İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/2458 Esas 2023/620 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2458
Karar No: 2023/620
Karar Tarihi: 29.03.2023


T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2019/2458
KARAR NO: 2023/620
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/03/2019
NUMARASI: 2013/245 Esas - 2019/276 Karar
DAVA KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ: 29.03.2023
KARAR YAZIM TARİHİ: 31.03.2023
Davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında fatura alacağından kaynaklı ticari ilişkinin mevcut olduğunu, davalı borçlu şirket tarafından aleyhine başlatılan İzmir 14. İcra Müdürlüğünün 2015/15772 sayılı icra dosyasına yapılan itirazın haksız olduğunu ve söz konusu itirazın kaldırılarak takibin devamına ve borç likit olduğundan %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınıp, davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı itirazları olduğunu, yetki itirazında bulunduklarını, yetkisizlik kararı verilerek dosyanın Akhisar Nöbetçi İcra Müdürlüğü ve Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesini, yine davacı ile aralarında ticari ilişki olmadığından dosyanın yetkili ve görevli Akhisar Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesini, davacı tarafından davalı kooperatife mal teslimi yapılmadığını, fatura teslim edilmediğini, imzalarının olmadığını, alışverişlerinin olmadığını davacı ile davalı kooperatif arasında cari hesap ilişkisi de bulunmadığını, davanın reddini savunmuştur.
MAHKEMECE: "...Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; incelenen İzmir 24. İcra Müdürlüğünün 2012/11298 sayılı takip dosyası, ticaret sicil gazetesi, kooperatif yetkililerinin, davacının delil listesinde açıkça, yemin deliline de dayandığı anlaşılmakla, HMK 227 uyarınca davalı kooperatif yetkililerinin yapmış oldukları yemin ve hiçbir alışverişin olmadığı ve faturadaki malların kooperatife teslim edilmediği, söz konusu malların davalı kooperatife teslim edildiğine ilişkin de yazılı bir belge olmadığından, davacı, davasını ispatlayamadığından açılan davanın reddine ve alacağı olmamasına rağmen haksız ve kötü niyetli olarak takip yapmakla, İİK 67/2 uyarınca davacı takibinde haksız ve kötüniyetli olduğundan kötüniyet tazminatının davacıdan alınıp davalıya verilmesine dair mahkememizdeki vicdani kanıyı yansıtan aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir" gerekçesi ile;
"Davanın REDDİNE,
Davacı, takibinde, haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşıldığından, İİK 67/2 uyarınca 7.451,41 TL-nin, kötüniyet tazminatı %20 si olan 1.490,28 TL nin davacıdan alınıp, davalıya verilmesine" şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı ile aralarında ticari ilişki bulunduğunu, davalının tacir olduğunu, mahkemece verilen kesin süreye rağmen davalının defterlerini sunmadığını, malların teslim edilmediği hususundaki davalı beyanlarına itibar edilemeyeceğini, kendi defterlerinin usulüne uygun tutulduğunu, lehlerine delil olarak kabul edilmesi gerektiğini, eksik ve hatalı inceleme sonucu kurulan hükmün bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, cari hesaptan kaynaklı itirazın iptali istemine ilişkindir.
HMK'nun 355. Maddesi gereğince istinaf incelemesi istinafa başvuran vekilinin dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlarda res'en gözetilerek yapılmıştır.
Davacı taraf davalıya mal sattığını, davalının bu mallara karşılık kesilen fatura borcunu ödemediğini iddia etmektedir.
Davalı taraf ise davacı ile hiç bir ticari ilişkileri olmadığını, davacının kendisine mal teslim etmediğini savunmaktadır.
Somut olayda her ne kadar ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş ise de; mahkemece yeterli araştırma yapılmamıştır. Şöyle ki; davacı taraf, delilleri arasında ticari defter ve kayıtlara dayanmış, ayrıca takibe konu faturaları da delil olarak sunmuştur. Yine davacı vekili 15.06.2016 tarihli dilekçesinde Şubat-Mart-Nisan 2012 yıllarına ait davalı Ba formlarının celbine karar verilmesini mahkemeden talep etmiş olup, mahkemece bu hususta Vergi Dairesine müzekkere yazılmamış, Ba formlarını getirtilmemiştir.
Takibe konu cari hesapta kayıtlı faturaların BA formları ile davalı tarafça ilgili Vergi Dairesine bildirilip bildirilmediği hususunda ilgili Vergi Dairesine müzekkere yazılıp sonucuna göre ispat yükünün hangi tarafta olduğu belirlenmek, davalının yetki itirazınında buna göre değerlendirilmek suretiyle uyuşmazlığın çözümü gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
Kabule göre de; davacının kötüniyetli olarak takip yaptığına ilişkin bir delil bulunmamasına rağmen davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi hatalı olmuştur.
Sonuç olarak yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek derecede önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması nedeniyle HMK'nın 353/1-a-6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dava dosyasının kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun KABULÜ ile, İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 07.03.2019 tarih ve 2013/245 Esas - 2019/276 Karar sayılı hükmünün HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın HMK 353/1-a maddesi gereğince Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-Kararın kaldırılması nedeniyle başvuru sırasında alınan peşin harcın başvuru sahibi davacıya iadesine,
4-İstinaf başvurusu aşamasında başvuru sahibi davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin mahkemesince verilecek nihai kararla hüküm altına alınmasına,
5-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme ve harç iadesine ilişkin işlemlerin yerel mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK'nın 353/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 29.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Full & Egal Universal Law Academy