İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 9. İdari Dava Dairesi 2020/1394 Esas 2020/1340 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 9. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2020/1394
Karar No: 2020/1340
Karar Tarihi: 25.11.2020



İSTEMİN ÖZETİ: Rusya Federasyonu vatandaşı olan davacının kısa dönem ikamet izninin iptaline ve 10 gün içerisinde ülkeden çıkış yapması gerektiğine ilişkin İstanbul Valiliği İl Göç İdaresi Müdürlüğünün 14/06/2019 tarih ve 246824 sayılı işleminin iptali istemiyle açılan davada; dava dosyasında yer alan bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, Göç İdaresi Genel Müdürlüğünün 08/05/2019 tarihli yazıları ile; Emniyet Genel Müdürlüğü İnterpol-Europol Dairesi Başkanlığının 03/05/2019 tarih ve 85834 sayılı yazısıyla "Dolandırıcılık" suçundan Rusya Adli Makamlarınca ulusal seviyede arandığına ilişkin bildirimde bulunulması üzerine davacı hakkında Göç İdaresi Genel Müdürlüğünce 24/04/2019 tarihinde Y-99 kodu kaydı konulduğu, Rusya Federasyonun 24/04/2019 tarihli difüzyon mesajına istinaden uluslararası seviyede arandığı hususu Adalet Bakanlığı Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü ile Göç İdaresi Genel Müdürlüğüne bildirilmesi üzerine Göç Net sisteminde hakkında aktif M-99 (İnterpol Yer ve Kimlik Tespiti) ve " V- İl Pas. Yab. Şb Arıyor" tahdit kayıtları konulan davacı hakkında duruşma sırasında dosyaya sunulan belgelerden, Rusya Federasyonu'nda sahibi olduğu şirkette Genel Müdür olarak görev yaptığı belirtilen şahıs ile arasında bulunan ticari ihtilaflar nedeniyle hakkında konulan tahdit kaydının hukuki değerlendirmesinde, 2009 yılı İnterpol - Europol Sirene Dairesi Başkanlığı Birleştirilmiş Genelgesinin 7. Başlığının (b) maddesine göre; M-99 kaydının yabancının adresinin ve kimliğinin tespiti amaçlı olduğunun belirtildiği, davacının geçerli ikamet izniyle Türkiye'de yasal olarak ikamet ettiği, davacı hakkındaki M-99 tahdit kodunun dayanağının Rusya Adli makamları olduğu, esasen interpol kayıtlarının neticede iade amacı (difüzyon) taşıdığı ve görevli mahkemece yabancının iadeye elverişlilik şartlarının irdelenmesi gerektiği, difüzyon talebinin ikamet izninin iptali işlemine doğrudan gerekçe de olamayacağı, hakkında kırmızı bülten mesajı bulunan bir yabancı hakkında öncelikle 6706 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gerektiği, 6706 Kanunla yetkili kılınan Adalet Bakanlığının görüşü alınmaksızın ikamet izninin iptali kararı alınamayacağı, ikamet izninin iptali üzerine yabancının iade talep eden ülkeye sınır dışı edilmesi halinde ise 6706 sayılı Kanunla iadesi istenen yabancı lehine öngörülen yasal teminatların etkisiz hale geleceği, bu nedenle iadesi istenen yabancının ikamet izninin iptali işlemi ile değil, 6706 sayılı Kanunda öngörülen usul hükümleri uyarınca görevli ve yetkili Ağır Ceza Mahkemesinin kararı ile iade isteyen ülkeye geri gönderilebileceği; dosya içerisinde davacı hakkında 6706 sayılı Kanun uyarınca işlem tesis edildiğine dair bilgi ve belge ile Adalet Bakanlığı'nın görüşünün alındığına dair bir bilgi veya belge de bulunmadığı anlaşıldığından davacının 03/12/2018-03/12/2019 tarihleri arasında Türkiye'de geçerli kısa dönem ikamet izninin iptali ile 10 gün içerisinde ülkeden çıkış yapması gerektiğinin bildirilmesine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline ilişkin İstanbul 1. İdare Mahkemesi'nce verilen 09/07/2020 tarih ve E:2019/2573, K:2020/1151 sayılı kararın, davalı idare tarafından; hukuka ve mevzuata aykırı olduğu iddiasıyla,2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesi uyarınca istinaf yoluyla incelenerek kaldırılması istenilmektedir.
 
SAVUNMANIN ÖZETİ: Savunma verilmemiştir.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Karar veren İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Dokuzuncu İdare Dava Dairesince dava dosyası incelenerek işin gereği görüşüldü:
 
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun ''İstinaf'' başlıklı 45. maddesinin 2. fıkrasında; istinafın temyizin şekil ve usullerine tabi olduğu belirtilmiş, anılan maddenin 3. fıkrasında ise, bölge idare mahkemesinin, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulursa istinaf başvurusunun reddine karar vereceği, kararda maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise, gerekli düzeltmeyi yaparak aynı kararı vereceği hükme bağlanmıştır.
 
Aynı kanunun ''Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar'' başlıklı 49. maddesinin 2. fıkrasında ise; ''görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, hukuka aykırı karar verilmesi, usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksiklikler bulunması'' bozma nedenleri olarak belirlenmiş bulunmaktadır.
 
Dava dosyasının incelenmesinden; istinaf yoluyla kaldırılması istenilen İdare Mahkemesi kararında kanunda sayılan kaldırma nedenlerinin bulunmadığı anlaşıldığından ve dilekçede ileri sürülen iddialar da sözkonusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediğinden başvurunun reddine, aşağıda dökümü gösterilen kanun yolu aşamasına ait yargılama giderlerinin istinaf yoluna başvuran üzerinde bırakılmasına, başvuru sırasında tahsil edilen tebligat avansından artan kısmın mahkemesince ilgilisine resen iadesine, kararın taraflara tebliği amacıyla dosyanın mahkemesine gönderilmesine, temyiz yolu kapalı olmak üzere kesin olarak, 25/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy