İzmir Bölge İdare Mahkemesi 1. Vergi Dava Dairesi 2020/723 Esas 2020/958 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 1. Vergi Dava Dairesi
Esas No: 2020/723
Karar No: 2020/958
Karar Tarihi: 12.11.2020



(193 S. K. Mük. m. 120) (213 S. K. m. 112)
 
İSTEMİN ÖZETİ: Davacı kurum tarafından iştiraki olan ...... A.Ş.nin tasfiyesinin tamamlanması sonucu oluşan zarar nedeniyle ihtirazi kayıtla verilen 2018/10-12'nci dönem geçici vergi beyannamesi üzerinden tahakkuk ettirilen geçici verginin kaldırılması ve fazla ödenen tutarın iade tarihine kadar hesaplanacak faiziyle birlikte iadesi istemiyle açılan davanın; olayda, dava konusu geçici verginin, davacı şirketçe iştiraki olan şirketin tasfiyesinin zararla sonuçlanması dolayısıyla doğan toplam 5.077.311,72-TL'lik tutarın kurum kazancının tespitinde zarar/gider olarak dikkate alınması gerektiğinden söz edilerek, 2018/10-12'nci dönem geçici vergisi beyannamesinin ihtirazi kayıtla verildiği, aynı nedenle ihtirazi kayıtla verilen 2018 yılı kurumlar vergisi tahakkukuna karşı da Mahkemelerinin 2019/557 E. sayılı dosyasına kayden açılan davada 28.11.2019 tarih ve 2019/1602 sayılı kararla; "kurumların, kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlarına ilişkin giderlerinin veya istisna kapsamındaki faaliyetlerinden doğan zararlarının, istisna dışı kurum kazancından indirilmesinin kabul edilemeyeceği, bunun tek istisnasının "iştirak hisseleri alımıyla ilgili finansman giderleri" olduğu, diğer bir ifadeyle iştirak hisseleri alımıyla ilgili olarak yapılan finansman giderlerinin kurum kazancının tespitinde gider olarak indirilmesi olanaklı iken, kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlara ilişkin olarak yapılan giderlerin kurum kazancının tespitinde gider olarak indirilmesinin olanaksız olduğu, yani bu giderlerin kanunen kabul edilmeyen gider olarak değerlendirilmesi gerektiği, aynı şekilde, kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlardan, elde edilmesi sırasında zarar doğması halinde bu zararların da istisna kapsamı dışındaki gelirlerden indirilmemesi gerektiği, iştirak edilen şirketin tasfiyesinin zararla sonuçlanması da finansman gideri olarak değerlendirilemeyeceğinden, davacı şirketin iştiraki olan ...... A.Ş.'nin tasfiyesinin zararla sonuçlanması nedeniyle toplam 5.077.311,72-TL'nin kurum kazancının tespitinde zarar/gider olarak dikkate alınması yönündeki ihtirazi kaydın kabul edilmeyerek söz konusu tutarın kurum kazancının tespitinde "Kanunen Kabul Edilmeyen Gider" olarak dikkate alınması suretiyle yapılan dava konusu tahakkuk işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı '' gerekçesiyle davanın reddine karar verildiğinden, dava konusu tahakkuk işleminde de '"aynı gerekçelerle'' hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle reddine karar veren İzmir 4. Vergi Mahkemesi'nin 25/02/2020 tarih ve E:2019/1636, K:2020/180sayılı kararının; kurumlar vergisinden istisna edilen bir kazancın elde edilmesinden doğan bir zarar bulunmadığı, mevzuat değişikliği olmadan tasfiye zararının gider olarak indiriminin sadece İdarenin görüş değiştirmesi nedeniyle reddinin Anayasa'ya aykırı olduğu ileri sürülerek kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istenilmektedir.
 
SAVUNMANIN ÖZETİ: Savunma verilmemiştir.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Karar veren İzmir Bölge İdare Mahkemesi 1.Vergi Dava Dairesi'nce gereği görüşüldü;
 
Davacı tarafından ileri sürülen iddialar yerinde ve kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görüldüğünden İzmir 4. Vergi Mahkemesi'nin 25/02/2020 tarih ve E:2019/1636, K:2020/180sayılı kararının kaldırılmasına karar verilerek, işin esası incelendi;
 
Davacı kurum tarafından, iştiraki olan ...... A.Ş.'nin 2018 yılında tasfiyesinin tamamlanarak, 28.09.2019 tarihli genel kurul kararıyla tasfiyenin zararla sonuçlanması sonucu şirket aktifinde yer alan iştirak hisselerinin maliyet tutarı 5.065.195,81 TL'nin şirket aktifinden çıkarılması ve anılan şirketin tasfiyesi dolayısıyla şirketin 6736 sayılı Yasa kapsamında yapılandırılan vergi borcunun davacı şirket payına düşen 12.115,91 TL'nin ödenmesi nedeniyle toplam 5.077.311,72 TL'nin kurum kazancının tespitinde zarar/gider olarak dikkate alınması gerektiği ihtirazi kaydıyla verilen 2018 yılı kurumlar vergisi beyannamesi üzerinden fazla tahakkuk eden kurumlar vergisinin kaldırılması istemiyle açılan davayı reddeden İzmir 4. Vergi Mahkemesi'nin 28/11/2019 tarih ve E:2019/557, K:2019/1602 sayılı kararının kaldırılması istemiyle davacı tarafından yapılan istinaf başvurusu Dairemizin 10/07/2020günlü E:2020/233, K:2020/569 sayılı kararıyla kabul edilip, Vergi Mahkemesi kararı kaldırılarak; davanın kabulüne, ihtirazi kayıtla verilen 2018 yılı kurumlar vergisi beyannamesi üzerinden fazla tahakkuk ettirilen kurumlar vergisinin kaldırılmasına karar verilmiştir.
 
Bu durumda, davacı kurum tarafından iştiraki olan ...... A.Ş.nin tasfiyesinin tamamlanması sonucu doğan zarar nedeniyle ihtirazi kayıtla verilen 2018/10-12'nci dönem geçici vergi beyannamesi üzerinden fazla tahakkuk ettirilen geçici vergide de; iştirak edilen şirketin tasfiyesi sonucu iştirakler hesabında yer alan hisse senetlerinin aktiften çıkarıldığı, bunun zarar olarak nitelendirilmesinin mevzuatımızda ki hükümlere uygun olduğu, davacı şirketin bu giderinin, ticari girişiminin zararla sonuçlanmasından kaynaklandığı dolayısıyla bu giderin işletme ile ilgisinin olmadığını söylemek mümkün olmadığından ve Gelir Vergisi Kanunu'nun 38. maddesi de bu yoruma imkan verdiğinden, öz sermayede oluşan azalma sonucu meydana gelen zararın Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 6/2. maddesinin atıfta bulunduğu Gelir Vergisi Kanunu'nun 38. maddesinde yer alan düzenlemeler gereği indiriminin yasal uygun olmaması nedeniyle hukuka uygunluk görülmemiştir.
 
Fazla ödenen tutarın iade tarihine kadar hesaplanacak faiziyle birlikte iadesi istemine gelince;
 
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun mükerrer 120 maddesinde, ticari kazanç sahipleri ile serbest meslek erbabının cari vergilendirme döneminin gelir vergisine mahsup edilmek üzere, bu Kanunun ticari veya mesleki kazancın tespitine ilişkin hükümlerine göre (indirim ve istisnalar ile Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri de dikkate alınarak) belirlenen ilgili hesap döneminin altışar aylık kazançları (42 nci madde kapsamına giren kazançlar ile noterlik görevini ifa ile mükellef olanların bu işlerden sağladıkları kazançlar hariç) üzerinden 103 üncü maddede yer alan tarifenin ilk gelir dilimine uygulanan oranda geçici vergi ödeyecekleri hüküm altına alınmıştır.
 
Öte yandan, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 112/4'üncü maddesinde, fazla veya yersiz olarak tahsil edilen vergiler, fazla veya yersiz tahsilatın mükelleften kaynaklanması halinde düzeltmeye dair müracaat tarihi, diğer hallerde verginin tahsili tarihinden düzeltme fişinin mükellefe tebliğ edildiği tarihe kadar geçen süre için aynı dönemde 6183 sayılı Kanuna göre belirlenen tecil faizi oranında hesaplanan faiz ile birlikte, 120 nci madde hükümlerine göre mükellefe red ve iade edileceği düzenlenmiştir.
 
Bu durumda, ödenen geçici verginin cari vergilendirme dönemine ait kurumlar vergisinden mahsup edileceği dikkate alındığında, yersiz tahsil edilen geçici verginin tahsil tarihinden iade tarihine kadar hesaplanacak faiziyle birlikte davacıya iade edilmesi gerekmektedir.
 
Açıklanan nedenlerle, davanın kabulüne, 2018/10-12'nci dönem için ihtirazi kayıtla verilen geçici vergi beyannamesi üzerinden fazla tahakkuk ettirilen geçici verginin kaldırılmasına ve ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak faiziyle birlikte iadesine, aşağıda dökümü yer alan 340,80 TL yargılama gideri ile 2.450,00 TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, yatırılan posta gideri avansından artan tutarın Mahkemesi'nce H.M.K'nun 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren otuz (30) gün içinde Danıştay'a temyiz yolu açık olmak üzere, 12.11.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy