İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 9. İdari Dava Dairesi 2020/342 Esas 2020/516 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 9. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2020/342
Karar No: 2020/516
Karar Tarihi: 16.06.2020



İSTEMİN ÖZETİ: İstanbul İli, Çekmeköy İlçesi, .... Mahallesi'nde bulunan 655 parsel sayılı taşınmazın 6292 sayılı Kanun kapsamında bedelsiz iade talebinin reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada; davanın reddine ilişkin İstanbul 6. İdare Mahkemesi'nce verilen 13/11/2019 tarih ve E:2019/1283, K:2019/2342 sayılı kararın;7144 sayılı Kanunun geçici 7. maddesinin 1-a hükmü uyarınca, başvuru süresinin 30.11.2018 tarihine kadar uzatıldığı, gerek idarece gerekse mahkemece bu hususun gözardı edildiği, buna göre, başvurunun süresinde olduğunun kabul edilerek dava konusu işlemin iptali gerektiği ileri sürülerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesi uyarınca istinaf yoluyla incelenerek kaldırılması istenilmektedir.
 
SAVUNMANIN ÖZETİ: Savunma verilmemiştir.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Karar veren İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Dokuzuncu İdare Dava Dairesince dava dosyası incelenerek işin gereği görüşüldü:
 
Dava; İstanbul İli, Çekmeköy İlçesi, .... Mahallesi'nde bulunan 655 parsel sayılı taşınmazın 6292 sayılı Kanun kapsamında bedelsiz iade talebinin reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
 
İstanbul 6. İdare Mahkemesince; dava konusu taşınmazın bedelsiz iadesi için davalı idareye başvuruda bulunulduğu, yapılan başvurunun Yasa'nın yürürlüğe girdiği 26.04.2014 tarihinden itibaren başvuru için tanınan iki yıllık süre geçtikten sonra 06/09/2017 tarihinde yapıldığı, Kanunun 7. maddesi uyarınca bedelsiz iade talebinin süresinde yapılmadığı, buna göre dava konusu taşınmazın 6292 sayılı Kanun kapsamında bedelsiz iade talebinin reddine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
 
Davacılar tarafından, anılan kararın hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek istinaf yoluyla incelenerek kaldırılması istenilmektedir.
 
6292 sayılı Kanun'a göre bedelsiz olarak iade edilecek taşınmazların hangileri olduğu Kanunun 7. maddesinde açıkça kurala bağlanmış olup, bu madde uyarınca, iki durumda bedelsiz iade mümkündür. Bunlardan birincisi, tapuda halen kişiler adına kayıtlı olan taşınmazlardan Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2/A veya 2/B belirtmesi bulunan veya konulan taşınmazlar bedelsiz olarak iade edilebilecektir. İkinci olarak ise, "hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle Hazine tarafından açılan davalar sonucunda tapuları iptal edilen ve 2/A veya 2/B niteliğinde Hazine adına tescil edilen taşınmazlar" iade kapsamında olup, orman vasfında olduğu gerekçesiyle tapuları iptal edilen ve orman vasfıyla Hazine adına tescil edilen taşınmazlar (daha sonradan Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmış olsa dahi) ise iade edilecek taşınmazlar arasında sayılmamaktadır.
 
Ancak söz konusu maddede belirtilen taşınmazlarla ilgili olarak kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde idareye başvurulması halinde, bedelsiz olarak önceki kayıt maliklerine veya kanuni mirasçılarına iade edilmesi mümkündür.
 
Buna göre; 6292 sayılı kanun 26/04/2012 günlü ve 28275 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdiğinden kanunun 7. maddesinde yer alan bedelsiz iade hakkından yararlanabilmesi için kanunun yürürlük tarihinden itibaren iki yıl içerisinde başvurulması zorunludur.
 
İlk derece mahkemesi kararında 6292 sayılı Kanunun yürürlük tarihi olarak 26/04/2014 tarihi olarak gösterilmiş ise de, yukarıda da belirtildiği üzere 6292 sayılı kanunun yürürlük tarihi 26/04/2012 tarihi olup, bedelsiz iade başvurularının da bu tarihten itibaren iki yıl içinde yapılması gerekmektedir.
 
25/05/2018 günlü ve 30431 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 7144 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 20. maddesi ile 6292 sayılı kanuna eklenen geçici 7. maddede de; 2/B alanlarında bulunan taşınmazlar ile hazineye ait tarım arazilerinin bu Kanun kapsamında satışına ilişkin olarak 6292 sayılı kanunun 6. maddesi kapsamında hak sahibi olup; başvuru yapmayanların başvuru süresinin; kendilerine yapılan tebligatta belirtilen süre içinde taşınmaz bedelini ödemeyenlerin ödeme süresinin ve taksitli satışlarda, sözleşmesinde belirtilen taksitlerden ikiden fazlasını ödemeyenlerin ödeme süresinin 30/11/2018 tarihine kadar uzatılması öngörülmüş olduğundan bu maddenin 6292 sayılı kanunun 67. maddesinde yer alan bedelsiz iade edilecek taşınmazlarla ilgili olmadığı açıktır.
 
İdari yargı mercileri nezdinde görülecek davalarda davacının istemine bağlı olarak davanın hukuki nitelendirilmesinin yapılması gerekmektedir.
 
Olayda; davacıların 29/11/2018 tarihli iade başvuru dilekçesinde; 25/05/2018 günlü ve 30431 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7144 sayılı kanunda 6292 sayılı kanuna eklenen geçici 7. Madde kapsamında taşınmazın bedelsiz olarak iade edilmesi devredilmesi talebinin reddi üzerine dava açıldığına ve anılan maddede de bedelsiz iade konusunda süre verilmesi yönünde düzenleme bulunmadığına, ayrıca 7144 sayılı kanunla getirilen süre uzatımının bedelsiz iade başvurularını kapsamadığı açık olduğuna göre davacıların yasal süreden sonra yaptıkları başvurunun reddedilmesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
 
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun ''İstinaf'' başlıklı 45. maddesinin 2. fıkrasında; istinafın temyizin şekil ve usullerine tabi olduğu belirtilmiş, anılan maddenin 3. fıkrasında ise, bölge idare mahkemesinin, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulursa istinaf başvurusunun reddine karar vereceği, kararda maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise, gerekli düzeltmeyi yaparak aynı kararı vereceği hükme bağlanmıştır.
 
Aynı kanunun ''Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar'' başlıklı 49. maddesinin 2. fıkrasında ise; ''görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, hukuka aykırı karar verilmesi, usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksiklikler bulunması'' bozma nedenleri olarak belirlenmiş bulunmaktadır.
 
Dava dosyasının incelenmesinden; istinaf yoluyla kaldırılması istenilen İdare Mahkemesi kararında kanunda sayılan kaldırma nedenlerinin bulunmadığı anlaşıldığından ve dilekçede ileri sürülen iddialar da sözkonusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediğinden başvurunun yukarıda yer verilen gerekçeyle reddine, aşağıda dökümü gösterilen kanun yolu aşamasına ait yargılama giderlerinin istinaf yoluna başvuran üzerinde bırakılmasına, başvuru sırasında fazladan yatırılan 54,40-TL harcın adına tahsilat yapılan Güneşli Vergi Dairesince davacıların sayman mutemedi alındısı ve bu kararın ibrazıyla istem üzerine iadesi gerektiğine, tahsil edilen tebligat avansından artan kısmın kararın kesinleşmesinden sonra mahkemesince ilgilisine resen iadesine, kararın taraflara tebliğine, kararın tebliğinden itibaren otuz gün (30) içerisinde Danıştay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere, 16/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy