İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 9. İdari Dava Dairesi 2020/792 Esas 2020/1372 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 9. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2020/792
Karar No: 2020/1372
Karar Tarihi: 25.11.2020



İSTEMİN ÖZETİ: İran vatandaşı davacı tarafından, 16/09/2019 tarih ve 17214.101.18.03.11 sayı ile tesis edilen sınırdışı işlemi ile ikamet izninin iptali işleminin iptali istemiyle açılan davada; dava dosyasında yer alan bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden; davacının iş görüşmesi için bir araya geldiği bir şahıstan arabasında bulunan el çantası içindeki 8.000 Euro parayı çaldığı yönüyle şikayetçi olduğu, bu sırada şüpheli şahsa ulaşmaya çalıştığı, şüpheli şahsın kardeşinin bulunduğu yere giderek şüpheli şahsın kardeşi ve annesiyle tartıştığı, tartışma nedeniyle kendisinden şikayetçi olunduğu, tehdit suçunun şüphelisi olarak ifadesinin alındığı, davacının tartıştığı ve parayı çaldığı yönüyle şikayetçi olduğu ..... isimli şahsın kardeşi .....'nin kollukta alınan 04.09.2019 tarihli beyanında öz ağabeyi ile davacının bir iş için anlaştıklarını duyduğunu, ağabeyinin de aldığı paranın bir kısmını iade edeceğini kendisine söylediğini ifade ettiği, hırsızlık suçunun şüphelisi ..... ile ....'.'nin annesi müşteki annenin de 10.09.2019 tarihinde kollukta alınan beyanında davacının oğlu ile konuştuğunu gördüğünü, oğlu .....'nin davacının kendisini tehdit ettiğini söylemesi üzerine davacıya çocuklarından uzak durmasını aksi halde polise şikayet edeceğini söylediğini, davacının da "şikayet edersen et sonunu sen düşün" diyerek cevap verdiğini belirttiği, davacı hakkında her ne kadar tehdit suçlamasıyla adli işlem yapılmış olsa da olayda davacı ile şikayetçi şahısların aralarında hırsızlık suçlaması nedeniyle husumet oluştuğu, tüm ifadeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacının hırsızlık suçunun mağduru olarak müşteki şahıslarla görüşmeye gittiği, olayda davacının da ..... tarafından itilerek mekandan çıkarıldığına ilişkin kamera kayıt tutanaklarının da dosyada mevcut olduğu, davacının kamu düzeni ve güvenliğini tehdit eden bir fiili bulunduğu sonucuna varılamadığı, hakkında henüz bir kovuşturmanın da bulunmadığı, buna göre davacının kamu düzeni ve kamu güvenliği açısından tehdit oluşturduğunun sabit olmadığı, bu nedenle davacı hakkında 6458 sayılı Yasanın 54-1/d bendine göre tesis edilen sınırdışı kararında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varıldığı, davanın ikamet izninin iptaline ilişkin kısmı yönünden incelenmesinden; işlemin dayanağı olan sınırdışı işleminin yukarıda yer verilen sebeplerden ötürü hukuka aykırı bulunması nedeniyle iptal edilmesi karşısında dava konusu ikamet izninin iptaline ilişkin işlemde de hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle dava konusu işlemlerin iptaline ilişkin İstanbul 1. İdare Mahkemesi'nce verilen 26/11/2019 tarih ve E:2019/2317, K:2019/3169 sayılı kararın; davalı idare tarafından, hukuka ve mevzuata aykırı olduğu ileri sürülere....577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesi uyarınca istinaf yoluyla incelenerek kaldırılması istenilmektedir.
 
SAVUNMANIN ÖZETİ: Savunma verilmemiştir.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Karar veren İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Dokuzuncu İdare Dava Dairesince dava dosyası incelenerek işin gereği görüşüldü:
 
Dava; İran vatandaşı davacının, sınırdışı edilmesine ve buna bağlı olarak ikamet izninin iptal edilmesine ilişkin davalı idare işlemlerinin iptali istemiyle açılmıştır.
 
İstinaf başvurusuna konu mahkeme kararının davacının ikamet izninin iptaline ilişkin işlem yönünden verilen dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmı yönünden istinaf incelemesi yapıldığında;
 
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun ''İstinaf'' başlıklı 45. maddesinin 2. fıkrasında; istinafın temyizin şekil ve usullerine tabi olduğu belirtilmiş, anılan maddenin 3. fıkrasında ise, bölge idare mahkemesinin, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulursa istinaf başvurusunun reddine karar vereceği, kararda maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise, gerekli düzeltmeyi yaparak aynı kararı vereceği hükme bağlanmıştır.
 
Aynı kanunun ''Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar'' başlıklı 49. maddesinin 2. fıkrasında ise; ''görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, hukuka aykırı karar verilmesi, usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksiklikler bulunması'' bozma nedenleri olarak belirlenmiş bulunmaktadır.
 
Dosyanın incelenmesinden; davalı idarenin, istinaf yoluyla kaldırılması istenilen İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun, ikamet izininin iptaline yönelik kısmıaçısından, kanunda sayılan kaldırma nedenlerinin bulunmadığı anlaşıldığından ve dilekçede ileri sürülen iddialar da sözkonusu kararın bu kısımlarının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediğinden davalı idarenin bu bölümlere yönelik istinaf başvurusunun reddi gerektiği sonucuna varılmıştır.
 
İstinaf başvurusuna konu mahkeme kararının davacının sınırdışı edilmesine ilişkin işlem yönünden verilen dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmına gelince;
 
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun ''İstinaf'' başlıklı 45.maddesinin 2.fıkrasında; istinafın temyizin şekil ve usullerine tabi olduğu belirtilmiştir.
 
Aynı kanunun ''Temyiz'' incelemesi üzerine verilecek kararlar'' başlıklı 49.maddesinin 2.fıkrasında ise; ''görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, hukuka aykırı karar verilmesi, usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksiklikler bulunması'' bozma nedenleri olarak belirlenmiş bulunmaktadır.
 
6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu'nun "Sınır dışı etme kararı" başlıklı 53. maddesinin 3. fıkrasında, yabancı veya yasal temsilcisi ya da avukatı tarafından, sınır dışı etme kararına karşı, kararın tebliğinden itibaren yedi gün içinde idare mahkemesine başvurulabileceği, mahkemeye başvuran kişinin, sınır dışı etme kararını veren makama da başvurusunu bildireceği, mahkemeye yapılan başvuruların onbeş gün içinde sonuçlandırılacağı, Mahkemenin bu konuda vermiş olduğu kararın kesin olduğu hüküm altına alınmıştır.
 
Bu durumda, 6458 sayılı Kanun uyarınca tesis edilen sınır dışı etme işlemine karşı açılan davalarda idare mahkemelerince verilen kararların yukarıda belirtilen mevzuat uyarınca kesin olması nedeniyle, bu kararların istinaf kanun yoluyla incelenmesine hukuken olanak bulunmamaktadır.
 
Açıklanan nedenlerle; davalı idarenin istinaf başvurusunun ilk derece mahkemesinin sınır dışı işleminin iptaline dair kısmı açısından incelenmeksizin reddine, davacının ikamet izninin iptaline ilişkin kısmı yönünden verilen işlemin iptali açısından kaldırma nedenleri bulunmadığından dolayı esastan reddine, aşağıda dökümü gösterilen kanun yolu aşamasına ait yargılama giderlerinin istinaf yoluna başvuran üzerinde bırakılmasına, başvuru sırasında tahsil edilen tebligat avansından artan kısmın mahkemesince ilgilisine resen iadesine, kararın taraflara tebliği amacıyla dosyanın mahkemesine gönderilmesine, temyiz yolu kapalı olmak üzere kesin olarak, 25/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy