari davaya konu edebilecekleri, bu davaların, Vergi Mahkemelerinde açılacağı belirtilen “vergi davası”ndan konusu itibariyle ayrıldığı, vergi davasının konusunu; tarh ve tahakkuk işlemi teşkil ettiği halde, vergi hatası iddiasıyla açılan davanın konusunu hata iddiasının reddi yolundaki idari işlemin oluşturduğu, olağan vergi dava açma süresi içerisinde dava açma hakkını kullanmayan mükelleflerin düzeltme ve şikayet yolunu izleyerek uyuşmazlığın özünü bir hukuki uyuşmazlık boyutuyla yargı önüne getirmeleri mümkün olmadığından vergileme işleminde hata bulunduğu iddiasıyla yapılan düzeltme ve şikayet taleplerinin reddi üzerine açılan davalarda yasada tarifi ve kapsamı belirtilen vergi hatalarının bulunup bulunmadığının incelenmesi gerektiği, sözü edilen kanuni düzenlemelere göre düzeltme yolu, vergiye ilişkin hesaplarda, matrah ve miktar hatası bulunması yahut mükerrer vergi istenmesi şeklinde, vergilendirmede ise mükellefin şahsında, mükellefiyette, verginin mevzuunda ve döneminde yapılmış hataların varlığı halinde izlenebilecek bir idari başvuru yolu olup vergi yükümlülerince, vergilendirmeye ilişkin bir olayın düzeltme yoluyla yargı önüne getirilebilmesi ve vergi hatasının varlığından söz edilebilmesi için, hukuksal sorun olarak çözümlenmesi gerekmeyen açık ve mutlak bir hata bulunduğunun belirlenebilmesi gerektiği, başka bir anlatımla, idareden düzeltilmesi talep edilebilecek vergi hatalarının, kendisinden düzeltme isteminde bulunulan idari makamın veya uyuşmazlık halinde yargı yerinin, 213 sayılı Kanun'un 3'üncü maddesinde öngörülen yorum tekniklerine başvurmadan, ilk bakışta anlayabileceği açıklıktaki vergilendirme yanlışlıkları bulunduğu, olayda ise yukarıda yer alan bilgiler doğrultusunda davacı tarafından Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu Genel Müdürlüğü Garp Linyitleri İşletme Müessesesi ile aralarında imzalanan 2017/140013 ihale kayıt numaralı sözleşme gereğince ödenen 19.291,00-₺ ihale karar pulu damga vergisinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek tecil faizi ile birlikte ret ve iadesi istemiyle yapılan düzeltme ve şikayet başvurusunun zımnen reddine dair işlemin iptali ile damga vergisinin kesinti tarihten itibaren işleyecek tecil faizi ile iadesi istenilmekte olup, uyuşmazlığın çözümünün, damga vergisinin konusunu oluşturan 488 sayılı Kanunu'na ekli (I) sayılı tablonun "IV. Makbuzlar ve diğer kağıtlar" başlıklı kağıtların hukuki nitelemesinin yapılmasına bağlı olduğu, bunun ortaya konulabilmesinin ise 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu'nun (I) sayılı tablonun "IV. Makbuzlar ve diğer kağıtlar" başlıklı bölümün 1/a fıkrasında yer alan hükmün değerlendirilmesine ve yorumlanmasına bağlı olduğu, bu durumda, davacı iddiaları ve bu iddialar çerçevesinde ortaya çıkan uyuşmazlığın, herhangi bir kuşku ya da hukuki tartışmaya meydan bırakmayacak şekilde nitelendirilebilecek açık bir vergi hatası kapsamında olmayıp hukuki bir sorun niteliğinde olduğundan ihtilafın çözümü maddi olayların ve mevzuatın değerlendirilmesini ve yorumunu gerektirdiğinden, uyuşmazlığın, düzeltme ve şikayet kapsamında değerlendirilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine ilişkin olarak Manisa Vergi Mahkemesi Hakimliği'nce verilen 26.06.2020 tarih ve E:2020/1148, K:2020/768 sayılı kararın; konu hakkında çıkardıkları ihtilaflarda Danıştay Dokuzuncu Dairesi başta olmak üzere Ankara, İstanbul ve Gaziantep Bölge İdare Mahkemelerinden geçmiş lehe güncel kararların bulunduğu, yargı organlarının somut olayın özelliğine göre karar verdikleri, olayın yorum gerektirdiğine dair görüşe katılmadıkları ileri sürülerek kaldırılması istenilmektedir.
 
SAVUNMANIN ÖZETİ: Savunma verilmemiştir.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Hüküm veren İzmir Bölge İdare Mahkemesi Üçüncü Vergi Dava Dairesince işin gereği görüşüldü:
 
Manisa Vergi Mahkemesi Hakimliği'nce verilen 26.06.2020 tarih ve E:2020/1148, K:2020/768 sayılı karar usul ve yasaya uygun olup, kararın kaldırılmasını gerektiren başka bir neden de bulunmamaktadır.
 
Açıklanan nedenle, İSTİNAF BAŞVURUSUNUN REDDİNE, aşağıda dökümü yapılan 236,00-₺ yargılama giderinin başvuruda bulunan üzerinde bırakılmasına, 492 sayılı Harçlar Kanunu ve buna bağlı tarife uyarınca belirlenen 54,40-₺ istinaf karar harcının davalı idarece davacıdan tahsiline, yatırılan posta gideri avansından artan miktarın talep edilmesi halinde derhal, talep edilmemesi halinde ise kararın tebligat işlemlerinin tamamlanmasından sonra Mahkemesince 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 333'üncü maddesi uyarınca yatırana iadesine, kesin olarak 30.11.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.(¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy