İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 6. Vergi Dava Dairesi 2019/3191 Esas 2020/1124 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 6. Vergi Dava Dairesi
Esas No: 2019/3191
Karar No: 2020/1124
Karar Tarihi: 10.07.2020



(2709 S. K. m. 36, 40) (213 S. K. m. 153/A) (6183 S. K. m. 55, 58, 114)

BAŞVURUNUN KONUSU: Davacı şirket adına, kanuni temsilcisi K.Ç.'in aynı zamanda münhasıran sahte belge düzenlediği tespit edilerek mükellefiyet kaydı re'sen terkin edilmiş olan A. Mimarlık Yapı İnş. Hizm. San. Tic. Ltd. Şti.'nin de kanuni temsilcisi olması nedeniyle, davacı şirketin 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 153/A maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında olduğundan bahisle söz konusu şirkete ilişkin tüm vergi borçlarının ödenmesi ve 28.106.561,53-TL teminat verilmesi veya 30 günlük süre içerisinde ilgili kişilerin statüsünün sona erdirilmesine ilişkin yazıya rağmen istenilenlerin yerine getirilmediğinden bahisle, şirkete ait tüm vergi borçları ile ilgili istenen 28.106.561,53 TL teminatın tahsili amacıyla düzenlenip tebliğ edilen 14/01/2019 tarih ve 650 numaralı ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davada; hakkında komisyon geliri karşılığı sahte belge düzenlediği yönünde 04.06.2018 tarih ve 2018-A-4189/13 Sayılı vergi tekniği raporu bulunan A. Mimarlık Yapı İnş. Hizm. San. Tic. Ltd. Şti.'nin %96 hisse ile ortağı olan K.Ç.'in davacı şirketin %100 hisseyle ortağı olduğu hususunun tespiti üzerine 12.11.2018 tarih ve E:1009192 Sayılı işlemle 30 gün içerisinde 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 153/A maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında A. Mimarlık Yapı İnş. Hizm. San. Tic. Ltd. Şti.'nin düzenlemiş olduğu sahte belgelerde yer alan toplam tutar olan 281.065.615,30-TL nin %10 u olan 28.106.561,53 TL tutarında teminat verilmesinin, şartların yerine getirilmemesi ve anılan maddenin birinci fıkrasında sayılan kişilerin statülerinin devam ettirilmesi halinde, istenilen teminat tutarının verilen sürenin son günü vade tarihi olarak kabul edilmek suretiyle adına teminat alacağı olarak tahakkuk ettirileceği, tahakkuk ettirilen teminat alacağının, gecikme zammı tatbik edilerek takip ve tahsil edileceğinin, ayrıca, birinci fıkrada sayılan kişilerin teminat isteme tarihi itibariyle tahakkuk etmiş tüm vergi borçları ile ilgili olarak hakkında müşterek ve müteselsil sorumlu olarak işlem tesis edileceğinin bildirildiği, davacı şirket tarafından yazıda belirtilen istenilen hususların yerine getirilmediği gerekçesiyle, davacı adına dava konusu teminat içerikli ödeme emrinin düzenlendiği, davacı şirketin %100 hisseli ortağı ve kanuni temsilci olduğu görülen K.Ç.'in komisyon karşılığı sahte belge düzenlediği vergi tekniği raporuyla tespit edilen A. Mimarlık Yapı İnş. Hizm. San. Tic. Ltd. Şti.'nin %96 hisseli ortağı olduğu, bu durumun idare tarafından tespit edilmesinden sonra davacı şirkete 12.11.2018 tarih ve E:1009192 Sayılı işlemle 30 gün içerisinde 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 153/A maddesi kapsamında işlem yapılması hususunda bildirimde bulunulduğu, davacı şirketin %100 ortağı ve kanuni temsilcisi olan K.Ç.'in genel kurul kararı ile yönetim kurulu başkanlığından ve kanuni temsilcilikten ayrıldığını Bakırköy 29. Noterliği'nin 20.12.2018 tarih ve 29312 tasdiki ile noterden onaylatıldığı, K.Ç.'in davacı şirketin yönetim kurulu başkanlığından ve kanuni temsilciğinden ayrıldığına dair ilanın 31.12.2018 tarihinde Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiği, K.Ç.'in şirketin ortaklığından ayrıldığına dair herhangi bir bilgi ve belgenin Mahkemelerine sunulmadığı, Ticaret Sicil Gazetesinde de şirketteki hisselerini devrettiğine dair bir ilan yapılmadığı hususları bir ara değerlendirildiğinde, 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 153/A maddesi kapsamında işlem yapılmaması için, K.Ç.'in yalnızca davacı şirketin kanuni temsilciliğinden ayrılmasının yetersiz olduğu, bununla birlikte kanunun aramış olduğu %10 hisseden daha düşük bir hisseye sahip olma şartı yada hiç hissesi olmama şartının davacı şirket tarafından sağlanamadığı, K.Ç.'nin şirket hisselerinin %10'dan daha fazlasına sahip olduğu hususu göz önünde bulundurulduğunda, davacı şirketten teminat istenmesine yönelik işlemin ilgili Kanun hükümlerine uygun şekilde gerçekleştirildiği ve davacı şirketin kendisine verilen 30 günlük süre içerisinde istenilen hususları yerine getiremediğinden dolayı davacı adına düzenlenen teminat içerikli ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar veren İstanbul 10. Vergi Mahkemesi'nin 26/09/2019 tarih ve E:2019/268, K:2019/1614 Sayılı kararına davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunularak; kararın hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek kaldırılması istenilmektedir.
 
SAVUNMANIN ÖZETİ: Savunma dilekçesi verilmemiştir.
 
Karar veren İstanbul Altıncı Vergi Dava Dairesi'nce dosyadaki belgeler incelenip davacı tarafından yapılan istinaf başvurusu hakkında işin gereği görüşüldü:
 
KARAR: Dava; davacı şirket adına, kanuni temsilcisi K.Ç.'in aynı zamanda münhasıran sahte belge düzenlediği tespit edilerek mükellefiyet kaydı re'sen terkin edilmiş olan A. Mimarlık Yapı İnş. Hizm. San. Tic. Ltd. Şti.'nin de kanuni temsilcisi olması nedeniyle, davacı şirketin 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 153/A maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında olduğundan bahisle söz konusu şirkete ilişkin tüm vergi borçlarının ödenmesi ve 28.106.561,53-TL teminat verilmesi veya 30 günlük süre içerisinde ilgili kişilerin statüsünün sona erdirilmesine ilişkin yazıya rağmen istenilenlerin yerine getirilmediğinden bahisle, şirkete ait tüm vergi borçları ile ilgili istenen 28.106.561,53 TL teminatın tahsili amacıyla düzenlenip tebliğ edilen 14/01/2019 tarih ve 650 numaralı ödeme emrinin iptali istemiyle açılmıştır.
 
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın "Hak Arama Hürriyeti" başlıklı 36. maddesinde; "Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir." hükmüne yer verildikten sonra, "Temel hak ve hürriyetlerin korunması" başlıklı 40. maddenin ikinci fıkrasında; "Devlet, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır." hükmü getirilmiş olup, fıkra gerekçesinde ise, bireylerin yargı ya da idari makamlar önünde sonuna kadar haklarını arayabilmelerine kolaylık ve imkân sağlanmasının amaçlandığı, son derece dağınık mevzuat karşısında kanun yolu, mercii ve sürelerin belirtilmesinin hak arama, hak ve hürriyetlerin korunması açısından zorunluluk hâline geldiği hususlarına değinilmiştir.
 
Öte yandan 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 55. maddesinin 1. fıkrasında; amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 15 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir "Ödeme emri" ile tebliğ olunacağı, 2. fıkrasında; ödeme emrinde borcun asıl ve ferilerinin mahiyet ve miktarları, nereye ödeneceği, müddetinde ödemediği veya mal bildiriminde bulunmadığı takdirde borcun cebren tahsil ve borçlunun mal bildiriminde bulununcaya kadar üç ayı geçmemek üzere hapis ile tazyik olunacağı, gerçeğe aykırı bildirimde bulunduğu takdirde hapis ile cezalandırılacağının kayıtlı bulunacağı, ayrıca, borçlunun 114. maddedeki vazifeleri ve bu vazifeleri yerine getirmediği takdirde hakkında tatbik edilecek olan cezanın bu ödeme emrinde kendisine bildirileceği kuralına yer verilmiş, Kanun'un 58. maddesinde ise, kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği ya da zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde itirazda bulunabileceği kurala bağlanmıştır.
 
Buna göre, ödeme emrinin ancak usulüne uygun şekilde kesinleşip, tahsil edilebilir safhaya gelmiş kamu alacakları için düzenlenebileceği açıktır.
 
Dava dosyasının incelenmesinden, hakkında komisyon geliri karşılığı sahte belge düzenlediği yönünde 04.06.2018 tarih ve 2018-A-4189/13 Sayılı vergi tekniği raporu bulunan A. Mimarlık Yapı İnş. Hizm. San. Tic. Ltd. Şti.'nin %96 hisse ile ortağı olan K.Ç.'in davacı şirketin %100 hisseyle ortağı ve kanuni temsilcisi olduğu hususunun tespiti üzerine 12.11.2018 tarih ve E:1009192 Sayılı işlemle 30 gün içersinde 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 153/A maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında A. Mimarlık Yapı İnş. Hizm. San. Tic. Ltd. Şti.'nin düzenlemiş olduğu sahte belgelerde yer alan toplam tutar olan 281.065.615,30-TL'nin %10'u olan 28.106.561,53 TL tutarında teminat verilmesinin, şartların yerine getirilmemesi ve anılan maddenin birinci fıkrasında sayılan kişilerin statülerinin devam ettirilmesi halinde, istenilen teminat tutarının verilen sürenin son günü vade tarihi olarak kabul edilmek suretiyle adına teminat alacağı olarak tahakkuk ettirileceğinin, tahakkuk ettirilen teminat alacağının, gecikme zammı tatbik edilerek takip ve tahsil edileceğinin, ayrıca, birinci fıkrada sayılan kişilerin teminat isteme tarihi itibariyle tahakkuk etmiş tüm vergi borçları ile ilgili olarak hakkında müşterek ve müteselsil sorumlu olarak işlem tesis edileceğinin bildirildiği, davacı şirket tarafından yazıda belirtilen istenilen hususları yerine getirilmediği gerekçesiyle davacı adına dava konusu teminat içerikli ödeme emrinin düzenlendiği anlaşılmaktadır.
 
Olayda, 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 153/A maddesi uyarınca yapılan tahakkuka ilişkin vade belirleme yazısında, Anayasa'nın amir hükmüne rağmen, söz konusu işleme karşı ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağının ve başvurusu sürelerinin gösterilmediği, dolayısıyla davacı şirketin bu işleme karşı meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkını kullanmasına imkan verilmeyerek, hak arama hürriyetinin önüne geçildiği sonucuna varılmakla, mevzuat hükümlerine uygun olarak tanzim edilmemiş olan yazıya dayanılarak davacı şirket adına düzenlenen dava konusu ödeme emrinde bu yönüyle hukuka uyarlık görülmemiştir.
 
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle; davacı istinaf başvurusunun kabulüne, İstanbul 10. Vergi Mahkemesi'nin istinafa konu edilen 26/09/2019 tarih ve E:2019/268, K:2019/1614 Sayılı kararının KALDIRILMASINA, davanın kabulüne, dava konusu ödeme emrinin İPTALİNE, davacı tarafından yapıldığı anlaşılan ve aşağıda dökümü gösterilen 404,25-TL yargılama gideri ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 1.890,00-TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, davacı tarafından yersiz yatırılan toplam 172,90-TL harcın ve tahsil edilen posta avansından artan kısmın hükmün kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine, kararın taraflara tebliğine, 2577 Sayılı Kanun'un 46. maddesinin ( b ) bendi uyarınca kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 30 gün içerisinde Danıştay'a temyiz yolu açık olmak üzere 10.07.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy