İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 5. Vergi Dava Dairesi 2019/4184 Esas 2020/3637 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 5. Vergi Dava Dairesi
Esas No: 2019/4184
Karar No: 2020/3637
Karar Tarihi: 07.07.2020



(2464 S. K. m. 12)
 
Karar veren İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Beşinci Vergi Dava Dairesince gereği görüşüldü:
 
İstinaf başvurusu; davacı Odanın üyesi eczacıların sahibi ve mesul müdürü oldukları İstanbul Büyükşehir Belediye sınırları içindeki eczanelerde "Eczane adını gösterir levhalardan" ilan ve reklam vergisi alınmaması yönünde yapılan başvurunun reddine dair 02.10.2018 tarih ve 84032066-E. sayılı davalı idare işleminin iptali istemiyle açılan davanın reddine yönelik Mahkeme kararının kaldırılması istemine ilişkindir.
 
2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu'nun 12. maddesinde, belediye sınırları ile mücavir alanları içinde yapılan her türlü ilan ve reklamın, ilan ve reklam vergisine tabi olduğu hükmüne yer verilmiştir.
 
Türk Eczacıları Deontoloji Tüzüğü'nün 1. maddesinde, eczacıların, deontoloji bakımından uymak zorunda oldukları ilke ve kuralların bu Tüzükte gösterildiği, 9. maddesinde de, eczacının, yapacağı yayınlarda eczacılık mesleğinin şerefini üstün tutmak zorunda olduğu, yazı veya sözle veya her ne şekilde ve suretle olursa olsun kendi reklamını yapamayacağı; iş kağıtlarına ve faturalara reklam mahiyetinde ibareler koyamayacağı, müessesesine koyduğu tabelaya ancak, kendisinin adı ve soyadı ile eczane kelimesinden ve reklam mahiyetinde olmamak şartıyla buna eklenebilecek kelime veya ibareden kurulu eczanenin adının yazılabileceği belirtilmiştir.
 
Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Yönetmeliğin "Tanımlar" başlıklı 4. maddesinin (ç) bendinde eczacılık, hastalıkların teşhis ve tedavisi ile hastalıklardan korunmada kullanılan tabii ve sentetik kaynaklı ilaç hammaddelerinden değişik farmasötik tipte ilaçların hazırlanması ve hastaya sunulması; ilacın analizlerinin yapılması, farmakolojik etkisinin devamlılığı, emniyeti, etkililiği ve maliyeti bakımından gözetimi; ilaçla ilgili standardizasyon ve kalite güvenliğinin sağlanması ve ilaç kullanımına bağlı sorunlar hakkında hastaların bilgilendirilmesi ve çıkan sorunların bildiriminin yapılmasına ilişkin faaliyetleri yürüten sağlık hizmeti olarak, (d) bendinde ise, eczane, bir eczacının sahip ve mesul müdürlüğünde, Kanuna göre açılmış sağlık hizmeti sunan sağlık kuruluşu olarak tanımlanmıştır.
 
Aynı Yönetmeliğin "Eczane ismi, levhası ve vitrini" başlıklı 25. maddesinin 2 numaralı fıkrasında, eczanelerin sadece görülebilir cephelerinden birine ve eczane olarak kullanılacak yerin sınırları içerisinde kalmak kaydıyla, eczanenin adını gösterir, özellikleri Türk Eczacıları Birliği tarafından standardize edilmiş ışıklı veya ışıksız levha konulacağı hüküm altına alınmıştır.
 
Dava dosyasının incelenmesinden; davacı Odanın, üyesi eczacıların sahibi ve mesul müdürü oldukları İstanbul Büyükşehir Belediye sınırları içindeki eczanelerde "Eczane adını gösterir levhalardan" ilan ve reklam vergisi alınmaması yönünde yaptığı başvurunun davalı idarece reddine ilişkin 02.10.2018 tarih ve 84032066-E. sayılı işlemin iptali istemiyle işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
 
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden; özel kişiler eliyle işletilen eczanelerin, ticari bir müessese niteliği bulunmakla birlikte esasen kamu sağlığının korunması amacına yönelik eczacılık faaliyeti yürütülen sağlık kuruluşları olduğu, kamu düzeni ve yararı ile doğrudan ilgisi nedeniyle söz konusu faaliyetin, hizmetten yararlanan bireylerin korunması, kolayca ve etkin bir şekilde hizmete ulaşılabilmesi amacıyla belli kurallara bağlandığı, bu kapsamda, eczane adını gösterir tabelanın eczanelerde bulundurulması zorunluluğu getirildiği ve bunların ilan ve reklam amacı taşımadığı sonucuna varılmıştır.
 
Bu durumda, eczaneler tarafından kullanılan ve bireylerin eczaneler tarafından sunulan sağlık hizmetlerinden kolay ve etkin şekilde yararlanabilmesini amaçlayan eczane adını gösterir tabelaların kullanımının zorunlu olması ve bunların ilan ve reklam amacı taşımaması nedeniyle dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir.
 
Açıklanan nedenlerle, istinaf başvurusunun kabulü ile Mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, dava konusu işlemin iptaline, aşağıda dökümü gösterilen ve davacı tarafından yapılan 354,70-TL yargılama gideri ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmalı işler için belirlenen 2.590,00-TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, 54,40-TL maktu karar harcının davalı idareden tahsili için müzekkere yazılmasına, artan posta ücretinin ilgilisine iadesine, temyizi kabil olmamak üzere kesin olarak 07/07/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
 
AZLIK OYU
 
İstinaf başvurusuna konu Mahkeme kararı hukuka uygun olduğundan ve başvuru dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediğinden, davacının istinaf başvurusunun reddi gerektiği görüşüyle, aksi yöndeki Dairemiz kararına katılmıyorum. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy