İzmir Bölge İdare Mahkemesi 3. İdari Dava Dairesi 2020/344 Esas 2020/499 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 3. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2020/344
Karar No: 2020/499
Karar Tarihi: 01.07.2020



İSTEMİN ÖZETİ :Muğla ili, Bodrum ilçesi, .... Mahallesi, (eski) 769 parsel sayılı taşınmazın eski maliki olan ve bu taşınmazın bir kısmını 3194 sayılı İmar Kanununun 15. ve 16. maddeleri uyarınca yapılan ifraz ve tevhid işlemleri sırasında imar yolu ve yeşil alan yapılması için bedelsiz terk eden davacının, 5 yıllık süre içinde terk amacına uygun düzenleme yapılmadığı gerekçesiyle terk ettiği taşınmazın iadesi ve terk işlemine ilişkin mülga .... Belediye Encümeninin 09/12/1994 günlü, 804 sayılı kararının iptali istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin 31/01/2019 günlü, 2327 sayılı Muğla Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve 06/02/2019 günlü, 4687 sayılı Bodrum Belediye Başkanlığı işlemleri ile bu işlemlere dayanak mülga .... Belediye Encümeninin 09/12/1994 günlü, 804 sayılı kararının iptali istemiyle açılan davada; dava konusu mülga .... Belediye Encümeninin 09/12/1994 tarih ve 804 sayılı kararından davacının en son, anılan encümen kararına dayalı olarak davacı vekili .... tarafından Bodrum Tapu Sicil Müdürlüğünce yapılan 31/01/1995 tarihli (ve 565-566 sayılı) tescil ile haberdar olduğunun kabulü gerektiği, bakılan davanın ise bu tarihten çok sonra 08/03/2019 tarihinde açıldığı gözönünde bulundurulduğunda, 2577 sayılı Kanunun 7. ve 11. maddeleri uyarınca öngörülen sürelerin geçirilmesinden çok sonra açılan işbu davanın; 09/12/1994 tarih ve 804 sayılı .... Belediye Encümeni kararına ilişkin kısmının süre aşımı nedeniyle reddine; yaklaşık 24 sene önce imar yolu ve yeşil alan olarak kullanılmak üzere davalı idareye bedelsiz olarak terkedilen taşınmazın davacıya verilmesini gerektirecek bir mevzuat hükmü bulunmadığı gibi Mahkemece de söz konusu taşınmazın davacıya devri için davalı idareyi işlem tesis etmeye zorlayacak mahiyette bir karar verilemeyeceği kanaatine varıldığından, davacının iade istemli başvurusunun reddine ilişkin 31/01/2019 günlü, 2327 sayılı Muğla Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve 06/02/2019 günlü, 4687 sayılı Bodrum Belediye Başkanlığı işlemlerinin iptali istemine yönelik kısmının reddinekarar veren Muğla 1. İdare Mahkemesi'nin 18/11/2019 günlü, E:2019/269, K:2019/1197sayılı kararının; yasal terk sınırının üstünde yol ve yeşil alanın kendilerinden bedelsiz olarak alındığı, anılan alanın WC, paralı otopark, 8-10 adet bankamatik kirası gibi ticari amaçla kullanıldığı, kendilerine yapılmış yazılı bir tebligat bulunmadığından Anayasanın 40.maddesi uyarınca dava açma süresinin işlemeye başlamayacağı, tesis edilen işlem üzerine dava açıldığı, mahkemeden idarenin yerine geçerek işlem tesis etmesinin talep edilmediği, arsasının %70'inin haksız yere elinden alındığı ileri sürülerek kaldırılması ve işin esası hakkında yeniden karar verilmesi istenilmektedir.
 
MUĞLA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞININ
 
SAVUNMASININ ÖZETİ: İstinaf yoluna başvurulan kararın kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığı, usul ve kanuna uygun olan karara karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi gerektiği savunulmaktadır.
 
BODRUM BELEDİYEBAŞKANLIĞININ
 
SAVUNMASININ ÖZETİ: Savunma verilmemiştir.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Karar veren İzmir Bölge İdare Mahkemesi Üçüncü İdari Dava Dairesince dava dosyası incelenerek işin gereği görüşüldü:
 
İdare ve Vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların istinaf yolu ile incelenip kaldırılmaları, 2577 sayılı İdare Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 2. fıkrası ile göndermede bulunulan aynı Kanunun 49. maddesinin 2. fıkrasında yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır. Muğla 1. İdare Mahkemesi'nin 18/11/2019 günlü, E:2019/269, K:2019/1197 sayılı kararının; Mülga .... Belediye Encümeninin 09/12/1994 günlü, 804 sayılı kararının iptali istemi yönünden davanın 2577 sayılı Kanun'un 15/1-b maddesi uyarınca süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin kısmının dayandığı gerekçe ise usul ve hukuka uygun olup, kararın bu bölümünün kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmamaktadır.
 
Davanın, 31/01/2019 günlü, 2327 sayılı Muğla Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve 06/02/2019 günlü, 4687 sayılı Bodrum Belediye Başkanlığı işlemlerinin iptali istemine ilişkin kısmı yönünden ise;
 
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti'nin insan haklarına saygılı, demokratik, laik ve soysal bir hukuk devleti olduğu belirtilmiş, Temel hak ve özgürlüklerin sınırlanmasına ilişkin 13. maddesinde, temel hak ve hürriyetlerin, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasa’nın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabileceği, bu sınırlamaların, Anayasa’nın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve laik cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamayacağı belirtilmiş, "Mülkiyet hakkı" başlıklı 35. maddesinde, "Herkes mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar ancak kamu yararı amacıyla kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz." hükmü yer almıştır.
 
Öte yandan Avrupa İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerinin Korunmasına İlişkin Sözleşmeye Ek Protokolün 1. maddesinde: “Her gerçek ve tüzel kişinin mal ve mülk dokunulmazlığına saygı gösterilmesini isteme hakkı vardır. Herhangi bir kimse, ancak kamu yararı sebebiyle ve yasada öngörülen koşullara ve uluslararası hukukun genel ilkelerine uygun olarak mal ve mülkünden yoksun bırakılabilir." hükmüne yer verilmiştir.
 
Hukuk devleti insan haklarına saygı gösteren, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, her eylem ve işlemi hukuka uygun olan, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasa’ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa ve hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayıp yargı denetimine açık olan, yasaların üstünde yasa koyucunun da bozamayacağı temel hukuk ilkeleri ve Anayasa’nın bulunduğu bilincinde olan devlettir. Devletin veya bir kamu tüzel kişisinin kamu yararı amacıyla aldığı bir taşınmazı daha sonra imar planı değişikliği ile kamu yararına kullanma amacı dışında kendi özel mülkü olarak tescil ettirmesi temel insan haklarından olan mülkiyet hakkına keyfi bir şekilde el konularak bireylerin sahip oldukları taşınmazları üzerinde özgürce tasarruf etmelerinin engellenmesi, mülkiyet haklarının ellerinden alınması hukuk devleti ilkesine aykırıdır.
 
Herkes, yasal şekilde elde ettiği mülküne sahip olma, kullanma, elden çıkarma ve miras bırakma hakkına sahiptir. Bunların kaybı karşılığında zamanında adil bir tazminat ödenmesi koşulu ile kamu menfaati nedeniyle veya yasada öngörülen koşullar çerçevesinde yapılması dışında hiç kimsenin elinden mülkü alınamaz. Mülkün kullanımı, kamu menfaati için gerekli olduğu ölçüde yasa ile düzenlenebilir.
 
3194 sayılı İmar Kanunu’nun “Kamuya ait gayrimenkuller” başlıklı 11. maddesinde, "İmar planlarında; meydan, yol, park, yeşil saha, toplu taşıma istasyonu ve terminal gibi umumi hizmetlere ayrılmış yerlere rastlayan Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait gayrimenkuller ile Türk Silahlı Kuvvetlerine ait harekat ve savunma amaçlı yerler hariç Hazine ve özel idareye ait arazi ve arsalar belediye veya valiliğin teklifi, Maliye ve Gümrük Bakanlığının onayı ile belediye ve mücavir alan sınırları içinde belediyeye; belediye ve mücavir alan hudutları dışında özel idareye bedelsiz terk edilir ve tapu kaydı terkin edilir….Bu suretle maledilen arazi ve arsalar belediye veya özel idare tarafından satılamaz ve başka bir maksat için kullanılamaz. Bu hususta tapu kütüğünün beyanlar hanesine gerekli şerh konur. Bu yerlerin kullanılış şekli, yeni bir imar planıyla değiştirilip özel mülkiyete konu olabilecek hale getirildiği takdirde, bu yerler devir alınan idareye belediye veya özel idarece aynı usulle iade edilir. Buna aykırı davranışı sabit olan ilgililer şahsen sorumludur. Bu terkinler hiçbir şekilde resim, harç ve vergiye tabi değildir…. Hazırlanan imar planı sınırları içindeki kadastral yollar ile meydanlar, imar planının onayı ile bu vasıflarını kendiliğinden kaybederek onaylanmış imar planı kararı ile getirilen amacına konu ve tabi olurlar." hükmüne yer verilmiştir.
 
Yukarıda anılan 3194 sayılı Kanunda, özel mülkiyete konu olan taşınmazlardan sahiplerinin rızası ile umumi hizmetlere bedelsiz olarak terk edilen ancak daha sonra yürürlüğe giren imar planı ile tahsis amacı değişen yerlerin bedelsiz olarak eski maliklerine geri verilmesi yolunda yasal bir düzenleme bulunmamakla birlikte hazine ve özel idareye ait arsa ve arazilerden kamu yararı amacıyla alınan taşınmazların imar planıyla kullanım amacı değiştirilip özel mülkiyete konu olabilecek hale getirilmesi halinde, bu yerlerin devir alınan idareye aynı usulle iade edileceğine ilişkin hükmün kıyasen özel mülkiyete konu olan taşınmazlarda da uygulanmasının mülkiyet hakkını koruyan Anayasaya ve sözleşmeye, adalet ve hakkaniyet ilkelerine uygun olacağı açıktır.
 
Öte yandan, 03.07.2017 tarih ve 30113 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01.10.2017 tarihinde yürürlüğe giren Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinin, "Yapılaşmada idarenin yükümlülükleri" başlıklı 26. maddesinde; "İdareler; tasarrufu altındaki yol, meydan, otopark, park, yaya bölgesi, kaldırım gibi yerler ile bunlar üzerindeki kamu hizmetlerinin yürütülebilmesi için, TSE standartlarına ve ilgili mevzuatına göre; a) Bisiklet yolu, otopark, yönlendirme, sinyalizasyon, aydınlatma ve ağaçlandırma uygulamalarıyla ve kent mobilyalarıyla beraber kaldırım ve kavşak düzenlemelerini yapmak veya yaptırmakla, b) Reklam ve bilgilendirme levha ile pano düzenlemelerini yapmak veya yaptırmakla, c) Topluma açık yerlerde ihtiyaçların karşılanması amacıyla; büfe, mescit, para çekme makinesi, telefon kulübesi, tuvalet, çeşme ve benzeri tesislerin kurulmasına ilişkin iş ve işlemleri yürütmekle, ç) Belirli bir süre için düzenlenen sosyal ve kültürel etkinlikler için geçici olarak ihtiyaç duyulan altyapıyı ve geçici olarak talep edilen hafif ve sökülüp takılır malzemeden yapılan fuar, sergi, sahne ve çadır gibi üstyapının kurulması ve kaldırılması için gereken izinlerin verilmesine ilişkin iş ve işlemleri yürütmekle ve güvenlik tedbirlerinin alınmasını sağlamakla, yükümlüdür." düzenlemesi yer almaktadır.
 
Dosyanın incelenmesinden; Muğla ili, Bodrum ilçesi, .... Mahallesi, (eski) 769 parsel sayılı taşınmazın maliki olan davacı tarafından, mülga .... Belediye Başkanlığına başvuruda bulunularak, taşınmazının imar planında kamuya ayrılmış bölümlerinin bedelsiz olarak terkedilmesini kalan kısmın ifraz edilerek taşınmazın cinsinin değiştirilmesini istediği, bu başvurunun mülga .... Belediye Encümeninin 09/12/1994 günlü, 804 sayılı Kararı ile uygun bulunduğu ve 9.500,00 m²'lik eski 769 parselin, 470,00 m² ve 33,27 m²'lik kısmının yeşil alana, 6037,32 m²'lik kısmının yola terk edilmesine, terk işlemi neticesinde oluşan (318 ada 1, 319 ada, 1, 320 ada, 1, 321 ada, 1 ve 322 ada, 1 sayılı) parsellerin davacı adına tescil edilmesine karar verildiği, .... Belediyesinin tüzel kişiliğinin sona ermesi ve anılan taşınmazların Muğla Büyükşehir Belediyesine devredilmesi üzerine davacı tarafından davalı idarelere noter aracılığıyla ihtarname çekilerek (Bodrum 1'inci Noterliğinin 18/01/2019 günlü, 00645 yevmiyeli ihtarnamesi) bedelsiz olarak terkedilen taşınmazın 5 yıllık süre içinde terk amacına uygun olarak herhangi bir düzenleme yapılmadığı gerekçesiyle taşınmazının iadesi ve terke ilişkin encümen kararının iptal edilmesinin istendiği, söz konusu başvurunun Muğla Büyükşehir Belediye Başkanlığının 31/01/2019 günlü, 2327 sayılı işlemiyle encümen kararını iptal yetkisinin Bodrum Belediyesine ait olduğu gerekçesiyle, Bodrum Belediye Başkanlığının 06/02/2019 günlü, 4687 sayılı işlemiyle de 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 35. maddesi uyarınca malik onayı ile terk edilen yerlerde mülkiyet iddiasında bulunulamayacağı gerekçesiyle reddedilmesi üzerine istinaf incelemesine konu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
 
Uyuşmazlıkta, davacı tarafından bedelsiz olarak yol ve yeşil alana terk edilen taşınmazın, terk tarihinden sonraki imar planları ile tahsis kararının değiştirilmediği; davacı tarafından tuvalet, ücretli otopark, para çekme makinesi gibi ticari amaçla kullanıldığı iddiası yönünden ise, yukarıda anılan Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinin 26. Maddesindeki düzenleme göz önünde bulundurulduğunda, 1/1000 ölçekli uygulama imar planında yol ve yeşil alan kullanım kararlarında kalan alanlarda iddia edilen iş ve işlemlerin kamu yararının sağlanması amacıyla idarelere yükümlülük olarak öngörüldüğü, anılan iş ve işlemlerin gerçekleştirilmesinin tahsis amacının değişmesi sonucunu doğurmayacağı sonucuna varılmış ve bu nedenle taşınmazın iade edilmesi ve terke ilişkin belediye encümeni kararının geri alınması istemiyle yapılan başvuruların reddi yolunda tesis edilen işlemlerde mevzuata aykırılık görülmemiştir.
 
Bu durumda, İdare Mahkemesi kararının davanın reddine ilişkin bölümünde sonucu itibariyle isabetsizlik bulunmamaktadır.
 
Açıklanan nedenlerle, Muğla 1. İdare Mahkemesi'nin 18/11/2019 günlü, E:2019/269, K:2019/1197 sayılı kararının; davanın süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin kısmına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine, davanın reddine ilişkin kısmına karşı yapılan istinaf başvurusunun ise yukarıda belirtilen gerekçe ile reddine, aşağıda dökümü yapılan yargılama giderlerinin başvuranın üzerinde bırakılmasına, artan posta ücretinin talep edilmesi durumunda derhal, talep edilmemesi halinde ise kararın kesinleşmesinden sonra mahkemesince başvurana iadesine, 2577 sayılı Yasanın 45. maddesinin 6. fıkrasına göre kesin olarak, 01/07/2020tarihinde oy birliğiyle karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy