İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 6. Vergi Dava Dairesi 2019/3222 Esas 2020/1162 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 6. Vergi Dava Dairesi
Esas No: 2019/3222
Karar No: 2020/1162
Karar Tarihi: 14.07.2020



(6183 S. K. m. 5, 55, 58, 102, 103, 104) (6111 S. K. m. 3)
 
BAŞVURUNUN KONUSU: Davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen 25/03/2019 tarih ve ……..sayılı ödeme emirlerinin iptali istemiyle açılan davada; dava konusu …….. sayılı ödeme emri yönünden yapılan incelemede; dava konusu ödeme emri içerisinde yer alan …….. plaka tutanak nolu satırlar yönünden asıl borçlu şirket hakkında daha önce düzenlenen 20120216...01 sayılı ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davanın reddine karar verilmiş olması nedeniyle bu kısma ilişkin amme borcunun mükellef şirket hakkında 2012 yılı itibari ile kesinleştiği, şirket hakkında mal varlığı araştırmalarının yapıldığı, herhangi bir mal varlığına rastlanılamadığı, dava konusu ödeme emri içeriği vergi borçlarının davacının şirketin kanuni temsilcisi olduğu döneme ait olduğu, mükellef şirket hakkında ................ plaka tutanak nolu satırlara ilişkin olarak düzenlenen ……… sayılı ödeme emrinde yer alan tüm vergi borçlarının vadesinin 2007 yılı olduğu, söz konusu ödeme emrinin "davanın reddi kararı neticesinde" 2012 yılında kesinleştiği, 2012 yılını takip eden 2013 yılından itibaren 31/12/2017 tarihine kadar 5 yıllık tahsil zamanaşımı süresi içerisinde amme borcunun tahsil edilmesi gerektiği, davacı hakkında bu satırların da içerisinde yer aldığı dava konusu ……. sayılı ödeme emrinin ise davacıya 06/04/2019 tarihinde, 6183 sayılı Kanun'da düzenlenen 5 yıllık tahsil zamanaşımı süresinin geçmesinden sonra tebliğ edildiği ve bu kısım yönünden amme alacağının tahsil zamanaşımına uğradığı anlaşıldığından, ödeme emrinin ……… plaka tutanak nolu satırları yönünden hukuka uygunluk bulunmadığı, dava konusu ödeme emrinin 40. satırındaki …… plaka/tutanak nolu satıra ilişkin olarak yapılan incelemede; söz konusu borcun ihbarnameye verilen 2010......158 nolu tahakkuk fiş numarası ile mükellef şirket tarafından 6111 sayılı Kanun kapsamında yapılandırıldığı, bu satırın yapılandırma dökümünün birinci sırasında (ilk taksit sırasında yer aldığı) ancak ödenmediği, yapılandırmanın yapıldığı 2011 yılını takip eden 2012 yılından itibaren 5 yıl içerisinde 31/12/2016 tarihine kadar amme borcunun tahsil edilmediği, davacı hakkında bu satırın da yer aldığı dava konusu …….. sayılı ödeme emrinin davacıya 06/04/2019 tarihinde, 6183 sayılı Kanunda düzenlenen 5 yıllık tahsil zamanaşımı süresi geçtikten sonra tebliğ edildiği, söz konusu satırda yer alan vergi borcunun tahsil zamanaşımına uğradığı anlaşılmış olduğundan, dava konusu ödeme emrinin 40. satırında yer alan ................ plaka/tutanak nolu satır yönünden de hukuka uygunluk bulunmadığı, dava konusu ................ nolu ödeme emrinin 2 ila 11. sıra, 21 ila 35. sıra, 37 ve 38. sıralarında yer alan vergi borçlarının ise mükellef şirket tarafından 2014 yılında 6552 sayılı Kanun kapsamında yapılandırıldığı ancak taksitlerin ödenmediği, şirket hakkında malvarlığı araştırması yapıldığı ve herhangi bir malvarlığına rastlanılamadığı, dava konusu ödeme emri içeriği vergi borçlarının davacının şirketin kanuni temsilcisi olduğu döneme ait olduğu, dava konusu ................ sayılı ödeme emrinde yer alan 2 ila 11. sıra, 21 ila 35. sıra, 37. ve 38. sıralarında yer alan vergi borçlarının vadesinin 2007 yılı olduğu, yapılandırmanın yapıldığı 2014 yılını takip eden 2015 yılından itibaren 5 yıl içerisinde 31/12/2019 tarihine kadar tahsil edilmesi gerektiği, davacı adına düzenlenen dava konusu ................ sayılı ödeme emrinin ise davacıya 06/04/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacıya dava konusu ödeme emrinin tebliğ edilmesi ile tahsil zamanaşımının kesildiği, bu nedenle; bu satırlar yönünden tahsil zamanaşımının gerçekleşmediği anlaşılmış olduğundan, dava konusu ................ sayılı ödeme emrinde yer alan 2 ila 11. sıra, 21 ila 35. sıra, 37. ve 38. sıralarında yer alan satırlar yönünden ise hukuka aykırılık bulunmadığı, dava konusu 20190325...002 sayılı ödeme emri yönünden yapılan incelemede; ödeme emrinin 91. sırasında yer alan ihbarname dışındaki tüm satırları için mükellef şirket tarafından 6111 sayılı Kanun'un 3. maddesi kapsamında yapılandırma talebinde bulunulduğu ancak herhangi bir ödeme yapılmadığı, bunun üzerine, mükellef şirket hakkında ................ sayılı ödeme emrinin düzenlendiği, ................ sayılı ödeme emrinin iptali istemiyle mükellef şirket tarafından İstanbul 3. Vergi Mahkemesi'nin E:2012/1195 sayılı dosyası ile dava açıldığı, davanın esastan incelenerek mükellef şirket aleyhine davanın reddine karar verildiği, sonuç olarak dava konusu ödeme emri içerisinde yer alan (91. sırada bulunan ................ plaka tutanak nolu satır haricindeki) tüm satırlar yönünden mükellef şirket hakkında daha önce düzenlenen 20120216.....02 sayılı ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davanın reddine karar verilmiş olması nedeniyle bu kısımlara ilişkin amme borcunun mükellef şirket hakkında 2012 yılı itibari ile kesinleştiği, mükellef şirket hakkında gerekli mal varlığı araştırmalarının yapıldığı, herhangi bir mal varlığına rastlanılamadığı, dava konusu ödeme emri içeriği vergi borçlarının davacının şirketin kanuni temsilcisi olduğu döneme ait olduğu, mükellef şirket hakkında 91., 51. ve 113. sıralarında bulunan satırları haricindeki tüm satırlara ilişkin olarak düzenlenen ................ sayılı ödeme emrinde yer alan tüm vergi borçlarının vadesinin 2010 yılı olduğu, söz konusu ödeme emrinin "davanın reddi kararı neticesinde" 2012 yılında kesinleştiği, 2012 yılını takip eden 2013 yılından itibaren 31/12/2017 tarihine kadar 5 yıllık tahsil zamanaşımı süresi içerisinde amme borcunun tahsil edilmesi gerektiği, davacı hakkında bu satırların da içerisinde yer aldığı dava konusu ................ sayılı ödeme emrinin ise davacıya 06/04/2019 tarihinde, 6183 sayılı Kanunda düzenlenen 5 yıllık tahsil zamanaşımı süresinin geçmesinden sonra tebliğ edildiği ve bu kısım yönünden amme alacağının tahsil zamanaşımına uğradığı anlaşılmış olduğundan, dava konusu ödeme emrinin 91., 51. ve 113. sırada yer alan satırları dışındaki satırları yönünden hukuka uygunluk bulunmadığı, dava konusu ................ sayılı ödeme emrinin 91. sırasında yer alan ................ plaka tutanak nolu satırı yönünden yapılan incelemede ise, mükellef şirket tarafından 2014 yılında 6552 sayılı Kanun kapsamında yapılandırıldığı, dosyada mevcut bulunan 6552 sayılı yapılandırma tablosunun 10. taksiti içerisinde yer aldığı ancak taksitlerin ödenmediği, şirket hakkında malvarlığı araştırması yapıldığı ve herhangi bir malvarlığına rastlanılamadığı, dava konusu ödeme emri içeriği vergi borçlarının davacının şirketin kanuni temsilcisi olduğu döneme ait olduğu, dava konusu ................ sayılı ödeme ödeme emrinin 91. sırasında yer alan ................ plaka/tutanak nolu satırda yer alan vergi borcunun vadesinin 2007 yılı olduğu, yapılandırmanın yapıldığı 2014 yılını takip eden 2015 yılından itibaren 5 yıl içerisinde 31/12/2019 tarihine kadar tahsil edilmesi gerektiği, davacı hakkında düzenlenen dava konusu ................ sayılı ödeme emrinin ise davacıya 06/04/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacıya dava konusu ödeme emrinin tebliğ edilmesi ile tahsil zamanaşımının kesildiği, bu nedenle; bu satır yönünden tahsil zamanaşımının gerçekleşmediği anlaşılmış olduğundan, dava konusu ödeme emrinin 91. sırasında yer alan ................ plaka tutanak nolu satırı yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı, dava konusu ................ sayılı ödeme emrinin 51. ve 113. sıralarında yer alan …….. ve ................ plaka tutanak nolu satırları yönünden yapılan incelemede ise, iş bu borçların ihbarnameye verilen 2010....53 nolu ve 2010....159 nolu tahakkuk fiş numarası ile mükellef şirket tarafından 6111 sayılı Kanun kapsamında yapılandırıldığı, bu satırların yapılandırma dökümünün 10. ve 12. sırasında (10. ve 12. taksit sırasında yer aldığı) ancak ödenmediği, yapılandırmanın yapıldığı 2011 yılını takip eden 2012 yılından itibaren 5 yıl içerisinde 31/12/2016 tarihine kadar amme borcunun tahsil edilmediği, davacı hakkında bu satırın da yer aldığı …… sayılı ödeme emrinin davacıya 06/04/2019 tarihinde, 6183 sayılı Kanunda düzenlenen 5 yıllık tahsil zamanaşımı süresi geçtikten sonra tebliğ edildiği, söz konusu satırlarda yer alan vergi borcunun tahsil zamanaşımına uğradığı anlaşılmış olduğundan, dava konusu ödeme emrinin 51. ve 113. nolu satırları yönünden de hukuka uygunluk bulunmadığı, dava konusu …….. sayılı ödeme emri yönünden yapılan incelemede ise; dava konusu edilen ................-2 sayılı ödeme emirleri içeriği amme alacağının bir kısmına ilişkin olarak bir önceki aşamada asıl borçlu mükellef şirket hakkında düzenlenen …….. sayılı ödeme emirlerinin, İstanbul 3. Vergi Mahkemesi'nin E:2012/1195 sayılı dosyasında dava konusu edildiği, Mahkemenin 2012/3337 sayılı kararıyla "davanın reddine" karar verildiği, söz konusu "davanın reddi" kararının tarafların temyiz etmemesi nedeniyle 2013 yılında kesinleştiği, mevzuat gereğince ödeme emrine karşı açılan davanın reddi halinde kesinleşecek kararlar üzerine %10 zammın uygulanması gerektiği, dava konusu deme emrinin de asıl borçlu mükellef şirket hakkında düzenlenen ……… sayılı ödeme emirlerinin iptaline ilişkin olarak açılan davanın reddedilmesi nedeniyle 6183 sayılı Kanun'un 58. maddesine göre iş bu ödeme emirlerinin toplam tutarının (7.057.028,67-TL ve 86.308,38-TL) 7.143.336,90-TL'nin %10'u oranında hesaplanan haksız çıkma zammı için düzenlenen 20131206....01 nolu 2 nolu ihbarnameye ait tahakkuktan kaynaklandığı, söz konusu 2 nolu ihbarnamenin mükellef şirkete, posta yolu ile 09/01/2014 tarihinde şirket müdürü ...... imzasına tebliğ edildiği, yine haksız çıkma tazminatına ilişkin olarak mükellef şirket hakkında düzenlenen 20160210...291 sayılı ödeme emrinin mükellef şirkete, 07/04/2018 tarihinde posta yolu ile tebliğ edildiği, şirket hakkında yapılan malvarlığı araştırması neticesinde herhangi bir malvarlığına rastlanılamadığı, asıl borçlu mükellef şirket hakkında usulüne uygun olarak kesinleşen haksız çıkma zammının şirketten tahsil edilememesi nedeniyle bunun tahsili için davacı hakkında kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen ……… nolu ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar veren İstanbul 4. Vergi Mahkemesi'nin 20/09/2019 tarih ve E:2019/836, K:2019/1648 sayılı kararına davacı ve davalı idare tarafından karşılıklı istinaf başvurularında bulunularak; kararın aleyhe olan kısımlarının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek kaldırılması istenilmektedir.
 
SAVUNMANIN ÖZETİ: Taraflarca savunma dilekçesi verilmemiştir.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Karar veren İstanbul Altıncı Vergi Dava Dairesi'nce dosyadaki belgeler incelenip davacı ve davalı idare tarafından yapılan karşılıklı istinaf başvuruları hakkında işin gereği görüşüldü:
 
Dava; davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen 25/03/2019 tarih ve ……….sayılı ödeme emirlerinin iptali istemiyle açılmıştır.
 
İstinaf başvurularına konu kararın, dava konusu ………. sayılı ödeme emrinin tamamı ve ................ sayılı ödeme emrinin 91. sırasında yer alan amme alacağına dair iptali isteminin reddine yönelik hüküm fıkrasına davacı tarafından yapılan istinaf başvurusu ile dava konusu ................ sayılı ödeme emrinin 1. ila 90., 92. ila 141. sıralarında ve ………… sayılı ödeme emrinin 1., 12. İla 20., 36., 39., 40., sıralarında yer alan amme alacaklarına dair iptali isteminin kabulüne yönelik hüküm fıkrasına davalı idare tarafından yapılan istinaf başvurusu yönünden;
 
Dava dosyasının incelenmesinden, dayandığı gerekçeler karşısında, istinaf başvurularına konu Vergi Mahkemesi kararının yukarıda belirtilen kısımlarının hukuka ve usule uygun olduğu anlaşıldığından ve taraflarca ileri sürülen iddiaların da söz konusu kararın belirtilen kısımlarının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediğinden, davalı idare istinaf başvurusunun reddi ile davacı istinaf başvurusunun bu kısım yönünden reddi gerekmektedir.
 
İstinaf başvurularına konu kararın, dava konusu ………. sayılı ödeme emrinin 2. ila 11., 21. ila 35., 37. ve 38. sıralarda yer alan amme alacaklarına dair iptali isteminin reddine yönelik hüküm fıkrasına davacı tarafından yapılan istinaf başvurusu yönünden ise;
 
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 55. maddesinde, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 15 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emriyle tebliğ olunacağı; 58. maddesinde ise, kendisine ödeme emri tebliği olunan şahsın böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde itirazda bulunabileceği öngörülmüştür.
 
6183 sayılı Kanun'un 102. maddesinde; amme alacağının, vadesinin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren 5 yıl içinde tahsil edilmezse zamanaşımına uğrayacağı, Kanun'un 103. maddesinde; ödemenin, cebren tahsil ve takip muameleleri sonucunda yapılan her çeşit tahsilatın, ödeme emri tebliğinin ve amme alacağının özel kanunlara göre ödenmek üzere müracaatta bulunulmasının ve/veya ödeme planına bağlanmasının tahsil zamanaşımını keseceği ve zamanaşımının kesilmenin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren yeniden işlemeye başlayacağı, Kanun'un 104. maddesinde de, borçlunun yabancı memlekette bulunması, hileli iflas etmesi veya terekesinin tasfiyesi dolayısıyla hakkında takibat yapılmasına imkan yoksa bu hallerin devamı müddetince zamanaşımının işlemeyeceği ve zamanaşımının, işlememesi sebeplerinin kalktığı günün bitmesinden itibaren başlayacağı veya durmasından evvel başlamış olan cereyanına devam edeceği belirtilmiştir.
 
Dava dosyasının incelenmesinden; davacının bir dönem kanuni temsilcisi olduğu asıl amme borçlusu …. Nakliyat Lojistik Ltd. Şti.'nin ödenmeyen vergi borçlarının davacıdan tahsil edilmeye çalışıldığı, söz konusu ……… sayılı ödeme emrinin 2 ila 11, 21 ila 35, 37 ve 38 satırlarında yer alan amme alacaklarının ise dönemlerinin 2005 yılı, vadelerin ise 2007 yılının muhtelif tarihleri olduğu ve borçların dayanağının şirketin kanuni süresinden sonra vermiş olduğu beyannameler olduğu görülmekte olup, öte yandan, davacının 17.10.2006 tarihinde bahsi geçen şirketten ayrıldığı, şirketin 16.10.2014 tarihinde ticaret sicilden silindiği, şirketin 2011 ve 2014 yıllarında 6111 ve 6552 sayılı kanun ile borçlarını yapılandırdığı ancak mevcut bu amme alacakları için şirket tarafından sadece 2014 yılında 6552 sayılı kanundan yararlanılmış iken 6111 sayılı kanundan yararlanılmadığı anlaşılmaktadır.
 
Olayda; davalı idarece bu amme alacakları için şirket adına düzenlenen herhangi bir ödeme emri dava dosyasına sunulmamış olup dairemizce yapılan ara karar sonrasında gönderilen belgelerden, söz konusu amme alacaklarının dayanağı olan asıl amme borçlusu şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin 29.01.2008 tarihinde şirkete tebliğ edildiği görülmektedir.
 
Bu durumda, asıl amme borçlusu şirketin süresinden sonra vermiş olduğu beyan ile tahakkuk eden söz konusu amme alacaklarının tahsili için şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin tebliğ tarihi olan 2008 yılını izleyen 01.01.2009 tarihinde başlayan tahsil zaman aşımı süresi 31.12.2013 tarihinde dolmakta olup, bu tarihler arasında tahsil zaman aşımını kesen herhangi bir belgenin de dava dosyasına sunulmadığı dikkate alındığında, söz konusu amme alacaklarının tahsil zaman aşımına uğradığı sonucuna varılmakta olup, zamanaşımına uğramış bir amme alacağının kanuni temsilci sorumluluğu kapsamında davacıdan tahsil edilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
 
Açıklanan nedenlerle; davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, İstanbul 4. Vergi Mahkemesi'nin istinaflara konu edilen 20/09/2019 tarih ve E:2019/836, K:2019/1648 sayılı kararının; dava konusu …….. sayılı ödeme emrinin 2. ila 11., 21. ila 35., 37. ve 38. sıralarda yer alan amme alacaklarına dair iptali isteminin reddine yönelik hüküm fıkrasının kaldırılarak, davanın bu kısım yönünden kabulüne, istinaflara konu kararın; dava konusu ……… sayılı ödeme emrinin tamamı ve ................ sayılı ödeme emrinin 91. sırasında yer alan amme alacağına dair iptali isteminin reddine yönelik hüküm fıkrasına davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunun reddine, istinaflara konu kararın; dava konusu ................ sayılı ödeme emrinin 1. ila 90., 92. ila 141. sıralarında ve ……… sayılı ödeme emrinin 1., 12. İla 20., 36., 39., 40., sıralarında yer alan amme alacaklarına dair iptali isteminin kabulüne yönelik hüküm fıkrasına davalı idare tarafından yapılan istinaf başvurusunun reddine, sonuç olarak; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, dava kısmen kabul kısmen ret ile sonuçlandığından, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 323. maddesi uyarınca, davacı tarafından yapıldığı anlaşılan ve aşağıda dökümü gösterilen 277,70-TL yargılama giderinden, davadaki haklılık oranına göre hesaplanan 97,70-TL'sinin davacı üzerinde bırakılmasına, kalan 180,00-TL yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya ödenmesine, istinaf aşamasında davalı idare tarafından yapılan 34,00-TL istinaf yargılama giderinin davalı idare üzerinde bırakılmasına, Mahkeme kararında davacı ve davalı idare vekilleri lehine vekalet ücretine hükmedildiğinden, yeniden vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, iddialarında kısmen haksız çıkması nedeniyle davacıdan 54,40-TL maktu karar harcının alınmasına, tahsil edilen posta avansından artan kısmın hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine, kararın taraflara tebliğine, 2577 sayılı Kanun'un 46. maddesinin (b) bendi uyarınca kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 30 gün içerisinde Danıştay'a temyiz yolu açık olmak üzere 14/07/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)
 


Full & Egal Universal Law Academy