İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/1396 Esas 2023/636 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1396
Karar No: 2023/636
Karar Tarihi: 27.04.2023

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1396
KARAR NO: 2023/636
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/12/2019
NUMARASI: 2016/138 Esas 2019/782 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 27.04.2023
KARAR YAZIM TARİHİ: 27.04.2023
Taraflar arasındaki davadan dolayı Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 11.12.2019 gün ve 2016/138 Esas 2019/782 Karar sayılı hükmün ve 09.07.2020 gün 2016/138 Esas 2019/782 Karar sayılı ek kararın (tavzih kararının) istinaf yoluyla Dairemizce incelenmesi davalı ... Sigorta A.Ş vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için üye ... tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili, davacının, davalıların işleteni ve ZMM sigortacısı olduğu aracın karıştığı trafik kazasında yaralanarak iş gücü kaybına uğradığını, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, davalıların zararı karşılama yükümlülüğü bulunduğunu, belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 5.000,00-TL maddi tazminatın tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı ... vekili, yetkili mahkemenin Yatağan Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, davalının kazaya karışan araçta yolcu olduğunu, aracı ...'nin kullandığını, belirterek; davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.
Davalı ..., dava konusu olaya karışan aracın adına kayıtlı olduğunu, kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığını, olay esnasında aracı ...'un kullandığını, araç sürücüsünün kusurlu olmadığını, belirterek; davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.
Davalı ... Sigorta vekili, davalının sigortalı araç sürücüsünün kusuru ve gerçek zarar tutarında poliçe limiti ile sınırlı olarak sorumlu tutulabileceğini, tedavi ve geçici iş göremezlik zararının poliçe kapsamı dışında kaldığını, kusur ve zararın ispat edilmesi gerektiğini, davacının kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubunu, dava tarihinden faiz yürütülebileceğini, belirterek; davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, mahkemenin yetkili olduğu, kaza nedeni ile davalı sigortalı araç sürücüsünün %100 oranında asli ve tam kusurlu, davacının ise kusursuz olduğu, davacının % 24 oranında sürekili 4 ay süre ile geçici maluliyetinin bulunduğu, 15.518,52-TL geçici, 352.325,43-TL sürekli iş göremezlik tazminatını talep edebileceği, davalı ...'nin araç işleten hükümlerine göre, davalı ... Sigorta A.Ş.nin ZMMS poliçesi (limiti dahilinde) hükümlerine göre sorumlu olduğu, belirtilerek; davalı ... hakkındaki davanın açılmamış sayılmasına, davalı ... Sigorta A.Ş.nin ZMMS poliçesindeki teminat limiti de gözetilerek 250,00-TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 320.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 320.250,00-TL maddi tazminatın (davalı ... Sigorta A.Ş.nin bu tutarın sadece 310.000,00 TL lik bölümünden ve bu bölüme ilişkin dava tarihi 15/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizinden sorumlu olması kaydıyla) kaza tarihi 31/01/2016 dan itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı davalı ... Sigorta A.Ş. tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili, kabul edilen kusur oranının isabetli olmadığını, sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığını, yeniden rapor alınması gerektiğini, eksik inceleme yapıldığını, maluliyet raporunun hükme esas alınamayacağını, yanlış yönetmeliğe göre rapor düzenlendiğini, Özürlülük Ölçütü ve Sınflandırması Hakkında Yönetmelik Hükümlerinin uygulanması gerektiğini, davalının poliçe limiti ile sorumlu tutulabileceğini, davalının geçici işgöremezlik tazminatından sorumlu tutulamayacağını, davacının koruyucu ekipmanları takmadan motorsiklete bindiğinden müterafik kusurnun bulunduğu, belirterek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesi ile davalının istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, işletenin hukuki sorumluluğu ve ZMMS poliçesi kapsamında trafik kazası nedeni ile davacının tazminat istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın davalı ... yönünden açılmamış sayılmasına, diğer davalılar yönünden kabulüne karar verilmiştir.
1. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
2. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 91/1. 85/1. ve 85/son maddeleri ile Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına göre trafik kazası nedeni ile davacının iş gücü kaybı nedeniyle oluşan maddi zararından davalı sigorta şirketi ile işleten sıfatına haiz araç maliki ve sürücünün, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olduğu amirdir.(Yargıtay HGK'nun 15.6.2011 tarih ve 2011/17-142 E. - 2011/411 K., 17. HD' nın 20/05/2013 tarih ve 2012/8984 E. - 2013/7276 K.)
3. Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının tespiti açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden 01/06/2015 ile 20/02/2019 tarihleri arasında gerçekleşen kazalar için 30/3/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik, hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. (Yargıtay 4.HD'nın 20/06/2022 tarih ve 2021/13933 E. 2022/9109 K.) Dosyaya kazandırılan 21.01.2019 tarihli maluliyet raporunda kaza tarihi ( 28.12.2016 ) itibariyle yürürlükte bulunan anılan yönetmelik hükümlerine göre maluliyet değerlendirmesi yapılmadığının anlaşılması karşısında, söz konusu rapor maluliyet oranı tespitine elverişli olmadığından, maluliyetin belirlenmesi konusunda yapılan araştırma yetersizdir.
4. Zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde müterafik kusur söz konusudur. Müterafik kusurun varlığı halinde 6098 sayılı TBK'nun 52. maddesi gereğince belirlenen tazminattan indirim yapılması gerekir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 78. Maddesi ile atıf yapılan Karayolları Trafik Yönetmeliği'nin 150. Maddesi gereğince koruyucu ekipman / tertibat takılmasının zorunlu olduğu hallerde meydana gelen yaralanma ve ölüm ile illiyet bağı kurulması durumunda hesaplanan tazminattan müterafik kusur indirimi yapılarak tazminatın belirlenmesi gerekir. Müterafik kusura ilişkin savunma bir def’i olmadığından, mahkemece bu yönde bir savunma olmasa dahi sürücü resen araştırılması ve tartışılması gerekmektedir. ( Yargıtay 4. HD'nın 29/06/2022 tarih ve 2021/14115 E. - 2022/9666 K. 04.04.2022 tarih ve 2021/13491 E. - 2022/6733 K. ,23.03.2022 tarih ve 2021/11590 E. - 2022/5710 K.) Eldeki davada, kaza tespit tutanağı içeriğinden motosiklet sürücüsü davacının, koruyucu ekipman takmadığı tespit edilmiş olup mevcut yaralanmasına göre atfı kabil müterafik kusurunun bulunup bulunmadığının karar gerekçesinde açıklanıp, tartışılması elzemdir.
5. Tazminatı isteminde bulunan hak sahiplerinin bakiye ömürleri daha önceki yıllarda 1931 tarihli PMF cetvellerine göre saptanmakta ise de gerçek zarar hesabı özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu nedenle TRH 2010 yaşam tablosu'na göre bakiye ömür sürelerinin belirlenmesi güncel veriler ve ülkemiz gerçeklerine daha uygun olduğundan tazminat hesaplamasında TRH 2010 yaşam yönteminin kullanılması gerekir. ( Yargıtay 4. HD'nın 03.01.2022 tarih ve 2021/9412 E - 2022/3622 K.,17. HD'nin 23.03.2021 tarih 2020/ 6173 E. - 2021/ 3121 K. ) Aynı şekilde, yeni genel şartlar zamanında düzenlenen poliçelerde yeni genel şartlardaki hesaplama tekniği uygulanamayacağı için tazminat hesabında eski uygulamalardaki gibi progresif rant yönteminin kullanılması ile bilinmeyen (işleyecek) devredeki gelirlerin her yıl için % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi icap etmektedir.(Yargıtay 17. HD'nin 24.02.2021 tarih ve 2019/3292 E. 20121/1848 K. )
6. Açıklanan tüm bu hukuki ve maddi vakıalar karşısında; İDM tarafından olay tarihinde yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında yönetmelik hükümlerine göre davacının mevcut yaralanması nedeni ile iş göremezlik oranının tespiti konusunda Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlıklarından kurul halinde düzenlenecek açıklamalı, ayrıntılı, denetime elverişli maluliyet raporu dosyaya kazandırılıp, maluliyet raporu doğrultusunda iş gücü kaybı yönünden anılan ilke ve esaslara uygun düşecek şekilde TRH 2020 yaşam tablosu ile progresif rant yönteminin uygulanmak suretiyle aktüerya uzmanından ek rapor alınarak, davacının zararın artmasına neden olan müterafik bir kusurunun bulunup bulunmadığı da tartışılıp değerlendirilerek, oluşacak sonuca göre usulü kazanılmış haklar da gözetilerek karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve incelemeyle yazılı biçimde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu durumda, ilk derece mahkemesince uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle istinaf istemine konu karar yönelik denetim yapılması mümkün değildir. O halde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi uyarınca davalının istinaf başvurusunun esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararı ile karara yönelik ek kararın ( tavzih kararının ) kaldırılmasına, kaldırma kararının sebep ve şekline göre sair istinaf itirazları ile ek karara yönelik istinaf itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenenlerle;
1-Davalı ... Sigorta A.Ş'nin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca ESASA İLİŞKİN SEBEPLER İNCELENMEKSİZİN KABULÜNE,
2-Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 11.12.2019 gün 2016/138 Esas 2019/782 Karar sayılı kararı ile 09.07.2020 gün 2016/138 Esas 2019/782 Karar sayılı ek kararın (tavzih kararının) KALDIRILMASINA,
3-Dairemizin kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Kaldırma kararının sebep ve şekline göre sair istinaf itirazları ile ek karara yönelik istinaf itirazlarının incelenmesine yer olmadığına,
5-İstinaf yoluna başvuran tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde istinaf yoluna başvurana iadesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi gereğince kesin olmak üzere 27.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Full & Egal Universal Law Academy