İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 9. İdari Dava Dairesi 2020/1032 Esas 2020/1147 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 9. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2020/1032
Karar No: 2020/1147
Karar Tarihi: 27.10.2020



(2709 S. K. m. 35) (2577 S. K. m. 45) (3194 S. K. m. 7, 8, 10) (2942 S. K. Ek m. 1) (ANY. MAH. 20.12.2018 T.  2016/181 E.  2018/111 K.) (YHGK 15.12.2010 T. 2010/5-662 E. 2010/651 K.)
 
İSTEMİN ÖZETİ: Davacı tarafından; Kocaeli İli, İzmit İlçesi, .... Mahallesi, .... Mevkii, 649 parselde kayıtlı taşınmazın, mevcut imar planında “Rekreasyon Alanı/Yeşil Alan” olarak ayrılmasına rağmen uzun yıllardan bu yana (5 yıldan fazla) tahsis amacına uygun bir tesis kurulmadığını, taşınmazda inşaat yapma ya da başka bir tasarruf olanağının bulunmadığını, taşınmazın kamulaştırılması talebiyle 12/07/2018 tarihinde davalı Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanlığına müracaat ettiklerini, davalı Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanlığının 19/07/2018 tarih ve 0101 sayılı yazısı ile “anılan taşınmaz ile ilgili kamulaştırma kararı bulunmadığını” belirterek taleplerine olumsuz yanıt verildiğini, taşınmaz üzerinde idarenin devamlılık arz eden bir hak ihlalinin söz konusu olduğunu, bu durumun Anayasa Mahkemesinin 35. maddesine aykırı olduğu gibi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına da aykırı olduğunu, YHGK 15/12/2010 tarih 2010/5-662 E. 2010/651 K. sayılı Kararı ile fiili olarak el atma olmasa da taşınmaza imar planı değişikliği ile müdahalenin kamulaştırmasız el atma sayılacağının hükme bağlandığından bahisle ıslah edilmesi sonucunda 133,920,00.-TL kamulaştırmasız el atma bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi birlikte tazmini istemiyle açılan davada; uyuşmazlığın çözümü teknik bilgi ve uzmanlık gerektirdiğinden 12/11/2019 tarihinde mahallinde yapılan keşif sonucu hazırlanan bilirkişi raporu ile dosyada mevcut bilgi ve belgelerin değerlendirilmesi neticesinde, maddi tazminat isteminin kabulüne, mülkiyet bedeli olarak talep edilen 133,920,00-TL maddi tazminatın 10.000,00-TL'sinin davalı idareye başvurunun yapıldığı 12/07/2018 tarihinden itibaren, 123,920,00-TL'sinin ise ıslah dilekçesinin davalı idareye tebliğ edildiği 13/05/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idare tarafından davacıya ödenmesine ilişkin, Kocaeli 2. İdare Mahkemesi'nce verilen 04/06/2020 tarih ve E:2018/917, K:2020/570 sayılı kararın, davalı idare tarafından, jeolojik olarak uygun olmayan bir alanda bulunan ve edinme tarihi itibariyle de topografik yapısı belli olup bu hususu bilerek ve kabul ederek taşınmazı edinen davacının herhangi bir kısıtlığı bulunmadığı, kamulaştırma zorunluluğu bulunmayan bir alan ile ilgili bedel talep edilmesinin mümkün olmadığı, ayrıca dava dosyasında yer alan eksik ve hatalı inceleme sonucu hazırlanan rapor dayanak alınarak karar verildiği, iddialarıyla,2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesi uyarınca istinaf yoluyla incelenerek kaldırılması istenilmektedir.
 
SAVUNMANIN ÖZETİ: İstinaf başvurusunun reddi gerektiği savunulmaktadır.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Karar veren İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Dokuzuncu İdare Dava Dairesince dava dosyası incelenerek işin gereği görüşüldü:
 
Dava; Kocaeli İli, İzmit İlçesi, .... Mahallesi, .... Mevkii, 649 parselde kayıtlı taşınmazın, mevcut imar planında “Rekreasyon Alanı/Yeşil Alan”da kaldığından bahisle hukuki olarak atılmasından kaynaklandığı ileri sürülen 10.000,00-TL (ıslah ile toplam) 133,920,00.-TL zararın yasal faizi birlikte tazmini istemiyle açılmıştır.
 
Kocaeli 2. İdare Mahkemesi'nce; dava dosyasında yer verilen bilgi ve belgeler ile bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesinden; dava konusu taşınmazın, imar planlarında “Rekreasyon Alanı/Yeşil Alan” kullanımında olduğu, taşınmaz üzerinde özel kullanımın ve yapılaşmanın imar planı gereği hiçbir şekilde mümkün olmadığı anlaşıldığından, imar planlarında “Rekreasyon Alanı/Yeşil Alan” olarak belirlenmesi suretiyle yapılaşmaya kapatılan uyuşmazlık konusu taşınmazın kamulaştırılmaması nedeniyle davacının hisselerine isabet eden kısımları itibariyle uğramış olduğu zarar, bilirkişi incelemesi sonucunda dava açma tarihi olan 01/08/2018 tarihi itibariyle kamulaştırma bedelinin taşınmaz için 669.000,00.-TL olduğu, davacının 1/5 hisse karşılığı olarak 133,920,00.-TL olarak olarak tespit edildiğinden ve davacının da davayı bu miktarla ıslah ettiği görüldüğünden, tespit edilen tazminatın 10.000,00-TL'sinin davalı idareye başvurunun yapıldığı 12/07/2018 tarihinden itibaren, 123,920,00.-TL'sinin ise davacının ıslah dilekçesinin davalı idareye tebliğ edildiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idare tarafından davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
 
Davalı idare tarafından, anılan kararın hukuka, usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek istinafen incelenerek bozulması istenilmektedir.
 
3194 sayılı İmar Kanunu ile, yerleşim yerleri ve bu yerlerdeki yapılaşmaların plan, fen, sağlık ve çevre şartlarına uygun teşekkülünü sağlamak amacıyla, adı geçen Kanun'un 7. ve 8. maddeleriyle belirli nüfus kriterini aşan belediyelere imar planlarını hazırlama ve yürürlüğe koyma yükümlülüğü getirilmiş, 10. maddesinde de; "Belediyeler; imar planlarının yürürlüğe girmesinden en geç 3 ay içinde, bu planı tatbik etmek üzere 5 yıllık imar programlarını hazırlarlar. Beş yıllık imar programlarının görüşülmesi sırasında ilgili yatırımcı kamu kuruluşlarının temsilcileri görüşleri esas alınmak üzere Meclis toplantısına katılır. Bu programlar, belediye meclisince kabul edildikten sonra kesinleşir. Bu program içinde bulunan kamu kuruluşlarına tahsis edilen alanlar, ilgili kamu kuruluşlarına bildirilir. Beş yıllık imar programları sınırları içinde kalan alanlardaki kamu hizmet tesislerine tahsis edilmiş olan yerleri ilgili kamu kuruluşları, bu program süresi içinde kamulaştırırlar. Bu amaçla gerekli ödenek kamu kuruluşlarının bütçelerine konulur. İmar programlarında, umumi hizmetlere ayrılan yerler ile özel kanunları gereğince kısıtlama konulan gayrimenkuller kamulaştırılıncaya veya umumi hizmetlerle ilgili projeler gerçekleştirilinceye kadar bu yerlerle ilgili olarak diğer kanunlarla verilen haklar devam eder." hükmüne yer verilmek suretiyle belediyelere, imar planlarını uygulamak üzere belirtilen süre içerisinde imar programını hazırlama; ilgili yatırımcı kamu kuruluşlarına ise imar programlarında kendi görev alanlarındaki kamu hizmeti için ayrılan özel mülkiyete konu taşınmazları kamulaştırma zorunluluğu getirilmiştir.
 
2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun Ek 1. maddesinde; "(Ek: 20/8/2016-6745/33 md.) Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmî kurumlara ayrılmak suretiyle mülkiyet hakkının özüne dokunacak şekilde tasarrufu hukuken kısıtlanan taşınmazlar hakkında, uygulama imar planlarının yürürlüğe girmesinden itibaren beş yıllık süre içerisinde imar programları veya imar uygulamaları yapılır ve bütçe imkânları dâhilinde bu taşınmazlar ilgili idarelerce kamulaştırılır veya her hâlde mülkiyet hakkını kullanmasına engel teşkil edecek kısıtlılığı kaldıracak şekilde imar planı değişikliği yapılır/yaptırılır. (İptal: Anayasa Mahkemesinin 20/12/2018 tarihli ve E.: 2016/181 K.: 2018/111 sayılı Kararı ile)" hükmü yer almıştır.
 
Yukarıda yer verilen düzenlemeye göre, uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmî kurumlara ayrılmak suretiyle mülkiyet hakkının özüne dokunacak şekilde tasarrufu hukuken kısıtlanan taşınmazlar hakkında, uygulama imar planlarının yürürlüğe girmesinden itibaren beş yıllık süre içerisinde imar programları veya imar uygulamaları yapılması ve bütçe imkânları dâhilinde bu taşınmazların ilgili idarelerce kamulaştırılması veya imar planı değişikliği yapılması/yaptırılması zorunluluğu getirilerek bu konuda vatandaşların karşılaştıkları mağduriyetlerin giderilmesi, bu kapsamda kalan taşınmazların bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç beş yıllık süre içerisinde bütçe imkanları dahilinde ilgili idarelerce kamulaştırılması veya taşınmazların mevcut imar planı bulunup bulunmadığı veya imar planı yapılabilecek yerlerden olup olmadığı durumununa göre imar planı/imar uygulaması/toplulaşma yapılmak/yaptırılmak suretiyle başka yerden mümkün ise müstakil, değilse hisseli parsel verilmesi veyahut taşınmazların tahliye edilerek kullanıma imkan verecek biçimde malikine iade edilmesi amaçlanmıştır.
 
Dava dosyasının incelenmesinden; davacının 1/5 oranında hissedarı olduğu, Kocaeli İli, İzmit İlçesi, .... Mahallesi, 649 parsel numaralı 2.700 m² yüzölçümlü taşınmazın 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarında "Rekreasyon Alanı" olarak belirlendiği, davacı tarafından söz konusu parselin imar planında park alanında kalması nedeniyle tasarruf hakları kısıtlandığı ve taşınmaza kamulaştırma yapılmaksızın el atıldığından bahisle fazlaya ilişkin talep hakkı saklı kalmak kaydıyla 10.000,00-TL (ıslah ile toplam 133.920,00-TL) zararın, yasal faiziyle birlikte tahsili istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
 
Hukuki el atmanın gerçekleşebilmesi için, taşınmazın imar planıyla kamusal kullanıma ayrılması, taşınmaz üzerinde özel kullanımın ve yapılaşmanın imar planı gereği hiçbir şekilde mümkün olmaması, imar planının onayından itibaren en az beş yıl süre geçmiş olması ve taşınmazın bu süre zarfında kamulaştırılmamış olması şartlarının birlikte gerçekleşmiş olması gerekmektedir.
 
Uyuşmazlık konusu olayda, dosya kapsamında bulunan bilgi ve belgeler ile dava konusu parsele komşu 650 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili Kocaeli 1. İdare Mahkemesi'nde açılan ve Dairemizin istinaf incelemesinden geçen E.2018/1150 sayılı dava dosyasında yer alan bilgi ve belgeler ile bilirkişi raporunun birlikte incelendiğinde, dava konusu parselin meri imar planlarında "Rekreasyon Alanı" olarak ayrıldığı, 1/5000 ölçekli nazım imar planı hükümlerine göre; kentin açık ve yeşil alan ihtiyacı başta olmak üzere, eğlence, dinlenme, piknik ihtiyaçlarının karşılanabileceği lokanta, gazino, kahvehane, çay bahçesi, büfe, otopark gibi kullanımlar ile tenis, yüzme havuzu, minigolf, otokros gibi her türlü sportif faaliyetlerin yer alabileceği rekreasyon alanlarında E:0,05 ve Hmax: 6,50 metre koşullu yapılaşmanın mümkün olduğu, 1/1000 ölçekli uygulama imar planı hükümlerine göre; Rekreasyon Alanları (Bölge Parkları)'nın, mevcut kent dokusu ile kentsel gelişme alanları arasında kalan veya belirli bir büyüklüğün üzerinde bütünleşik aktiviteler içeren aktif yeşil alan ihtiyacını karşılamaya yönelik, doğal bitki örtüsünün korunarak geliştirileceği ve içine kapalı alan kullanımı gerektirmeyen botanik parkı, açık hava müzesi, arboterum, çay bahçesi, amfi tiyatro, koşu parkuru, açık spor tesisleri gibi faaliyetlerin yer alabileceği alanlar olup, bekçi kulubesi, wc gibi zorunlu alt yapı ve üst yapı tesisleri içeren fonksiyonu özelleştirilmiş ketsel ölçekte donatı alanları olduğu, fonksiyonel aktivite için gerekli kapalı alan oranının E:0,03, Hmax:4,50m, max.1 kat koşulunu geçemeyeceği, bölge parkları bitişiğinde bulunan parsellerde yer alacak yapılar ile bu alanlar arasındaki mesafenin 3m'den az olamayacağının düzenlendiği, davalı idarece dosyaya sunulan bilgilere göre; dava konusu 649 parselin "Yapı Yasaklı Alan (YYA)" kapsamında "Rekreasyon Alanı"nda yer aldığı, konumu itibariyle Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Afet İşleri Genel Müdürlüğü tarafından 30.03.2001 tarihinde onaylanan jeolojik ve jeoteknik ütüt raporu ile uygun olmayan alan kapsamına alınması dolayısıyla Bölge Parkı olarak planlanan alana çok yakın olan ve dava konusu parseli de kapsayan alanın topografik açıdan eğimli (%36) bir arazi yapısına sahip olması ve halihazırda Çukurderesi'nin alandan geçmesi vb. Kriterler doğrultusunda Bölge Parkı ile bütünlüğü sağlanacak şekilde Rekreasyon ve Yeşil Alan olarak planlandığı, dolayısıyla taşınmazın kendi bulunduğu yer ve kendi niteliği gereği yapılaşma olmasının mümkün olmadığı görülmüştür.
 
Bu durumda, yürürlükteki imar planlarında rekreasyon alanı kullanımında kalan dava konusu parselde imar planından kaynaklanan kısıtlılık halinin söz konusu olmadığı, söz konusu parselin zemin yapısı itibariyle jeolojik olarak sakıncalı alanda ve yerleşime uygun olmayan, yapı yasaklı alanda (YYA) kalması sebebiyle yapılaşmaya kapalı durumda olmasının imar planından değil, parselin konumundan ve zemin yapısından kaynaklandığı görülmüş olup, dava konusu olayda kamu menfaatlerinin gerekliliği ile kişi yararı arasındaki adil dengeyi bozan, imar planından kaynaklı ölçüsüz bir yükün davacılara yükletildiğinden söz edilemeyeceğinden, davacının tazminat isteminin reddi gerektiği sonucuna varılmıştır.
 
Açıklanan nedenlerle; davalı idarenin istinaf başvurusunun kabulüne, Kocaeli 2. İdare Mahkemesi'nce verilen 04/06/2020 tarih ve E:2018/917, K:2020/570 sayılı kararın kaldırılmasına, davanın reddine, aşağıda dökümü yapılan 3.412,50-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, istinaf aşamasında davalı idarece yapılan 78,50-TL yargılama gideri ile iş bu kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde duruşmasız işler için öngörülen 1.700,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, esas ve istinaf safhasında tahsil edilen posta avansından kullanılmayan kısmın kararın kesinleşmesinden sonra mahkemesince taraflara resen iadesi gerektiğine, kararın taraflara tebliği amacıyla dosyanın mahkemesine gönderilmesine, temyiz yolu kapalı olmak üzere kesin olarak, 27/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy