İzmir Bölge İdare Mahkemesi 1. İdari Dava Dairesi 2020/587 Esas 2020/711 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 1. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2020/587
Karar No: 2020/711
Karar Tarihi: 26.10.2020



(2709 S. K. m. 125) (657 S. K. m. 1, 2, 68, 72, 76) (5216 S. K. m. 18)
 
İSTEMİN ÖZETİ: Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanlığında ….. olarak görev yapmakta iken aynı birime mühendis olarak ataması yapılan davacı tarafından, anılan atama işleminden kısa bir süre sonra Fen İşleri Daire Başkanlığı Yol Bakım ve Onarım Şube Müdürlüğüne bağlı bulunan Dursunbey Şantiyesinde görevlendirilmesine ilişkin Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın 09.08.2019 tarih ve E.3351 sayılı işleminin iptali ile işlem nedeniyle uğranılan zararların ve tüm özlük haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davada;"...Davacının, ……….dan mühendis kadrosuna atanmasına ilişkin08/05/2019 tarihli işlemin iptali istemiyle açılan davada Mahkememizin 22/01/2020 tarih ve E:2019/425, K:2019/70 sayılı kararı ile ''daha önceki bir tarihte davacıdan iradesi dışında alınan istifa dilekçesi işleme konulmak suretiyle, davacının ….. görevinden alınarak mühendis kadrosuna atanmasına olanak bulunmaması karşısında, dava konusu atama kararında hukuka uygunluk bulunmadığı'' gerekçesiyle atama işleminin iptaline karar verilmiştir. Yukarıda metnine yer verilen mevzuat hükmü ile olayın birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu görevlendirme işleminin sebebinin Dursunbey Şantiyesinde bir adet mühendis personele ihtiyaç duyulması olarak gösterildiği ancak Mahkememizin 22/01/2020 tarih ve E:2019/425, K:2019/70 sayılı kararı ile davacının mühendis kadrosuna atanmasına ilişkin işlemin iptaline karar verildiği, böylece atama işleminin hukuki geçerliliğini yitirdiği, iptal kararının işlem öncesi hukuki durumun geri gelmesini sağladığı, yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri gereğince idarelerin kararın gereklerini gecikmesizin tesis etmek ya da eylemde bulunmak zorunda olduğu, söz konusu Mahkememiz kararının icra edilebilmesi için kesinleşmesi gereken kararlardan da olmadığı, bu haliyle de anılan işlemin "hiç tesis edilmemiş gibi" tüm hukuki etkilerinin ortadan kaldırılmış olduğu, davalı idarenin yargı kararları ile "bağlı yetki" içerisinde bulunduğu hususları gözönünde bulundurulduğunda, Mahkememiz kararı gereğince davacının mühendis kadrosundan ……..görevine iadesi gerekeceğinden, davacının mühendis kadrosunda bulunması nedeniyle gerçekleştirilen dava konusu görevlendirme işleminin dayanaksız hale geldiği sonucuna varılmıştır. Bu durumda, mühendis kadrosuna atama işleminin iptal edilmesiyle dayanaksız hale geldiği anlaşılan dava konusu görevlendirme işleminde hukuka ve mevzuata uyarlık görülmemiştir. Bunun yanında, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından davacının bu işlem nedeniyle uğramış olduğu maddi kayıplarının, Anayasanın 125. maddesi gereği davalı idarece tazmini gerekmektedir." gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, tazminat isteminin kabulüne ilişkin Balıkesir 1. İdare Mahkemesinin 04.03.2020 gün ve E:2019/629, K:2020/278sayılı kararının; dava konusu işlemin geçici görevlendirme olmayıp ilgili birim ve kadro durumuna göre yapıldığı, kadro ihdası ve değişikliklerine dayalı yekun bir işlem olmadığı, davacının mali ve özlük hakları korunduğu, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 76/1 maddesi ile görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak ve aylık dereceleri ile memurları bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68.maddesindeki esaslar çerçevesinde daha üst, kurum içinde aynı veya başka yerlerdeki diğer kadrolara naklen atayabileceklerinin öngörüldüğü, kamu yararı ile hizmet gereklerinin verimli şekilde yerine getirilmesi dahilinde personel atama yetisinin kullanıldığı, bu yetkinin ise 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu'nun 18. maddesi gereğince belediye başkanında olup bu yönüyle hukuka uygun olduğu iddialarıyla kaldırılması istenilmektedir.
 
SAVUNMANIN ÖZETİ :Savunma verilmemiştir.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Karar veren İzmir Bölge İdare Mahkemesi 1. İdari Dava Dairesince, dava dosyasındaki bilgi ve belgeler incelenerek işin gereği görüşüldü:
 
Dava, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanlığında ... olarak görev yapmakta iken aynı birime mühendis olarak ataması yapılan davacı tarafından, anılan atama işleminden kısa bir süre sonra Fen İşleri Daire Başkanlığı Yol Bakım ve Onarım Şube Müdürlüğüne bağlı bulunan Dursunbey Şantiyesinde görevlendirilmesine ilişkin Balıkesir Büyükşehir BelediyeBaşkanlığı'nın 09.08.2019 tarih ve E.3351 sayılı işleminin iptali ile işlem nedeniyle uğranılan zararların ve tüm özlük haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
 
İstinafa konu kararın "dava konusu işlemin iptaline" ilişkin kısmı incelendiğinde;
 
İstinafa konu kararın gerekçesi incelendiğinde; davacının, ... mühendis kadrosuna atanmasına ilişkin 08/05/2019 tarihli işlemin iptali istemiyle açılan davada Balıkesir 1. İdare Mahkemesinin 22/01/2020 gün ve E:2019/425, K:2019/70 sayılı kararı ile anılan işlemin iptal edildiği, böylece davacının Fen İşleri Daire Başkanlığı Yol Bakım ve Onarım Şube Müdürlüğüne bağlı bulunan Dursunbey Şantiyesinde görevlendirilmesine ilişkin dava konusu işlemin de dayanaksız hale geldiği, gerekçesiyle iptal kararı verildiği görülmekte ise de; Dairemizin 26/10/2020 gün ve E:2020/558, K:2020/710 sayılı kararıyla davalı idarenin istinaf başvurusu kabul edilerek Balıkesir 1. İdare Mahkemesinin 22/01/2020 tarih ve E:2019/425, K:2019/70 sayılı kararın kaldırılmak suretiyle davanın reddine karar verilmiş olduğundan, mevcut durumu itibariyle mühendis olarak görev yapması gereken davacının Dursunbey Şantiyesinde görevlendirilmesinde ilişkin işlemin dosyada bulunan bilgi ve belgelere göre yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir.
 
Bakılan davada öncelikli olarak dava konusu işlemin niteliğinin tespit edilmesi ve yargılamanın da işlemin niteliğine göre yapılması gerektiği görülmektedir.
 
Dava konusu işlemde davacının Dursunbey ilçesine görevlendirildiği belirtilmekte ise de; bu görevlendirmenin kurum içi yetki ve görev paylaşımı şeklinde bir görevlendirme mi, geçici görevlendirme mi, yoksa bahsi geçen hizmet birimine atama işlemi mi olduğu hususunda herhangi bir açıklamaya yer verilmediği anlaşılmakla birlikte, savunma dilekçesinde dava konusu görevlendirmenin geçici değil sürekli olduğunun belirtildiği görülmekte olup, Türk idare sisiteminde görevlendirme kavramı memurun kadrosunun yada görevli bulunduğu yerde ve yer değişikliği yada ikametgah değişikliği yapılmasına gerek kalmadan belirli bir işi yürütmek üzere yetkilendirilmesi şeklinde uygulanmakta olup, dava konusu olayda davacının kadrosunun bulunduğu Balıkesir merkez ile Dursunbey İlçesi arasındaki mesafenin yaklaşık 82 km olduğu düşünüldüğünde, yerleşim özellikleri bakımından bütünlük arz etmedikleri ve bu nedenle dava konusu işlemin(idare tarafından geçici olmadığı da kabul edildiğinden)atama niteliğinde olduğu sonucuna ulaşılmaktadır.
 
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun "Kapsam" başlıklı 1. maddesinin 1. fıkrasında;"Bu Kanun, Genel ve Katma Bütçeli Kurumlar, İl Özel İdareleri, Belediyeler, İl Özel İdareleri ve Belediyelerin kurdukları birlikler ile bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlarda, kanunlarla kurulan fonlarda, kefalet sandıklarında veya Beden Terbiyesi Bölge Müdürlüklerinde çalışan memurlar hakkında uygulanır." kuralına, "Amaç" başlıklı 2. maddesinin 1. fıkrasında; "Bu Kanun, Devlet memurlarının hizmet şartlarını, niteliklerini, atanma ve yetiştirilmelerini, ilerleme ve yükselmelerini, ödev, hak, yüküm ve sorumluluklarını, aylıklarını ve ödeneklerini ve diğer özlük işlerini düzenler." kuralına, "Yer Değiştirme Suretiyle Atanma" başlıklı 72. maddesinin 1. fıkrasında; "Kurumlarda yer değiştirme suretiyle atanmalar; hizmetlerin gereklerine, özelliklerine, Türkiye'nin ekonomik, sosyal, kültürel ve ulaşım şartları yönünden benzerlik ve yakınlık gösteren iller gruplandırılarak tespit edilen bölgeler arasında adil ve dengeli bir sistem içinde yapılır." kuralına, "Memurların kurumlarınca görevlerinin ve yerlerinin değiştirilmesi" başlıklı 76. maddesinin 1. fıkrasında; "Kurumlar, görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle memurları bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68 inci maddedeki esaslar çerçevesinde daha üst, kurum içinde aynı veya başka yerlerdeki diğer kadrolara naklen atayabilirler." kuralına yer verilmiştir.
 
5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu'nun 18. maddesinin (a) bendinde; Belediye teşkilatının en üst amiri olarak belediye teşkilâtını sevk ve idare etmek, beldenin ve belediyenin hak ve menfaatlerini korumak, (i) bendinde ise, belediye personelini atamak, belediye ve bağlı kuruluşlarını denetlemek, büyükşehir belediye başkanının görev ve yetkileri arasında sayılmıştır.
 
Dosyanın incelenmesinden, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanlığı Fen İşleri Daire Başkanlığı bünyesinde mühendis kadrosunda görev yapan davacının, bu görevinin sona erdirilerek Fen İşleri Daire Başkanlığına bağlı Dursunbey Şantiye Şefliği bünyesine atanmasına ilişkin dava konusu işlemin tesisi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
 
Yukarıda aktarılan Kanun hükümlerine göre; görev ve unvan eşitliği gözetmeden Devlet memurlarının atama ve nakillerinin yapılması hususunda idarelerin takdir yetkisinin bulunduğu açıktır. Ancak Danıştayın yerleşik içtihatlarında belirtildiği üzere, mevzuat ile tanınan takdir yetkisinin keyfî ve mutlak bir yetki kullanımına cevaz vermediği, takdir yetkisine istinaden tesis edilen işlemlerin sebep unsuru bulunmayan veya bu unsuru yönünden hukuka uygunluğu denetlenmeyen bir işlemler kategorisi oluşturmadığı, takdir yetkisinin kamu yararı ve hizmet gerekleri sınırları içinde kullanılması ve bu sınırlar içinde kullanıldığının idarece ortaya konulması gerektiği, işleme sebep olarak gösterilen olay ve olguların gerçek olmaması yanında, gerçekten varolan sebeplerin de işlemin tesisi için yeterli bulunmaması hâlinde, işlemin sebep ve konu unsurları yönünden hukuka aykırı olacağı görüşü, İdare Hukukunun genel kabul gören ve öteden beri uygulanan yargısal denetim ilkeleri arasında bulunmaktadır. Zaten aksi durumun düşünülmesinin, kişilere hukukî güvence sağlamayı amaçlayan hukuk devleti ve yargısal denetim ilkesiyle uyumlu olmayacağı açıktır.
 
Dosyada bulunan bilgi ve belgelerden, davacı hakkında adli ve idari soruşturma bulunmadığı, sözü geçen naklen atama işleminin hizmet ihtiyacı nedeniyle tesis edildiği belirtilmekle birlikte Dursunbey Şantiye Şefliğinde mühendis ihtiyacı olduğunu ortaya koyan herhangi bir belgenin bulunmadığı, dava konusu işlemde davacının görev tanımının yapılmadığı, görevinin içeriği, sorumluluğu ve yetkilerine ilişkin davacıya herhangi bir tebligat yapılmadığı görülmektedir.
 
Bu durumda, yer değişikliği konusunda idareye tanınan yetkinin keyfi, sınırsız veya mutlak bir yetki olmadığı, idarenin takdir yetkisi kapsamındaki tasarruflarının belli sebepler gösterilerek mümkün olabileceği, davacının Dursunbey İlçesine atanmasına ilişkin dava konusu işlem tesis edilirken hukuken geçerli herhangi bir somut veriye dayandırılmadığı anlaşıldığından, dava konusu işlemde bu yönüyle hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
 
İstinafa konu kararın "tazminat isteminin kabulüne" ilişkin kısmı incelendiğinde;
 
Dava konusu işlem ile davacının kadro derecesinde ve özlük haklarında herhangi bir değişiklik yapılmadığı gibi, davacı tarafından da dosyaya dava konusu işlemden dolayı maddi zarara uğradığını gösteren herhangi bir bilgi ve belgenin sunulmadığı görüldüğünden, dayanağı bulunmayan tazminat isteminin reddi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
 
Açıklanan nedenlerle,
 
1-İstinaf başvurusunun kısmen kabulüne, Balıkesir 1. İdare Mahkemesinin 04.03.2020 gün ve E:2019/629, K:2020/278 sayılı kararının "tazminat isteminin kabulüne" ilişkin kısmının kaldırılmasına, bu kısım yönünden davanın reddine,
 
2-İstinaf dilekçesinde ileri sürülen iddialar, sonucu itibariyle Dairemizce de uygun bulunan Balıkesir 1. İdare Mahkemesinin 04.03.2020 gün ve E:2019/629, K:2020/278 sayılı kararının"dava konusu işlemin iptaline" ilişkin kısmının kaldırılmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından, bu kısma ilişkin istinaf talebinin yukarıda yer verilen gerekçe ile reddine,
 
sonucu itibariyle dava "kısmen iptal, kısmen ret" olduğundan, davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen 265,70-TL yargılama giderinin haklılık oranında (1/2) 132,85-TL'sinin davacı üzerinde bırakılmasına, 132,85-TL'sinin ise davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, davalı idare tarafından istinaf aşamasında yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen 243,10-TL yargılama giderinin haklılık oranında (1/2) 121,55-TL'sinin davalı idare üzerinde bırakılmasına, 121,55-TL'si ile karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 1.700,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, yatırılan posta gideri avansından artan miktarın Mahkemesince yatırana iadesine, kararın taraflara tebliği için dosyanın ait olduğu Mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45/6 ve 46. maddeleri uyarınca kesin olarak, 26/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy