İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 8. İdari Dava Dairesi 2020/398 Esas 2020/799 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 8. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2020/398
Karar No: 2020/799
Karar Tarihi: 01.07.2020



(5510 S. K. m. 8, 59, 86, 102) (2559 S. K. m. 7) (Kamu İdarelerinin Denetim Elemanlarınca Yapılacak Tespitler Hakkında Yönetmelik m. 4)
 
İSTEMİN ÖZETİ: Davacı şirkete ait işyerinde çalışanlara ait, işe giriş bildirgesinin, aylık prim ve hizmet belgesinin ve işten çıkış bildirgelerinin bildirilmediğinden bahisle, 5510 Sayılı Kanun'un 102. maddesi uyarınca 221.417,00 TL idari para cezası verilmesine ilişkin 24.10.2018 gün ve 14205773 Sayılı işleme yapılan itirazın reddine dair 27.12.2018 gün ve 2018/99 Sayılı Komisyon Kararının iptali istemiyle açılan davada; idari para cezasına esas olarak düzenlenen tutanakta şahısların işyerinde çalıştığı yönünde bir beyan ve imzalarının bulunmadığı gibi, işyerinde çalıştıklarına yönelik herhangi bir tespitin de yapılmadığı, davalı İdarece mevcut bildirimin, ihbar olarak kabul edilerek, davacıya ait işyerinde sigortasız çalıştığı belirtilen şahısların gerçekten çalışıp çalışmadığının, bu şahıslara ücret ödemesi yapılıp yapılmadığının, şahısların ve olayla ilgili diğer çalışanların da ifadelerine başvurulması, çevre araştırılması yapılması, işyerinde sosyal güvenlik mevzuatı bakımından yetkili ve uzman kurum memurları tarafından yapılacak etkin bir soruşturma sonucunda, ceza uygulanmasına giden süreçte atılı fiillerin işlendiği hususunun her türlü şüpheden uzak ve hukuken kabul edilebilir kesin delillerle ortaya konulması gerekirken, bu yol ve yöntemler izlenmeksizin, kolluk kuvvetleri tarafından düzenlenen tutanakta ilgililerin isimlerine yer verilmesi üzerine doğrudan davacı Şirket çalışanı olarak kabul edilmek suretiyle tesis olunan dava konusu işlemde hukuka ve mevzuata uyarlılık bulunmadığı gerekçesiyle "dava konusu işlemin iptaline" ilişkin İstanbul 8. İdare Mahkemesi'nce verilen 21/05/2019 tarih ve E:2019/457, K:2019/1788 Sayılı karara karşı davalı tarafça istinaf yoluna başvurularak; İstanbul Valiliği İl Emniyet Müdürlüğü'nün yazısı ve ekindeki tespit tutanağından, davacıya ait işyerinde yapılan denetimde, yabancı uyruklu kadınların izinsiz ve sigortasız olarak çalıştıklarının tespit edildiği, 5510 Sayılı yasının 86.maddesiyle, Kamu İdarelerinin Denetim Elemanlarınca Yapılacak Tespitler Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca, kamu idarelerinin denetim elemanlarının kendi mevzuatları gereğince işyerlerinde yapacakları her türlü denetim ve inceleme sırasında, işyerlerinde çalışanlarla ilgili, 5510 Sayılı yasa hükümlerine göre yükümlülüklerini yerine getirip getirmediklerinin tespit edileceği açık olduğundan, kolluk güçleri tarafından davacıya ait işyerinde usulüne uygun olarak denetim ve tespite dayalı olarak çalıştırılan kişiler ile ilgili 5510 Sayılı yasadan kaynaklanan yükümlülüklerinin yerine getirilmediği belirlendiğinden tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı iddiasıyla, kararın kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istenilmektedir.
 
SAVUNMANIN ÖZETİ: Savunma verilmemiştir.
 
Karar veren İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Sekizinci İdare Dava Dairesi'nce gereği görüşüldü:
 
KARAR: Davacı şirkete ait işyerinde çalışanlara ait, işe giriş bildirgesinin, aylık prim ve hizmet belgesinin ve işten çıkış bildirgelerinin bildirilmediğinden bahisle, 5510 Sayılı Kanun'un 102. maddesi uyarınca 221.417,00 TL idari para cezası verilmesine ilişkin 24.10.2018 gün ve 14205773 Sayılı işleme yapılan itirazın reddine dair 27.12.2018 gün ve 2018/99 Sayılı Komisyon Kararının iptali istemiyle açılmıştır.
 
5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 8._maddesinde "İşverenler, 4. maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılan kişileri, 7. maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen sigortalılık başlangıç tarihinden önce, sigortalı işe giriş bildirgesi ile Kuruma bildirmekle yükümlüdür." hükmüne, işlem tarihinde yürürlükte olan haliyle 86.maddesinde "İşveren bir ay içinde 4. ve 5. maddeye tabi çalıştırdığı sigortalıların ve sosyal güvenlik destek primine tabi sigortalıların; a) Ad ve soyadlarını, T.C. kimlik numaralarını, b) 80. maddeye göre hesaplanacak prime esas kazançlarını, c) Prim ödeme gün sayıları ile prim tutarlarını gösteren ve örneği Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenen asıl veya ek aylık prim ve hizmet belgesini, 4. maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındakiler için en geç Kurumca belirlenecek günün sonuna kadar, diğer sigortalılar için ise ait olduğu ayı takip eden ayda Kurumca belirlenecek günün sonuna kadar Kuruma vermekle veya sigortalı çalıştırmadığı takdirde, bu hususu sigortalı çalıştırmaya son verdiği tarihten itibaren, onbeş gün içinde Kuruma bildirmekle yükümlüdür." hükmüne yer verilmiştir.
 
Aynı Kanun'un 102. maddesinin a/2 bendinde "8. maddenin birinci fıkrasında belirtilen bildirgenin verilmediğinin, mahkeme kararından veya Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca yapılan tespitlerden ya da diğer kamu idarelerinin denetim elemanlarının kendi mevzuatları gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemelerden veya bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden anlaşılması halinde bildirgeyi vermekle yükümlü olanlar hakkında her bir sigortalı için asgari ücretin iki katı tutarında idari para cezası uygulanır." a/3 bendinde; " işyeri esas alınmak suretiyle bildirgenin verilmediğine ilişkin; mahkemenin karar tarihinden, Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarının tespit tarihinden, diğer kamu kurum ve kuruluşlarının denetim elemanlarının rapor tarihinden, bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerin Kuruma intikal tarihinden itibaren bir yıl içinde bu bendin (2) numaralı alt bendinde sayılan durumlardan biriyle tekrar bildirge verilmediğinin anlaşılması halinde, bildirgeyi vermekle yükümlü olanlar hakkında bu defa her bir sigortalı için asgari ücretin beş katı tutarında idari para cezası uygulanır." hükmü yer almaktadır.
 
Anılan Kanun'un 59. maddesinin 1.fıkrasında; "Bu Kanunun uygulanmasına ilişkin işlemlerin denetimi, Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları eliyle yürütülür.", kuralına 7. fıkrasında da; "Kamu idarelerinin denetim elemanları, kendi mevzuatı gereğince işyerlerinde yapacakları soruşturma, denetim ve incelemeler sırasında, çalıştırılanların sigortalı olup olmadığını da tespit ederek, sigortasız çalıştırılanları Kuruma bildirmek zorundadır. Bu kurumlar ayrıca kendi mevzuatları gereğince yaptıkları inceleme ve tespitler sırasında bu Kanuna göre sigortalı sayılanların prime esas kazançlarının veya sigortalı gün sayılarının eksik bildirmesi sonucunu doğuran tespitlerini de en geç bir ay içinde Kuruma bildirirler. Kurum, bu bildirimleri esas almak üzere gerekli yasal işlemi yapar. İlgililerin itiraz hakları saklıdır." kuralına yer verilmiştir.
 
Dava dosyasının incelenmesinden, İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından, davacı şirkete ait .... adlı işyerinde, 27/06/2018 tarihinde saat 03:00 sıralarında yapılan denetim sırasında tutulan tutanakta; 21 kişinin işyerinde kayıtdışı olarak çalıştığının tespit edilmesi üzerine, davalı idareye 27/06/2018 tarih ve 114276 Sayılı yazıyla bildirimde bulunulduğu, bu bildirim üzerine söz konusu işçilere ilişkin işe giriş bildirgeleri ile aylık hizmet prim belgelerinin yasal süre içerisinde kuruma verilmediğinden bahisle, 24/10/2018 tarih ve 14205773sayılı işlem ile 221.417,00 TL para cezası uygulandığı, davacı tarafından anılan cezaya yapılan itirazın 27/12/2018 tarih ve 2018/99 Sayılı komisyon kararı ile reddedildiği, bunun üzerine idari para cezası verilmesine ilişkin işlem ile itirazın reddine yönelik işlemin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
 
Uyuşmazlıkta, İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü tarafından, 27/06/2018 tarihinde davacıya ait işyerinde yapılan denetim sonucunda 21 kişinin davacı şirkete ait iş yerinde çalıştığına ilişkin tutulan tutanakta, isimleri belirtilen 21 kadının umuma açık eğlence yerinde dans pistinde dekolte kıyafetle erkek müşteriler ile dans ettikleri, erkek müşteriler ile yapılan şifai görüşmede, masalarında oturan kadınlar ile orada tanıştıkları ve eğlendiklerini kendilerini tanımadıklarını beyan ettiklerinin tespit edildiği, sözü edilen çalışanların 5510 Sayılı yasa uyarınca işe giriş bildirgesinin, aylık prim ve hizmet belgesinin verilmediği görülmüştür.
 
Aynı iş yerinde, daha önce Emniyet görevlileri tarafından 15/10/2011 tarihinde gerçekleştirilen denetim üzerine yapılan tespit sonucu yine sigortasız işçi çalıştırıldığı gerekçesiyle 5.859,00-TL idari para cezası uygulandığı, bu işleme karşı açılan davada; İstanbul 6. İdare Mahkemesince 15/10/2012 tarih ve E:2012/476, K:2012/1894 Sayılı kararıyla dava konusu işlemin iptali yolunda verilen kararın İstanbul Bölge İdare Mahkemesi'nin 26/02/2013 tarih ve E:2013/554, K:2013/2841 Sayılı kararıyla bozularak davanın reddine karar verildiği, bu kararın düzeltilmesi isteminin de İstanbul Bölge İdare Mahkemesi'nin 09/10/2013 tarih ve E:2013/15705, K:2013/13809 Sayılı kararıyla reddedilerek kesinleştiği, yine davacının sigortasız işçi çalıştırma fiili nedeniyle İstanbul İdare Mahkemelerinde çok sayıda davaların bulunduğu görülmüştür.
 
5510 Sayılı Kanun'un 59. ve 86. maddelerine dayanılarak hazırlanan Kamu İdarelerinin Denetim Elemanlarınca Yapılacak Tespitler Hakkında Yönetmeliğin 4. maddesinde, denetim elemanının, kamu idarelerince tabi oldukları kanun ve diğer mevzuat uyarınca ülke, bölge ve il düzeyinde denetim, soruşturma ve inceleme yetkisi verilmiş denetim elemanı sıfatına haiz kişiler olduğu şeklinde tanımlandığı dikkate alındığında, denetim elemanları tanımının, salt denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurlar olan müfettiş, kontrolör, denetmen ve kontrol memurunu da kapsayan ancak daha geniş bir görevlendirme alanı içerisinde yer alan ve kendisine mevzuatı gereği ülke, bölge veya il düzeyinde denetim ve inceleme yetkisi verilmiş kamu idarelerinin diğer memurlarını da ifade ettiği anlaşılmaktadır.
 
Bu kapsamda, kendisine 2559 Sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu'nun 7. maddesi uyarınca, umuma açık istirahat ve eğlence yerlerini genel güvenlik ve asayiş yönünden denetleme yetkisi verilen polis memurlarının, bu yetkilerini kullanırken, çalıştırılanların sigortalı olup olmadığını da tespit ederek, sigortasız çalıştırılanları Kuruma bildirmek zorunda olduğu açıktır.
 
5510 Sayılı Kanun'un 59. maddesinde belirtilen "Kurumun bu bildirimleri esas almak üzere gerekli yasal işlemi yapacağı" yolundaki hüküm ve anılan Yönetmeliğin 6. maddesinde belirtilen, kolluk güçlerince işyerinde fiilen veya kayden çalıştırıldığı tespit edilen sigortalılar ile sigortalı sayılanların prime esas kazançlarının veya sigortalı gün sayılarının eksik bildirilmesine ilişkin fiili tespit ya da kayıt inceleme tutanağının ilgili ünite tarafından Kurum mevzuatına uygun olarak işleme alınacağı, bu tutanaklarda bir eksiklik olması halinde eksikliklerin tamamlatılması için ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına gönderileceği, ilgili kamu kurum ve kuruluşundan gelen yazıda belirtilen tespitler hakkında ayrıca denetim yapılmaksızın işlem yapılacağı şeklindeki ifadeler dikkate alındığında, denetim elemanlarınca yapılan bildirimlerin, idari işlemin tesisi için yeterli bulunması halinde, ek bir araştırma yapmaksızın, işlem tesisinin mümkün olduğu sonucuna ulaşılmaktadır.
 
Bu durumda, yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri ile dosya içeriğinde yer alan bilgi ve belgeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacıya ait işyerinde yapılan denetimde yirmibir işçinin davacıya ait işyerinde sigorta bildirimleri yapılmaksızın kayıt dışı olarak çalıştırıldığının işyeri mesul müdürünün ve kayıt dışı çalıştığı belirlenen işçilerin imzasının da bulunduğu 27/06/2018 tarihli tutanak ile tespit edildiği, tutanağın polis memurlarınca tek yanlı olarak düzenlenmediği, dolayısıyla tespitin davalı idarece işlem tesisi için dayanak alınabilecek nitelikte ve yeterlilikte olduğu görüldüğünden işe giriş bildirgesi ve aylık prim hizmet belgesinin süresi içinde verilmemesi nedeniyle davacı şirket hakkında idari para cezası uygulanmasına ilişkin işlem ile söz konusu para cezasına yapılan itirazın reddine dair dava konusu komisyon kararında hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
 
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin istinaf başvurusunun kabulüne, İstanbul 8. İdare Mahkemesi'nin 21/05/2019 tarih ve E:2019/457, K:2019/1788 Sayılı kararının kaldırılmasına, davanın reddine, dava aşamasında davacı tarafından yapılan 133,95,-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, istinaf aşamasında davalı idare tarafından karşılanan 29,00 TL istinaf gideri ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 1.700,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, artan posta ücretinin hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine, 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 46.maddesinin (b) fıkrası uyarınca, kararın tebliğini izleyen 30 gün içinde Danıştay’da temyiz yolu açık olmak üzere, 01.07.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy