İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 5. Vergi Dava Dairesi 2020/2013 Esas 2020/3542 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 5. Vergi Dava Dairesi
Esas No: 2020/2013
Karar No: 2020/3542
Karar Tarihi: 02.07.2020



(2577 S. K. m. 14, 15, 27) (213 S. K. m. 378)
 
İSTEMİN ÖZETİ: Davacı şirket tarafından, İstanbul İli, Şişli İlçesi, Esentepe Mahallesi, 2000 ada, 2 parsel 135 numaralı taşınmazdan kaynaklanan 1993 ila 2017 yıllarına ait çevre temizlik vergilerine ilişkin ihtirazi kayıt ile 12/12/2018 tarihinde ödenen 23.715,76 TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte iadesi istemiyle açılan davada; dava konusu çevre temizlik vergilerinin 1993 yılından başlamak üzere 2017 yılına kadar hesaplanarak tahsil edildiği, davacının söz konusu taşınmazı 26.02.2018 yılında iktisap ettiği ve davalı idarenin de 26.02.2018 tarihinden önce davacı şirketin ihtilaf konusu çevre temizlik vergilerinin mükellefi olduğuna ilişkin bir iddiasının da bulunmadığı hususu dikkate alındığında davacı şirketin mükellefi olmadığı çevre temizlik vergisinin ihtirazi kayıt konularak ödendikten sonra iadesi için yapmış olduğu başvurusunun zımnen reddi yönünde tesis edilen işlemde yasal isabet bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar veren İstanbul 4. Vergi Mahkemesi'nin 07/11/2019 gün ve E:2019/576, K:2019/2195 Sayılı kararının; davalı idarece yapılan tahakkuk ve tahsil işleminin hukuka uygun olduğu, davacı şirket tarafından ihtirazi kayıt konulamayacağı, ödenen vergilerin ilgili ada ve parseldeki mükellefler ile davacı arasında özel hukukun konusuna giren borç-alacak ilişkisi olduğu iddialarıyla istinaf yoluyla kaldırılması istenilmektedir.
 
SAVUNMANIN ÖZETİ: Savunma verilmemiştir.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Karar veren İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Beşinci Vergi Dava Dairesince gereği görüşüldü:
 
KARAR: 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14.maddesinin 3.fıkrasının (d) bendinde; dava dilekçelerinin, iptali istenen işlem yönünden idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı noktasından inceleneceği, aynı Kanun'un 15.maddesinin 1/b bendinde de; 14.maddenin 3/d bendine aykırı olarak açılan davanın reddine karar verileceği kuralı yer almıştır.
 
Öte yandan, 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 378. maddesinde ; " Vergi mahkemesinde dava açabilmek için verginin tarh edilmesi, cezanın kesilmesi, tadilat ve takdir komisyonları kararlarının tebliğ edilmiş olması; tevkif yoluyla alınan vergilerde istihkak sahiplerine ödemenin yapılmış ve ödemeyi yapan tarafından verginin kesilmiş olması lazımdır..." hükmüne yer verilmiştir.
 
Diğer taraftan 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 27. maddesinde, ihtirazi kayıtla verilen beyannameler üzerine yapılan işlemler ile tahsilat işlemlerinden dolayı açılan davaların tahsil işlemini durdurmayacağı, bunlar hakkında yürütmenin durdurulmasının istenebileceği kuralına yer verilmiştir.
 
Yukarıda yer verilen yasal mevzuat hükümleri incelendiğinde, mükelleflerin, ihtirazi kayıtla verilen beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilere karşı dava açılabileceği açık olmakla birlikte ihtirazi kayıtla yapılan ödemelere karşı dava açılabilmesine olanak tanıyan bir düzenlemenin bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.
 
Dava dosyasının incelenmesinden; davacı şirket tarafından 26/02/2018 tarihinde satın alınan taşınmazın 1993 ila 2017 yıllarına ilişkin taşınmazın eski malikine ait ait çevre temizlik vergilerinin davacı tarafından ihtirazi kayıt konularak 12/12/2018 tarihinde ödenerek, ödenen tutarın iadesi istemiyle 27.12.2018 tarihinde davalı idareye yapılan başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali ve ödenen tutarın iadesi istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
 
Olayda, davacı adına tesis edilmiş bir vergilendirme işlemi olmadığı gibi, satın aldığı taşınmazın eski malikine ait vergi borçlarının, davacı tarafından ihtirazi kayıtla ödenmesi ve ödenen tutarın iadesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin, söz konusu verginin mükellefi veya sorumlusu olmayan davacıya, dava açma hakkı tanımayacağından davanın incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerekirken uyuşmazlığın esasını inceleyen Mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir.
 
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, istinaf başvurusunun kabulüyle Mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın incelenmeksizin reddine, dava aşamasında yapılan 114,05-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, istinaf başvurusu aşamasında yapılan 187,50-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, 54,40-TL maktu karar harcının istinaf başvurusunda bulunan taraftan alınması için müzekkere yazılmasına, artan posta ücretinin ilgilisine iadesine, temyizi kabil olmamak üzere kesin olarak 02/07/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy