İstanbul ilinde faaliyet gösteren hazır beton üreticilerinin aralarında anlaşarak fiyat yükselttiği iddiası - Karar Sayı 14-22/441-199
Karar Dilini Çevir:
Rekabet Kurumu
Karar Sayısı: 14-22/441-199
Karar Türü: Rekabet İhlali
Konu: İstanbul ilinde faaliyet gösteren hazır beton üreticilerinin aralarında anlaşarak fiyat yükselttiği iddiası
Karar Tarihi: 25.06.2014


Rekabet Kurumu Başkanlığından,
REKABET KURULU KARARI
Dosya Sayısı : 2014-5-16 (Önaraştırma)
Karar Sayısı : 14-22/441-199
Karar Tarihi : 25.06.2014
A. TOPLANTIYA KATILAN ÜYELER
Başkan : Prof. Dr. Nurettin KALDIRIMCI
Üyeler : Kenan TÜRK, Dr. Murat ÇETİNKAYA, Reşit GÜRPINAR,
Fevzi ÖZKAN, Dr. Metin ARSLAN, Doç. Dr. Tahir SARAÇ
B. RAPORTÖRLER: M. Nazlı ÖNAL, Mücteba ALTUN, Mehmet TOKGÖZ,
Semih SÜREZ
C. BAŞVURUDA
BULUNAN : Zaman ve Mekan Yapı İnş. Eml. Tur. San. Tic. Ltd. Şti.
Çobançeşme Sanayi Caddesi Nishistanbul D Blok
Kat 12 Ofis 146 Yenibosna Bahçelievler / İstanbul
D. HAKKINDA ÖNARAŞTIRMA
YAPILANLAR :
Ak Beton İnşaat Taş. San.Tic. Ltd. Şti.
Emek Mah. Nato Yolu Cad. No:2 Sancaktepe /İstanbul

Akar Beton İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti.
Gazi Mah. Cebeci yolu caddesi, Yeni Polis Karakolu Arkası
Sultangazi/İstanbul

Albayrak Hazır Beton San. ve Tic. Ltd. Şti.
Necip Fazıl Mah. Alemdağ Cad. No:872/3 Ümraniye/İstanbul

Anıl Beton Tic. ve San. Ltd. Şti.
Ayazağa Mah. Kemerburgaz Caddesi No:45-1/1 Sarıyer/İstanbul

Çimsa Çimento Sanayi ve Ticaret A.Ş.
Temsilcisi: Av. Gönenç GÜRKAYNAK, Av. Öznur İNANILIR,
Av. Ceren ÖZKANLI
Çitlenbik Sok. No:12 Yıldız Mah. Beşiktaş/İstanbul

Danış Beton Sıva İnş. San. Tic. A.Ş.
Ferhatpaşa Mah. Gazipaşa Cad. No:35 Ataşehir /İstanbul

Dünya Beton San. ve Tic. Ltd. Şti.
Cebeci Mah. 2806 Sok. No:32 Sultangazi/İstanbul

Göltaş Hazır Beton ve Yapı Elemanları San. ve Tic. A.Ş.
Vişnezade Mah. Prof. Alaeddin Yavaşca Sok. Marmara Apt. No: 4/2
Beşiktaş / İstanbul
Gümüştaş Hazır Beton Taahhüt Nak. Tic. A.Ş.
Temsilcisi: Evren GÜLDOĞAN
8 Gazeteciler Sitesi, 2 Söltaş Evleri Hare Sokak No 20 K-6
Levent 34255 İstanbul

14-22/441-199
2/13
(1) E. DOSYA KONUSU: İstanbul ilinde faaliyet gösteren hazır beton
üreticilerinin aralarında anlaşarak fiyat yükselttiği iddiası.
(2) F. DOSYA EVRELERİ: Bahse konu iddialara ilişkin 21.04.2014 tarih ve 2014-5-
16/İİ sayılı İlk İnceleme Raporu Rekabet Kurulunun 30.04.2014 tarihli toplantısında
görüşülmüş ve 14-16/308-M sayılı Karar ile İstanbul ilinde faaliyet gösteren tüm
hazır beton üreticilerinin yanı sıra bu üreticilerin bayileri ve üye oldukları teşebbüs
birlikleri hakkında önaraştırma açılmasına karar verilmiştir. Bunun üzerine
hazırlanan 19.06.2014 tarih ve 2014-5-16/ÖA sayılı rapor görüşülerek karara
bağlanmıştır.
(3) G. İDDİALARIN ÖZETİ: İstanbul ili hazır beton fiyatlarında 2013 yılının Mayıs
ayından itibaren aşırı artış yaşandığı ifade edilerek, fiyatlarda yaşanan aşırı
artışların ve benzer fiyatların teşebbüsler arasında anlaşma şüphesi doğurduğu
iddia edilmiştir.
Has Beton İnş. ve Madencilik San. Tic. Ltd. Şti.
Cebeci Mah. 2803 Sok. No:31/A Sultangazi/İstanbul

Kumcular Beton Santralleri Sanayi ve Ticaret A.Ş.
Eyüp Sultan Mah. Hacı Salih Cad. No:26 Sancaktepe/İstanbul

Limak Batı Çimento San. ve Tic. A.Ş.
Temsilcisi: Dr. Aydın Öztunalı
Turan Güneş Bulvan No: 100/20 Yıldız 06550 Ankara

Marmara Hazır Beton İnşaat Sanayi Ve Ticaret Ltd. Şti.
Adnan Kahveci Mah. Yavuz Sultan Selim Bulvarı Çalışlar Caddesi
No:5 Gürpınar Beylikdüzü/İstanbul

Miltaş Beton ve İnş. Mad. San. Tic. A.Ş.
Eyüp Sultan Mah. İmam Rabbani Caddesi Tem Yan Yolu No:36
Sancaktepe/İstanbul

Oktan Behçetler Hazır Beton Taahhüt San. ve Tic. Ltd. Şti.
Namık Kemal Mah. Adile Naşit Bulvarı No.26 Esenyurt/İstanbul

Onur İnşaat Malzemeleri San. ve Tic. A.Ş.
Ömerli Mah. Adnan Kahveci Cad. No:6 34555 Arnavutköy/İstanbul

Oyak Beton Sanayi ve Tic. A.Ş.
Yenibosna Merkez Mah. Cemal Ulusoy Cad. No:47 Güneşli/ İstanbul

Öz Seç Beton Mad. İnş. San. Tic. Ltd. Şti.
Ömerli Köyü Aynalı Çeşme Mevkii Arnavutköy/İstanbul

Paksoy Hazır Beton Sanayi ve Ticaret A.Ş.
Mimarsinan Eski Silivri Cad. No:20 Büyükçekmece/İstanbul

Yolyapı Hazır Beton San. ve Tic. A.Ş.
2. Cebeci Yolu 788 Parsel Taşocakları Mevkii Sultangazi/İstanbul

Türkiye Hazır Beton Birliği
Selvi Çıkmazı No:2, Plaza K, Kat:3 34805 Kavacık /İstanbul

14-22/441-199
3/13
(4) H. RAPORTÖRLERİN GÖRÜŞÜ: İlgili raporda özetle, önaraştırma konusu iddialar
ile ilgili olarak soruşturma açılmasına gerek bulunmadığı ifade edilmiştir.
(5) I. İNCELEME ve DEĞERLENDİRME
Öncelikle yerinde incelemelerde elde edilen belgeler değerlendirilecek, sonrasında
taraflardan edinilen bilgiler çerçevesinde yapılan tespitler ışığında 4054 sayılı
Kanun’un 4. maddesi kapsamında bir değerlendirme yapılacaktır.
Belge 1:
(6) (…..) yapılan yerinde incelemede elde edilen bu belgede Bahçeşehir’de olduğu
anlaşılan bir iş için (…..) tedarikçi olarak ÇİMENTAŞ ile anlaşmak istediği ve rakip
firmalar arasında anılan işi alabilmek için yaklaşık olarak ne kadar fiyat
verdiklerinden bahsedilerek çimento teslim fiyatları ile ilgili beklentileri dile
getirilmiştir.
(7) Belgenin, şikâyet başvurusunda yer alan rakipler arası anlaşmanın varlığının
aksine rekabet hukuku bağlamında rakipler arasında olması beklenen fiyat
rekabetine işaret ettiği kanısına varılmıştır. Zira belgede yer alan ifadelerde
bahsedilen işi alabilmek için C35 türü beton fiyatı tekliflerinin ilk aşamada 126₺
civarında olduğu daha sonra ise 110₺ seviyelerine geldiği, benzer şekilde C40 türü
beton için 130₺’den 114₺ seviyelerine kadar gerilediği ifade edilmiştir.
Belge 2:
(8) (…..) Genel Müdürü (…..) tarafından kaleme alınan bu belgeyi önemli kılan husus
belgede geçen “Bu firmadan gelen bilgileri doğru kabul ediyoruz zira her
betoncunun sözleşme fiyatı ve uygulama tarihi burada aynıdır. Birbirimizden de
ayrıca muhakkak haberdar oluyoruz” ifadeleridir. Bu ifadeler başvuru sahibinin
beton fiyatlarının benzer olduğu iddiasını doğrulamaktadır. Bununla birlikte, anılan
ifadede, fiyatların aynı olmasının rekabeti kısıtlayıcı bir anlaşmadan
kaynaklandığına işaret eden bir emare bulunmamakta, fiyatların piyasadan
toplandığı kanaati oluşmaktadır. Nitekim yapılan yerinde incelemelerde
teşebbüsler arasında iletişim olduğunu gösteren bir belge bulunamamıştır.
(9) Belge 2’nin sonunda yer alan “Gelin görün ki dün itibariyle hala rakiplerimizden
herhangi bir talep gelmediğini öğrendik.” ifadesinin de rakipler arasında yaşanan
rekabete işaret eder nitelik taşıdığı düşünülmektedir. Ayrıca, taraflardan edinilen
bilgi ve belgeler bir bütün halinde değerlendirildiğinde sözleşme fiyatlarının ve
uygulama tarihlerinin aynı olduğu doğrulanamamıştır.
Belge 3:
(10) Bu belgeyi önemli kılan husus, içeriğinde “Beton Birliği” başlığı altında rekabetçi
açıdan endişe teşkil edecek ifadelerin yer almasıdır.
(11) Belgede ilk aşamada barter yapılmaması yönünde bir ifade yer almaktadır. Barter
kelimesi terim olarak takas anlamına gelmektedir. Barter, satın alınan mal ve
hizmetin bedelinin üretilen mal ve hizmet ile ödendiği bir finans ve ticaret
sistemidir. Firmaların bir araya gelerek oluşturduğu bir pazar olan barter sistemi,
barter pazarını oluşturan firmaların arz ve talepleriyle işlemektedir. Belgede yer
alan “barter yapmayalım” ifadesinin hangi saikle kaleme alındığı bilinememekte,
rekabeti kısıtlayıcı bir anlaşmanın bir parçası olduğuna yönelik tespit
yapılamamaktadır.
14-22/441-199
4/13
(12) Belgede geçen “büyük kapasiteli betonları iki firma versin” ve “büyük betonları 2+3
firma olarak paylaşılsın. Fiyat kırmayalım” ifadeleri dikkat çekmektedir. Zira büyük
kapasiteli betonların belgede geçtiği şekilde belirli iki ya da üç firma tarafından
paylaşılmasına yönelik bir anlaşma yapılması ve fiyat tespit edilmesi durumunda
4054 sayılı Kanun’u ihlal edilmiş olacaktır. Bu bağlamda, yukarıda anılan ifadenin
bir niyet beyanının ötesinde olduğunu gösteren iletişim delillerinin ortaya
konulması gerekmektedir.
(13) Öncelikle yerinde incelemelerde hazır beton üreticisi teşebbüsler arasında
iletişimin varlığını gösterir herhangi bir delil elde edilemediğine yer verilmesi uygun
olacaktır.
(14) Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) üyelerinden biri olan (…..) bulunan bu belgenin,
THBB’de gerçekleştirilen bir toplantıda dile getirilen hususlara ilişkin veya anılan
tarihte henüz yapılmamış bir toplantıda dile getirilmesi düşünülen hususlara ilişkin
notlar olabileceği düşünülmüştür. Bu kapsamda THBB’den 01.01.2012 ila
01.01.2014 tarihleri arasında üye teşebbüslerin katıldığı seminer, eğitim, yemek,
fuar vb. dâhil tüm toplantı tarihleri ve tutanakları talep edilmiştir. THBB tarafından
gönderilen toplantı tutanakları incelendiğinde belgede yer alan 22.12.2012 tarihine
en yakın toplantı tarihinin 19.12.2012 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu tarihe
en yakın diğer toplantının ise 18.01.2013 tarihinde yapıldığı tespit edilmiştir. Anılan
iki toplantı tutanağı incelendiğinde toplantıya katılanlar arasında (…..) yer almadığı
tespit edilmiştir.
(15) Bununla birlikte, (…..) Yönetim Kurulu Başkanı (…..) ve Yönetim Kurulu Üyesi
(…..) adına THBB Genel Kurul Toplantılarına katıldığı tespit edilmiştir. Örneğin
(…..) Belge 3’ün hazırlanma tarihine en yakın tarih olan 09.02.2013 tarihli Genel
Kurul toplantısına katılmıştır. Ancak, gerek 09.02.2013 tarihli Genel Kurul’da
alınan kararlar gerekse sonra alınan kararlar incelendiğinde rekabeti kısıtlayıcı bir
anlaşma olarak değerlendirilebilecek herhangi bir hususa rastlanmamıştır.
(16) (…..) gelen Belge 3’ün açıklamasını içeren yazıda, belgeyi Yönetim Kurulu
Başkanı (…..) kendi teşebbüslerinin sektörde karşılaştığı zorluklar göz önüne
alınarak Beton Birliği’nde görüşülmesi gerektiğini düşündüğü hususları kaleme
aldığı ve tamamen (…..) kendi fikirlerini içerdiği, bu hususların THBB Genel
Kurulu toplantılarında ve başka hiçbir firmayla görüşülmediği ifade edilmiştir.
4054 Sayılı Kanun’un 4. Maddesi Kapsamında Yapılan Değerlendirme
(17) Rekabet hukuku kapsamında anlaşma olarak nitelendirilebilecek bir ihlalden söz
edebilmek için teşebbüslerin ortak bir amaç veya sonuca yönelik niyetlerinin
örtüştüğünü, bu amaca yönelik bağlılığın bilinçli olduğunu göstermek
gerekmektedir. Bu bağlamda, söz konusu ilişkiyi ortaya çıkarmada kullanılan
delilleri birincil ve ikincil deliller olmak üzere iki sınıfa ayırmak mümkündür.
(18) Birincil deliller, teşebbüsler arasında ya da teşebbüsler adına hareket eden
şahıslar arasında bir anlaşmanın ya da irade uyuşmasının gerçekleştiğini açıkça
ortaya koyan deliller olarak ifade edilebilir. Bu deliller, taraflar arasında fiyat
politikası, ilgili pazar vb. unsurların belirlenmesi için iletişim kurulduğuna ve
iletişimin içeriğine ilişkin bilgileri gösteren belgelerdir. Bu deliller taraflar arasındaki
anlaşmayı gösteren toplantı tutanakları, elektronik posta gibi yazılı metinler olduğu
için ispat standardı bakımından güçlü delillerdir.
(19) Birincil delillere kıyasla, daha düşük ispat gücüne sahip olan ikincil deliller ise,
“iletişim delilleri” ve “ekonomik deliller” olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. İletişim
14-22/441-199
5/13
delilleri; teşebbüslerin toplantı, telefon vb. suretle anlaşmanın unsurları hakkında
iletişim kurduğunu gösteren, ancak anlaşmanın esasına ilişkin bilgi içermeyen
delilleri ifade etmektedir. Bu delil türünün en sık rastlanan örnekleri; telefon
görüşmesi kayıtları, teşebbüslerin ortak bir varış noktasına seyahat ettiklerini
gösteren kayıtlar, belirli bir toplantı veya etkinliğe katılımı gösteren deliller,
konaklama veya toplantı salonu kiralanmasına ilişkin faturalar ile rakiplerle ticari sır
niteliğindeki hususların görüşüldüğüne ilişkin bilgi içeren ancak uzlaşmanın
sağlandığını tek başına ispatlayamayan toplantı notları ve iç yazışmalardır. İspat
gücü en yüksek ikincil delillerin iletişim delilleri olduğu kabul edilmektedir. İkincil
delillerin diğer türü olan ekonomik deliller ise, teşebbüslerin ilgili pazarda rekabet
etmediklerini gösteren davranışsal deliller ile pazar yapısının gizli bir uzlaşmanın
kurulmasına ve sürdürülmesine müsait olduğunu ortaya koyan yapısal deliller
başlıkları altında gruplandırılmaktadır.
(20) Benzer Rekabet Kurulu kararlarında, rekabet ihlalinin ispatında paralel
davranışlara ek olarak ispat gücü daha yüksek olan iletişim delillerinin varlığı
aranmakta, çimentoya ilişkin kararda ise, bir ihlalin tespiti için, birlikte hareket
etmeye yönelik bir anlaşmanın yokluğunda, tarafların iletişim kurup
kurmadıklarının ve teşebbüs davranışlarının, teşebbüsün tek taraflı ticari
çıkarlarına aykırı olup olmadığının en önemli ikincil delil olarak kabul edildiğine yer
verilmektedir.
(21) Yer verilmesi gereken diğer bir husus ise, ikincil delillerin değerlendirilmesi
aşamasında, davranışsal deliller temel alındığında, bir teşebbüs tarafından tek
taraflı olarak gerçekleştirilen bir uygulamanın veya teşebbüsün niyetini ortaya
koyacak beyanların 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesini ihlal ettiğinin ileri
sürülememesidir. Kanun’un ihlal edildiğinin ileri sürülebilmesi için, tarafların birlikte
hareket ettiklerini gösterir yeterli delillin bulunması gerekmektedir. Dolayısıyla, en
önemli husus da tarafların iradelerinin tespit edilmesidir.
(22) Yapılan yerinde incelemelerde edinilen Belge 1’de yer alan ifadelerin teşebbüsler
arasında yaşanan rekabete işaret ettiği kanısına varılmış, buna karşın, Belge 2’de
yer alan bölgede faaliyet gösteren hazır beton üreticilerinin ürün fiyatlarının aynı
olduğu ve üreticilerin birbirlerinden haberdar olduğu ifadesiyle, Belge 3’te yer alan
anlaşma yapılmak suretiyle büyük projelerin paylaşılması ve fiyatların
düşürülmemesine (yükseltilmesine) yönelik anlaşma yapılmasına ilişkin ifadelerin
değerlendirilmesi gerekmiştir.
(23) Teşebbüslerden edinilen bilgiler çerçevesinde yapılan analizlerde, nakliye
fiyatlarının ayrıştırılamamış olması nedeniyle her ne kadar kesin bir tespit
yapılamamış olsa da, Belge 2’de yer verilen ifadeyi doğrular şekilde teşebbüslerin
uyguladıkları ağırlıklı ortalama fiyatların paralel seyrettiği tespit edilmiştir. Bununla
birlikte, ürünün homojen nitelik arz ettiği ve oligopolistik pazar olarak
nitelendirilebilecek hazır beton pazarında fiyatların benzer olması tek başına
rekabetin kısıtlandığını göstermekte yetersizdir. Nitekim salt bilinçli paralellik ihlal
olarak nitelendirilmemektedir.
(24) Belge 3’te yer alan “büyük betonları 2+3 firma olarak paylaşılsın. Fiyat kırmayalım”
ifadesininin değerlendirilebilmesi için incelemeye konu taraflarından 29.05.2014
tarih ve 5872 sayı ile 01.01.2012 tarihinden bu yana beton sağladıkları, bitmiş ve
devam etmekte olan büyük projelere ilişkin çeşitli bilgiler talep edilmiştir.
Taraflardan gelen bilgiler çerçevesinde, bazı projelere birden fazla teşebbüs
tarafından ürün sağlandığı görülmüş olmakla birlikte, projelerin paylaşılmış olduğu
14-22/441-199
6/13
ya da olmadığına ilişkin çıkarım yapılamamış, incelenen çoğu teşebbüsün
kapasite kullanım oranlarının oldukça yüksek olduğu ve büyük projelerde alıcıların
pazarlık gücünün daha yüksek olduğu da göz önüne alındığında, söz konusu
projelere sadece birden çok üreticinin hazır beton sağlamasının rekabeti kısıtlayıcı
bir anlaşma yapıldığına delalet ettiği söylenememiştir.
(25) Bu noktadan itibaren önemli olan, bölgede faaliyet gösteren teşebbüslerin rekabeti
kısıtlayıcı bir amaç ya da etkiye sahip bir eylem üzerinde uyuşup uyuşmadığıdır.
Nitekim yukarıda ifade edildiği gibi, Kanunun 4. maddesi anlamında rekabeti
kısıtlayıcı bir anlaşmadan bahsedilebilmesi için rakipler arasında bu yönde
karşılıklı irade uyuşmasının gösterilmesi gerekmektedir. İrade uyuşmalarının
ortaya konulması için ise taraflar arasındaki iletişimin değerlendirilmesi
gerekmektedir. Bu bakımdan taraflar arasında gerçekleşen iletişim ve bu iletişimin
mahiyeti önem arz etmektedir.
(26) Önaraştırma tarafı olarak tespit edilen kırk yedi hazır beton üreticisi bulunmaktadır.
Bu teşebbüslerin otuz üç tanesi THBB’ye üyedir. THBB’den edinilen bilgi ve
belgeler ışığında, İstanbul ilinde faaliyet gösteren üye teşebbüslerin otuz tanesinin
THBB’nin Genel Kurul toplantılarına katılım gösterdiği, ayrıca üyelerin teknik
komite, çevre ve iş güvenliği gibi çeşitli konularda gerçekleştirilen toplantılara
katıldığı, bunun yanı sıra THBB’nin Yönetim Kurulu’nda yer alan üyelerin
bazılarının da İstanbul’da faaliyet gösterdiği göz önüne alındığında önaraştırma
tarafı teşebbüslerin çoğunun THBB bünyesinde belli aralıklarla bir araya geldiği
anlaşılmıştır. Bununla birlikte, toplantı gündemleri ve alınan kararlar incelendiğinde
rekabeti kısıtlayıcı nitelik arz eden herhangi bir karara rastlanmamaktadır. Bu
çerçevede, tarafların iletişim kurdukları tespit edilmekle birlikte, rekabeti kısıtlama
amacı ve etkisi olacak mahiyette iletişim kurduklarının ve bu nitelikte bir irade
uyuşması bulunduğunun tespit edilemediği belirtilmelidir.
(27) İddialar kapsamında ikincil delil olarak nitelendirilebilecek ekonomik bir delil
bulunup bulunmadığının değerlendirilebilmesi için pazardan edinilen bilgiler
incelenmiş, elde edilen bilgiler çerçevesinde, hazır beton üretiminde en önemli
maliyet kalemini oluşturan çimento alım fiyatlarının artış oranlarıyla hazır beton
fiyatlarının Mart 2013-Nisan 2014 tarihleri arasındaki artış oranlarının hemen
hemen aynı olduğu görülmüştür. Bununla birlikte, diğer maliyet kalemlerinin artış
oranlarının belirlenebilmesi için analiz edilen motorin ile elektrik fiyatları ve üretici
fiyatları endeksine göre enflasyon artış oranlarının hazır beton fiyat artış
oranlarından oldukça düşük olduğu anlaşılmıştır. Bu çerçevede, özellikle çimento
alım fiyatlarındaki artışla paralel seyir izlediği gözlenen hazır beton fiyatlarındaki
artışın maliyet dışında başka faktörlerden de etkilenmiş olabileceği fikri uyanmıştır.
(28) Bilindiği üzere, bir ürünün fiyatını belirleyen en önemli etkenlerden birisi taleptir.
Yine elde edilen bilgiler çerçevesinde 2013 yılındaki toplam hazır beton üretiminin
bir önceki yıla göre arttığı tespit edilmiş, dolayısıyla talebin arttığı anlaşılmıştır.
Bunun yanı sıra, teşebbüslerin çoğunun kapasitesinin üzerinde üretim yaptığı
görülmüştür. Talebin arttığı ve üretim kapasitelerinin yetersiz kalmaya başladığı bir
pazarda ise fiyat artışı yaşanması beklenebilir bir durumdur.
(29) Bunun yanı sıra, yerinde incelemelerde edinilen belgelerden, fiyat ve maliyet artış
oranlarının analiz edildiği Mart 2013-Nisan 2014 döneminde özellikle Avrupa
yakasındaki bazı agrega ocaklarının faaliyetlerinin durdurulduğu anlaşılmıştır. Bu
bağlamda, hazır beton üreticilerinin anılan dönemde yukarıda ele alınan maliyet
14-22/441-199
7/13
artışlarından daha yüksek maliyet artışıyla karşılaşmış olabilecekleri kanısı
uyanmıştır.
(30) Bu çerçevede, incelenen dönemde özellikle Avrupa yakasındaki bazı agrega
ocaklarının faaliyetlerinin durdurulması, talebin artması, çoğu üreticinin
kapasitesinin üzerinde üretim yapması ve maliyet artışları göz önüne alındığında,
hazır beton fiyatlarında yaşanan fiyat artışlarının açıklanabilir olduğu kanaatine
varılmıştır.
(31) Son olarak yer verilmesi gereken husus, teşebbüslerin tek taraflı ticari çıkarlarına
aykırı davranışlarda bulunduğuna yönelik bir bilgi ya da bulguya da rastlanmamış
olmasıdır.
(32) Yukarıda yer verilen tüm bilgi, belge, tespit ve değerlendirmeler ışığında, açık bir
anlaşmanın bulunmadığı düşünülen işbu dosya kapsamında, yukarıda yer verilen
iki önemli ikincil delil türünün de bulunmadığı kanaatine varılmıştır. Bu çerçevede,
İstanbul ilinde faaliyet gösteren teşebbüsler hakkında soruşturma açılmasını
gerektirecek makul şüphe oluşmadığı kanaatine ulaşılmıştır.
(33) J.SONUÇ
Düzenlenen rapora ve incelenen dosya kapsamına göre, 4054 sayılı Kanun’un 41.
maddesi uyarınca şikayetin reddi ile soruşturma açılmamasına OYÇOKLUĞU ile
karar verilmiştir.





























14-22/441-199
8/13
25.06.2014 tarihli ve 14-22/441-199 sayılı Kurul Kararı’na
KARŞIOY

Kurum kayıtlarına 15.04.2014 tarih ve 2168 sayı ile giren başvuru üzerine
hazırlanan 21.04.2014 tarih ve 2014-5-16/İİ sayılı İlk İnceleme Raporu 30.04.2014
tarihli Kurul toplantısında görüşülerek önaraştırma yapılmasına karar verilmiş, söz
konusu karar uyarınca düzenlenen 19.06.2014 tarih ve 2014-5-16/ÖA sayılı
Önaraştırma Raporunun görüşülmesi sonucunda, İstanbul ilinde faaliyet gösteren
hazır beton üreticilerinin aralarında anlaşarak fiyat yükselttiği iddialarına ilişkin
olarak Kurulumuzun mezkur kararı ile şikayetin 4054 sayılı Kanun’un 41. maddesi
uyarınca reddi ile soruşturma açılmamasına karar verilmiş olup, aşağıda
açıklayacağımız gerekçelerle şikayet edilen teşebbüsler hakkında soruşturma
açılması gerektiği düşüncesiyle karara katılmıyoruz.
4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanunun 1.maddesinde; Kanunun
amacının, mal ve hizmet piyasalarındaki rekabeti engelleyici, bozucu veya
kısıtlayıcı anlaşma, karar ve uygulamaları ve piyasaya hâkim olan teşebbüslerin bu
hâkimiyetlerini kötüye kullanmalarını önlemek, bunun için gerekli düzenleme ve
denetlemeleri yaparak rekabetin korunmasını sağlamak olduğu belirtilmiş,
40.maddesinin 1.fıkrasında; Kurul resen veya kendisine intikal eden başvurular
üzerine doğrudan doğruya soruşturma açabileceği gibi, soruşturma açılıp,
açılmayacağının saptanması bağlamında önaraştırma yaptırabileceği, aynı
Kanun’un 41.maddesinde de; yapılan önaraştırma sonucunda düzenlenen raporu
değerlendirerek soruşturma açılmasına veya açılmamasına karar vereceği hükme
bağlanmıştır. Kanunun 40. ve 41.maddenin gerekçeleri incelendiğinde de; Kurul’un
kendisine yapılan her türlü ihbar, şikayet ve başvuruyu mutlaka değerlendirmeye
alarak, ihbar ve şikayetlerin ciddi bir şekilde ele alınmasının amaçlandığı,
yaptırılacak önaraştırmadan sonra ciddi bulunan iddiaların derinleştirilerek
soruşturma aşamasının yerine getirilmesi gerektiği ifade edilmiştir.
Bu hükümlerden anlaşılacağı üzere, önaraştırma sonucunda rekabet kurallarını
ihlal eden eylem, karar ve anlaşmaların varlığının bulunmadığı hususunda Kurulun
tam bir kanaate sahip olması halinde soruşturma açılmamasına karar verileceği,
ancak önaraştırma sonucu elde edilen belge ve bilgiler bu kanıya ulaşılmasını
sağlamıyorsa bir başka deyişle bilgi ve belgelerin yetersizliği nedeniyle böyle bir
kanaate varılamıyorsa veya ihlallerle ilgili olarak daha detaylı inceleme yapılması
sonucunda yeni belge ve bilgilere ulaşılabileceğinin öngörülmesi hallerinde
soruşturma açılması gerektiği açıktır. 4054 sayılı Yasanın yukarıda açıklanan
amacına hizmet etmek adına, soruşturma açılmamasına karar verilebilmesi için
önaraştırma sonucu elde edilen bilgi ve belgelerin, olayda rekabet ihlali olmadığını
açık olarak ortaya koyması gerekir. Danıştay’ın yerleşmiş içtihatları da bu
yöndedir. Danıştay kararlarında, soruşturma açılmaması kararı verilebilmesi için
rekabet ihlaline ilişkin ciddi bulguların olmamasından çok, öncelikle önaraştırmada
elde edilen belge ve bilgilerin değerlendirilmesi sonucu, iddia konusu ihlallerin
olmadığı yolunda Kurul’a tam bir kanaat gelmesi hususunun varlığı aranmaktadır.
Dosya konusu olayda, şikayetçi başvuru dilekçelerinde ve raportörlerle
görüşmelerinde; İstanbul ili hazır beton fiyatlarında 2013 yılının Mayıs ayından
itibaren aşırı artış görüldüğü, fiyatlarda yaşanan aşırı artışların ve benzer fiyatların
teşebbüsler arasında anlaşma şüphesi doğurduğu ileri sürülmüştür.
Raportörlerce, yerinde inceleme sırasında bulunan belgelerde, (…..) Genel Müdürü
(…..) tarafından kaleme alınan belgede geçen, “Bu firmadan gelen bilgileri doğru
kabul ediyoruz zira her betoncunun sözleşme fiyatı ve uygulama tarihi burada
14-22/441-199
9/13
aynıdır. Birbirimizden de ayrıca haberdar oluyoruz.’’ ifadesi yine THBB
Üyelerinden olan (…..) bulunan belgede geçen “Beton Birliği’’ başlığı, “Büyük
Kapasiteli betonları iki firma versin’’ ve “Büyük betonları 2+3 firma olarak
paylaşılsın. Fiyat kırmayalım.’’ ifadeleri, ayrıca aynı belgede geçen “Barter
yapmayalım’’ ifadeleri teşebbüsler arasında bir anlaşma olduğu, en azından
uyumlu eylem şüphesini uyandırmaktadır.
Kaldı ki, anılan dönemde fiyatlar % 26-%43 arasında artmış olup, raportörlerce
raporda bu fiyat artışları ekonomik gerekçelerle tam açıklanamamıştır. Hatta
önaraştırma raporunun 28.sayfası (69 ve 70.pragrafların sonu) “fiyat artışı
beklenebileceği’’ ve “maliyet artışlarından daha yüksek maliyet artışıyla
karşılaşmış olabilecekleri’’ gibi kesinlik ifade etmeyen kavramlar kullanılarak fiyat
artışları ekonomik yönden açıklanmaya çalışılmıştır. Söz konusu açıklamalar yeterli
olmayıp, bu nedenle fiyatlar ve maliyetler karşılaştırılarak sonuca gidilmesi
gerektiği kanaatindeyiz. Şunu da belirtmek gerekir ki, bu fiyat artışlarının yaşandığı
dönemde enflasyon % 12 olup fiyat artışlarının gerekçesi olamaz. Anılan
nedenlerle, şikayet edilen teşebbüslerin eylemlerinin, 4054 sayılı Yasa’nın
4.maddesi kapsamına giren fiillerin özellikle uyumlu eylem bulunmadığı yolunda
tarafımızda tam bir kanaat oluşmamıştır.
Kurulumuzun mezkur kararına karşı şikayetçi teşebbüs tarafından 4054 Sayılı
Kanun’un 55.maddesine göre iptali için yetkili idare mahkemesi nezdinde iptal
davası açılması halinde anılan kararın belirtilen açıklamalarımıza göre iptal
edileceği kanısını taşıyoruz.
Yukarıda açıkladığımız nedenlerle şikayetçi iddialarının, dosya içeriği belge ve
bilgiler karşısında; önaraştırmaya konu edilen olayın soruşturma açılmasına gerek
bulunmadığı yönünde kesin bir kanaate ulaşmaya yetecek ölçüde aydınlatılmadığı
anlaşıldığından, şikayet konusunun derinlemesine incelenmesi için şikayet edilen
kararda adı geçen İstanbul ilinde faaliyet gösteren hazır beton üreticileri hakkında
4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 41. maddesi uyarınca
soruşturma açılması görüşünde olduğumuzdan aksi yönde alınan, anılan teşebbüs
hakkında şikayetin reddi ile soruşturma açılmasına gerek olmadığına ilişkin
Kurulumuz çoğunluk kararına katılmıyoruz.





Reşit GÜRPINAR Dr. Metin Arslan
Kurul Üyesi Kurul Üyesi












14-22/441-199
10/13

KARŞI OY GEREKÇESİ
(25.06.2014 tarihli ve 14-22/441-199 sayılı Kurul Kararı)
Kurulun 25/06/2014 Tarih ve 14-22 Sayılı Toplantısında görüşülen İstanbul
ilinde faaliyet gösteren hazır beton üreticilerinin aralarında anlaşarak fiyat
yükselttiği iddiasına yönelik olarak hazırlanan rapor ve incelenen dosya kapsamına
göre Kurul'ca alınan şikayetin reddi ve soruşturma açılmaması kararına aşağıdaki
gerekçeler nedeniyle karşıyım.
Dosya konusu ile alakalı başvuruda; İstanbul piyasasında faaliyet gösteren
hazır beton teşebbüslerinin Mayıs 2013 tarihinde başlamak üzere gerçekleşen
hazır beton fiyatlarındaki aşırı artışı hakkında Kurumumuzun araştırma yapması ve
mağduriyetlerin giderilmesi istenilmektedir.
Raportörlerce yapılan incelemelerde iddia konularını doğrular nitelikte
teşebbüslerin hazır beton fiyatlarında özellikle Nisan 2013 – Nisan 2014
döneminde İstanbul Avrupa yakasında C25 türü hazır betonun ağırlıklı ortalama
fiyatlarının yaklaşık %43 oranında, C30’un ise yaklaşık %30 oranında arttığı, aynı
dönemde Anadolu yakasında ise C25’in yaklaşık %26, C30’un %25 oranında
arttığı tespiti yapılmıştır. Hazır Betonun maliyetini oluşturan kalemlerden en
önemlileri olan çimento, agrega ve motorinin fiyatlarındaki artış oranlarının hazır
betondaki fiyatların artış oranlarını açıklamaktan uzak olduğu tespiti yapılmıştır.
Anılan dönemdeki üretici fiyatları endeksindeki %12,40 oranındaki artışın ise hazır
beton fiyatlarındaki artışlardan çok düşük olduğu tespiti yapılmaktadır. Raportörler
hazır betonda ki artışın maliyet kalemlerindeki herhangi bir artıştan değil başka bir
nedenden kaynaklanan bir artıştan kaynaklanmış olabileceğini ifade etmektedirler.
Karara konu raporda yer alan ve yerinde inceleme yapılan teşebbüslerden
elde edilen 2 nolu belgede “ : … 1. … Biz andığımız firmaya 17.03.2014 tarihinde
zam yazımızı gönderip sizlerin işaret ettiği gibi 24.03.2014 tarihinde zamlı fiyatlara
geçeceğimizi belirttiğimizde diğer hiçbir firmadan böyle bir talep olmadığını
söylediler. Bizde muhakkak 1-2 gün içerisinde diğer firmalarında harekete
geçeceğini belirttik. Gelin görün ki dün itibariyle hala rakiplerimizden herhangi bir
talep gelmediğini öğrendik. Bu firmadan gelen bilgileri doğru kabul ediyoruz
zira her betoncunun sözleşme fiyatı ve uygulama tarihi burada aynıdır.
Birbirimizden de ayrıca muhakkak haberdar oluyoruz.” Yine bir başka hazır
14-22/441-199
11/13
beton firmasında ele geçen 3 no’lu belgede ise “2….Barter yapmayalım … 5-
Büyük kapasiteli betonları iki firma versin 8- Büyük Betonları 2+3 firma olarak
paylaşılsın. Fiyat kırmayalım..." ifadeleri yer almaktadır.
Kararda işbu belgeler rekabet ihlali içerir nitelikte görülmemiştir. Oysa ki
belgeler incelendiğinde piyasadaki aynı ve benzer nitelikli fiyat artışlarının ne
şekilde yapıldığına yönelik ifadeler yer almaktadır. Kurulun oluşturulduğundan bu
yana çok sayıda incelemeye konu olan ve belge bırakmamakta önemli tecrübeler
edinen ve örgütlü yapıları nedeniyle sık olarak değişik ortamlarda bir araya
gelebilen bir sektörde elde edilen bu belgelerin maliyetlerle açıklanamayan benzer
nitelikli fiyat artış tespitleri ile birlikte değerlendirildiğinde önemli oldukları ve
rekabet ihlali şüphesini artıran nitelik arzettiği düşünülmektedir.
Bilindiği üzere, 4054 sayılı RKHK nun 4 üncü maddesinin 3 üncü fıkrasında
belirtilen bir anlaşmanın varlığının ispatlanamadığı durumlarda piyasadaki fiyat
değişmelerinin veya arz ve talep dengesinin ya da teşebbüslerin faaliyet
bölgelerinin, rekabetin engellendiği, bozulduğu veya kısıtlandığı piyasalardakine
benzerlik göstermesi, teşebbüslerin uyumlu eylem içinde olduklarına karine teşkil
edeceği belirtilmiştir.
Dosya kapsamında yapılan tespitlerde teşebbüslerin aynı ve benzer nitelikteki
fiyat artışlarında bulunduklarına yönelik kuşkuları güçlendiren tespitlerde
bulunulmuştur. Ancak bu tespitlerin anlaşma ya da uyumlu eylem olduklarına dair
tespitler yapılamadığından soruşturma açılamayacağına yönelik kararda oluşan
kanaate katılabilmek mümkün değildir.
Zira RKHK 'un 40.maddesinde geçen “Kurul resen veya kendisine intikal eden
başvurular üzerine doğrudan soruşturma açılmasına ya da soruşturma çoğu kere
açılmasına gerek olup olmadığının tespiti için ön araştırma yapılmasına karar verir”
hükmü ile 41. maddesinde geçen” ön araştırma raporunun Kurula teslimini takip
eden 10 gün içinde, Kurul elde edilmiş olan bilgileri değerlendirerek karar vermek
üzere toplanır ve soruşturma açılmasına veya açılmamasına karar verir”
hükümlerinin değerlendirilmesinde aslolanın rekabet ihlali şüphesi olduğu, bu varsa
ön araştırmaya bile gerek olmadan doğrudan soruşturma açılabileceğidir.
Nitekim Danıştay’ın Kurulun verdiği önaraştırma kararlarının temyizen
incelendiği kararlarında; ön araştırma sürecinde elde edilen bilgi ve delillerin
hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde soruşturma açılmamasını gerektiriyorsa
14-22/441-199
12/13
soruşturma açılmayacağı, ancak bu sonuca ulaşmaya engel olacak bir kuşku varsa
soruşturma açılması gerektiği hususu açık bir şekilde dile getirilmiştir.
Önaraştırma neticesinde Kanunun 4. maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen
şartların varlığına rağmen delil bulunamadığı gerekçesiyle soruşturma açılmaması
sürecin henüz bitmemiş olması nedeniyle de doğru bir uygulama değildir. Bilindiği
üzere ön araştırma süreci rekabet ihlaline yönelik şüphenin bertaraf edilmesine
yönelik tespitlerin yapılıp yapılmadığı sürecidir. Karara konu önaraştırma
raporunda şüpheleri yok edecek tespitlerden ziyade şüpheleri artıracak tespitlere
yer verilmektedir. Bu aşamada yapılan tespitler rekabet ihlalini kesin olarak ortaya
koymasa bile ya da diğer bir ifadeyle Kurul tarafından ceza verilmesine yeter
görülmese bile sürecin devamına yani soruşturma açılmasına karar vermek
gerekir. Bu sürecin devamında Kurul’ca nihai karar verilene kadar yeni delillerin
tespitinin mümkün olabilmesi, bu süreçde aktif işbirliğinde bulunabilecek teşebbüs
yetkililerinin çıkabilecek olması nedeniyle süreci sonuna kadar götürmenin önemli
olduğu düşünülmektedir.
RKHK’nun 4. Maddesinin son fıkrasında teşebbüslerin Uyumlu eylem
iddiasından kurtulmalarına imkan verecek savunma yapmalarına imkan
verilmeksizin ya da onların açıklamalarının baştan doğru kabul edilerek onların
lehine karar vermek kanunun verdiği hakların yeterince kullanılmadığı anlamına da
gelmektedir.
Nitekim, 23-26/5/2013 tarihlerinde Polonya’da yapılan 12. ICN Konferansının
İkinci günü Otorite Etkinliği Çalışma Grubunun inceleme süreçleri başlıklı ana
oturumunda konuşan Alman Rekabet Otoritesi Başkanı Andreas MUNDT'un
otoritelerin kimi durumlarda pro-aktif olmaları gerektiğini belirtirken kendi
ülkelerinden bir örnek vererek net olarak ihlal ortaya koyamadıkları bir dosyada,
pazardaki verilerin de kartele işaret etmesi nedeniyle, son anda ek bir inceleme
yaptıklarını bu incelemenin teşebbüslerde ellerinde bilgi var izlenimi yarattığını ve o
dosya ile ilgili olarak pişmanlık başvurusu aldıklarını ifade etmiştir. Bu da
Kurumumuz uygulamaları için önemli bir uluslararası örneklik oluşturmaktadır.
Uyumlu eylem konusunda doktrinde1,2,3 de teşebbüslerin paralel
davranışlarının uyumlu eylem kabul edilebileceği, paralel davranışlar ile bilinçli

1 Yrd. Doç. Dr. Metin TOPÇUOĞLU Rekabeti Kısıtlayan Teşebbüsler Arası İşbirliği Davranışları ve
Hukuki Sonuçları, Rekabet Kurumu Lisansüstü Tez Serisi No:7, sayfa 190-211

14-22/441-199
13/13
paralelliklerin delil başlangıcı kabul edilip soruşturma açılabileceği, oligopolistik
yapının mutlaka fiyatları artırmak şeklinde tecelli etmeyebileceği kabul
edilmektedir.
Danıştay'ın bu kapsamda Kurulun Uyumlu eylemle ilgili olarak verdiği Maya
kararlarını (27.06.2000 tarih 00-24/255-18 sayılı ve 23.09.2005 tarih ve 05-60/896-
241 sayılı) tasdik ettiğinin bilinmesinde yarar bulunmaktadır.
Sonuç olarak, İstanbul’da faaliyet gösteren hazır beton teşebbüslerinin birlikte
fiyat artırdıklarına yönelik tespitler Kanunun 4. maddesinin üçüncü fıkrasında
belirtilen şartların varlığını ortaya koymakta ve iddiaları doğrulamakta olup,
Danıştay Kararları ve doktrindeki görüşler doğrultusunda mevcut kuşkuları açıklığa
kavuşturmak için soruşturma açılması gerekirken bunun yapılmaması kararına
karşıyım.


Fevzi ÖZKAN
Kurul Üyesi



2 Yrd. Doç. Dr. Kerem Cem SANLI, Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanunda Öngörülen Yasaklayıcı
Hükümler ve Bu Hükümlere Aykırı Sözleşme ve Teşebbüs Birliği Kararlarının Geçersizliği, sayfa 78-83

3Prof. Dr. Yılmaz Aslan, Rekabet Hukuku Teori-Uygulama-Mevzuat, sayfa 155-176






Full & Egal Universal Law Academy