İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 6. İdari Dava Dairesi 2020/749 Esas 2020/519 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 6. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2020/749
Karar No: 2020/519
Karar Tarihi: 29.06.2020



(2577 S. K. m. 2, 5)

İSTEMİN ÖZETİ: İstanbul İli, Pendik İlçesi, Sülüntepe Mahallesi Mevlana Caddesi, No:84 adresinde bulunana işyerinde bakkal faaliyet konulu dükkanı işleten davacı tarafından, Pendik İlçesi sınırları içerisinde faaliyet gösteren tüm işletmelerin açılış saatlerinin 07:00 kapanış saatlerinin ise 22:00 olarak belirlenmesine ilişkin 01.08.2017 tarih ve 1618 Sayılı Belediye Encümen Kararının iptali istemiyle açılan davada; "Dava dosyasının incelenmesinden; İstanbul İli, Pendik İlçesi, Sülüntepe Mahallesi Mevlana Caddesi, No:84 adresinde bulunana işyerinde bakkal faaliyet konulu dükkanı işleten davacı tarafından, 01/08/2017 tarih ve 1618 Sayılı encümen kararı ile İstanbul ili, Pendik ilçesi sınırları içerisinde faaliyet gösteren tüm işletmelerin açılış ve kapanış saatlerinin 07:00 - 22:00 olarak belirlenmesine karar verildiği, verilen bu kararın iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
 
Uyuşmazlıkta, dava konusu işlemle aynı konuda, İstanbul İli, Pendik ilçesi sınırları içerisinde faaliyet gösteren tüm işletmelerin açılış saatlerinin sabah 07:00, kapanış saatleri 22:00 olarak belirlenmesine ilişkin 01/08/2017 tarih ve 1618 Sayılı encümen kararının iptali talebiyle S. M. tarafından açılan davada, İstanbul 5.İdare Mahkemesi'nin E:2017/1949 Sayılı dosyasında kayden açılan davada, anılan Mahkemenin 30.01.2018 tarih E:2017/1949 K:2018/159 Sayılı kararı ile iptal edildiğinden, hukuka aykırılığı tespit edilerek Mahkeme kararı ile ortadan kaldırılan aynı işlem hakkında tekrar iptal kararı verilmesi mümkün olmadığından karar verilmesine yer olmadığı sonucuna ulaşılmaktadır." gerekçesiyle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar veren İstanbul 2. İdare Mahkemesi'nin 12/04/2018 tarih ve E:2017/2059, K:2018/718 Sayılı kararının; dava konusu işlemin kamu yararı ve hizmet gerekleri gözetilerek tesis edildiği, 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede alkollü içkilerin saat 22:00'den sonra satışının yasaklandığı, dava konusu işlemin tesis edilmesinde söz konusu yasal düzenlemenin de dikkate alındığı, davacının alkollü içki dışında diğer perakende ürünlerin satışını yapmasının ilgili kanuni düzenlemenin ihmal edilebileceği anlamına gelmediği iddialarıyla istinaf yoluyla incelenerek kaldırılması istenilmektedir.
 
SAVUNMANIN ÖZETİ: Savunma verilmemiştir.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Karar veren İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Altıncı İdare Dava Dairesince; Dairemizin 18/02/2019 tarih ve E:2019/266, K:2019/192 Sayılı kararının Danıştay Onuncu Dairesinin 05/12/2019 tarih ve E:2019/8559, K:2019/9466 Sayılı kararı ile bozulması üzerine bozma kararına uyularak, dosyadaki bilgi ve belgeler incelenerek işin gereği görüşüldü;
 
KARAR: Dava; İstanbul İli, Pendik İlçesi, Sülüntepe Mahallesi Mevlana Caddesi, No:84 adresinde bulunana işyerinde bakkal faaliyet konulu dükkanı işleten davacı tarafından, Pendik İlçesi sınırları içerisinde faaliyet gösteren tüm işletmelerin açılış saatlerinin 07:00 kapanış saatlerinin ise 22:00 olarak belirlenmesine ilişkin 01.08.2017 tarih ve 1618 Sayılı Belediye Encümen Kararının iptali istemiyle açılmıştır.
 
2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı:" başlıklı 2. maddesinde; "İdari dava türleri şunlardır: a) İdarî işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan iptal davaları, ... ", "Aynı dilekçeyle dava açılabilecek haller" başlıklı 5. maddesinde; "1. Her idari işlem aleyhine ayrı ayrı dava açılır. Ancak, aralarında maddi veya hukuki yönden bağlılık ya da sebep-sonuç ilişkisi bulunan birden fazla işleme karşı bir dilekçeyle de dava açılabilir.
 
2. Birden fazla şahsın müşterek dilekçeyle dava açabilmesi için davacıların hak veya menfaatlerinde iştirak bulunması ve davaya yol açan maddi olay veya hukuki sebeplerin aynı olması gerekir." hükümleri yer almaktadır.
 
İdari işlemlerin yargısal denetimi; işlemlerin yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden hukuka uygun olup olmadıkları, diğer bir ifadeyle, bu unsurlar yönünden iptali gerektirecek bir sakatlık taşıyıp taşımadıklarını incelemek suretiyle yapılmakta olup; bir idari işlemin, tesis edildiği tarihten sonra tüm sonuçlarıyla ortadan kaldırılmadığı, geri alınmadığı sürece hukuk alemindeki varlığını koruyacağı, öte yandan aynı konuda alınan bireysel nitelikteki birden fazla işlemin varlığı halinde bu işlemlerden biri hakkında verilen iptal kararının başka bir davaya konu edilen diğer işlemi ortadan kaldırmayacağı gibi, bu işleme karşı açılan davayı da konusuz bırakmayacağı açıktır.
 
İdari yargılama usulünde "karar verilmesine yer olmadığına" hükmedilebilmesi, uyuşmazlığı kesin olarak sonuçlandıran yasal nedenlerin varlığı halinde mümkün olup, davadan feragat, davanın kabulü, dava konusu ile ilgili davacının talep etmiş olduğu sonucun yargılama sona ermeden gerçekleşmesi, disiplin cezalarının affı gibi durumlar bu konuda en çok karşılaşılan nedenlerdendir.
 
İstinafa konu İdare Mahkemesi kararında, dava dışı üçüncü kişi tarafından aynı işleme yönelik açılan davada, İstanbul 5. İdare Mahkemesince dava konusu işlemin iptali yolunda verilen 30/01/2018 tarih E:2017/1949, K:2018/159 Sayılı karar esas alınarak, bakılan davanın konusuz kaldığından bahisle dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de, ilgi kurulan söz konusu davanın tarafları ayrı olduğu gibi bu davada verilen kararın bakılan davayı konusuz bırakmayacağı açıktır.
 
İdari yargıda konusu ve sebebi aynı olan, kişilerin bireysel menfaatleriyle ilgili sonuçlar doğuran işlemlere karşı farklı kişiler tarafından ayrı ayrı dava açılabileceğinden, sebebi aynı olan fakat tarafları farklı olan bu davaların ayrı ayrı incelenerek sonuçlandırılması gerekmektedir. Bu halde, aynı işleme karşı farklı kişiler tarafından açılan bir davada verilecek iptal veya ret kararı diğer davanın esastan sonuçlandırılmasına engel teşkil etmeyecektir.
 
Öte yandan; ilk derece mahkemelerinin verdiği kararlara karşı istinaf veya temyiz yoluna başvurulması veya başvurulmamasına göre kararların kesinleşme süreci de farklı olacağından, örneğin aynı işlemin iptali istemiyle açılan bir davada verilen karar kanun yolu incelemesi sonucunda üst yargı merci tarafından bozulabileceği gibi aynı işleme karşı açılan diğer davada verilen aynı karar kanun yollarına başvurulmadan kesinleşebilecektir. Bu durumda, konusu ve sebebi aynı olan veya aynı işleme karşı açılan fakat tarafları farklı olan davaların diğer davada verilen kararın sonucuna bakılmaksızın esastan sonuçlandırılması gerekecektir.
 
Bu itibarla; tarafların iddiaları değerlendirilerek uyuşmazlığın esasının incelenmesi suretiyle karar verilmesi gerekirken, davanın konusu kalmadığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığı yolunda verilen kararda hukuki isabet görülmemiştir.
 
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle; İstinaf talebinin kabulüne, İstanbul 2. İdare Mahkemesi'nin 12/04/2018 tarih ve E:2017/2059, K:2018/718 Sayılı kararının kaldırılmasına, dava dosyasının yeniden bir karar verilmek üzere mahkemesine gönderilmesine, yeniden verilecek kararda hüküm altına alınacağından yargılama gideri yönünden bu aşamada karar verilmesine yer olmadığına, kararın tebliğini izleyen günden itibaren 30 gün içerisinde Dairemiz aracılığıyla Danıştay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere, 29/06/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
 


Full & Egal Universal Law Academy