İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 9. İdari Dava Dairesi 2020/828 Esas 2020/1369 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 9. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2020/828
Karar No: 2020/1369
Karar Tarihi: 25.11.2020



İSTEMİN ÖZETİ: İstanbul İli, Adalar İlçesi, .... Mahallesi, .... mevkiinde bulunan 139 ada, 11 parsel sayılı 658 m² yüzölçümlü taşınmaz üzerinde yer alan .... Apartmanının üç (3) numaralı dairesinde mukim olan davacının hissesine taşınmaz üzerindeki hissesine isabet eden 348/2400 payın 6292 sayılı Kanun kapsamında bedelsiz olarak iade edilmek suretiyle tapuda adına tescil edilmesi istemiyle yapılan 26/10/2018 tarihli başvurusunun cevap verilmemek suretiyle zımnen reddine ilişkin davalı idare işleminin iptali istemiyle açılan davada; dava konusu işlemin iptaline yönelik İstanbul 6. İdare Mahkemesinin 10/02/2020 günlü ve E:2019/1461, K:2020/241 sayılı kararın; davalı idare tarafından, taşınmazın hazine adına orman sınırları dışarısına çıkarıldığı, davanın incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerekirken iptal kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğu iddialarıyla 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesi uyarınca istinaf yoluyla incelenerek kaldırılması istenilmektedir.
 
SAVUNMANIN ÖZETİ: Mahkeme kararının hukuka ve mevzuata uygun olduğu belirtilerek davalı idarenin istinaf başvurusunun reddi gerektiği savunulmaktadır.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Karar veren İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Dokuzuncu İdare Dava Dairesince dava dosyası incelenerek işin gereği görüşüldü:
 
Dava; davacının, hissedarı olduğu taşınmazdaki hissesinin 6292 sayılı Kanun kapsamında bedelsiz olarak kendisine iade edilmesi istemiyle yapılan başvurusunun cevap verilmemek suretiyle zımnen reddine ilişkin davalı idare işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
 
İstanbul 6. İdare Mahkemesince; dava konusu taşınmazın 6292 sayılı Kanun hükümlerine göre bedelsiz iadesinin mümkün olup olmadığı, davacının veya murislerinin anılan taşınmazlar için orman alanı olarak tescil edilmeden önce tapuda malik olarak görünüp görünmediği hususları tek tek incelenerek ve mevcut durum itibariyle iade koşullarının bulunup bulunmadığı araştırılarak, ulaşılacak somut tespitlere göre belirlenecek sonuca göre işlem tesis edilmesi gerekirken, yetersiz inceleme raporuna dayanılarak, ayrıntılı ve somut bir tespit yapılmaksızın ve Kanunda yer almayan "söz konusu komisyon tarafından yapılan orman dışına çıkarma işlemlerinin yok hükmünde olduğunun tespiti ve taşınmazın orman vasfıyla tapuya tescili için dava açılması amacıyla Orman Genel Müdürlüğüne ihbarı gerektiği ve davanın sonucuna göre 6292 sayılı Yasa kapsamında işlem yapılmasının uygun olacağından" bahisle tesis edildiği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş bulunmaktadır.
 
Davalı idare tarafından, anılan kararın hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek istinaf yoluyla incelenerek kaldırılması istenilmektedir.
 
6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun'un "2/A veya 2/B belirtmelerinin terkini ve iade edilecek taşınmazlar" başlıklı 7. maddesinde, "((1) İlgililer tarafından idareye başvurulması ve idarece bu başvuru üzerine veya resen yapılan inceleme ve araştırma sonucunda doğruluğu tespit edilmesi hâlinde;
 
a) Tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre ilgilileri adına oluşturulan ve tapuda halen kişiler adına kayıtlı olan taşınmazlardan Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2/A veya 2/B belirtmesi bulunan veya konulan taşınmazların tapu kayıtları bedel alınmaksızın geçerli kabul edilir ve tapu kütüklerindeki 2/A veya 2/B belirtmeleri terkin edilerek tescilleri aynen devam eder, aynı gerekçeyle bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılmaz, açılan davalardan vazgeçilir, açılan davalar sonucunda tapularının iptaliyle Hazine adına tesciline karar verilen, kesinleşen ve tapuda henüz infaz edilmeyen taşınmazlar hakkında da aynı şekilde işlem yapılır. Ancak bu kararlardan infaz edilerek tapuda Hazine adına tescil edilen taşınmazlar ise, ilgilileri tarafından bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde idareye başvurulması hâlinde, bedelsiz olarak önceki kayıt maliklerine veya kanuni mirasçılarına iade edilir.
 
b) Özel kanunları gereğince Devlet tarafından kişilere satılan, dağıtılan, trampa edilen, bedelli veya bedelsiz olarak devredilen veya iskânen verilen ya da özelleştirme suretiyle satılanlar ile hisseleri devredilen özel hukuk tüzel kişileri adına kayıtlı olan ancak daha sonra Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2/A veya 2/B belirtmesi konulan taşınmazların tapu kayıtları geçerli kabul edilir, aynı gerekçeyle bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılmaz, açılan davalardan vazgeçilir, açılan davalar sonucunda Hazine adına tescil edilenler ise, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde ilgilileri tarafından idareye başvurulması hâlinde önceki maliklerine veya kanuni ya da akdî haleflerinebedelsiz olarak iade edilir. Ancak, bu kişilerden taşınmazlarına karşılık daha önce yer verilenlere veya bedeli ödenenlere iade işlemi yapılmaz.
 
c) Bu fıkra kapsamında kalan taşınmazların kullanıcılarının kayıt maliklerinden farklı kişiler olmaları ve kayıt maliklerinin bu fıkradan yararlanmak istemeleri hâlinde, kullanıcılar bu Kanunda belirtilen şartları taşısalar dahi doğrudan satış hakkından yararlanamazlar.
 
(2) Birinci fıkra kapsamında kalan taşınmazlardan orman sınırı dışına çıkartılacak yerlerde bulunan ve Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2/B belirtmesi konulması gereken taşınmazların tapu kütüklerine 2/B belirtmesi konulmaz ve bunlar hakkında dava açılmaz.
 
(3) Birinci fıkra kapsamında kalan taşınmazlardan tapuda Hazine adına tescilli olan taşınmazlar hakkında aynı fıkrada belirtilen süre içerisinde idareye başvurmayan ilgililerin hakları bu süre sonunda sona erer, bu kişiler idareden başkaca talepte bulunamazlar, hak ve tazminat talep edemezler ve dava açamazlar. Bu taşınmazlardan Hazine adına tescilli olanlar idarece satış dâhil genel hükümlere göre değerlendirilir.
 
(4) Bu maddeye göre ilgililerine iade edilmesi gereken taşınmazlardan orman olduğu iddiasıyla Orman Genel Müdürlüğünce açılan davalar sonucunda orman niteliğiyle Hazine adına tescil edilen, fiilen orman niteliğinde olan veya bu nedenle dava açılması gereken, ağaçlandırılmak üzere Orman Genel Müdürlüğüne tahsis edilen, kamu hizmetlerine ayrılan veya bu amaçla kullanılan, özel kanunlar gereğince değerlendirilmesi gereken veya Maliye Bakanlığınca belirlenen taşınmazlar ilgililerine iade edilmez. Bu taşınmazların yerine, idarece belirlenen ve ilgililerince itiraz ve dava konusu edilmeksizin kabul edilen rayiç bedelleri ödenebilir veya rayiç bedellerine uygun taşınmazlar verilebilir." hükmü yer almaktadır.
 
Dosyanın incelenmesinden; İstanbul İli, Adalar İlçesi, .... Mahallesi, .... mevkiinde bulunan 139 ada, 11 parsel sayılı 658 m² yüzölçümlü taşınmaz üzerinde yer alan .... Apartmanının üç (3) numaralı dairesinde ikamet eden davacının taşınmazda bulunduğu belirtilen 348/2400 hissenin, Maliye Hazinesi adına tapuda tescil edilmeden önce, 1987 tarihli tapu senedine göre .... adına kayıtlı olduğu, ....'in 29/05/2012 tarih ve 2298 sayılı dilekçe ile idareye başvurarak taşınmazın 6292 sayılı Kanun kapsamında bedelsiz olarak kendisine devredilmesini istediği, Beyoğlu 28. Noterliğince düzenlenen 06/04/2015 günlü, 06450 yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde Vekaletname ile .... tarafından, İstanbul İli, Adalar İlçesi, .... Mahallesi, .... mevkiinde bulunan 139 ada, 11 parsel sayılı taşınmazda bulunan tüm haklarıyla ilgili olarak her türlü işlemi yapabileceği hususunda davacı ....'ya vekalet verildiği, ayrıca dosyada mevcut "Anlaşma" başlığı altında düzenlenen, adi satış sözleşmesi niteliğindeki tarihsiz belgeye göre ....'in taşınmazı vekalet verdiği ....'ya sattığı, davacı ....'nın vekili aracılığıyla, bu belgelere istinaden 26/10/2018 tarihinde davalı idareye başvurulduğu ve söz konusu taşınmazın 6292 sayılı Kanunun 7/1-(a) maddesi hükmüne göre .... adına bedelsiz olarak iade edilmek suretiyle tapuda tescilinin sağlanmasının istenildiği, başvuruya cevap verilmemesi üzerine oluşan zımni ret işleminin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
 
Yukarıda hükmüne yer verilen 6292 sayılı Kanunun 7. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde sayılan şartların bulunması halinde taşınmazın önceki kayıt maliklerine veya kanuni mirasçılarına bedelsiz olarak devredileceği düzenlenmiş olup, bu madde kapsamındaki taşınmazların akdi haleflere iade edileceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır. Maddenin (b) bendinde ise, sayılan şartların varlığı halinde akdi haleflere de devir imkanı tanınmıştır.
 
Bir başka anlatımla; tapu kadastro ve imar mevzuatına göre şahıslar adına oluşturulan tapu kayıtlarından, 2/A veya 2/B belirtmesi nedeniyle açılan davalar sonucunda mahkemelerce kişiler adına olan tapuları iptal edilerek Hazine adına tescil edilen taşınmazların iadeye konu edileceği, ayrıca iade konusu taşınmazlardan sadece, Devlet tarafından kişilere satılan, dağıtılan, trampa edilen, bedelli veya bedelsiz olarak devredilen veya iskanen verilen ya da özelleştirme suretiyle satılanlarda akdi halefiyet hükmünün geçerli olduğu, diğer taşınmazlarda iadenin sadece eski tapu malikine veya kanuni haleflerine yapılabileceği açıktır.
 
Öte yandan; uyuşmazlık konusu taşınmazın diğer hissedarları tarafından açılan davalar ile ilgili olarak Dairemizce verilen E:2020/1166 K:2020/1109, E:2020/527 K:2020/884 ve E:2020/773 K:2020/867 sayılı kararlarda; "dava konusu uyuşmazlıkta, davacıya ait tapu kaydı bulunduğu, 56 nolu Komisyon'un 24.11.1988 tarihli tutanağı ve 8 nolu Orman Kadastro Komisyonu'nun 04.10.1984 tarihli 13 nolu tutanağında taşınmazın Hazine adına orman sınırları dışarısına çıkartılmasına karar verildiği, Komisyon kararlarının yok hükmünde olduğuna ilişkin bir Mahkeme kararının bulunmadığı, Maliye Hazinesi tarafından, taşınmaza ilişkin olarak açılan tapu iptali ve tescil davasında Adalar Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 24.12.2003 tarih ve E:2002/163, K:2003/161 sayılı kararı ile; "Hazine lehine orman sınırı dışına çıkarılmakla tapu kaydının iptali ve Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline" karar verildiği, taşınmazın 16.12.2008 tarih ve 3734 yevmiye ile Hazine adına tescil edildiği, tapuda her ne kadar tescil sebebiyle "satış (şufa gibi)" yazsa da, tescil sebebinin taşınmazın Hazine lehine orman sınırları dışına çıkartılması olduğu, taşınmazın, yukarıda yer verilen Danıştay Sekizinci Dairesi'nin kararında bedelsiz iadenin ikinci durumu olarak belirtilen "hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle Hazine tarafından açılan davalar sonucunda tapuları iptal edilen ve 2/A veya 2/B niteliğinde Hazine adına tescil edilen taşınmazlar" kapsamında olduğu" tespitine yer verilmiştir.
 
Bu duruma göre; dava konusu İstanbul İli, Adalar İlçesi, .... Mahallesi, .... mevkiinde bulunan 139 ada, 11 parsel sayılı taşınmaz; 6292 sayılı Kanunun 7. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde düzenlenen, "hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle Hazine tarafından açılan davalar sonucunda tapuları iptal edilen ve 2/A veya 2/B niteliğinde Hazine adına tescil edilen taşınmazlar" kapsamında olduğundan, bu bent hükmüne göre de bedelsiz devirin ancak taşınmazın önceki kayıt maliklerine veya kanuni mirasçılarına yapılabileceği dikkate alındığında, akdi halef olan davacı tarafından taşınmazın adına bedelsiz iadesi istemiyle yapılan başvurunun zımnen reddine dair dava konusu işlemde hukuka aykırılık, aksi yönde verilen Mahkeme kararında ise hukuki isabet bulunmamaktadır.
 
Açıklanan nedenlerle; davalı idare istinaf başvurusunun kabulüne, İstanbul 6. İdare Mahkemesinin 10/02/2020 tarih ve E:2019/1461, K:2020/241 sayılı kararının kaldırılmasına, davanın reddine, aşağıda dökümü yapılan 435,75.-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, istinaf aşamasında davalı idarece yapılan 30,00.-TL yargılama gideri ile iş kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan (24/11/2020 günlü ve 31314 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan) Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen ve davalı idare vekilinin ilk derece mahkemesinde duruşmaya gelmediği gözetilerek 2.040,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, esas ve istinaf safhasında tahsil edilen posta avansından kullanılmayan kısmın kararın kesinleşmesinden sonra mahkemesince taraflara resen iadesi gerektiğine, kararın taraflara tebliğine, kararın tebliğinden itibaren otuz gün (30) içerisinde Danıştay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere, 25/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy