İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/2505 Esas 2023/633 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2505
Karar No: 2023/633
Karar Tarihi: 05.04.2023


T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2505
KARAR NO: 2023/633
KARAR TARİHİ: 05/04/2023
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/03/2019
NUMARASI: 2017/497 Esas 2019/386 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
BAM KARAR TARİHİ: 05/04/2023
KARAR YAZIM TARİHİ: 05/04/2023
Davalı ... vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ... Şti. müvekkil ... A.Ş.nin sigortalısı olup 3500039542730000 numaralı poliçe ile nakliyat türünde yıllık nakliyat emtia poliçesi ile sigortalı olduğunu, davalı ... sigortalı şirket ... Şti.'nin taşıma işini yapmakla birlikte ... aracın sürücüsü olduğunu, sigortalıya ait mal ile yüklü ... plakalı ... 'a ait ... 'in idaresindeki araç ile 09.01.2015 tarihinde seyir halindeyken Antalya-lsparta karayolu üzerinde viraja girerken savrulup devrilmesi üzerine maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, davalı sürücünün kaza tutanağındaki beyanına göre kaza öncesinde araç lastiklerinin körüklerinin patladığı, bu nedenle davalının asli kusurlu tespit edildiğini, iş bu kazada sigortalıya ait yük yola dökülüp hasar gördüğünü, sigortalının müvekkil şirkete başvurusu üzerine açılan 2015 62000014 numaralı hasar dosyası kapsamında alınan ekspertiz raporuna göre sigortalıya ödenmesi gereken tutar 25.858,50 TL. olduğunu, bu tutar müvekkil sigorta şirketi tarafından 27.02.2015 tarihinde ... Bankası hesabına EFT dekontu ile ödendiğini, davacının ödemiş olduğu bedellerden aracın sürücüsü ve sahibi tam sorumlu olduğunu, davacı tarafından sigortalıya tahrip olan portakal yükü zararı için ödeme yapıldığını, aralarındaki sigorta poliçesi nedeniyle sigortalının haklarına davacı açısından halefıyet hakkı doğduğunu, alacağın tahsili için İzmir 27. İcra Müdürlüğünün 2015/18552E. sayılı dosya üzerinden borçlu ... ile ... aleyhine davacı müvekkilinin sigortalısı ... Şti.ye 02.03.2015 tarihinde yaptığı 25.858.50- TL. ödemenin rücuen tahsili için icra takibi başlatıldığını, icra takibine borçlular tarafından itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulmuş olduğunu belirterek haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ile 02.03.2015 tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle birlikte takibin devamına, davalı aleyhine borcun tamamı üzerinden %20 icra inkar tazminatla hükmedilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
İhbar olunan Davalı ... A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; kaza tarihi 09.01.2015 olduğu kaza tarihinden bu yana 2 yıllık yasa süresi içinde dava konusu kazayla ilgili müvekkil sigorta şirketine taraflarca yapılmış ihbar ve bildirim bulunmadığını davanın 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içerisinde de açılmadığını, bu nedenlerle açılan davanın öncelikle süre yönünden reddi gerektiğini, dava konusu olayda sigortalının kusur oranının ve akabinde teminat kapsamı dahilinde uğranılan zarar miktarının tespiti gerektiğini, kaza tutanağındaki kusuru kesinlikle kabul etmediklerini, davalı sigortalının herhangi bir kusurunun bulunmadığını, kaza tutanağında sürücünün bir beyanı mevcut olmadığını, belirtildiği şekilde kazadan önce aracın lastiklerinin patlaması halinde aracın yürümesi hareket edebilmesi mümkün olmayacağını, bu haliyle bu kadar vol alıp belirtilen şekilde ve yerde bir kazaya karışması fizik kurallarına aykırı olduğunu, bunun haricinde davacı yanın talep etmiş olduğu maddi tazminatın fahiş olması nedeniyle kesinlikle kabul etmediklerini, araçtaki emtianın ne kadarının kullanılamaz hale geldiğini, yani ne kadarının hasar gördüğünün araştırılması, davacı tarafça ispatlanması ve belgelenmesi gerektiğini belirterek haksız, yersiz, usul ve yasaya aykırı şekilde açılan davanın reddine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı ... vekili 07.07.2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle; öncelikle süresinde açılmayan iş bu davanın zaman aşımı/hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmesini talep ettiğini davalı sürücünün kaza tutanağındaki beyanı doğrultusunda kaza öncesinde araç lastiklerinin körükleri patladığı, bu sebeple davalı sürücünün asli kusurlu olduğu yönündeki saptamayı kesinlikle kabul etmediklerini, öncelikle kaza tespit tutanağında davacı sürücünün böyle bir beyanı olmadığını, olay sırasında tutanağı tutan trafik görevlileri tarafından araç lastiklerinin körüklerinin patladığı yönünde tespiti olduğunu, davacının belirttiği gibi kazadan önce aracın lastik körüklerini patlaması gibi bir durum olması halinde aracın yürümesi mümkün olmadığını, kaza tutanağında 2918 sayılı yasanın 52/B maddesinden kusur izafe edildiğinin görüldüğünü, atfedilen kusuru kabul etmediklerini, davacın zararına ilişkin yapmış olduğu ödemenin fahiş olduğunu, kaza tarihini kapsayan 24.01.2014/2015 başlangıç ve bitiş tarihli poliçesi olan birleşik kasko sigorta poliçesi müvekkilin aracının risklerini teminat altına almış olmakla meydana gelen zarar miktarından sorumlu olduğunu, müvekkiline ait ... plakalı araç ... A.Ş. den 120237014 sayılı genişletilmiş kasko poliçesiyle sigortalı olduğunu poliçe limiti dahilinde karşı tarafın zararlarından sorumlu olduğunu, müvekkile ait ... plakalı aracın 120237014 nolu kasko poliçesini tanzim eden ... A.Ş. ne davanın ihbar edilerek davaya dahil edilmesine karar verilmesini talep ettiğini, davanın müvekkile ait ... plakalı aracın 77808813 sayılı trafik sigorta poliçesini tanzim eden ... A.Ş. ne davanın ihbar edilerek davaya dahil edilmesine karar verilmesini talep ettiğini, davacının icra takibi haksız ve kötü niyetli olduğundan davanın reddi ile davacı tarafından haksız ve kötü niyetli açılmış olan iş bu dava değerinin tamamı üzerinden %20 sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
MAHKEMECE:
" Dava; İİK 67/2 uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır.
İzmir 27. İcra Müdürlüğünün 2015/18552 sayılı takip dosyası getirtilip incelenmiştir.
Dosya içinde sigorta poliçesi, aracın renkli kazaya ilişkin resimleri, hasar dosyası getirtilmiş, karar vermemize dayanak teşkil eden usul, yasa ve mevzuata uygun heyet raporu alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; kazanın oluşumunda, davalı ... adına kayıtlı olan aracın %100 kusurlu olduğu, ... plakalı ihbar olunan ... AŞ nezdinde 24/01/2014 - 2015 tarihleri arasında 120237014 sayılı birleşik kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu, kasko sigorta sözleşmesi gereğince bu sigorta poliçesi içine başkaca sorumluluklarında ilave edilmesinin, sigortacı ile sigortalı arasındaki sözleşme ile belirlendiği, taraflar arasındaki kasko sözleşmesinde, 30.000,00-TL bedel ile yurtiçi taşıyıcı sorumluluk sigortası teminatının verildiği, dosyanın ... AŞ ye ihbar olunduğu anlaşılmakla,
Tüm dosya içeriği, incelenen icra dosyası, sigorta poliçeleri, hasar dosyası, alınan bilirkişi heyet raporu da dikkate alınarak, 25.858,00-TL asıl alacak yönünden itirazın iptaline ve dava itirazın iptali davası olduğundan faize, takip tarihinden itibaren hükmedileceğinden davacı vekilinin 02/03/2015 tarihinden itibaren avans faiz uygulanması yönündeki talebinin reddi ile , takipte yasal faiz talep edilmiş olmakla, takip tarihinden itibaren 25.858,00 TL ye yasal faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına ve Alacak likit ve hesaplanabilir olmadığından talebin reddine, faizin başlangıç tarihi ve türüne ilişkin red sebebi fer'i nitelikte red olduğundan, her ne kadar davanın kısmen kabulü demiş isek de, dava tam kabul olarak değerlendirilip, davalı lehine vekalet ücreti tesis edilmeyerek, mahkememizdeki vicdani kanıyı yansıtan aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir. " gerekçesi ile,
"Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Davalıların İzmir 27. İcra Müdürlüğünün 2015/18552 esas sayılı takip dosyasındaki 25.858,00 TL ye yönelik asıl alacağa yönelik yapmış oldukları itirazın iptali ile,
Dava itirazın iptali davası olduğudan faize takip tarihinden itibaren hükmedileceğiden davacı vekilinin, 02/03/2015 tarihinden itibaren avans faiz uygulanması yönündeki talebinin reddi ile, takipte yasal faiz talep edilmiş olmakla, takip tarihinden itibaren 25.858,00 TL ye yasal faiz uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
Alacak likit ve hesaplanabilir olmadığından, yargılama aşamasında bilirkişi raporu ile tespit edildiğinden, davacı lehine şartlar oluşmadığndan İİK 67/2 uyarınca icra inkar tazminat talebinin reddine" şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU SEBEPLERİ:
Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; öncelikle işbu davanın zamanaşımı/hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmesinin gerektiğini, yerel mahkemenin gerekçeli kararının her ne kadar gerekçeli olarak nitelendirilmiş olsa dahi yeterli olmadığını, mahkeme gerekçeli kararında dayanak mevzuat göstermemiş olup, bilirkişi heyet raporunu hukuken değerlendirmeden ilamda yazılı karara hükmettiğini, kazaya karışan aracın lastiklerinin körüklerinin kaza anından önce değil kaza esnasında patladığını, trafik görevlileri tarafından tutanağa lastiklerin patlak olduğunun geçirildiğini, müvekkiline ait ... plakalı aracın ... Şirketi'nden 120237014 poliçe numarası ile Genişletilmiş Kasko Poliçesi bulunduğunu, bilirkişi heyet raporunda yapılan kusur izafesi doğru olmadığı gibi, yapılan hesaplamanın da oldukça fahiş olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, nakliyat sigorta sözleşmesi kapsamında taşıma sırasında sigortalı emtianın zarar görmesinden kaynaklanan zararın rücuen tazmini talebiyle yapılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
TTK'nın 1420. Maddesi " (1) Sigorta sözleşmesinden doğan bütün istemler, alacağın muaccel olduğu tarihten başlayarak iki yıl ve 1482 nci madde hükmü saklı kalmak üzere, sigorta tazminatına ve sigorta bedeline ilişkin istemler her hâlde rizikonun gerçekleştiği tarihten itibaren altı yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.
(2) Diğer kanunlardaki hükümler saklıdır." şeklindedir.
Dava konusu, sigortacının mal sahibine zararı ödemesinden sonra taşımacıya karşı açtığı rücu istemine ilişkin olup, 6102 sayılı TTK'nın 1472. maddesi gereğince yasal halefiyet hakkına sahip olan davacı, selefi bulunduğu kişi davayı hangi zamanaşamı süresi içinde açması gerekiyorsa davayı o süre içinde açması gerekmektedir. Davacı tarafından 27/02/2015 tarihinde ödeme yapıldığı, 21/12/2015 icra takibi başlatıldığı, borçlunun itiraz dilekçesinin davacıya teblig edilmediği, davanın 05/05/2017 tarihinde açılmış olmasına göre davalının zamanaşımı ve hak düşürücü süre itirazı yerinde değildir.
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle hükme esas alınan bilirkişi heyeti raporunun oluşa, somut olayın özelliklerine uygun, açık, anlaşılır, taraf ve yargı denetimine uygun olmasına, taşınan ürününün taşıması sırasında araç maliki ve sürücü davalı tarafın kusurlu eyleminden kaynaklı kaza nedeniyle zarar görmesine, zarardan taşımayı yapan davalı tarafın sorumlu olmasına, yargılamada eksiklik bulunmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına göre; kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davalı ... vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 26/03/2019 tarih ve 2017/497 Esas 2019/386 Karar Karar sayılı hükmü usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı ... vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu sırasında alınması gereken 1.766,35.TL nispi harçtan peşin olarak alınan 441,60.TL harcın mahsubu ile bakiye 1.324,75.TL harcın davalı ... 'dan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu sırasında davalı ... tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK'nın 362/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 05/04/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Full & Egal Universal Law Academy