İzmir Bölge İdare Mahkemesi 2. İdari Dava Dairesi 2020/66 Esas 2020/746 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 2. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2020/66
Karar No: 2020/746
Karar Tarihi: 11.06.2020



İSTEMİN ÖZETİ: Uşak İl Müftülüğü'nde Kur'an kursu öğreticisi olarak görev yapan davacının, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin Geçici 35/B maddesi uyarınca kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 12/12/2018 tarih ve E.190722 sayılı işleminin iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kalacağı parasal haklarının yasal faiziyle ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davada; "..... isimli şahsın ihbarı ile davacının FETÖ/PDY terör örgütüyle irtibatı bulunduğu gerekçesiyle hakkında başlatılan disiplin soruşturmasında, bir kısım tanıkların ve muhbirin davacının örgüt ile irtibatı bulunduğu yönünde ifadeleri bulunmakta ise de, bu yöndeki tanık beyanlarının çok büyük bir kısmının duyuma dayalı ve davacının irtibatının 17/25 Aralık 2013 tarihinden önceki döneme ilişkin olduğu, özellikle ifadelerin davacının 17/25 Aralık 2013 tarihinden sonra örgütle irtibatının devam ettiğini somut ve net bir şekilde ortaya koymadığı, davacının FETÖ/PDY terör örgütüne müzahir herhangi bir dernek üyeliği, Bank … hesabının olmadığı, …. bulunmadığı, ..... isimli şahsın davacının örgüte üyeliğine veya toplantılarına katıldığına ilişkin beyanlarının doğrulanamadığı, davacının kamu görevinden çıkarılması yönünde alınan Diyanet İşleri Başkanlığı Müfettişliğinin 31.01.2017 tarih ve 663.99-64 sayılı görüş yazısında davacı hakkında zikredilen hususların kamu görevinden çıkarılması için yeterli olmadığı yönündeki görüş yazısı ve Çorum Cumhuriyet Başsavcılığının davacı hakkında üzerlerine atılı bulunan silahlı terör örgütüne üye olma suçu açısından delil yokluğu nedeni ile kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığı kararı dikkate alındığında, davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile iltisakı ya da irtibatı bulunmadığı kanaatine varıldığından, davacı hakkında tesis edilmiş olan dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı, öte yandan, davacının kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin işlemin hukuka aykırı olduğuna karar verildiğinden, bu işlem nedeniyle yoksun kalınan mali haklarının da dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmetmek gerektiği" gerekçesiyle dava konusu işlemin iptali, dava konusu işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı parasal hakların dava tarihi olan 23/01/2019 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece davacıya ödenmesi yolunda verilen Uşak İdare Mahkemesinin 14/11/2019 gün ve E:2019/73, K:2019/83 sayılı kararının; davalı idare tarafından, davacının, 17/25 Aralık süreci öncesinde olduğu gibi sonrasında da FETÖ'yle irtibatlı bulunduğu, örgüte müzahir kişilerle birlikte hareket ettiği, kamuda istihdam edilen görevlilerin Devletin temeli olan Anayasal prensiplere sadakat yükümlülüğü bulunduğu, hem İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi kararlarında, hem de Venedik Komisyonu görüşlerinde Devletlerin arındırma konusunda takdir hakkı olduğunun belirtildiği, davacı tarafından görev yaptığı yerde sergilediği FETÖ/PDY terör örgütü yanlısı tutum ve davranışları ile terör örgütünün propagandasını yaptığı, işlediği fiillerin imam-hatiplik görevi ile bağdaşmasının mümkün olmadığı ileri sürülerek istinaf yoluyla incelenerek kaldırılması istenilmektedir.
 
SAVUNMANIN ÖZETİ: Savunma verilmemiştir.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Hüküm veren İzmir Bölge İdare Mahkemesi İkinci İdari Dava Dairesince işin gereği görüşüldü:
 
Dava, Uşak İl Müftülüğü'nde Kur'an kursu öğreticisi olarak görev yapan davacının, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin Geçici 35/B maddesi uyarınca kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 12/12/2018 tarih ve E.190722 sayılı işleminin iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kalacağı parasal haklarının yasal faiziyle ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
 
375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin, 31.07.2018 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7145 sayılı Kanunun 26. maddesi ile getirilen Geçici 35. maddesinde;"...B)Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç yıl süreyle; terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen; ... 9) 657 sayılı Kanuna ve diğer mevzuata tabi her türlü kadro, pozisyon ve statüde(işçi dahil) istihdam edilen personel, ilgili kurum veya kuruluşun en üst yöneticisi başkanlığında, bağlı, ilgili veya ilişkili olunan bakan tarafından oluşturulan kurulun teklifi üzerine, ilgili bakan onayıyla kamu görevinden çıkarılır. Bu maddenin (A) fıkrasında belirtilenlerin işlemleri ise söz konusu fıkradaki usule göre yapılır. 10) Bir bakanlığa bağlı, ilgili veya ilişkili olmayan diğer kurumlarda her türlü kadro, pozisyon ve statüde (işçi dâhil) istihdam edilen personel, birim amirinin teklifi üzerine atamaya yetkili amirin onayıyla kamu görevinden çıkarılır. ... Bu fıkrada öngörülen usuller uyarınca, terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilerek idari işlem tesis edilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılanların itirazları üzerine yapılacak değerlendirme sonucunda görevlerine iadesine ilişkin işlemler aynı usullerle yapılır. Bu kapsamda görevine iade edilenlere kamu görevinden çıkarıldıkları tarihten göreve başladıkları tarihe kadar geçen süreye tekabül eden mali ve sosyal hakları ödenir. Bu kişiler, kamu görevinden çıkarılmalarından dolayı herhangi bir tazminat talebinde bulunamaz. Bu personelin görevlerine iadesi, kamu görevinden çıkarıldıkları tarihte bulundukları yöneticilik görevi dışında öğrenim durumları ve kazanılmış hak aylık derecelerine uygun kadro ve pozisyonlara atanmak suretiyle de yerine getirilebilir...Bu maddenin (A) ve (B) fıkraları uyarınca haklarında işlem tesis edilecek olanlara yedi günden az olmamak üzere ilgili kurum tarafından uygun vasıtalarla savunma hakkı verilir. Verilen süre içinde savunmasını yapmayanlar, savunma hakkından vazgeçmiş sayılır" düzenlemesine yer verilmiştir.
 
Dava dosyasının incelenmesinden; Uşak İl Müftülüğü'nde Kur'an kursu öğreticisi olarak görev yapan davacının, Çorum ili, Merkez Hz. ….. Camii kız Kur'an kursu öğreticisi olduğu dönemdeki eylemleriyle FETÖ/PDY terör örgütüyle iltisaklı olduğu ve bu yapıya destek verdiği iddiasıyla başlatılan soruşturma sonucunda hazırlanan Diyanet İşleri Başkanlığı Müfettişliği'nin 22.05.2018 tarih ve 663.07-56 sayılı Soruşturma Raporunda özetle; 17/25 Aralık süreci öncesinde olduğu gibi sonrasında da FETÖ/PDY terör örgütüyle irtibatının bulunduğu, örgüte müzahir kişilerle birlikte hareket ettiği, örgüte yakınlığıyla bilindiği, çevresindekileri örgütün sohbetine davet ettiği, takip ettiği örgütsel yayınları kursunda bulundurduğu, örgüt elebaşı lehine bir tutum sergilediği, …. Üniversitesinde İlahiyat Lisans Tamamlama Programını okuduğu tarihlerde (Eylül 2013-Temmuz 2015) sınav dönemlerinde örgüte ait Samsun Atakum'da bulunan …. isimli bir yurtta kaldığı ve burada sohbete katıldığı, .... isimli kızının 2011-2012 eğitim öğretim döneminden 2013-2014 eğitim öğretim dönemi sonuna kadar, .... isimli kızının ise 2012-2013 eğitim öğretim döneminden 2015-2016 eğitim öğretim dönemi sonuna kadar KHK ile kapatılan okullarda okudukları, böylece şüphelinin FETÖ ile iltisaklı olduğu, ayrıca darbe girişiminden bir hafta önce vefat eden eşinin örgüte ait bir okulda öğretmenlik yaptığının anlaşıldığı gerekçesiyle kamu görevinden çıkarılmasının teklif edildiği, 05.10.2018 tarihinde davacıya tebliğ edilen savunma isteme yazısıyla savunmasının alındığı, Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Kurulunca 24.10.2018 tarihinde davacının kamu görevinden çıkarılmasının uygun olacağına karar verildiği ve Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 12/12/2018 tarih ve E.190722 sayılı işlemiyle, davacının, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 35/B maddesi uyarınca kamu görevinden çıkarılması üzerine, bu işlemin iptali ile yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle ödenmesi istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
 
Yukarıda anılan mevzuat hükmüyle, terör örgütlerine veya Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen kişilerin kamu kurum ve kuruluşlarından çıkarılması sonucuna ulaşılmak istendiği, buna göre, kamu görevinden çıkarmanın, adli suç veya disiplin suçu işlenmesi karşılığında uygulanan yaptırımlardan farklı olarak terör örgütleri ile milli güvenliğe karşı faaliyette bulunduğu kabul edilen diğer yapıların kamu kurum ve kuruluşlarındaki varlığını ortadan kaldırmayı amaçlandığı, devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen "yapı", "oluşum" veya "gruplar"la bağ kurulmasının yeterli görüldüğü, diğer taraftan maddeye göre kamu görevinden çıkarma tedbirinin uygulanabilmesi için söz konusu bağın yapıya, oluşuma veya gruba "üyelik" veya "mensubiyet" şeklinde olmasının zorunlu olmayıp, "iltisak" ya da "irtibat" şeklinde olmasının da yeterli olduğu, bu aşamada yapılacak değerlendirmenin bir "kanaati" ifade ettiği, bu kanaatin cezai sorumluluğun bulunup bulunmadığından bağımsız olarak sadece görevde kalmanın uygun olup olmadığı yönünde bir değerlendirmeden ibaret olduğu kuşkusuzdur.
 
Olayda, her ne kadar Çorum Cumhuriyet Başsavcılığınca (18.09.2018 tarih ve Sor.No:2017/6310, K:2018/6655 sayılı kararla) davacının üzerine atılı bulunan silahlı terör örgütüne üye olma suçu açısından delil yokluğu nedeni ile kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığı kararı verilmiş ve yapılan idari soruşturmada bir kısım tanıklarca, davacının örgütle iltisakı noktasında bir bilgi ve müşahadelerinin bulunmadığı dile getirilmişse de, bir kısım tanıkların, davacının gerek 17/25 Aralık 2013 sürecinden önce, gerekse bu süreçten sonra FETÖ ile irtibatlı olduğuna dair yaygın bir kanaat olduğunu ifade ettikleri, ayrıca doğrudan davacının kendisini 2014 yılında cemaatin sohbetine davet ettiğine ilişkin tanık beyanı bulunduğu görülmekle; davalı idare tarafından işlem tesis edilirken Devlete sadakat ilişkisiyle bağlı olan kamu görevlilerinin her türlü şüpheden uzak olarak gerek kendilerinin ve gerekse yakınlarının milli güvenlik aleyhine faaliyette bulunan terör örgütleri ile irtibat ve iltisakı veya mensubiyetinin bulunmadığına kanaat getirilerek işlem tesis edilmesi gerektiği ve söz konusu tespitin idari makamlarca dikkate alınması gereken makul bir şüphe olarak değerlendirilmesi gerektiği de dikkate alındığında, anılan değerlendirme neticesinde davacının kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin dava konusu işlemde hizmet gereklerine ve hukuka aykırılık, aksi yönde verilen Mahkeme kararında ise hukuki isabet bulunmamaktadır.
 
Öte yandan, dava konusu işlemin hukuka aykırılık taşımadığının anlaşılması karşısında, davacının, bu işlem nedeniyle yoksun kalacağı parasal haklarının yasal faiziyle ödenmesine karar verilmesi talebinde de haklılık yoktur.
 
Açıklanan nedenlerle; davalı idarenin istinaf başvurusunun kabulüne, Uşak İdare Mahkemesince verilen 14/11/2019 gün ve E:2019/73, K:2019/83 sayılı kararın kaldırılmasına, DAVANIN REDDİNE, aşağıda ayrıntısı gösterilen ilk derece yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davalı idarece istinaf safhasında karşılanan 56,50-TL istinaf tebligat gideri ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 1.700,00-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, ayrıca davalı idare harçtan muaf olduğu için istinaf başvurusu anında alınmayan 148,60-TL istinaf başvurma harcı ve 89,60-TL yürütmenin durdurulması istemi harcının 492 sayılı Harçlar Kanununun 13/j maddesi uyarınca, haksız çıkan davacıdan tahsili için Mahkemesince karar kesinleştikten sonra müzekkere yazılmasına, yatırılan posta gideri avansından artan miktarın mahkemesince HMK'nun 333. maddesi uyarınca yatırana iadesine, bu kararın tebliğini izleyen günden itibaren 30 gün içinde Danıştay'a temyiz yolu açık olmak üzere, 11/06/2020 tarihinde, oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy