İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 5. İdari Dava Dairesi 2020/917 Esas 2020/1101 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 5. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2020/917
Karar No: 2020/1101
Karar Tarihi: 07.07.2020



(2709 S. K. m. 38) (3194 S. K. m. 32, 42) (2577 S. K. m. 26, 45)

İSTEMİN KONUSU: İstanbul 6. İdare Mahkemesi'nin 27/12/2019 tarih ve E:2019/1854, K:2019/2687 Sayılı kararının istinaf yoluyla incelenerek kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istenilmektedir.
 
YARGILAMA SÜRECİ:
 
Dava konusu istem: İstanbul İli, Üsküdar İlçesi, .... Mahallesi, 35 pafta, 446 ada, 76 parselde bulunan Zemin + 2 NK'lı yapıda, ruhsat eki projesine aykırı olarak zemin kat bina girişinin 1,5 m ötelenerek parsel sınırına alındığı, normal katlarda ön cephede bulunan balkonların daireye dahil edildiği, daire giriş kapılarının yerlerinin değiştirildiği ve bağımsız bölüm iç duvarlarının kaldırıldığı, normal kat yan cephe balkonunun daireye dahil edildiği ve 2 m²'lik ilave döşeme yapıldığı, çatı şeklinin değiştirilerek mahyanın arka cepheye ötelendiğinin tespit edildiğinden bahisle düzenlenen 31/07/2019 tarih ve 185/10 cilt/sıra numaralı yapı tatil tutanağının ve 3194 Sayılı İmar Kanunu'nun 42. maddesi uyarınca yapı sahibi sıfatıyla K. A.'a 52.447,71.-TL idari para cezası verilmesine ilişkin 08/08/2019 tarih ve 596 Sayılı Üsküdar Belediye Encümeni kararının iptali istenilmiştir.
 
İlk derece mahkemesi kararının özeti: İstanbul 6. İdare Mahkemesince verilen 27/12/2019 tarih ve E:2019/1854, K:2019/2687 Sayılı kararda; olayda, birden fazla maliki ve bağımsız bölümü olan uyuşmazlık konusu taşınmaz için 3194 Sayılı Kanun'un 32. maddesine istinaden tutulan dava konusu yapı tatil tutanağında, ruhsat ve eklerine aykırılık teşkil eden imalatların her bir bağımsız bölüm bakımından belirlenmediği, normal katlarda ön cephede bulunan balkonların daireye dahil edildiği, daire giriş kapılarının yerlerinin değiştirildiği ve bağımsız bölüm iç duvarlarının kaldırıldığı, normal kat yan cephe balkonunun daireye dahil edildiği ve iki m2'lik ilave döşeme yapıldığı, çatı şeklinin değiştirilerek mahyanın arka cepheye ötelendiği yolundaki tespitlerin her bir daireye özgü ayrı ayrı belirtilmesi zorunluluğuna uygun düzenlenmediği, bu durumun ruhsatı bulunan yapının, ruhsata aykırılık teşkil eden kısımları için 3194 Sayılı Kanun'un 32. maddesinde öngörülen yıkım işlemini de belirsiz hale getireceği dikkate alındığında yapı tatil zaptının belirtilen tespitleri ihtiva etmemesi nedeniyle usule uygun kabul edilmesinin mümkün bulunmadığı sonucuna ulaşıldığı, bu durumda; yapı tatil tutanağında ruhsatlı ve ruhsata aykırı kısımların, aykırılıktan etkilenen alanın her bir daire bakımından özgülenmeden genel ifadelere yer verilmek suretiyle düzenlendiğinin anlaşılması karşısında, bu konuda açık ve tereddüde yer bırakmayacak şekilde bir tespit yapılmadan 3194 Sayılı İmar Kanununun 32. maddesine uygun olarak düzenlenmeyen yapı tatil tutanağında ve anılan tutanağa dayanılarak davacıya para cezası verilmesine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlem ( ler )in iptaline karar verilmiştir.
 
İSTİNAFA BAŞVURANIN İDDİALARI: Davalı idare tarafından, kararın eksik incelemeye dayalı olduğu, dava devam ederken davacının vefat ettiği, mirası reddetmeyen mirasçıların, davayı mecburi dava arkadaşı olarak hep birlikte takip etmesi gerektiği, davanın idari para cezasına ilişkin olduğu ve cezaların şahsiliği ilkesi gereği mirasçılara intikal etmediği, davacının ölümü ile taraf ehliyeti ortadan kalktığından davanın esasa girilmeden dava şartı yokluğu nedeniyle reddi gerektiği, aksi kanaat halinde ise tüm mirasçıların tespit edilerek davaya devam edilmesi gerekirken, bu usul izlenmeden verilen kararın usul hükümlerine aykırı olduğu, öte yandan, yapı tatil tutanağının usulüne uygun olarak düzenlendiği, idari para cezasının da 3194 Sayılı Kanun'un 42.maddesinde yer alan kriterlere uygun olarak hesaplandığından bahisle kararın kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istenilmektedir.
 
KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI: Savunma verilmemiştir.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Karar veren İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Beşinci İdare Dava Dairesince; 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 6545 Sayılı Kanun'un 19. maddesiyle değişik 45. maddesi uyarınca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
 
KARAR: İNCELEME VE GEREKÇE :
 
MADDİ OLAY:
 
Davalı İdare elemanlarınca yapılan denetimde, İstanbul İli, Üsküdar İlçesi, .... Mahallesi, 35 pafta, 446 ada, 76 parselde bulunan Zemin + 2 NK'lı yapıda, ruhsat eki projesine aykırı olarak zemin kat bina girişinin 1,5 m ötelenerek parsel sınırına alındığı, normal katlarda ön cephede bulunan balkonların daireye dahil edildiği, daire giriş kapılarının yerlerinin değiştirildiği ve bağımsız bölüm iç duvarlarının kaldırıldığı, normal kat yan cephe balkonunun daireye dahil edildiği ve 2 m²'lik ilave döşeme yapıldığı, çatı şeklinin değiştirilerek mahyanın arka cepheye ötelendiği tespit edilerek 31/07/2019 tarih ve 185/10 cilt/sıra numaralı yapı tatil tutanağı düzenlenmiştir.
 
Sonrasında bu tespit esas alınarak, 3194 Sayılı İmar Kanunu'nun 42. maddesi uyarınca yapı sahibi sıfatıyla K. A.'a 52.447,71.-TL idari para cezası verilmesine ilişkin 08/08/2019 tarih ve 596 Sayılı Üsküdar Belediye Encümeni kararının
 
Anılan yapı tatil tutanağı ve encümen kararının iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
 
Kararın yapı tatil tutanağına ilişkin kısmı yönünden;
 
İLGİLİ MEVZUAT:
 
2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "istinaf" başlıklı ( Değişik 6545 S.K./19. md. ) 45. maddesinin 3. fıkrasında; “Bölge idare mahkemesi, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulursa istinaf başvurusunun reddine karar verir. Karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise gerekli düzeltmeyi yaparak aynı kararı verir.”; 6. fıkrasında ise, "Bölge idare mahkemelerinin 46. maddeye göre temyize açık olmayan kararları kesindir." hükmü yer almaktadır.
 
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
 
İdare Mahkemesi kararının, yapı tatil tutanağının iptaline ilişkin kısmı hukuka uygun olup, davalı idare tarafından ileri sürülen hususlar kararın bu kısmının kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
 
Kararın para cezasına ilişkin kısmına gelince;
 
İLGİLİ MEVZUAT :
 
2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "istinaf" başlıklı ( Değişik 6545 S.K./19. md. ) 45. maddesinin 4. fıkrasında; Bölge idare mahkemesi, ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulmadığı takdirde istinaf başvurusunun kabulüyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verir. Bu hâlde bölge idare mahkemesi işin esası hakkında yeniden bir karar verir." hükmü yer almaktadır.
 
Anılan Kanunun "Tarafların Kişilik veya Niteliğinde Değişiklik" başlıklı 26. maddesinde; "1.Dava esnasında ölüm veya herhangi bir sebeple tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik olursa, davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına kadar; gerçek kişilerden olan tarafın ölümü halinde, idarenin mirasçılar aleyhine takibi yenilemesine kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına ilgili mahkemece karar verilir. Dört ay içinde yenileme dilekçesi verilmemiş ise, varsa yürütmenin durdurulması kararı kendiliğinden hükümsüz kalır. 2.Yalnız öleni ilgilendiren davalara ait dilekçeler iptal edilir." hükmüne yer verilmiştir.
 
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının “Suç ve cezalara ilişkin esaslar” kenar başlıklı 38. maddesinin 7. fıkrasında, “Ceza sorumluluğu şahsidir” hükmü yer almaktadır.
 
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
 
Ceza sorumluluğunun şahsiliği ceza hukukunun temel ilkelerindendir. Cezaların şahsiliğinden amaç, bir kimsenin işlemediği bir fiilden dolayı cezalandırılamaması, başka bir anlatımla bir kimsenin başkasının fiilinden sorumlu tutulamamasıdır. Anayasanın 38. maddesinde idari ve adli cezalar arasında bir ayrım yapılmadığından idari para cezaları da bu maddede öngörülen ilkelere tabidir.
 
Dosyanın incelenmesinden; dava esnasında, davacı K. A.'ın 29/11/2019 tarihinde vefat ettiği, adı geçenin yasal tek mirasçısı A. A. vekili Av. A. Ö. – Av. N. Z. tarafından verilen ve 11/12/2019 tarihinde idare mahkemesi kayıtlarına giren dilekçeyle davaya devam edilmek istenildiğinin bildirildiği ve dilekçeye 03/12/2019 tarihli mirasçılık belgesinin eklendiği, idare mahkemesince de adı geçenin davacı konumuna alındığı anlaşılmakta olup, ceza sorumluluğunun şahsiliği ilkesi gereği, davanın idari para cezasına ilişkin kısmı yalnızca vefat eden davacı K. A.'ı ilgilendirdiğinden, 3194 Sayılı İmar Kanununun 42.maddesinin 2.fıkrası uyarınca davacı K. A.'a 52.447,41.-TL idari para cezası verilmesine ilişkin 08/08/2019 tarih ve 596 Sayılı Üsküdar Belediye Encümeni kararı yönünden 2577 Sayılı Kanun'un 26. maddesinin 2. fıkrası uyarınca dilekçenin iptaline karar verilmesi gerekirken, İdare Mahkemesince ölen davacı yönünden de hüküm kurularak dava konusu işlemin iptali yönünde verilen kararın para cezasına ilişkin kısmında hukuki isabet görülmemiştir.
 
KARAR SONUCU:
 
Açıklanan nedenlerle;
 
1. İstanbul 6. İdare Mahkemesi'nin 27/12/2019 tarih ve E:2019/1854, K:2019/2687 Sayılı kararının yapı tatil tutanağının iptaline ilişkin kısmı hukuka uygun bulunduğundan, 2577 Sayılı Kanun'un 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca kararın bu kısmına yönelik davalı İdarenin istinaf başvurusunun REDDİNE,
 
2.İdare Mahkemesi kararının idari para cezasına ilişkin kısmına karşı davalı İdarenin istinaf başvurusunun 2577 Sayılı Kanun'un 45. maddesinin 4. fıkrası uyarınca KABULÜNE, kararın idari para cezasına ilişkin kısmının KALDIRILMASINA, 3194 Sayılı İmar Kanunu'nun 42. maddesi uyarınca yapı sahibi sıfatıyla K. A.'a 52.447,71.-TL idari para cezası verilmesine ilişkin 08/08/2019 tarih ve 596 Sayılı Üsküdar Belediye Encümeni kararı yönünden 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 26/2. maddesi uyarınca DAVA DİLEKÇESİNİN İPTALİNE,
 
3.Nihai olarak dava kısmen iptal, kısmen de dilekçenin iptali şeklinde sonuçlandığından, aşağıda dökümü yapılan 322,85.-TL yargılama giderinin 161,43.-TL'sinin davalı İdareden alınarak davacıya verilmesine, kalan 161,42.-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
 
4.Kararın idari para cezasına ilişkin işlem yönünden dilekçenin iptaline ilişkin kısmı nedeniyle aşağıda dökümü yapılan ve davalı idarece karşılanan 127,70.-TL YD İtiraz ve 205,60.-TL istinaf yargılama giderinin davalı idare üzerinde bırakılmasına ve bu kısım yönünden taraflar lehine ve aleyhine vekâlet ücreti hükmedilmemesine,
 
5.Posta gideri avansından artan miktarın mahkemesince istemde bulunana iadesine,
 
6.Kararın taraflara tebliği için dosyanın ait olduğu mahkemeye gönderilmesine,
 
SONUÇ: 7.2577 Sayılı Kanun'un 45. maddesinin 6. fıkrası uyarınca kesin olarak, 07.07.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy