İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 6. İdari Dava Dairesi 2019/1881 Esas 2020/414 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 6. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2019/1881
Karar No: 2020/414
Karar Tarihi: 10.06.2020



(5393 S. K. m. 14, 75) (2577 S. K. m. 2, 15)

İSTEMİN ÖZETİ: Davacı vakıf ile davalı idare arasında, 5393 Sayılı Belediye Kanunu'nun 14 ve 75. maddeleri kapsamında olarak ve 12/01/2018 tarih ve 103 Sayılı İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi kararına istinaden, ortaöğrenim ve yükseköğrenim öğrenci yurtlarına ilişkin ortak hizmet projesi kapsamında tanzim ve ilzam olunan ortak hizmet protokolünün süresi dolduğu gerekçesiyle feshine yönelik tesis edilen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın 22/08/2019 tarih ve 3526/112886 Sayılı işleminin iptali istemiyle açılan davada; "Dava dosyasının incelenmesinden; davacı vakıf ile davalı idare arasında, 5393 Sayılı Belediye Kanunu'nun 14 ve 75. maddeleri kapsamında olarak ve 12/01/2018 tarih ve 103 Sayılı İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi kararına istinaden, ortaöğrenim ve yükseköğrenim öğrenci yurtlarına ilişkin ortak hizmet projesi kapsamında tanzim ve ilzam olunan ortak hizmet protokolünün, süresi dolduğu gerekçesiyle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın 22/08/2019 tarih ve 3526/112886 Sayılı işlemiyle feshedilmesi üzerine, söz konusu fesih işleminin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
 
Bu durumda; davaya konu protokolün, taraflara karşılıklı olarak hak ve yükümlülükler getiren, tarafların serbest iradelerine dayanan, tarafların karşılıklı fesih yetkilerinin bulunduğu bir sözleşme olduğu, kamu hukukunun ve dolayısıyla kamu gücünün bu protokolde yerinin bulunmadığı, protokolün konusu olan öğrenci barındırmaya yönelik özel yurt işletme hizmetine ilişkin faaliyetin kamu hizmetiyle de bir ilişkisi bulunsa da bu durumun, protokolde idarenin üstün yetkilerle donatıldığı sonucunu doğurmadığı ve protokolün özel sözleşme niteliğini etkilemediği görülmüş olup bu haliyle, uyuşmazlığın çözümlenebilmesi için tarafların birbirlerine karşı protokol hükümlerinden kaynaklanan hak ve borçlarının neler olduğunun, keza bu protokol hükümlerinin hukuka aykırı olup olmadığının incelenmesi gerekeceğinden, özel hukuk hükümleri kapsamında taraflar arasındaki karşılıklı anlaşma suretiyle akdedilen protokolün, ilgili protokol hükümlerine dayanılarak feshedilmesi işleminin, özel hukuk ilişkisinden doğan ve adli yargının konusuna giren bir işlem olduğu anlaşılmış ve bu nedenle dava konusunu yargılamakla görevli yargı kolunun adli yargı mahkemeleri olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
 
Nitekim; Uyuşmazlık Mahkemesi'nin 29/04/2019 tarih, E:2019/269, K:2019/304 Sayılı kararı da benzer niteliktedir." gerekçesiyle 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 15/1-a. maddesi hükmü uyarınca davanın görev yönünden reddine ilişkin İstanbul 14. İdare Mahkemesi'nin 21/10/2019 tarih ve E:2019/521, K:2019/248 Sayılı kararının; davalı idareyle imzalanan protokolün idari sözleşme niteliğinde olduğu, söz konusu protokolün feshine yönelik işlemin iptali istemiyle açılan davanın görüm ve çözümünün idari yargı yerinin görev alanında kaldığı iddiasıyla iddialarıyla istinaf yoluyla incelenerek kaldırılması istenilmektedir.
 
SAVUNMANIN ÖZETİ: İstinaf talebinin reddi gerektiği savunulmaktadır.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Karar veren İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Altıncı İdare Dava Dairesince; dava dosyasındaki bilgi ve belgeler incelenerek işin gereği görüşüldü:
 
KARAR: Dava; davacı vakıf ile davalı idare arasında, 5393 Sayılı Belediye Kanunu'nun 14 ve 75. maddeleri kapsamında olarak ve 12/01/2018 tarih ve 103 Sayılı İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi kararına istinaden, ortaöğrenim ve yükseköğrenim öğrenci yurtlarına ilişkin ortak hizmet projesi kapsamında tanzim ve ilzam olunan ortak hizmet protokolünün süresi dolduğu gerekçesiyle feshine yönelik tesis edilen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın 22/08/2019 tarih ve 3526/112886 Sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
 
2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun “İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırı” başlıklı 2. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları, 4492 Sayılı Kanunla değişik (c) bendinde; Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar, idari dava türleri arasında sayılmıştır.
 
Dava dosyasının incelenmesinden; davacı vakıf ile davalı idare arasında, 5393 Sayılı Belediye Kanunu'nun 14 ve 75. maddeleri kapsamında olarak ve 12/01/2018 tarih ve 103 Sayılı İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi kararına istinaden, orta ve yükseköğrenim öğrenci yurtlarına ilişkin ortak hizmet projesi oluşturmak üzere hazırlanarak imzalanan ortak hizmet protokolünün, süresi dolduğu ileri sürülerek İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın 22/08/2019 tarih ve 3526/112886 Sayılı işlemiyle feshedilmesi üzerine, söz konusu fesih işleminin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
 
Uyuşmazlık konusu olayda; dava konusu protokolün konusunu orta ve yüksek öğrenim öğrenci yurtlarına ilişkin ortak hizmet projesi olup hukuki dayanağının 5393,5216 Sayılı Kanun ile 5018 Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrolü Kanunu olduğu, ek protokolün 7. Maddesinde ise; tarafların süre sona ermeden sözleşmeyi feshedemeyeceği düzenlenmiştir.
 
Davaya konu işlemin dayanağı protokolün niteliğine bakıldığında, söz konusu protokol doğrultusunda kamu hizmeti verildiği ve dayanağı Kanun maddelerinin özel hukuk hükümleri değil idare hukuku hükümleri olduğu, ayrıca taraflara serbestçe sözleşmeyi feshetme yetkisi de vermediği hususları dikkate alındığında davanın görüm ve çözümünde idari yargının görevli olduğu sonucuna varılmıştır.
 
Belirtilen bu duruma göre davanın esasına girilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken davanın görev yönünden reddedilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.
 
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle; istinaf talebinin kabulüne, İstanbul 14. İdare Mahkemesi'nin 21/10/2019 tarih ve E:2019/521, K:2019/248 Sayılı kararının kaldırılmasına, dava dosyasının yeniden bir karar verilmek üzere mahkemesine gönderilmesine, yeniden verilecek kararda hüküm altına alınacağından yargılama giderleri yönünden bu aşamada karar verilmesine yer olmadığına, 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 6. fıkrası ve 46. maddesi uyarınca kesin olarak, 10/06/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
 


Full & Egal Universal Law Academy