İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/2073 Esas 2023/525 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/2073
Karar No: 2023/525
Karar Tarihi: 22.03.2023


T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2073
KARAR NO: 2023/525
KARAR TARİHİ: 22/03/2023
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/09/2022
NUMARASI: 2022/340 Esas 2022/697 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ: 22/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ: 22/03/2023
Davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ... Sözleşmesi imzalandığı, müvekkili şirket tarafından sözleşme gereği edimlerini yerine getirdiği, davalı tarafa kesilen faturanın ödemesi yapılmadığı, bu nedenle davalı hakkında icra takibi başlatıldığı, davalının itirazı nedeniyle takibin durduğu, bu nedenle davalının itirazının iptaline, takibin devamına, %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında usulüne uygun Tahkim Sözleşmesi kararlaştırılmış olmasına rağmen davacı tarafından dava yoluna başvurulması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEMECE:
" Davanın; taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davacı tarafça davalıya verildiği iddia olunan hizmet karşılığı düzenlenen fatura bedelinin davalıdan tahsili için başlatılan icra takibine vaki davalının itirazının iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsili istemine ilişkin olduğu görülmüştür.
Davalı vekili esasa cevap süresi içerisinde sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle, tahkim ilk itirazında bulunmuştur.
Taraflar arasındaki sözleşmenin incelenmesinden "Uygulanacak Hukuk ve Uyuşmazlıkların Çözümü" başlıklı 18/b.maddesinde "İş bu sözleşmeden kaynaklanan veya onunla bağlantılı olan her türlü ihtilaf nihai olarak İzmir Tahkim Merkezi kurallarına ("Kurallar") göre çözümlenir. Tahkim yeri İzmir, Türkiye'dir." aynı sözleşmenin 18/c.maddesinde ise "Hakem Kurulu, kurallara göre seçilecek 3 hakemden oluşur, davacıdan ve davalıdan her biri birer hakem seçer. Hakem kurulunun başkanı olarak hareket edecek 3.hakem, taraflarca seçilen 2 hakem tarafından seçilir. Ancak iki tarafça iki hakem seçilmesini takiben 30 gün içerisinde söz konusu 3.hakem seçilmemişse bu hakem İzmir Tahkim Merkezi tarafından seçilir." hükmünün bulunduğu görülmüştür.
Taraflarca imzası inkar edilmeyen davaya konu sözleşmenin mahkememizce de geçerli kabul edilen 18.maddesi ile sözleşmeden kaynaklanacak ihtilafların öncelikle tahkim yoluyla giderileceğinin hüküm altına alınmış olması karşısında davalı vekili tarafından esasa cevap süresi içerisinde sunulan cevap dilekçesiyle tahkim ilk itirazında bulunulmuş olması nedeniyle yerinde görülen davalı talebi gereğince HMK 116/1-b ve HMK 413.maddesi gereğince davanın usulden reddine " şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; "İzmir Ticaret ve Sanayi Odası resmi internet sitesi üzerinde yapılan inceleme neticesinde, kurum bünyesinde İzmir Tahkim Merkezinin mevcut olduğu görülmüştür." denildiğini, oysa ki; İzmir Ticaret ve Sanayi Odası resmi sitesindeki tahkim merkezinin isminin İzmir Tahkim Merkezi olarak geçmediğini, dolayısıyla yerel mahkeme tarafından kurulan hükmün İzmir Tahkim Merkezinin mevcut olduğu gerekçesinin hiçbir hukuki dayanağı bulunmadığını, sözleşmede sadece "İzmir Tahkim Merkezi" yazdığını ve bu şekilde yazılan hükmün, İzmir Ticaret Odası bünyesinde bulunan tahkim merkezi tahkim anlaşması şekil şartlarına uygun olmadığını, uyuşmazlıkların çözümünde kuralın, yargılamanın devlet mahkemelerinde yapılması gerektiğini, tahkimin ise ihtiyari olduğunu, bu nedenle tahkim şartının da kesin olması gerektiğini belirterek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, satıma dayalı icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
HMK’nın 116. Maddesi "-(1) İlk itirazlar aşağıdakilerden ibarettir;
a)Kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazı.
b) Uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözümlenmesi gerektiği itirazı." şeklindedir.
HMK'nın 412/1-2. maddesinde; "Tahkim sözleşmesi, tarafların sözleşme veya sözleşme dışı bir hukuki ilişkiden doğmuş veya doğabilecek uyuşmazlıkların tamamı veya bir kısmının çözümünün hakem veya hakem kuruluna bırakılması hususunda yaptıkları anlaşmadır.
Tahkim sözleşmesi, taraflar arasındaki sözleşmenin bir şartı veya ayrı bir sözleşme şeklinde yapılabilir." düzenlemesine yer verilmiştir.
Tahkim sözleşmesi veya şartı; borçlar hukuku anlamında bir sözleşme olduğu için, sözleşmeler için genel şartların tahkim sözleşmesinde de bulunması ve aranması gerekir.
HMK'nın 413-. Maddesinde ise (1) Tahkim sözleşmesinin konusunu oluşturan bir uyuşmazlığın çözümü için mahkemede dava açılmışsa, karşı taraf tahkim ilk itirazında bulunabilir. Bu durumda tahkim sözleşmesi hükümsüz, tesirsiz veya uygulanması imkansız değil ise mahkeme tahkim itirazını kabul eder ve davayı usulden reddeder. "hükmü yer almaktadır.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, taraflar arasında akdedilen sözleşmede usulüne uygun tahkim şartı öngörülmüş olmasına, tahkim şartının açık ve kesin olmasına ve uyuşmazlığın hakemde çözüleceğinin kesin olarak ortaya konulmasına, süresi içerisinde tahkim ilk itirazı nedeni ile mahkemece davanın usulden reddine karar verilmesine göre davacı vekilinin tüm istinaf itirazları yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK'nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 15/09/2022 tarih ve 2022/340 Esas 2022/697 Karar sayılı hükmü usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90.TL harçtan başlangıçta alınan 605,00.TL istinaf karar harcının mahsubu ile fazla yatırılan 425,10.TL harcın istek halinde davacıya iadesine,
3-İstinaf başvurusu sırasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın tebliği, kesinleştirme ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK'nın 362/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 22/03/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Full & Egal Universal Law Academy